"Etraflica bir düşünürsek, bilim etrafımızda olup biteni anlamanın en iyi yolu. Bilim, insani ölçek dahilinde iyi işler ve doğası gereği kanıt mefhumuna ters olan inançlar karşısında sarsılmaz bir duruşu vardır. Ve ben, diğerlerimizi rasyonel olma yetimizi kullanmaya çağıran ve böylece bilimin kıymetini ve gerekliliğini savunan insanlara saldıracak en son kişi olurdum. Ama “bilim” mefhumu sorgulanamaz bir biçimde ele alındığında buna karşı sorgulayıcı bir başkaldırı sergilerim; çünkü olmaz öyle “bilim”. Bilim bir emin olma sürecidir, bir düşünüş biçimi ama her şeyin ötesinde bilim, bilim insanlarının yaptığı bir iştir ve bilim insanları da ne yazık ki insandır. Hata yapmak, mantıksız davranmak, önyargılı olmak, aç gözlülük etmek potansiyeline sahiptirler. Kısacası hepimiz kadar kusurludurlar. Yani, bilimsel süreci sonuna kadar savunalım. Ama bu, son derece insani bir uğraş olan bilimi inanç beyanı ile karıştırmayalım. Çünkü aynı şey değiller. Ve bu yüzden beyaz önlük giymiş herifin teki “Güven bana, ben bilim adamıyım” dediğinde söylediklerini son derece ince bir elekten geçirmeli ve sonra “Peki, şimdi bana kanıtını göster ve daha da önemlisi bu kanıtı nasıl elde ettiğini göster” demeliyiz.
“Hayal gücü tıpkı bir kas gibidir, egzersiz ister. Bu dünyanın hayhuyuna kısılıp kalırsanız çok geçmeden size çocukluğunuzda bahşedilen hayal gücünü yitirmeye başlarsınız ve bu olduğunda, işte o zaman-bir zamanlar varolan o şeye ne kadar özlem duyarsanız duyun- nostaljinin bile size geri getiremeyeceği kıymetli bir şeyi kaybetmiş olursunuz. Hayal gücünüzün ölümüyle merak hissinizi kaybedersiniz. Ama merak elzemdir. Aklınızı kaçırmamak için, kalbinizin taş kesilmemesi için meraka ihtiyacınız var.”
Ruh sükuneti muhteşem bir şey, kendinden hoşnut olmak da aynı şekilde. Sevgili dostum, keşke çok değerli bir mücevher olan bu duygu, güzel ve paha biçilmez olduğu kadar kırılgan olmasa.
“Vicdanım var” dedi saniyeler sonra. “Aslında babamın cevabıydı bu, ona ateist olup olmadığını soranlara böyle söylerdi. Yıllar sonra ben de onunla aynı fikre geldim işte. Ama bu konuda samimiyim, bence de neye inandığın değil ne kadar vicdanlı olduğun önemli.”
Come si chiama tuo padre?
— Geppetto.
— E che mestiere fa?
— Il povero.
— Guadagna molto?
— Guadagna tanto quanto ci vuole per non aver mai un centesimo in tasca.
Bendeki çeviri İmge yayınları Nihal Yenğinobalı çevirisi. Muhtemelen ingilizce kaynak kullanılarak çevrilmiş.
İtalyanca aslında “povero” yani Google çevirisine göre “yoksul” kullanılmış. Sizin elinizdeki çeviri doğru gibi.
…
Bir de yüreğimden ziyade zekamı ve yeteneklerimi takdir ediyor, oysa o benim tek gurur vesilem, her şeyin, her yeteneğin, her mutluluğun, her acının tek başına kaynağı. Ah, benim bildiklerimi herkes bilebilir bana özgü olansa yalnızca yüreğim.