Şu linkte güzel bir tartışma dönüyor şu an, tecrübeli coder’ların bile ChatGPT’yi “life changer” olarak tanımladıkları gözüme çarpıyor.
Şu da hoş:.
"You want to be even more astounded?
After it generates code, tell it that it is now a pair programmer and needs to come up with criticisms of the previous code, finding flaws and errors, and then coming up with a plan to fix those flaws and errors and improve the code based on the criticism.
Once it generates its own plan, ask it to implement that plan."
Ama evet, şimdilik sanırım standart algoritmalarda daha iyi sonuçlar veriyor. Bir de işim o yönde olsaydı muhtemelen error log gibi dokümanları copy paste edip hataları ilkin ChatGPT’ye buldurturdum.
Bir- iki kez girdi olarak 40-50 kelimeyi yapıştırıp HTML tablo yapmasını istemiştim, HTML- CSS ile ufak tefek bir iki şey daha hazırlamasını isteyip kullanmıştım.
ChatGPT 'yi daha çok eğlenmek ve manipüle etmek ile uğraştım. Google Bard Türkçe desteği olmadığı için onunla pek eğlenemiyorum ama özellikle BİNG’e sürekli okuduğum kitaplardan sahneler çizdiriyorum, BİNG yeni eğlence aracım gibi bir şey oldu.
En güçlülerin bile uygulayabileceği kuvvetin bir sınırı vardır; bu sınırı aştıklarında kendilerini yok ederler. Devlet yönetiminde asıl sanat, bu sınırı saptayabilmektir. Gücün yanlış kullanımı ölümcül bir günahtır. Kanunlar intikam aracı, rehine ya da şehitleştirdiği kişilere karşı bir tahkimat olarak kullanılamaz. Bir bireyi tehdit ederseniz, bunun sonuçlarına katlanırsınız.
Eskiden rengârenk uzun elbiseleriyle son derece zarif görünen Türkler, şimdi düğmeli mavi redingotları ve kendilerini kırmızı tıpalı şarap şişesi gibi gösteren Yunan fesleriyle iğrenç bir görüntü sergilemiyorlar mı?
Aslında bu tür yazar, şair ve filozofların güzel sözleri hoşuma gidiyor. Güzeller ve genellike nokta atışı yapıyorlar. Yine de kafamdaki soruların cevabını bulamadım. Belki siz bana yardımcı olursunuz?
Birincisi bu sözlerin gerçek olduğuna ne kadar güvenebiliriz.
İkincisi özellikle yazarlara atfedilen sözler, yazarların gerçek sözleri mi yoksa burada olduğu gibi bir roman kahramanına olayların gereği söyletilmiş bir söz mü? Bunu nasıl ayırt edebileceğiz.
Aslında her yazar kitaplarındaki karakterler aracılığıyla kendi fikirlerini düşüncelerini aktarıyor değil midir?
Sözün gerçekliği ya da yalanlığıyla ilgili bir şey söyleyemem fakat bu söz özelinde şöyle bir şey söyleyebilirim; kitabın başlarında Batman ve Kars illerinde kadın intiharları artıyor ama ülke medyası bunu pek umursamıyor, üstünde durmuyor. Daha sonrasında Avrupa’da bu olay gündem olunca, ülkemiz gazeteleri de medyada fazlasıyla bu olaya yer vermeye başlıyor. Bu nedenle buradaki sözün bu olaydan yola çıkarak söylendiğini düşünebiliriz.
“Kitlelere tek bir özgürlük bırakılmıştır, o da razı gelme özgürlüğüdür. (…) Rıza üretimi, kitlenin ahlakî bir failden bir nesneye dönüştürülmesinden başka bir şey değildir.”
Bir süre meydandaki kalabalığı izledi; herkes bir yere koşturuyordu ama kimse bir yere varmıyordu- varmazlardı tabii, varamazlardı. Ne sucusu ne biletçisi, ne de şu saçları briyantinli kuyumcu, hiçbiri bir yere varamazdı; zira özünde hepsi aynıydı, kendilerinden başka kimseyi düşünmeden şuursuzca yaşıyorlardı. Açın gözünüzü, uyanın, diye bağırmak istedi İhsan, yapamadı. /s. 15
Yaşlılıkla ilgisi yok Yüzbaşım… Bende yaş yirmi iki. Yamyassıyım yorgunluktan… Atamıyorum üstümden yorgunluğu, ne kadar dinlensem… Bizim yorgunluğumuz gövdemizde değil, ruhumuzda olsa gerek… İki satır okuyamıyorum. Arkadaşlar bilir, Harp Okulu’nda aralıksız okurdum ben… Elime ne geçerse… Abur cubur… Birbirini tutsun tutmasın! Okumazsam geberirim sanırdım. İlk zamanlar cephede bile okumaya çabaladım. Işıksızlık, bir de kitapsızlık bunaltırdı ilk zamanlar beni soğuktan sıcaktan, bitten açlıktan çok… Bir bitse şu rezillik… Bir atlasam Kurmay okuluna… Gece gündüz okuyacağım derdim. Şimdi günler, geceler bomboş… Kitaplar yığınla… Birini uzanıp alamıyorum. Alsam açamıyorum. Açsam yarım sayfada bunalıyorum. Dışarıya kulak verip dalıyorum. Sessizlik damarlarımı donduruyor. Pusu yerine girdiğimi birden sezmişim gibi irkiliyorum.