Önemli olan okuyabilmeleri değil. Resmen " sizin özel bilgilerinizi alacağımızı size duyuracağız ama o kadar aptalsınız ve o kadar bu uygulamaya muhtaçsınız ki herhangi bir şey yapamayacaksınız." diyorlar. Şu an kullanıcılar olarak tepki göstermezsek onları haklı çıkarmış olacağız ve gelecekte bu gibi olayların devamı gelecek. Suyu yavaş yavaş ısıtıyorlar ki canlı canlı piştiğimizi anlayamayalım.
Hak veriyorum size. Bir kaç yerde iptal edildi falan diyorlar ama doğruluğunu bilmiyorum. Yalan değil onlara muhtacız. Hatta bütün Dünya muhtaç. Her şey artık bilgisayar, telefon ve internet üzerine kurulu ve ister istemez tüm sistemler buna göre entegre oldu. Ben android telefon kullanıyorum. Bir uygulama yükleyeceğim zaman o uygulama benden bazı izinler istiyor ve mecburen kabul etmem lazım yoksa o uygulamayı yükleyemiyorum. Onun dışında Google olsun başka firmalar olsun her şeyimizi biliyorlar zaten. Google’ın mesela ayakkabı hakkında konuştunuz, ayakkabı reklamları çıkıyor diye bir çok yerde okudum. Yani aslında biraz abartılı olacak ama bütün Dünya olarak George Orwell’ın 1984 kitabını yaşıyoruz.
Kesinlikle. Ve bizden sonraki nesil bu düzenin içine doğdukları için bunlarsız bir yaşam dahi düşleyemeyecekler. Şahsen çocuğum olursa, onları teknolojiden en azından çocuklukları boyunca uzak tutmaya çalışacağım. Bu sisteme mahkumuz ama bu susmamızı haklı kılmıyor.
Issız adada kavuşacağım huzur dolu hayat bünyeme fazla gelebilir. Hiç alışık değilim ne de olsa. Bu sebeple Frankenstein’ı alırdım. Sinir krizi geçirerek okur günlük huzursuzluk dozumu bu kitapla karşılardım. Ne zaman aklıma gelse üzülürüm hilkat garibesi reise. Tertemiz, hassas, kocaman bir kalbi vardı. Tek suçu kalpsiz insanların arasına düşmek oldu. Çevresindeki insanlar bu kadar kötüyken nasıl iyi kalabilirdi ki Kitap boyunca süren ve kitabın sonunda zirveye varan taraflı anlatım sebebiyle çok sinir olmuştum Mary Shelley’e. Sana çok haksızlık ettiler Hilkat Garibesi reis. Uzun adamım, üzümlü kekim