Beğendiğiniz Kitap Alıntıları

Benimle hiçbir zaman sohbet ettiği yoktur,onu pek de tanımam,ancak ne zaman yakınında olsam zeka ve yüksek ideallerle dolu nadir,olağandışı bir varlık sezerim içinde.(S.14)

Üç Yıl - Anton Çehov

İnsanlar senede yaklaşık 40 gigaton (bir gigaton bir milyar tondur) fosil karbon yakmaktadır. Bilim insanları, ortalama küresel sıcaklığı sanayi devriminin başladığı zamankinden 2 santigrat derecenin daha üzerine çıkarmadan önce yaklaşık 500 gigaton daha fosil karbon yakabileceğimizi hesaplamıştır, hesaplarına göre bu, insanlar için gıda üretimi de dahil olmak üzere, Dünya’nın ekobölgelerinin çoğu için gerçekten tehlikeli etkiler oluşmadan önce zorlayabileceğimiz en yüksek değerdir.

Bu etkilerin ne kadar tehlikeli olabileceği bir zamanlar sorgulanırdı. Ancak hälihazırda güneş enerjisinin yansıyıp gittiğinden daha fazlası, yani Dünya yüzeyinde metrekare başına yaklaşık 0,7 watt kadar daha fazla güneş enerjisi, Dünya sisteminde kalmaktadır. Bu da ortalama sıcaklıklarda önlenemez bir artış anlamına gelmektedir. Ve 35 derecelik yaş termometre sıcaklığı, çıplak bir şekilde gölgede oturuyor olsalar bile insanları öldürecektir; ısı ve nem kombinasyonu terlemeyle ısının atılmasını engeller ve bu durum kısa sürede hipertermi nedeniyle ölüme yol açar. Ayrıca 1990 yılından bu yana, bir kez de Chicago’da olmak üzere 34’lük yaş termometre sıcaklık değerleri kaydedilegelmiştir. Dolayısıyla tehlikenin boyutları gün gibi ortadadır.

500 gigaton. Ancak fosil yakıt sektörü, bu esnada yeraltında en az 3000 gigaton fosil karbon tespit etmiş durumda. Tüm bu karbon birikimleri, onları bulan şirketler tarafından varlık olarak listelenirken, içinde bulundukları ulus devletler tarafından da ulusal kaynak olarak kabul edilmektedir. Bu karbonun sadece yaklaşık dörtte biri özel şirketlere aittir; geri kalanı çeşitli ulus devletlerin mülkiyetindedir. Yeraltında bırakılması gereken 2500 gigaton karbonun mevcut petrol fiyatı kullanılarak hesaplanan nominal değeri 1500 trilyon ABD doları civarındadır.

Bu 2500 gigaton karbonun eninde sonunda bir tür atıl varlık olarak görülmesi oldukça olasıdır, ancak bu arada bazı insanlar hālā yapabiliyorken sahip oldukları veya kontrol ettikleri kısmını satmaya ve yakmaya çalışacaklardır. Sadece bir iki trilyon kazanmaya yetecek kadar, diyeceklerdir kendi kendilerine, kritik kısmı değil, bizi uçurumun kenarına itecek o yakma değil, sadece son bir küçük edinim. İnsanların buna ihtiyacı var.

Bunu yapacak en büyük on dokuz kuruluş, büyüklük sırasına göre en büyükten en küçüğe doğru şöyle sıralanacaktır: Saudi Aram-co, Chevron, Gazprom, ExxonMobil, National Iranian Oil Company, BP, Royal Dutch Shell, Pemex, Petróleos de Venezuela, PetroChina, Peabody Energy, ConocoPhillips, Abu Dhabi National Oil Company, Kuwait Petroleum Corporation, Iraq National Oil Company, Total SA, Sonatrach, BHP Billiton ve Petrobras.

Bu kuruluşların faaliyetlerine ilişkin idari kararlar yaklaşık beş yüz kişi tarafından alınacaktır. Bunlar iyi insanlar olacaktır. Sevgili uluslarının vatandaşlarının kaderi için endişelenen vatansever politikacılar ile yönetim kurullarına ve hissedarlarına karşı yükümlülüklerini yerine getiren vicdanlı, çalışkan şirket yöneticileri. Çoğunluğu erkek; çoğunlukla aile babası: iyi eğitimli, iyi niyetli. Toplumun temel direkleri. Hayırseverler. Bir akşam konser salonuna gittiklerinde, Brahms’ın Dördüncü Senfonisi’nin kasvetli görkemiyle yürekleri kıpır kıpır olacaktır. Çocukları için en iyisini isteyeceklerdir. (S. 35-36)

Gelecek Bakanlığı- Kim Stanley Robinson

4 Beğeni

Ne güzel olurdu öyle yapsalar.

Ben yine de gelecekten ümitliyim. Dronelardan saklanmanın en iyi yolu ağaçların altında gizlenmekmiş. En ucuz yöntem üstelik. Doğal olarak her ülke ağaç dikecek. Her yer bir 10 -15 sene sonra orman olacak. Sonra küresel ısınma falan hikaye olacak. :slightly_smiling_face:

Aslında “güzel bir öneri” olarak söylemiyor. Bir tespit yapıyor iklim krizinin eşiği ile ilgili ve sonrasında buna neden olanlar için tespitler yapıyor.

Sondan ikinci parağrafta katilleri ilan ediyor, son parağrafta da bu katillerin yöneticilerinin sorumlulukları ile ve dışarıdan kendilerini nasıl yansıttıkları ile bir anlamda “dalga geçiyor”.

Mesela katillerin bir üst parağrafında “sonuna kadar zorlayacaklar” diyor. Bizim ülkemizde 3-5 şirketin madencilik için yaptıklarını düşünün. Benzer işler.

Mesela yine son parağraf;

“…hissedarlarına karşı yükümlülüklerini yerine getiren vicdanlı…”
“Çoğunluğu erkek; çoğunlukla aile babası: iyi eğitimli, iyi niyetli. Toplumun temel direkleri. Hayırseverler.”

Bu adamların (çoğunlugu erkek diyerek erkek eğemen dünya vurgusu yaptığı için ben de adamlar dedim. :slight_smile: bütün dünyası bu, iyi niyet, hayırseverlik falan filan hepsi cüzdanlarını kalınlaştırırken vicdanlarınıı da böyle rahatlatıyorlar.

Çok başlarındayım ama üzerinde çok konuşulacak bir kitap gibi geliyor bana.

1 Beğeni

Benim için Kim Stanley Robinson=Mars Üçlemesi

Ben Mars Üçlemesini okumadım, bir şey diyemiyorum. :slight_smile: Bol ödüllü bir başka romanı “2312” okumuştum, o da çok iyi kitaptır.

Robinson anlatım teknikleri, günümüz bilimini kurguda iyi kullanması, dünyamızın geçmişine özellikle Jeolojik zamanlara yaptığı göndermeleri, günümüzün politik ve sosyal durumu için yaptığı tespitler mesela 2312 de olan o detaylı betimlemeleri :slight_smile: hatta bir anlatı biçimi olarak çoğu zaman bütünün parçalarını farklı bölümlerde parçalı anlatımı okuru zorlayabilir biraz.

Ben okuma deneyimimde bana başka şeyler okutan, elde kalem “kavram” notları aldıran kurguları daha çok seviyorum. Mesela Dönüş Üçlemesi, 2312, Yakınlaşmalar, 3 Cisim…

Hayata ve olaylara karşı tutumu ile de farklı biri Robinson. Sanki iyi bilimkurgucularda böyle çıkıyor giibi. Dünyaya, geçmişe, geleceğe karşı bir fikri olan, mevcut düzenden memmun olmayan ve alternatif bir önerisi olan bilimkurgu yazarları daha iyi bilimkurgu kitapları yazıyor gibi.

Doktora tezinide PKD romanları üzerine yapmış , benim için Robinson’a sempati duymak için bir neden daha. :slight_smile:

3 Beğeni

2312’yi merak ediyordum. Bunu okuyunca daha da merak ettim. Geçenlerde forumda bir arkadaş satıyordu ama sonra bizim iş yatmıştı. İthaki tekrar basar diye umut ediyorum.

1 Beğeni

Listeme ekledim, ilk fırsatta okuyacağım.

Hayatınızı öyle koşullar altına koymalısınız ki çalışmak bir gereksinim olsun.Çalışmadan temiz ve mutlu bir hayata sahip olamazsınız. (S.18)

Üç Yıl - Anton Çehov

1 Beğeni

“Tanrı beni unutmayacaksa, bütün dünya unutsa, ne çıkar? Dünyayı kazanıp da Tanrı’nın lütfunu ve merhametini kaybetsem, bu eşi benzeri görülmedik bir kayıp olmaz mıydı?”
-Robinson Crouse

2 Beğeni

Shogun :sparkles:

2 Beğeni

Düşünme yetisi yalnızca erkeklere verilmiş bir yeti değildi ki; insan denilen varlığa ait bir yetiydi. Kadınlara, “Sen şehri yönetemezsin, sen hekim olamazsın, sen savaşamazsın, sen hesap işleri yapamazsın” demek, “sen düşünemezsin, yani insan değilsin,” demekti. Bu haksızlığın ne erkekler ne de kadınlar farkındaydı. Ya da farkındaydılar ve herkes bu durumdan memnundu.

DÖRT KAPI HACI BEKTAŞ-I VELİ - AYŞE ACAR

5 Beğeni

Bunu babama okutmam gerek. :joy:

‘Ne koparırsak yanımıza kâr kalır’ gibisinden anlık telaşlar galaksiye hakim olacak. Hırslı insanlar öylece durup beklemeyecek, namussuzlar ise onlardan geri kalmayacak. Onların her hareketi dünyalarımızın çöküşünü hızlandıracak.

Vakıf-Isaac Asimov

3 Beğeni

Yeşil. Doğudaki tepeler de aynı, yemyeşil. Tepeler teraslı ama arazinin çoğu düz. Çeşitli tonlarda yeşil görülüyor, fakat aynı zamanda sarı, turuncu, kırmızı, mor, koyu kahverengi, hatta soluk mavi dikdörtgenler de var. Türlü baharatların çiçekleri tahminen. Burada her şey yetişir, diyor yeni yerel yetkili, adı Indrapramit. Dünyadaki en iyi toprak ve iklim. Şimdi yılda her bin partikülde 7 karbon biriktiriyor, muazzam bir düşüş. Ayrıca milyonlara yiyecek sağlanıyor. Yerel çiftçilerin mülkiyet hakları var, artık ortada gözükmeyen toprak ağaları yok; toprak Hindistan’ın kendisinin, ilçe ve köylerin, yani Karnataka eyaleti tarafından temsil edilen Hint halkının. Onlar toprağın vekilleri. Koruma alanlarında ve habitat koridorlarında vahşi hayvanlara yer açılıyor. Kaplanlar geri döndü, tehlikeli ama güzeller. Aramızdaki tanrılar. Ürünün tümü organik. Hiç pestisit yok. Artık tüm Hindistan’da tarım alanında Sikkim modeli uygulanıyor. Yönetim için de Kerala modeli, aynı şekilde. (S140)

Gelecek Bakanlığı - Kim Stanley Robinson

2 Beğeni

:slight_smile:

Protestolar birer partidir. İnsanlar parti yapar ve sonra evlerine giderler. Hiçbir şey değişmez. (S.154)

Davos en sevdiğim partilerden biridir. (S.156)

Gelecek Bakanlığı - Kim Stanley Robinson

5 Beğeni

Günler nehir gibi akmıyor.

Büyüklere yalnız acılarınla mı benzeyeceksin ?

Günler bir akbaba, çelikten gagası bu akbabanın ciğerlerine kadar saplanmıyor ki avaz avaz bağırasın, ışık olsun çığlığın, fırtına olsun, baykuş olsun, kurt olsun… çelikten gagası akbabanın alnında dolaşıyor biteviye. Muhteşem değil ıstırabın, parlak değil… günler bir akbaba ama gagaları çelikten değil ve sen Kaf’lara değil, karanlıklara zincirlisin.

Nıetzche haklı, kanla yazılan yazılar yaşıyor (…) kalbin kanayacak ki yaratabilesin.

Kelime, Narsis’in kendini seyrettiği dere, çok bakma, içine düşersin.

Devam etmek yaratmak demektir. Yalnızca paylaşılmayan acılar bizi yıkabilir.

Din, aşk, şiir. Boşlukta yuvarlanan insanın bir yıldıza attığı merdivenler.

Cemil Meriç, Jurnal Cilt I

1 Beğeni

İnsan, akıl yürütmeksizin edindiği yanlış fikri akıl yürütmeyle asla düzeltemez.

Uzaylılar - Jim Al-Khalili

2 Beğeni

Kynes,‘‘Yaradan’a ve suyuna şükürler olsun,’‘diye mırıldandı.’‘O’nun geliş gidişlerine şükürler olsun.Gelişiyle dünyayı arındırsın.Kullarına bahşettiği dünyayı korusun.’’

Dune - Frank Herbert

2 Beğeni

Kötülük iyilikten çok daha sık geri ödenir.

Kralların Yolu - Brandon Sanderson

5 Beğeni