Hakkımda hayırlısı 
Ben de ilk başları okurum, sonunu okumam
2 Beğeni
Ahahaha. Dayanabilirsen dene bakalım. 
Hikaye bilinmezlik üzerine kurulmuş.
Şuraya da bir-iki alıntı bırakayım.
“İnşa edilen bir kütüphane, yaratılan bir hayat demektir; yığılmış kitaplar toplamı demek değildir asla.”
“Editörler iyi kitabın yokluğundan, yazarlar büyük yayınevlerinin yayımladığı 'b*k’lardan şikayet ediyordu; öfkeli iddiaları, başarısızlıklarını haklı kılan mazeretleri, çaresizce hırsları vardı her birinin.”
“Biz okurlar, sadece sadece eğlence amaçlı olsa bile, arkadaşlarımızın kütüphanesini gözleriz. Bazen sahip olmadığımız ama okumak istediğimiz bir kitabı bulmak için yaparız bunu, bazense karşımızdaki hayvanın ne ile beslendiğini öğrenmek için.”
Kağıt Ev - Carlos María Domínguez
4 Beğeni
Kitaplar insanların kaderlerini değiştirir.
@Agape bence kitap biriktiren hepimiz az biraz Carlos’uz…
1 Beğeni
Kitap biriktirmenin de türleri var aslında. Kitapta bunlara da değiniyor. 
Evet, Carlos kolleksiyoncu değil kitapları okurken müsvedde olarak kullanması kitapların kolleksiyon değerini yok ediyor. Okuduğu kitap için uygun bir ortam yaratması 19 YY romanlarını okurken mum ışığında okuması vb onun tutkusunun kolleksiyon değil de okumak olduğunu gösteriyor.
Ünlü halk ozanı Sağopa Kajmer’in de dediği gibi;
Çoğumuz aslen deli ve dünya deliler hastanesi.
1 Beğeni
Ne ara okudun? 
Bismillah yahu. 
2 Beğeni
90 sayfaymış, aklımda kalmasın dedim okudum
1 Beğeni
Çöküşte olan adam safça “Ben artık hiçbir şeye değmem.” diyeceği yerde, ahlaki bir yalan söyler ve “Hiçbir şeyin değeri yok, hayat hiçbir şeye değmez.” der. Bu tür bir hüküm her zaman tehlikelidir, bulaşıcıdır: toplumun hasta toprağında kısa zamanda tomurcuk vererek büyür, tropikal bir kavram ormanına dönüşür. Bazen bir din (Hristiyanlık), bazen bir felsefe (Schopenhauer) olarak gelişir. Bazen böyle bir çürüme sonucu ortaya çıkan zehirli bitkiler dumanlarıyla hayatı binlerce yıl zehirler.
Putların Alacakaranlığı - Friedrich Nietzsche
3 Beğeni
“Dünyaya bakıyorum, buradaki ormanlara ve dağa, gökyüzüne, her şey yerli yerinde, olması gerektiği gibi.Ama biz öyle değiliz.İnsanlar değil.Biz hatalıyız.Yanlış yapıyoruz.Hiç yanlış yapan hayvan yok.Nasıl yapsınlar? Ama biz yapabiliriz ve yapıyoruz.Ve hiç durmuyoruz.”
Ursula K. Le Guın/Yerdeniz Öyküleri
5 Beğeni
Yükselen fırtınanın rüzgarlarına bindik,
Gök gürültüsünün sesine koştuk.
Şimşeklerin arasında dans ettik,
Ve dünyayı paramparça ettik.
Alacakaranlık Kavşağı, Robert Jordan
7 Beğeni
Özgür olmak için iktidarı devirenler, özgürlüğün karşıtı iktidarı devralırlar
Kont Öderland - Max Frisch
7 Beğeni
" - Daha muvazeneli bir adamda bu aşk neler yapmazdı? Birdenbire durdu: - Fakat daha muvazenelisi bu tarzda sevebilir miydi acaba? "
Huzur, Tanpınar
"Hayatının bütün izleri sanki kendisini kucaklamış, ona şöyle diyordu: 'Hayır, sen bizden ayrılmayacaksın, başka bir adam olmayacaksın, eskiden neydiysen; kuşkularınla, kendinden sonsuz hoşnutsuzluklarınla, kendini düzeltme yolundaki boş çabalarınla, düşüşlerinle, sana nasip olmayan ve senin için imkansız olan bir mutluluğu sonsuz bekleyişinle, yine öyle kalacaksın! ’
Anna Karenina, Tolstoy
1 Beğeni
Artık halkın zevklerine şöyle bir tokat indiremiyoruz. Bu tokadı atabileceğimiz sağlam ve temiz bir yüz de yok." (s.78) “Peki ya dünya çapında milyonlarca insanı Lady Di için gözyaşı dökmeye ama yan komşularının ölümüne kayıtsız kalmaya iten şey nedir?” (s. 87) “Bilgisayar teknolojisi küreselleşmenin gerçek dayanağı; ama kim bilir belki de gelecekteki mezarıdır aynı zamanda.”(S.202)
Okumadığınız İçin Teşekkürler -Dubravka Ugresic
2 Beğeni
Yine de bir şeyi hemen yapmak yerine sürekli o şey hakkında düşünmek zorunda kalmak can sıkıcı.
Boşa Geçirecek Vakit Yok - Ursula K. Le quin
3 Beğeni
“Eğer bir çocuğu aslanın inine sokarsan, aslanı suçlayabilir misin?”
“Bazen, ihtiyacımız olan cevaplar sorduğumuz sorularla eşleşmez.”
Brandon Sanderson - Skyward
5 Beğeni
Eğer her kederlendiğimizde ağlayarak kurtulma imkânımız olsaydı, teşhissiz hastalıklar ve şiir ortadan kalkardı. Fakat doğuştan gelen ve eğitimle vahimleşen bir çekingenlik ya da gözyaşı bezlerimizdeki bir işleyiş bozukluğu, bizi kuru gözlerin azabına mahkûm eder.
Çürümenin Kitabı, Emil Michel Cioran
3 Beğeni
Kurt Vonnegut - Allah Senden Razı Olsun Bay Rosewater | sf. 28-29 - Çevirmen: Sinan Fişek
Raporda, Eliot’ın yazarlara çektiği söylevin tümü vardı. Yazarlar toplantısı, Eliot’ın sarhoş söylevi dahil, baştan sona banda alınmıştı.
“Lan orospu çocukları, bayılıyorum size,” demişti Eliot, Milford’da. “Sizden başkasını okumuyorum artık. Olagelen gerçekten korkunç değişiklikleri bir tek siz yazıyorsunuz. Yaşamın bir uzay yolcululuğu olduğunu -hem de öyle kısa falan değil, milyarlarca yıl süren bir uzay yolculuğu olduğunu- bilecek kadar uçuk bir tek siz varsınız. Dünyanın geleceğiyle gerçekten ilgilenecek kadar yürekli bir tek siz varsınız; makinelerin bize neler yaptığını, savaşların neler yaptığını, şehirlerin neler yaptığını, büyük ve basit fikirlerin neler yaptığını, korkunç yanlış anlaşılmaların, yanlışların, kazalarla felaketlerin neler yaptığını gerçekten görebilen bir tek siz varsınız. Sınırsız zaman ve mesafeler üzerine, hiçbir zaman ölmeyecek gizler üzerine, önümüzdeki bir milyar küsür yıllık uzay yolculuğunun cennet mi cehennem mi olacağına şu sıralarda karar verildiğine kafa patlatacak kadar çatlak bir tek siz varsınız.”
Eliot daha sonra, bilimkurgucuların yazdıklarının aslında pek bir boka benzemediğini ama bunun önemli olmadığını söylemişti. Yine de gerçek şairler onlardı; çünkü önemli gelişmelere yönelik duyarlılıkları “güzel” yazanlarınkinden çok daha fazlaydı. “Küçücük bir hayatın küçücük bir parçasını büyük inceliklerle yazan kuş osuruğu yeteneklerin canı cehenneme - burada esas konu yıldız kümeleri, sonsuzluk ve henüz doğmamış trilyonlarca can,” dedi.
3 Beğeni
Beynim bir umut üretim makinesiydi.
Günler Haritası (Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları Serisi 4) - Ransom Riggs
4 Beğeni
“Bunu neden yapıyoruz, Martin? Uzay yolculuğunu yani. Sürekli hareket halindeyiz. Sürekli arayıştayız. Hep gerginiz. Hiç dinlenemiyoruz.”
“Belki de huzur ve sükunet arıyoruzdur. Bunları Dünya’da bulamayacağımız açık,” dedi Martin. (s. 66)
“Evet, zavallı adam, gitti,” dedi Başkan. “Gezegenden gezegene gitmeye devam edecek, arayacak ve arayacak. Ve her seferinde bir saat, yarım saat, on dakika veya bir dakika geç kalacak. Sonunda onu sadece birkaç saniyeyle kaçıracak. Ve üç yüz gezegen sonra, yetmiş, seksen yaşındayken onu sadece saniyenin onda biriyle, yüzde biriyle kaçıracak. Hep devam edecek, burada, bu gezegende, bu şehirde bıraktığı şeyi bulmayı düşünerek devam edecek…” (s. 78)
Resimli Adam, O Adam - Ray Bradbury
4 Beğeni