Anket Teknesi

Yakın zamanda Kinyas ve Kayra etkinliği gelmeli sanki. Anketten öyle bi’ izlenim aldım :joy:

2 Beğeni

Bakalım. :slight_smile:

Anket bugün akşam sonlanacak. Oy vermeyenlerin katılmasını rica ediyorum.

1 Beğeni

Anketten çıkan sonuç boğalar kitap okumuyor :stuck_out_tongue_winking_eye: şaka tabi tabiki ciddiye almayın.

1 Beğeni

Anket sonuçlanmıştır. Sonuca çok sevindiğimi itiraf edeyim (Ahmet Ümit kazanır diye düşünüyordum). :slight_smile:

image

Şu astroloji yüzünden insanlarla doğru dürüst muhabbet edemiyoruz. Bir şey diyorum “Tipik aslan burcusun işte :bender:”, birinden hoşlanıyorum “Hangi burçmuş, yükseleni neymiş? Akrep miiii?? Kaç akrep erkeği şöyledir, oğlak erkeği inatçıdır bilmem ne.” “Saat kaçta doğmuş? Doğum haritasını çıkaralım. Ay burcu neymiş?” Kardeşim benim böyle. Saatlerce doğum haritası konuşuyor kankileriyle.

Burçlarla ilgilenmem fakat nedense en sevdiğim ve anlaştığım insanlar hep yay burcu çıkıyor. Tabi astrologların buna da mutlaka bir yorumları vardır :joy:

4 Beğeni

En sevdiğim konulardan biridir astroloji. Bilim gibi görünen, aslında öyle olmayan sahte bilim, sözdebilim ya da psüdöbilimdir. Peki neden seviyorum ? Dinler haricinde, kanıtlanamayıp da kendine bu kadar destekçi bulunması onu eşsiz bir fenomen yapıyor. Yani astrolojiye inanmıyorum, ancak bu kem göz, nazar denilen duruma ben de bir açıklama getiremiyorum :slight_smile:

Bir iki sene önceye kadar insanlara eğlenmek için çok fal bakıyordum. Kahve falı, kahve bulamadığım yerde el falı bakıyordum. Baktığım çoğu insan inanılmaz güzel fal baktığımı herşeyi bildiğimi söylüyordu. Falına baktığım insanlar, agnostik - deist arası bir inancım olduğu için biraz da lanetlendiğimi, bu yeteneğin biraz kötü bir haslet olduğunu ancak bu işi kesinlikle parayla yapmam gerektiğini söylüyordu. Ben de baktığım çoğu kişiye aynı şeyi söylüyordum, amacım eğlenmek. Ve bu işin temeli tamamen psikolojik.

Lanet demişken, Mısır firavunlarının mezarına girmenin lanetli olduğu söylentisi, aslında mezara girip mezarda firavunla gömülen kıymetli eşyaları çalan mezar hırsızlarını engellemek uydurulmuş bir efsaneydi.

Ne diyorduk, olay tamamen psikolojik. Ben daha öncesinde soğuk okuma ve barnum etkisi hakkında çok hoşuma giden şeyler okumuştum. Bildiğiniz çok iyi falcı veya medyumlar bilerek veya bilmeyerek soğuk okuma gibi yöntemleri kullanıyorlar. Soğuk okuma gibi tekniklerde mesela karşınızdaki kişinin beklentilerine göre konuşursunuz. Aslında insanlar olarak isteklerimiz hayallerimiz belli. Güç, para, kariyer, aşk gibi konular çoğu insanın beklentisi. Örneğin kahve falına bakarken kahveye bile vakmaya gerek yok, karşınızdaki insan para veya kariyerle ilgilenmiyorsa, aşkla devam edersiniz. Baktınız konuya merak var, kazdıkça kazarsınız. O sebeple, o çok hünerli falların temelinde bu komik gerçek bulunur.

Diğer taraftan yıldızların veya süpernovaların karakter üzerinde etkisi olduğunu söyleyenlerin çoğuna Forer Deneyini araştırmalarını öneririm. Benim karakterim kişilik özelliklerim farklı diyenlerin cevapları hep birbirine benzer aslında.

Son not olarak, bir tek nazar olayına açıklama getiremiyorum. Orada kesinlikle bir efsun var.

5 Beğeni

Astrolojinin temellerinin çürük olduğunu çok iyi anlatan bir kitap var. Okumamış olan herkese tavsiye ederim.

Astrolojinin Bilimle İmtihanı - Tevfik Uyar.

1 Beğeni

Evet, henüz okumadım ama bende de mevcut.

1 Beğeni

Bu ankete oy verseydim, Hakan Günday’ı seçerdim. :upside_down_face:

Merhaba. Son bir yıldır çok az kitap alışverişi yapıyorum. Fakat forumda gördüğüm üzere birçok üye devamlı kitap alışverişi yapabilecek imkana sahip -madden ve mental olarak. Bende iki imkan da kısıtlı, İkincisinden biraz daha bahsedecek olursam okuyacağım kitaplar çoğaldıkça bana buhran basıyor o yüzden belirli bir oranda tutmaya çalışıyorum okuduklarımı ve okumadıklarımı. Merak ettiğim şey ise forum üyelerinin kitap alışverişlerini ağırlıklı olarak neye dayandırdıkları. :slight_smile:

  • İçeriği itibariyle ilgimi çeken kitapları alıyorum, onun dışında pek almıyorum
  • Büyük bir kütüphane fikri hoşuma gittiği için alıyorum
  • Nasılsa okunur diyerek yeni çıkan birçok kitaba talip oluyorum
  • Yayınevlerinin serilerini toplamak hoşuma gidiyor
  • Miras tarzı uzun vadede düşüncelerim var

0 oylayanlar

3 Beğeni

Bende aldığım kitapların çoğunu okuduktan sonra yeni kitap alıyordum ama şimdi alacaklarımı zam gelir diye bekletmeden hemen almaya çalışıyorum :face_holding_back_tears:

1 Beğeni

Bu da son zamanlarda hepimizin yakındığı bir durum aslında. :pleading_face: Keşke seçeneklere eklemek aklıma gelseydi.

1 Beğeni

Bence bizim aldığımız kitaplardan miras olmaz

Uzun uzun bir şeyler yazmıştım ama ahkam kesiyor gibi hissettim vazgeçtim. :slight_smile:

Ankete gelirsek ben hep içeriği ilgimi çeken kitabı alıyorum.

Farklı kapak, daha iyi baskı, farklı çeviriler gibi nedenlerle aynı kitabı birden fazla aldığım oluyor ama ilgimi çekmeyen kitabı almıyorum.

3 Beğeni

Kitapların kalitesinden dolayı mı öyle dediniz merak ettim. :slight_smile:

1 Beğeni

Koleksiyonluk bir değeri yok anlamında.
Bizim aldıklarımız ellyazması değil, bir daha basılmayacak bir kitap değil veya kendi dilinde 50-60 yıl önce basılmış ve günümüzde hala çok okunan bir kitabın birinci baskısı değilse vs koleksiyon değeri yok çünkü bemzeri baskılar hatta daha iyi baskıları hep yapılıyor.

Koleksiyon olayı dışında aslında şu da var. Geçen günlerde @isos81 konuşmuştuk. Çocuğun zevkleri bizimle aynı olmayabilir. Örneğin benim dedem ve babam da iyi kitap okurlarıydı, babamın kitaplarını kısmen okudum sahiplendim, dedemin kitapları ise bu yaşa geldim hala bana hitap etmiyor. :slight_smile:

Bir de dil kısmı var. 60-70 sene öncesinin dili yazar Sabahattin Ali v.b değilse bugün pek anlaşılır olmayabiliyor.

5 Beğeni

Benim seçeneklerim yok şıklarda.

  1. Görsel şov için alıyorum (dekoratif ev aksesuarı)
  2. İleride pahalanırsa iyi fiyattan okuturum diye alıyorum
  3. Sevdiğim yazarsa destek için alıyorum
  4. Yayınevi sevdiğim türe daha çok yatırım yapsın diye yine destek için alıyorum

Siralama tam olarak bu şekilde.

Bir ara seri biriktiriyordum ama sonra saçma gelmeye başladı, BKK hariç bıraktım. Aklıma eserse BKK’yı da komple (veya merak ettiklerim hariç) elden çıkarabilirim.

Miras konusu da @alper’in dediği gibi problemli. Çocukların bırak aynı zevke sahip olmasını, kitap sevip sevmeyecekleri bile belli değil. İleride sesli kitap ve ekitapların yaygınlığı da daha fazla olacak, belki hiç ihtiyaç kalmayacak basılı kitaplara (kokusunu sevenler tutmaya devam edecektir). Bir de bende mesela dedemden kalma kitaplar var, dokunsam yirmi parça olacak. Ne kadar süre muhafaza edilebilir ki kitaplar?

Bir yerden sonra yer problemi de oluyor. @alper iyi bilir. :slight_smile: Onu da düşünmek lazım. Kutularda muhafaza eden forum üyeleri var.

3 Beğeni

O bende de var, pek tutamıyorum da ama bu sene epey kıstım sanki satın almayı. Geçen sene okuyorum ya ben gazıyla bulduğumu almışım, yıl sonu fark ettim ki okuduğumdan daha fazla satın alıyorum. Zaten evde bekleyen yüzlerce kitap varken bu kitap stoku bir türlü erimemiş oluyor.

Bu sene yıl içi yeni aldıklarımı not ala ala gittim bakalım, sene sonunda gene tablo böyle olursa sadece devam ettiğim serileri alıp yeni hiçbir kitaba girmeyeceğim.

2 Beğeni

Zamanı bulup okuyabilsek bile bu fiyatlarla daha sıkı inceliyoruz çıkan kitapları.

Ben de birçok serinin takibini bıraktım. Bu sene daha az kitap aldım.

120 sayfa bir kitabın liste fiyatı 50 TL ve bu bahar daha da artacak gibi. Artan maliyet giderleri ile piyasa normali bu oldu ama gelirlerimiz böyle artmadığı için bizim için bu fiyatlar normal olmuyor.

Her ne gelirim olursa olsun fantastik bir kitabın sert kapak baskısının 240 TL -280 TL olması normal gelmeyecek bana.

6 Beğeni

Farklı insanlarla sohbet etmeyi çok seviyorum. Kitaplar, filmler, diziler olmasa bu kadar farklılığı tecrübe etmek için kaç ömrü yollarda arayarak geçirsek de kim bilir ne olaylardan ne insanlardan mahrum kalırdık.

Çevremizde bize en yakın üç-beş insanın ortalaması olurduk. Sanat sağolsun var olmayan insanların bile muhabbetine vakıf olabiliyoruz. Hayatı algılamak için daha fazla ekipman demek benim nezdimde farklı hayatlardan gelen farklı tecrübeler. Ben şahsen bu yüzden kitap ediniyorum. İlgimi çeken farklılıkların peşinden gidiyorum. Kitap olsun, dizi-film olsun, insan olsun. Ama bunların içinde en nazlı olan bence kitap. Zaman istiyor, yer istiyor, alması masraf, elde tutması titizlik istiyor, taşınması yoruyor.

Okuduğum kitapları hep kardeşime bıraktım ama yarısı bile ilgisini çekmedi. Kitapların dijital olmasını isteyenlerdenim kitaplık fikri benim için sadece ben bunların tozunu almaktan yoruldum demek. Yayınevlerinin büyük çoğunluğuna karşı sempatimi kaybettim.

10 Beğeni

Kurgu dışı için konuşursam, özellikle tarih ve türevlerini okuyup araştırıyorsanız konu hakkında objektif bir bilgi sahibi olmak için o kitaptan o kitaba, o kaynaktan o kaynağa atlamak gerekiyor. Bu yüzden çok atıf yapılan belli başlı kaynak kitapların elimin altında olması bir gereklilik halini alıyor. Kurgu dışı kitapları bu yüzden alıyorum.

Edebiyat için ise eskiden hangi serilere başlanmış, hangi kitaplar hangi serilere dahil edilmiş, hangileri edilecek diye serileri takip etmek hoşuma giderdi fakat ithaki başta olmak üzere bunu fırsat bilen dini imanı para olmuş işletmelerin, bu şekilde seri takip eden okuyucuları çantada keklik olan güdülecek sığırlar olarak görüp eskiden basıp satamadığı kitapları dahil etmek için seri başlattığını farkedince o işletmelerden de yaptıkları işlerden de tiksindim. Onu artık kendime yediremedim, o yüzden bıraktım.

Artık %90 oranında konusu ilgimi çeken ingilizce kitapları ucuz bulursam sahaflardan yada kampanya yaptığında ölü fiyattan amazondan alıyorum. Okunmamış çok kitabın olması bana sıkıntıdan çok okumak için şevk veriyor. “Salak salak işlerle uğraşacağına aç bir kitap oku, sürüyle okunmamış kitap birikti” diye başlıyorum okuyacağım kitaplara :slight_smile: Zaten satılabilir şeyler bunlar. Eskiden aldığınız fakat şu veya bu nedenle artık ilginizi çekmeyen kitapları satıp tekrar paraya çevirilebilirsiniz. Zaten siz satmazsanız öldüğünüzde biri o kitapları sahafa satacak :speak_no_evil:

14 Beğeni