Giderek artan yiyecek sıkıntısına bağlı başka sıkıntılar da oluyordu.Spekülasyonlar işe karışmıştı ve çarşıda pazarda bulunmayan temel gereksinim maddelerine inanılmaz fiyatlar ödeniyordu.Böylece zengin ailelerin neredeyse hiçbir eksiği yokken yoksul aileler çok güç durumda kalıyorlardı.Veba kendi yönetim merkezinde o etkin yansızlığıyla yurttaşlarımız arasında eşitliği güçlendirecekken tersine,o normal bencillik oyunuyla insanların yüreğinde adaletsizlik duygusunu daha da keskin hale getiriyordu.Tabii ki ölümün o mükemmel eşitliği yerinde duruyordu ama böyle bir eşitliği de kimse istemiyordu
Amyrlin için çekti. “Bu risk, Moiraine. Ama babam, ‘Kızım, işini şansa bırakmazsan, asla bakır metalik kazanmazsın,’ derdi. Yapacak planlarımız var. Otur; bu iş çabuk bitmez. Şarapla peynir getirteyim.”
Eğer dünya dışı varlıklar insanlık tarihinin son birkaç bin yılını gözlemlemişse, insanoğlunun korkutucu boyutlarda yanlış giden bilimsel bir deneyin ürünü olduğu sonucuna varmış olabilirler.
Her şeye vakit vardır ama yapmaya değer şeyler hariç. Sahiden önemsediğiniz bir şeyi düşünün. Sonra sadece ona harcadığınız zamanı saat saat toplayın ve hayatınızın ne kadarcık bir bölümünü kapladığını hesaplayın. Sonra bir de tıraş olmak, otobüslerde gidip gelmek, tren istasyonlarında ve kavşaklarda beklemek, edepsiz hikâyeler anlatıp dinlemek ve gazete okumak gibi şeyler için harcadığınız zamanı hesap edin.
Günahtan onu henüz işlemeyen korkar. Günahı zaten işlemiş olan niye korksun? Ölümden ölü mü korkar, yoksa canlı mı? Canlı olana da, korkusuna da güler ölüler.
“No one is guaranteed happiness. It’s not a human right. It’s a house you have to build yourself. Your family and friends can help, but they’re all busy building their own houses too. You’re just bitter because you built a shit house.”
The Bridge to Lucy Dunne, exurb1a
Özet
“Mutluluğun garantisi yok. Bu bir insani hak değil. Mutluluk kendinizin inşa etmesi gereken bir ev. Aileniz ve arkadaşlarınız size yardımcı olabilir ancak onlar da kendi evlerini inşa etmekle meşguller. Sen dargınsın zira boktan bir ev inşa ettin.”