Beğendiğiniz Kitap Alıntıları

"Piyasanın kurallarını kabul etmeyen yazar basitçe yok olacaktır. Piyasanın kendisine sunduğu şeyi elinin tersiyle iten yazar, edebi açlığa ya da halihazırda okumuş olduğu kitapları yeniden okumaya mahkûmdur. Edebiyatın varlık nedeni olan yazar ve okur bugün yarı münzevi bir yaşam sürmektedir. Edebiyat piyasası dünyası, kitap üreticilerinin hâkimiyeti altındadır. Ancak kitapların üretilmesi edebiyatın da çoğaldığı anlamına gelmez.

Bir okur olarak kendi yazarımın özlemini çekiyorum. Vaatkâr tanıtım yazılarına şöyle bir göz gezdiriyorum ama içlerinden çok azı bir okur olarak zevklerime hitap ediyor. Kitabevleri de vitrinleri ışıklandırılmış süpermarketlere benziyor artık. Ürünleri kaliteliymiş gibi görünüyor ama lezzetleri hayal kırıklığına uğratıyor. Tıpkı meyve ve sebzelerin mutasyona uğrayıp, dış görünümleri pahasına tatlarının yavan olması gibi… Aynı şekilde, hem iyi hem de kötü kitaplar zamanla ana akım edebiyat içinde mutasyona uğramış durumda.

Bir yazar olarak kendi okurumun özlemini çekiyorum."

Okumadığınız İçin Teşekkürler, Dubravka Ugresiç (çev. Gökçe Metin)

5 Beğeni


Mülksüzler, Ursula K. LeGuin

2 Beğeni

“onca görüp onca çektiğim,” dedim, “bir şey söylememi neredeyse imkânsız kılıyor. ifade yetimi kaybettim. medeni dünyaya anlamsız laflar ediyorum, aynılarıyla karşılık veriyor.”
gece ana, kurt vonnegut

1 Beğeni

… sanat bir lükstür. İnsanlar sadece kendilerini korumaya ve türlerini yaymaya önem verir. Ancak bu güdüler tatmin edildiğinde kendilerini yazarların, ressamların ve şairlerin sağladığı eğlencelerle meşgul etmeye rıza gösterirler.

İnsanın Esareti - W. Somerset Maugham

4 Beğeni

“Bugün annem öldü, belki de dün, bilmiyorum”
Albert Camus - Yabancı

3 Beğeni

“Adaletsiz mi?” diye sordu iblis iğneleyici bir tonda. “Adalet, kendi lehine olmadığı sürece hayatında bir gün bile umurunda olmadı. Hoşça kal.”

Kısa Bir Cehennem Ziyareti - Steven L. Peck

2 Beğeni

Kimlik bölümlere ayrılamaz, o ne yarımlardan oluşur, ne üçte birlerden, ne de kuşatılmış diyarlardan. Benim birçok kimliğim yok, bir kişiden diğerine asla aynı olmayan özel bir “dozda” onu biçimlendiren bütün ögelerden oluşmuş tek bir kimliğim var.
Ölümcül Kimlikler, Amin Maalouf

“O halde git.Bundan başka dünyalar da var.”
Kara Kule: Silahşor (Stephen King)


Yürek Söken, Boris Vian

2 Beğeni

“Işığın savaşçılarının gözlerinde hep belli bir ışıltı bulunur.
Bu dünyaya aittirler, başkalarının hayatlarının bir parçasıdırlar, yolculuklarına çıkarken sırtlarında heybeleri, ayaklarında sandaletleri yoktur. Çoğu kez cesaretsizdirler. Her zaman doğru kararı almazlar.
En önemsiz şeyler için üzülürler, düşünceleri sıradandır, bazen de büyüyemeyeceklerine inanırlar. Çoğu kez, lütuf görmeyi ya da mucizeyi hak etmediklerini düşünürler.
Bu dünyada ne yaptıklarına her zaman emin olamazlar. Hayatlarının anlamsız olduğuna inanarak uykusuz geceler geçirirler.
İşte bu yüzden ışığın savaşçısıdırlar. Hata yaptıkları için. Kendilerine soru sordukları için. Bir neden aradıkları için - ve onu kesinlikle bulacakları için.”
-Işığın Savaşçısının Elkitabı (Paulo Coelho)

Stefan Zweig’ın Dünün Dünyası adlı eserinden;

Bu sistem ve öğretmenler bir yerden tanıdık geliyor!

2 Beğeni

“Siz, bizi mağlup etmiş olanlar, kendi kendinize Babil’in düştüğünü ve oradaki her şeyin yerle bir olduğunu söyleyin. Size diyorum ki; insan hala yargılanıyor, her insan kendi sanık sandalyesinde. Her insan bir küçük savaştır.”

Dune

5 Beğeni

“Oldukça acısız bir şekilde her şeyi biter. Bir anda.” dedi Tanrı.
“Peki neden son vermiyorsunuz?” diye sordu Nuh.
“Kendime ve her şeye zaten bir son vermiştim. Lakin şimdi geri döndüm ve kaldığımız yerden hepinizi geri getirdim”
“Ben hiçbir şey fark etmedim” dedi Nuh.
“Doğal olarak.”

Ağrı Dağı Yolcusu Kalmasın, H.G. Wells

5 Beğeni

“Dünya üzerindeki en adil şey ölüm. Kimse parayla rüşvetle ondan kaçamadı henüz. Ve herkesi alıyor toprak: iyiyi de zalimi de günahkarı da. Bundan daha adaletli bir şey yok dünyada. Hayatım boyunca canla başla ve dürüstçe çalıştım. Vicdanımla yaşadım. Ancak benim payıma düşmedi adalet. Tanrı elindekini bir yerlerde bölüştürmüş olmalı, sıra bana geldiğinde verecek bir şey kalmamıştı heybesinde. “

“Tanıklığımı aktarmak istiyorum: Kızım Çernobil yüzünden öldü. Ve bizden susmamızı istiyorlar. Henüz bilimsel olarak ispatlanamazmış bu, elde yeterince veri yokmuş. Yüz yıl daha beklememiz lazımmış. Ama benim ömrüm… O kadarına yetmez… O kadar bekleyemem ben. Yazın siz. En azından kaydedin: Kızımın adı Katya’ydı… Katyacık… Yedi yaşında öldü…”

Çernobil Duası - Svetlana Aleksiyeviç

@Agape yeni kitabımızı buldum. Mutlaka okumalısın, senin neler hissedeceğini çok merak ediyorum :v:

@hunter Sanırım kitabı okuduktan sonra düşüncelerimi sormuştun. Kitabı tam olarak bitirmedim, hatta henüz başlardayım. Ama son zamanlarda okuduğum en güzel kitaplardan diyebilirim. Sırf kitabın başındaki İtfaiye Eri kısmı ve Kapıya kazınmış hayata dair kısım için bile okuyabilirsin. Şu an için mükemmel gidiyor. Böyle bir yaşanmışlığı şimdiye kadar okumadığım için pişmanım açıkçası.

6 Beğeni

Bunu duyduğum iyi oldu, ilk yaptığım alımda sepete eklerim. Teşekkürler :slight_smile:

1 Beğeni

Bir kadının gittiği, evden belli olur. Kadın giderken düzeni götürür bir kere. Yaşayan ev sarsılır. Ev dediğiniz şey küçük büyük elementlerden oluşur. Kadın olan evde, erkeğin anlamayacağı bir denge vardır elementler arasında. Erkek her birine vakıf olduğunu düşünse bile, onların nasıl bir uyumla işlediğini bilemez. Kadın gidince evin dokusu bozulur, susuz kalmış çiçeğe benzer, solar. Küçük şeylerin izi silinir. Eşyanın dili tutulur, ev sağırlaşır.

Suzan Defter-Ayfer TUNÇ

“Bilmek istememin nedeni şu, ölüm cezasını telafi eden, kişinin ne zaman öleceğini bilebilmesidir. Gerçi büyük ama hakkıyla kazanılmış bir lüks. Oysa ben, ancak özgür yaşayanların kabul edebilecekleri bir karanlıkta bırakılıyorum.”
-İnfaza Çağrı, Vladimir Nabokov

5 Beğeni

Hepimiz yaşamımız boyunca şu ya da bu zaman tutsak düşeriz; kendi kendimize veya çevremizdekilerin beklentilerine esir oluruz. Bu, herkesin katlandığı bir yüktür; herkesin nefret ettiği ve pek azımızın kaçmayı öğrenebildiği.
Sürgün R.A. SALVATORE

6 Beğeni

İskandinav Tanrıları - Neil Gaiman

1 Beğeni

“Evrim insanları doğurdu. İnsanlar da, uzun ve acılı bir süreç sonucu, insanlığı…”
“Empati.” diye yavaşça fısıldadı Aenea.
Peder Glaucus görmeyen gözlerini kıza doğru çevirdi. “Kesinlikle. Ama biz insanlığın tek yansıması değiliz. Hesaplayan makinelerimiz bilinçlerini kazanınca, onlar da bu tasarımın bir parçası oldu. Direnebilirler ve kendi karmaşık sebepleriyle bunu tersine çevirmeye çalışabilirler. Fakat evren kendi planını uygulamaya devam ediyor.”
“Evreni ve işleyişini bir makineymiş gibi anlatıyorsun.” dedim. “Programlı, durdurulamaz ve kaçınılamaz.”
Yaşlı adam başını salladı. “Hayır, hayır… Ne bir makine, ne de engellenemez bir güç. Eğer İsa’nın gelişi bize bir şey öğrettiyse o da hiçbir şeyin engellenemez olmadığı. Sonuç daima şüpheli ve karanlık ile aydınlık arasındaki seçimler bize ait - bize ve düşünen her varlığa.”

  • Endymion, Dan Simmons
3 Beğeni