Beğendiğiniz Kitap Alıntıları

“Herkes kurtarıcı rolüne soyunur ama aslında kimse gerçekten yardıma muhtaç olan hayvanları sahiplenmek istemez.”

Yanık Diller, Charlie - Chris Lewis Carter

3 Beğeni

Sabahın üçünde kan yoğunlaşır, akışı yavaşlar ve uyku ağırlaşır. İnsanın ruhu ya böyle bir saatte habersiz olmanın rahatlığı içindedir ya da büyük bir çaresizlik içinde debeleniyordur. Bunun orta noktası yoktur. Sabahın üçünde dünya denen o yaşlı or…punun makyajı silinmiştir ve artık burnu ve camdan gözü yoktur. Neşenin içi boşalmış, kırılgan bir hale gelmiştir. Can sıkıntısı dehşeti yok etmiştir. Aşk bir hayaldir.

Korku Ağı - Stephen King

2 Beğeni

Bir fahişe ile bir rahibenin, bir cani ile bir polisin yan yana yattığı mezarlıklar bana, hayattaki tek gerçek, tek yalansız manzara olarak görünürdü.

Kinyas ve Kayra - Hakan Günday

4 Beğeni

“Hiçbir kahramanı dünya yok etmez. Onun ödülü kendini yok etmektir. Yoluna çıkan bir şey değil, sensin kendini yok edecek olan, Herakles.”
-Atlas’ın Yükü, Jeanette Winterson

4 Beğeni

‘‘Bir gün olsun beni sevmedin; beni yaşarken sevmedin ama ölümümün ardından bana tapacaksın!’’

Edgar Allan Poe - Kızıl Ölümün Maskesi - Morella

1 Beğeni

…işlerini zekice yapacaklarsa genel bir fikirleri olmak zorundaydı, ancak toplumun iyi ve mutlu üyeleri olacaklarsa ne kadar az bilirlerse o kadar iyi olurdu. Çünkü herkesin bildiği gibi, tikeller, erdem ve mutluluğu getirir; genellikler ise entelektüel açıdan kaçınılmaz belalardır. Toplumun omurgasını düşünürler değil, oymacılar ve pul kolleksiyoncuları oluştururlar.

Cesur Yeni Dünya // Aldous Huxley

5 Beğeni

''İhtiyatlı bir savaşçı, düşmanı hiçbir zaman küçük görmez. Savaşın en açık sözcüğü ‘Öl!’ değil, ‘Öldür!‘dür’’

Cehennemdere Kanyonu - Osman Pamukoğlu

“Nefret ederim böyle amcıklardan. Begbie tarzı amcıklar. Kendilerinden farklı olan her orospu çocuğunun kafasını beyzbol sopasıyla patlatmayı seven tipler. Pakistanlılardan nefret ederler, eşcinsellerden nefret ederler, herkesten nefret ederler. Kaybedenlerle dolu bir ülkenin büyük kaybedenleri. İngilizlere bizi sömürgeleştirdikleri için kızmanın manası yok. Ben İngilizlerden nefret etmem. Abaza orospu çocuklarıdır İngilizler. Biz bu Abazalar tarafından sömürgeleştirilmişiz. Sömürgesi olabileceğimiz adam gibi, enerjik, sağlıklı bir kültür bile bulamamışız kendimize. Hayır. İktidarsız götlerin egemenliği altına girmişiz. Bu bizi ne yapar? Bugüne dek dünyaya gelmiş en sefil, en aşağılık halk yapar. İngilizlerden nefret etmiyorum. Onlar kendi boklarıyla idare ediyorlar. Ben İskoçlardan nefret ediyorum.”

Irvine Welsh - Trainspotting

1 Beğeni

“Çaydanlık yiyen biri, hiçbir şeyden kaçmaz”
Muhafızlar! Muhafızlar! - Terry Pratchett

3 Beğeni

“Konu tarihse zaten onun harabelerinde yaşıyoruz. Biyografilere gelince; onların içinde verilen tüm kararların sonuçlarına bugün katlanıyoruz.”

Kızıl Gökler Altında Kızıl Denizler / Scott Lynch

5 Beğeni

‘‘Bazı zamanlar kendimden ve çevremdeki dünyadan sıyrıldığıma dair tuhaf bir his duyuyorum; her şeyi dışarıdan, düşünülemeyecek kadar uzak bir yerden, zamanın ve mekanın dışından, her şeyin geriliminden ve trajedisinden uzakta seyreder gibi oluyorum.’’

H.G. Wells // Dünyalar Savaşı

4 Beğeni

“Rincewind’in yetenekleri arasında en öne çıkanı, kaçma yeteneğiydi. Hatta seneler içinde onu gerçek bir bilim seviyesine kadar yükseltmişti. Kaçtığınız sürece, bir şeyden ya da bir şeye doğru kaçıyor olmanız önemli değildi. Önemli olan yalnızca kaçış. Kaçıyorum, öyleyse varım. Daha doğrusu, kaçıyorum, öyleyse -ve şansım da yaver giderse- hâlâ var olacağım.”
Faust/Eric - Terry Pratchett

9 Beğeni

“İnsan insana, insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir, insan insanla konuşamaz.”

Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü syf:112

7 Beğeni

‘‘Ama beni fenalaştıran şeyin bütün bu tüyler ürpertici tema ve sahneler olduğunu düşünme sakın. Ben üç yaşında bir velet değilim ve bunlar gibisini daha önce de görmüştüm. Mesele o yüzlerdi Eliot… Canlıymış gibi tuvalden yan yan, salya akıtarak bakan o lanet olası yüzlerdi! Tanrı aşkına, onların canlı olduğuna gerçekten inanıyorum dostum! O iğrenç büyücü, cehennem ateşlerini boya maddeleriyle uyandırmıştı ve fırçası kabuslar üreten bir asaydı. Şu içki sürahisini ver bana Eliot!’’

H.P Lovecraft - Pickman’ın Modeli

4 Beğeni

‘‘İlk dersim bu. Görünenlerin pürüzsüz, tanıdık yüzü altında, dünyayı ikiye ayırmak üzere bekleyen bir başka yüzü vardır.’’

Madeline Miller // Ben Kirke

7 Beğeni

‘‘Sana başka bir şey daha söyleyeyim; Okuduğun şeylerin yarısı yanlış olacak, çünkü bu türü seven insanlar, senin benim gibi insanlar. Tek kelimeyle deliler.’’
(Korku-Gerilim severlerinin deli olduğunu anlatmaya çalışmış biraz :smiley: )

Stephen King - Ölüm Dansı

3 Beğeni

‘‘Ölmeden önce ne hissediyor insan acaba, ne geçiriyor aklından o an diye sorup duruyoruz ya, göğüskafesim gül tomurcuğu gibi açıldığında, yok yok tam öyle değil, daha sert bir şey, hiçbir şeye benzemiyor ki bu meret size anlatayım.
Çarpmanın sesi…’’

Gamze Arslan // Kanayak

‘‘Soyunuzun geleceğini çok karanlık görüyorum, insanlar,’’ dedi Zoltan Chivay suratını asarak. ‘‘Bu dünyadaki basiretli her canlı başı derde girdiğinde, bir felaket yaşadığında kendi cinsinden olan canlıların yanına sığınır çünkü diğerlerinin desteğiyle zor günleri daha kolay atlatır. Ama siz insanlar başkasının felaketinden nasıl kazanç sağlayacağınıza bakıyorsunuz. Açlık dönemlerinde yiyecekler paylaşılmıyor, aksine güçsüz olanlar parçalanıp yeniyor. Bu, kurtlar arasında rastladığımız bir yöntemdir, en sağlıklı ve güçlü olanın hayatta kalmasını sağlar. Ama basiretli ırklarda böyle bir ayıklama genelde en büyük orospu çocuklarının hayatta kalmalarına ve hükmetmelerine olanak sağlıyor. Bundan sonuç çıkarmayı ve öngörüde bulunmayı size bırakıyorum.’’

The witcher - Ateşle İmtihan - Andrzej Sapkowski

8 Beğeni

‘‘Sonunda kendimi toparlayıp sakin bir tavırla gölgeye ismini ve memleketini sordum. ‘‘Ben GÖLGE’yim. Ptolemais’in yeraltı mezarlarına, Kharon Irmağı’na komşu olan ölüler diyarı Helusion düzlüğü benim memleketimdir,’’ dedi. Dehşetle yerimizden fırladık, neye uğradığımızı şaşırdık çünkü gölgenin sesi tek kişiye ait değildi, öte dünyaya göçmüş pek çok dostumuzun her heceyle tonu değişen, birbirine ulanmış, tanıdık ve ahenkli sesiyle konuşuyordu’’

GÖLGE-Alegorik Bir Hikaye - Edgar Allan Poe

2 Beğeni

İşte şöyle; bilir misiniz bilmem ama yılanlar sağırdır. Dolayısıyla bu sürüngen, içinden içi oyuk, uzun bir tahta parçası geçen bir sukabağına benzeyen bir tür kaval olan pungi’nin hareketlerini ve enstrümanın çıkarttığı hava titreşimlerini takip eder. Dans ediyormuş gibi görünür, halbuki tek yaptığı kavalın salınımını başıyla takip etmektir.

Bazen insanların sizi kendilerince bir şekilde görmeleri, hele ki bu imge değerliyse, sizi bu iyi insana dönüştürmek için yeterli olur.

Bir IKEA Dolabında Mahsur Kalan Hint Fakiri’nin Olağanüstü Yolculuğu - Romain Puértolas