Beğendiğiniz Kitap Alıntıları

Şu sıralar sınav dönemdinde olduğum için pek ilerleyemiyorum kitapta hazır benden ileride olan birini bulmuşken şöyle bir şey soracağım.
Spoiler vermeden bana 4. Kitapta olan büyük bir olay söyler misiniz? Gaza gelip okumaya iyice heveslenmek için istiyorum çünkü çok uzun zamandır bitiremiyorum çok sevmeme rağmen.
Örnek olarak mesela 3. Kitabin finali çok güzeldi o tarz bunun sonunda da böyle olaylar var mı?
Biraz garip bir istekte bulunduğumun farkındayim bu arada :joy:

3 Beğeni

Zaman Çarkı 4. kitabı okumayanlar bakmasın:

Rand’in halkını yaprakla kırması akabinde Asmodean ile birlikte Choedan Kal’ı tutarak Rhuidean’ı yerle bir etmesi, Kıraç’a su getirmeleri, Kıraç’ta fırtınayla birlikte yağmur yağarkenki o geri dönüşleri. Son kehanet beni gaza getirmişti devamını okumak için: Ve üzerinde hiçbir şeyin yetişmediği topraklara kan yağdığı zaman Ejderin Çocukları filizlendi, ölümle dans etmek üzere silahlanmış Ejderin Halkı. Ve o onları kıraç topraklardan çağırdı, ve onlar savaşla dünyayı sarstılar.

8 Beğeni

Zaman Çarkı 4.kitap için Spoiler

Ishamael zaten söylemiş ama ben de ekleyeyim. Bir parça Mat’in ve en çok da Perrin’in yollarının başlangıcı sayılabilecek olaylar bu kitapta başlıyor. İki Nehir tekrar görüyoruz ve büyük bir savaşa tanıklık ediyoruz. Ayrıca Elayne ve Nyneave kara ajah ararlarken Nyneave ve Moghedien arasında bir düelloya da şahit oluyoruz.

3 Beğeni

Bu arada, hiç Lovecraft var mı elinizde?
Seksle ilgili bir kitap mı? (*)

Yakma Zevki - Ray Bradbury

* Lovecraft’ın soyadı, İngilizcede sevişme sanatı anlamına geliyor - yhn

7 Beğeni

Yazmak iyidir ama düşünmek daha iyi; akıllılık iyidir ama sabretmek daha iyi.

Herman Hesse - Siddhartha

6 Beğeni

Doğrultup belimizi kalktığımızdan beri iki ayak üstüne,
kolumuzu uzunlaştırdığımızdan beri bir lobut boyu
ve taşı yonttuğumuzdan beri
yıkan da, yaratan da biziz,
yıkan da yaratan da biziz bu güzelim, bu yaşanası dünyada.

Arkamızda kalan yollarda ayak izlerimiz kanlı,
arkamızda kalan yollarda ulu uyumları aklımızın, ellerimizin, yüreğimizin,
toprakta, taşta, tunçta, tuvalde, çelikte ve pılastikte.

Kanlı ayak izlerimiz mi önümüzdeki yollarda duran?
Bir cehennem çıkmazında mı sona erecek önümüzdeki yollar?

Nazım Hikmet Ran - Nereden Gelip Nereye Gidiyoruz

7 Beğeni

“Odamı sınırlayan dört duvar arasında, varlığımı ve düşüncelerimi kuşatan hisarın içinde ömrüm azar azar eriyor bir mum gibi, hayır, yanlışım var, ömrüm bir oduna benziyor, ocaktan düşen bir oduna.Öteki odunların ateşinde kavrulmuş, kömürleşmiş, ama ne yanmış, ne olduğu gibi kalmış bir oduna benziyor.Fakat diğerlerinin dumanından, soluğundan boğulmuş.”
Kör Baykuş - Sadık Hidayet

4 Beğeni

… Kitap okumak çok zararlı bir şeydir, özellikle de genç yaşlarda! Bizim Grebyoşka’da iyi aileden, durmadan kitap okuyan bir genç kız vardı. Sonunda kitap okuya okuya bir papazın çömezine aşık oldu…

Ekmegimi Kazanırken - Gorki

Beğendiğim bir alıntı değil :slight_smile: dikkat çekici olduğu için ekledim. 100 yıldır toplumların kitaplara bakış açıları çok da değişmemiş.

2 Beğeni

“… Ele geçireceğimiz tek şey kimi avuntular, kimi duyarsızlıklar olacak, bir takım beceriler elde edeceğiz ve bunlarla aldatacağız kendimizi. Ama asıl önemli olan şeyi, o yollar yolunu bulamayacağız.”

Siddhartha

3 Beğeni

“Hiçlikten önce, ilk başta yaratıcının hayat verdiği bir ya da birkaç yaşam formunda inanılmaz bir ihtişam vardır; ve bu ihtişam yerçekimi kanununa kaçınılmaz biçimde uyarak dönmekte olan gezegenin tanıklığında, başlangıçtaki en ilkel formdan en güzel en muhteşem olanına ve hala evrimleşmekte olanına kadar vardır.”

Charles Darwin, Türlerin Kökeni

1 Beğeni

Merak ettim, hangi sayfa da ( baskı farkı olabilir, bölüm de yazarsanız olur) geçtiğini yazar mısınız?

tartışmalara sebep olan meşhur son cümle. kitabın 6. baskısı var şu an elimde fakat ingilizce, paragrafı türkçeye çevirirken hataya sebep olduysam affola. ama merak etme sebebinizin “yaratıcı” vurgusu olduğunu tahmin ediyorum. bu vurgunun ilk baskılarda olmadığını, darwine yöneltilen dinsizlik suçlamalarından ötürü son baskılarda eklendiğini okumuştum bir yerde. bulabilirsem ilk baskısını da okumayı istiyorum bu yüzden. belki de tahminimde yanıldım merak etme sebebiniz bu değildi, ben yine de bilgilendirmiş olayım.

2 Beğeni

@alper o kısmı mı merak etti bilmiyorum ama ben merak ettim.

e ben de bu kadar bilgi sahibiyim.

Evet, yaratıcı vurgusu nedeniyle ifade biraz bana çelişkili geldi. Dediğiniz gibi olabilir, Darwin’in o dönem bazı tepkiler nedeniyle fikirlerini savunmaktan kaçındığı biliniyor. Hatta Thomas Huxley Darwin’den daha çok bu teorileri savunduğu için "Darwin’in köpegi " derlermiş.

Onur yayınları ve Ginko bilim baskılarına bakacağım ben de birazdan.

2 Beğeni

ben pek takılmadım açıkçası. belki tartışmaları bildiğimden, belki de sonuna geldiğimde darwin gibi sistemin ihtişamına kapıldığımdan bilmiyorum. ama dediğiniz gibi düşününce çelişkili. işte dönemi de göz önünde bulundurmak lazım biraz.

“Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışarıdan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak, bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen ey saygıdeğer kişi, belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun.”

Siddhartha

3 Beğeni

Onur yayınları ve Ginko bilim çevirilerinde benzer bir anlam var.

  • " Yaradanın başlangıçta bütün özünü, bir kaç ya da bir biçime üfürdüğü yaşamı … "( Ginko Bilim)
  • Yaşama, bu tarzda, yani az sayıda ya da bir tek biçime, yaratıcı tarafından başlangıçta verilen de­ğişik güçleriyle ( Onur Yayınları)

Evrim ağacı ise;

Böylece, doğanın savaşından, açlıktan ve ölümden, düşünebildiğimiz en yüce ereğe, daha yukarı hayvanların oluşmasına varılır. Bir ya da birkaç biçimde başlayan yaşamı böyle anlayan ve bu gezegen çekimin değişmez yasasına göre dönüp dururken, böylesine basit bir başlangıçtan en güzel, en olağanüstü biçimlerin evrimleşmiş ve evrimleşmekte olduğunu kavrayan bu yaşam görüşünde gerçekten ihtişam vardır. (Türlerin Kökeni, 1. Baskı Taslağı’ndan çevrilmiştir.)

Evrim ağacı 1. baskı taslağından çevirmiş ve sizin dediğiniz gibi Darwin kitabın ilk baskısından sonra böyle bir değişiklik yapmış.

4 Beğeni

Her geçmişi anış, bireyin o anki ruh haline göre renklenir, bu yüzden, aldatıcı bir bakış sağlar. (S.17)

Dışarıda biz insanların varlığından bağımsız, karşımızda kısmen düşüncelerimizde ve araştırmalarımızla ulaşılabilir muhteşem ve ebedi bir bilmece gibi dikilen devasa bir dünya vardı. Bu dünya üzerine kafa yormak serbest kalmanın anahtarı gibi geliyordu ve kısa zamanda fark ettim ki, saygı duyduğum hayranı olduğum nice insanlar iç özgürlüklerini ve güvenliklerini onun arayışında bulmuşlardı.(S.18)

Yaşamımdan Notlar - Einstein

5 Beğeni

“İyi mi buluyorsunuz resmi?”
“Hımm?” dedi yaşlı adam. “İyi mi?.. Hem evet, hem hayır. Senin kadıncağız fena kotarılmamış ama yaşamıyor. Sizler bir suratı doğru düzgün çizip her şeyi anatomi kurallarına göre yerleştirdiğinizde işiniz bitti sanıyorsunuz. Sonra bu çizgileri, daha önce paletinizde hazırladığınız bir ten rengiyle dolduruyor, bu arada bir yanın ötekinden daha koyu olmasına özen gösteriyorsunuz; bir yandan da masanın üstünde duran çıplak bir kadına zaman zaman baktığınız için doğayı kopyaladığınızı sanıyor, kendinizi ressam sayıyor ve Tanrı’nın gizini çaldığınızı düşünüyorsunuz!.. Hıh! Büyük şair olmak için dilbilgisini iyi bilmek ve dil yanlışı yapmamak yetmez! Şu azizene bir bak Porbus! İlk bakışta harika görünüyor ama ikinci kez göz attığında tuvalin zeminine yapışık olduğunu ve çevresinden dönülemeyeceğini fark ediyorsun. Tek yüzü olan bir siluet bu; kesilip yapıştırılmış bir görünüm, ne dönebilecek ne de duruşunu değiştirebilecek bir imge. Şu koluyla tablo alanı arasında havanın varlığını hissedemiyorum: oylum ve derinlik eksik; buna karşılık perspektifte her şey yerli yerinde ve havanın derece derece koyulaşması çok iyi gözlenmiş. Yine de, bunca övülesi çabaya karşın bu güzel bedenin, yaşamın ılık soluğuyla canlandığını sanmıyorum. Elimi şu yuvarlak ve diri göğüse götürsem, bana mermer gibi soğuk gelecek sanki! Hayır dostum, bu fildişi tenin altında kan akmıyor; varoluş o kızıl çiyiyle, şakakların ve göğsün amberimsi saydamlığı altında birbirine karışan damar ağlarını ve lifleri doldurmuyor. Şu nokta ürperiyor ama şurası kıpırdamıyor; yaşamla ölüm her ayrıntıda savaşıyor: Şurada bir kadın var, şurada bir yontu, az ötede bir ceset. Senin yaratın tamamlanmamış. Sevgili yapıtına ruhunun ancak bir parçasını üfleyebilmişsin. Prometheus’un meşalesi ellerinde birkaç kez sönmüş ve tanrısal ateş, tablonun çoğu yerine değmemiş.”

Balzac - Gizli Başyapıt

5 Beğeni