Beğendiğiniz Kitap Alıntıları

Pinhan yayınlarıda basmıştı sanırım kitabı değil mi? Benim uzun zamandır takip listemde bekliyor. Merak ettim onlar nasıl çevirmiş acaba.

Olabilir, Pinhan’ı görmedim ama bir çok baskısı var…Ama Bu kitabı okumadan önce, Evrim kuramı ve mekanizmaları kitabının yazarı, Evrimin Işığı kitabının hazırlayıcısı ve Evrim ağacı sitesinin kurucusu Çağrı Mert Bakıcı’nın Şu yazısınını okumanızı öneririm.

Evrimsel biyoloji okumak, öğrenmek için, sıfırdan evrim teorileri öğrenmek için Darwin doğru adres değil…

Neyse yazı aşağıda, tavsiyeler ve bazı bilgiler var, okumanı öneririm.

1 Beğeni

Almışken doğru baskıyı araştırıp alayım. Darwin kendi değiştirdiyse sorun yok ama birileri “Eyyy Darwin” dediyse ki bence böyle bir durum düzenlenmiş almak istemiyorum.

Bu durumun Türkçe baskılarla ilgisi yok, daha çok Darwin’le ilgili. Evrimsel biyoloji ögrenmek, Evrim öğrenmek için akademik bir durum yoksa Darwin sonraki okumalar olabilir, Hem anlaşılması zordur hem de o günden bu yana Evrim Terorisi çok daha yeni kanıt ve bilgilere sahip.

2 Beğeni

kesinlikle giriş kitabı olarak “evrim kuramı ve mekanizmaları” okunabilir, “evrimin ışığı” ise daha detaylı bir anlatım. darwin anlatım olarak biraz daha ağır, anlaması biraz daha güç ve kitapları aslında evrim kuramı taslağı gibi tam olarak her şeyin bir açıklamasını bulmak mümkün değil içerisinde. hazır önermişken dawkins’i de geçmeyeyim. evrim alanında gayet keyifli bir okuma sunuyor okuyucuya.

2 Beğeni

Richard Dawkins, Carll Zimmer ve Elbetteki Evrim agacı sitesi ve Çağrı Mert Bakırcı’nın her iki 2 kitabı bende ögrenmek, anlamak isteyenlere öneririm.

1 Beğeni

İşte ilk baskıdan çeviri olanı almak (örneklendirme az deniyor ama) bana daha mantıklı geldi. Sonuçta diğer türlü içerik tam olarak Darwin’in yazmak istedikleri değil gibi olacak.

Dawkins daha önce okudum. Evrim ağacındaki kitaplardan birkaçını önceden okurum. Zaten ünv.de benzer okumalar yapmıştım. Evrim ve Darwin 3-4 yıl önce ilköğretim müfredatından çıkartıldı. Artık çocuklara tam olarak ne demeye çalıştığını anlatamıyoruz. Ve bu konu hep bazı kalıplar üstünden çocuklara aksettirildiği için çok sıkıntılı genç nesil açısından. Çocuklar Darwin hakkında hiç bir şey bilmeden ama Darwin kötü saçma düşünceleri var algısıyla büyüyorlar.

2 Beğeni

“Pişmanlık tek başına işe yaramaz, af pişmanlıkla satın alınamaz, hiçbir şeyle satın alınamaz.”

Doğu Yolculuğu

3 Beğeni

Yaşam bir düştür —gölge bilmez.
Yaşam bir düştür —acı ve ıstıraptır.
Bir düş ki —uyanmak için dua ederiz.
Bir düş ki —uyanır ve gideriz.

Kim uyur —yeni şafak beklerken?
Kim uyur —tatlı rüzgar eserken?
Sona ermesi gereken bir düş —yeni gün doğduğunda.
Öyle bir düş ki bu —uyanır ve gideriz.

Kılıçtan Taç, Robert Jordan

7 Beğeni

Uğranılan haksızlıklara ve hakaretlere koyun gibi tahammül etmemek insanlığın başlangıcıdır evlât.

Acımak- Reşat Nuri Güntekin

6 Beğeni

“Gel sana bir hikâye anlatayım,” dedi Peder Zincir bir süre sonra. “Bu akşam ne tür bir adamla tanışacağını ve kime sadakat yemini edeceğini anlamanı sağlayacak bir hikâye.

Evvel zaman içinde, Capa Barsavi’nin şehirdeki hâkimiyeti çok yeni ve narinken, bir grup garrista’sının fırsatını bulur bulmaz onu ortadan kaldırmayı planladığı bilinen bir sırdı. Ve bu garristalar onun karşı hamlelerine hazırlıklıydılar. Ne de olsa şehri ele geçirmesinde ona yardım etmişlerdi ve nasıl çalıştığını iyi biliyorlardı. Bu yüzden Barsavi’nin kendilerini aynı anda yakalamaması için tedbir aldılar. Barsavi içlerinden bazılarının gırtlaklarını kesmeye karar verirse, çeteler dağılıp birbirlerini uyaracaktı ve çok uzun sürecek, kanlı bir savaş patlak verecekti. Barsavi hiçbir aleni hamlede bulunmadı. Böylece garristalarının sadakatsizliğine yönelik söylentiler arttıkça arttı.

“Capa Barsavi ziyaretçilerini kabul salonunda ağırlardı. O salon hâlâ Ahşap Çöplük’ün oradadır. Eskiden kocaman bir Verrar gemisiydi, hani asker taşımakta kullandıkları şu geniş kalyonlardan biri. Şimdilerde eğreti bir saray gibi orada demir atmış bekler. Barsavi ona Yüzen Mezar, der. Her neyse, Barsavi bir gün Yüzen Mezar’da Ashmere’den getirilen büyük bir halıyı sergilemeye başladı. Halı çok güzeldi, Dük’ün güvende tutmak için duvara asacağı türden bir eşyaydı. Barsavi o halıdan ne kadar hoşlandığını çevresindeki herkesin öğrenmesini sağladı.

“Zamanla vaziyet öyle bir hal aldı ki, erkânı onun bir ziyaretçiye ne yapacağını halıya bakarak kestirebilir oldu; çünkü kan akacaksa halı dürülüp güvenli bir yere kaldırılırdı.İstisnasız bir şekilde. Aradan aylar geçti. Halı kâh serildi kâh toplandı. Kâh serildi, kâh toplandı. Bazen Barsavi’nin yanına çağırdığı kimseler ayaklarının altında çıplak zemini görür görmez kaçmaya çalışırdı. Tabii bu da yaptıkları bir yanlışı açık açık itiraf etmekle aynı şeydi.

“Her neyse. Garristalarıyla arasındaki soruna geri dönelim. İçlerinden hiçbiri yanında bir çete
olmadan Yüzen Mezar’a girecek veya Barsavi’yle yalnız kalacak kadar aptal değildi. O zamanlar Barsavi’nin otoritesi henüz onları zorlayacak kadar güçlü sayılmazdı. O da bu yüzden oturup bekledi… ve bir gece baş belası garristalarından dokuzunu akşam yemeğine davet etti. Hepsini değil elbette, yalnızca en akıllı ve en bıçkın olanları… ve de en büyük çetelere hükmedenleri. Garristaların casusları, Capa’nın en gözde eşyası olan halının yere serildiğini ve üstüne tanrıların bile o güne kadar gördüklerinden daha zengin bir şölen sofrası kurulduğunu haber verdiler.

“O akılsız piç kuruları bunu duyunca Barsavi’nin ciddi olduğunu, gerçekten konuşmak istediğini düşündüler. Korktuğunu zannedip iyi niyetli bir pazarlık yapmayı beklediler. Bu yüzden de ne yanlarına çetelerini aldılar ne de alternatif planlar kurdular. Kazandıklarını düşünüyorlardı.

“O güzelim halının üstündeki sandalyelerine oturduklarında ve Barsavi’nin elli adamı
ellerinde arbaletlerle odaya doluştuğunda ne kadar şaşırdıklarını var sen düşün,” dedi Zincir.
“Herifleri öyle bir ok yağmuruna tuttular ki, azgın bir kirpi herhangi birini evine götürüp bir
güzel düzerdi. Halıya düşmemiş bir damla kan varsa o da tavandaydı. Anlatabildim mi?”
“Evet. Yani halı mahvoldu.”
“Hem de nasıl. Barsavi beklenti yaratmayı biliyordu Locke. Tabii o beklentileri kullanarak kendisine zarar verecek kimseleri yanıltmayı da. Düşmanlar onun bu tuhaf saplantısının canlarını garantiye aldığını zannettiler. Ama bu dünyada kahrolası bir halıyı kaybetmeye değecek kadar kalabalık ve güçlü düşmanlar vardır.” Peder Zincir ileriyi ve güneyi işaret etti.

“Şu tarafa doğru bir kilometre ötede seninle konuşmayı bekleyen adam işte o. Medeni bir dil kullanmanı şiddetle tavsiye ederim.”

Locke Lamora’nın Yalanları, Scott Lynch

6 Beğeni

İthaki dava etmesin sizi :grinning:

2 Beğeni

Böyle bir dava bekliyorum ve küçük küçük savunmamı hazırlıyorum :slight_smile:

3 Beğeni

Bana güvenini ver dedi Aes Sedai
Omuzlarımda gökleri taşıyayım.
Güven ki en iyisini bileyim ve yapayım,
Ki diğerlerine de göz kulak olayım.
Ama güven büyüyen kara tohum rengidir
Güven akan yürek kanı rengidir.
Güven ruhun son nefesinin rengidir.
Güven ölüm rengidir.
Bana güvenini ver dedi kraliçe tahtına,
Çünkü tüm yükü tek başıma taşımalıyım.
Güven ki yöneteyim, yargılayayım ve hükmedeyim,
Ve kimse düşünmesin ahmak olduğunu
Ama güven mezar köpeğinin havlama sesidir.
Güven karanlıkta ihanetin sesidir.
Güven ruhun son nefesinin sesidir.
Güven ölüm sesidir.

Kaos Lordu, Robert Jordan

7 Beğeni

-Acıttı, değil mi? dedi oğlan.
-Evet. Acıttı.
-Sahiden cesur musun?
-Orta karar.
-Yaptığın en cesurca şey ne?
-Yola kanlı bir balgam tükürdü. Bu sabah uyanmak, dedi
Yol - Cormac McCarthy

12 Beğeni

“Hepimiz arketipsel rollerimizi hayatımızın hayli erken bir döneminde seçeriz,” demişti gruba. “Ve büyük bir terim olan ‘arketip’ sözcüğü sizi aldatmasın çünkü tarihteki büyük figürler için geçerli olduğu kadar Shepperton’da banka memuru olarak yaşayan biri için de feçerli; ‘arketipsel’ aslında ‘kahramanca’ anlamına gelmiyor. O banka memurunun iç yaşamı sizinki ve benimki kadar zengin, kendini icra ediyor olarak gördüğü rol onun için herkesinki kadar önemli. Banliyö takımı sizi aldatabilir -ve beraber yaşadığı ve çalıştığı kişileri- ama o…”

İşte İnsan

5 Beğeni

İnancın ne olursa olsun. En katı dindarlarda bile kuşkunun izi vardır; en koyu inançsızlıkta ise itiraf edilmemiş bir umut yaşar öbür dünyanın varlığına karşı, insanlar sadece rollerini oynar, ortak inançları bedenlerdeki yorgunlukta yazılıdır.

Amin Maalouf - Işık Bahçeleri

14 Beğeni

Konuşma çizgileri kitapta var mı yoksa siz mi koydunuz? Ben yazarın bütün kitaplarında bulunmuyor diye okumuştum sanki bir şeyler. Görsel olarak kötü gözüktüğü için kullanmıyormuş.

İhtiyarlara Yer Yok çok hoşuma gittiği için Yol kitabını da kesinlikle listeme ekledim. Ve konusu itibariyle bunu daha çok seveceğim gibi duruyor.

Konuşma çizgileri kitapta yok. Mobil ekranlar da iç içe giriyor konuşmalar, konuşmalar karışmasın diye yaptım.

Filmi ben 3-5 yıl önce izlemiş ve sevmiştim. Kitabı da bu akşam bitirdim, benim için beklemediğim bir olay akışı olmadı (anımsadığım bariz bir fark göremedim film ve kitap arasında) ama film mi kitap mı derseniz kitap derim.

1 Beğeni

Forumda da mı beğeni kaygısı?