Arayıp da Adını Hatırlayamadığınız Kitaplar

Hayy yaşa, bunu nasıl unuturum :smiley:

Adı üstündeymiş hem de :slight_smile:
Çoook sağol çok çok

1 Beğeni

Yardımcı olabildiğime çok sevindim valla. :relaxed:

1 Beğeni

Benim uzun zamandır aradığım bir kitap var aslında. 5 sene olmuştur kitabı okuyalı. Konusunu pek hatırlamıyorum ama bir kaç kişi sırayla kaçırılıyor ve bir odaya kapatılıyor (odanın bir resmi de vardı) bir asansör var ve oradan başka bir çıkış yok. Kameralarla sürekli izleniyorlar. Bunların hepsini biri deftere yazıyor çiziyor. Küçük 10-11 yaşlarında bir kız çocuğu, sigara bağımlısı kadın ve tek gözü olmayan bir ihtiyar hatırlıyorum. Günlüğü de genç bir erkek tutuyor. Kameraları etkisizleştirmek için bir kaç çaba sarf ediyorlar ama zehirleniyorlar. Küçük kız ve genç oğlanda abi-kardeş ilişkisi oluşuyor yavaş yavaş. İlk başta sorunları olmasa da kavga etmeye başlıyorlar. Zaman içinde yemekler azalmaya başlıyor. Ya kendilerini öldürüyorlar ya da (yanlış olabilir) birbirlerini yiyorlar. En sonunda ise günlüğü yazan erkek de intihar ediyordu. Vesaire vesaire. Kitabın kapağın ise yarısı bebe mavisi gibiydi orda bir kamera vardı. Kitabı bulabilirseniz çok mutlu olurum.

Arayıp da Adını Hatırlayamadığınız Kitaplar başlığına sorabilirsiniz. Burada biraz konu dışı olmuş.

Ferit Edgü’nün bir kitabı vardı, adını anımsayamıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam kırk hikayeden oluşuyordu ve aslında tüm hikayeler aynı olayı farklı kişilerin gözünden anlatıyordu.

Bu kitabı bilen var mı?

[kidnapped diary prison book - Google Suche]

Yardımınız için çok teşekkür ederim. Çok makbule geçti (:

Ben de bir kitap arıyorum. Bunu ilkokulda okumuştum. Kitapta klavyenin üzerine sıcak çikolata veya kahve gibi bir şey döküldükten sonra o an oynadığı oyuna hapsolan bir çocuk vardı. Hatta yanlış hatırlamıyorsam kitap okuyucunun tercihine göre ilerliyordu. Mesela bölüm sonunda yazıyor ki işte karakterin şunu yaptığını düşünüyorsanız 55. Sayfadan bunu yaptığını düşünüyorsanız 62. Sayfadan devam edin, gibi.

Arkadaşlar lisede okuduğum bir kitap vardı .İkinci dünya savaşı temalıydı.Sanırım bir Alman subayın kızıyla evli bir Polonyalı yada yahudi bir adam savaş öncesi bir yere gidiyordu .yolda Almanlara esir düşüyordu savaş boyunca esirdi .savaştan sonra evine döndüğünde eşinin Rus askerleri tarafından tecavüze uğradığını görüyordu, hatta bir çocuk bile olmuştu o askerlerden .çok çarpıcı bir kitaptı ama bi türlü adını hatırlayamıyorum .umarım kitabı bilen vardır .

1 Beğeni

Okuyup da hatırlayamadığım değil ama Babil’in sayfasında geçen aşağıda bir kısmını paylaştığım yazıdaki “arkadaşının intiharı ertesinde kendine gelememiş biri” hangi kitabın karakteri merak ettim, bilen var mı? Edouard Leve’nin İntihar kitabı mı ki acaba.

Kitaplar Kitapları Anlatıyor
Tefeci bir kadını baltayla öldüren genç bir öğrenci, eve dönmeye çalışan antik bir savaşçı ve arkadaşının intiharı ertesinde kendine gelememiş biriyle aynı odada bulunma imkânınız nedir? Sıkı bir kitap okuruysanız oldukça fazla, çünkü bu karakterlerin hikâyelerine onları anlatan kitapları okuyarak ortak olabilirsiniz. Peki bizzat kitabın hikâyesi?..
Hazırlayan: Mehmet Can Sevinç

Nereden duyduğumu bile hatırlamadığım bir konu var aklımda, internette ne kadar aratsam da bulamadım. Markaların aşırı derecede zenginleşip artık ülkeleri satın almaları, ülke olmaya başlamaları hakkında bir kitap veya herhangi bir yazı bilen duyan var mı? Mesela Apple ülkesi, Amazon ülkesi vb. vb. gibi.

Çook önceden okumuştum yaşım 11-12’ydi. Hikaye bir kızın etrafında dönüyordu. Kuzenleri ve teyzeleriyle kalmak için İstanbul’a gidiyordu. Kız kuzeniyle ayni odada kalıyordu birde kız. Sezen Aksu muydu Ajda Pekkan mıydı ne onun bir şarkısı çalıyordu radyoda. Sonra kız kuzeninin abisi bir arkadaşını getirmişti eve ismi Volkan. Hikayenin etrafında dönen kız ile Volkan birbirinden hoşlanmaya başlayıp gizli gizli çıkmaya başlamışlardı beraber İstanbul’u gezip tozmuşlardı sabaha kadar. Sonra birden çocuk ortadan kayboldu ve bir daha gelmedi. Kız geldiği yere geri donup kahvenin önündeki bir banka oturup o şarkıyı tekrar tekrar dinliyordu. Kitabın adında mahalle, sokak, mutluluk, huzur gibi bir şeyler vardı. Kitap kapağı da İstanbul’un denizine bakan bir balkonda oturup kahvaltı ederlerken ki fotoğrafı (çizimi)vardı. Yıllardır arıyorum lütfen yardımcı olun.

Max barry, ironi jenifer government olabilir mi

Yaşım büyük biraz, çocukluğumda okuduğum kitabı soracağım… Kitapta biyolojik bazı olaylar masallaştırılarak anlatılmıştı, beş altı öykü vardı sanırım içinde…mesela yengeç ve istiridyenin kommensal yaşamı, bir örümceğin çiftleşme sonrası eşini yemesi durumu, çürümek üzere olan bir salkım söğüt ve içerisinde yaşamaya başlayan canlıları anlatan üç öyküyü hatırlıyorum… o kadar güzel masallaştırılmıştı ki… Kızıma almak istiyorum tabi bulabilirsem… yaşım biraz büyük Ben bu kitabı okuduğumda seksenlerin sonu doksanların başıydı ve halk kütüphanesinde okumuştum… Çok eski bir kitap evet

Bir tane kadın vardı sesler duyuyordu sonra sesi takip edip bir yeri kazdı ve içinden meteor yani yakışıklı bir adam çıkıyordu galiba konusu vampirdi hatırlayan var mı?

Meteor yakışıklı bir adam mı demekmiş? Bunca yıldır yanlış kullanıyormuşum. Vay be.

4 Beğeni

Taş gibi manasında demek ki :grin:

2 Beğeni

Sen ne sanıyordun meteoru?

1 Beğeni

Öyle bir şeyle karşılaştım ki bildiğimi de unuttum. :slight_smile:

Şu anda benim için tek bir tanım var: Meteor = Taş gibi bir erkek.

1 Beğeni

Meteor, atmosfere giren gök taşına deniyor. Yeryüzüne düşen gök taşlarına da meteorit adı veriliyor. Meteroidi de aşık olunan taş gibi erkek tanımıyla kullanabilir miyiz?