Beğendiğiniz Kitap Alıntıları

“İnsanlara ne kadar çok ihtiyacım olursa onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.”
Kürk Mantolu Madonna - Sabahattin Ali

6 Beğeni

Biliyor musun, insan günbatımlarını en çok kederliyken seviyor.
Küçük Prens- Antoine de Saint-Exupéry

6 Beğeni

Korku cezadan çok daha beterdir, çünkü ceza bellidir, ağır da olsa, hafif de, hiçbir zaman belirsizliğin dehşeti kadar, o sonsuz gerilimin ürkünçlüğü kadar kötü değildir.

Korku - STEFAN ZWEIG

4 Beğeni

Mr. Heathcliff karakteri çok hoşuma gitti.

“Mr. Heathcliff, siz bir zavallısınız, öyle değil mi? Şeytanın kendisi kadar yalnız ve onun kadar kıskançsınız. Hiç kimse sizi sevmiyor… hiç kimse siz öldüğünüzde arkanızdan ağlamayacak! Ben sizin gibi olmayacağım!”

Uğultulu Tepeler - Emily Bronte.

2 Beğeni

Dünya gerçekten de tehlikelerle dolu ve içinde bir sürü karanlık yer var; lâkin nice güzellik de hâlâ ayakta ve artık bütün topraklarda içine keder karışmış olsa da, belki daha bile çok serpiliyor sevgi.
Yüzüklerin efendisi: Yüzük kardeşliği

8 Beğeni

‘’ Bir zaman bisikleti, bir boru, bir sele, bir egzos hunisinden meydana gelir; bu yüzden insan onu, özellikle ışık iyi olmadığı vakit, kolaylıkla uzun saplı bir süpürge sanabilir. Bazı utanmaz kadınlar, özellikle geceleri, gezintiye çıkarak Ortaçağ köylülerine korku salmışlardı. Sadece insanların başları üzerinden hızla geçip gitmekle kalmıyor, 13. veya 12. yüzyılda, insanları şok edecek kılıklarda dolaşıyorlardı.’’

:black_heart: Stanıslaw Lem- Yıldız Güncesi

4 Beğeni

"Kişisel olarak sürekli çevremize, kendi zamanımıza ve hatta hayatlarımıza değer biçen kararları alırız. Bir daire ya da otel odası kiralarken, gürültüden kaçınmak için daha fazla ödüyorsanız, huzura ve sessizliğe dolaylı olarak değer biçmişsiniz demektir. Taksi tutmak yerine otobüsü beklemeye karar veriyorsanız, dolaylı olarak zamanınıza değer biçmişsinizdir. Eğer duman alarmı almakla uğraşamayacağınıza karar veriyorsanız, zaman ve gider tasarrufu uğruna ölme olasılığınızı yükseltmişsiniz demektir. Ancak bu kararlardan herhangi birini alırken, sessizliğe, zamana ya da hayata biçtiğiniz fiyatla ilgili hiç kimseye itirafta bulunmamışsınızdır, hatta kendinize bile.

Hükümetler de hayatlarımızın ne kadar ettiği üzerine çalıştıklarını ima eden kararlar alırlar. Hükümet, caddelere ekstra trafik işaretleri mi eklemeli ya da yollarda hız limitini geçenleri fotoğraflayan cihazları mı artırmalı ya da sağlık hizmetlerini mi iyileştirmeli ya da kanser araştırmalarını mı desteklemeli -ya da bunlardan hiçbirini yapmayıp kestiği vergilerle üniversitelerin kalitesini mi iyileştirmeli ya da ulusal parkları mı düzenlemeli? Bu kararlar verilmek durumunda; karar verildiğinde, içlerinde subjektif değerlerle ilgili varsayımlar vardır, buna insan hayatının değeri de dahildir. Dışsallık bedelini tahmin etmek gariptir çünkü eğer uygun şekilde yapılırsa, varsayımların gerekçelendirilmesi ve açık edilmesi gerekir. Örtülü ve gerekçesiz bırakmak, bizi en iyi olasılıkla politik süreçlerin rastgele sapmalarının merhametine terk eder ve en kötü olasılıkla çıkar gruplarının kendilerine hizmet eden taleplerine boyun eğdirir.

Bu subjektif değerleri tahmin etmenin en iyi yollarından biri, insanların gerçekte ne yaptıklarına bakmaktır. Ekonomistlerim “açığa vurulmuş tercih” teorisi vardır: İnsanların tercihleri, tüketici olarak yaptıkları seçimlerle ifade edilir. Armut almaya gücünüz yetecekken, elma satın aldınız: Yani elmaları, armutlara tercih ettiniz. Bir ekonomist için tercih, sadece seçimlerden ortaya çıkmaz, aslında seçimler tarafından tanımlanır."

Görünmeyen Ekonomist - Tim HARFORD - Sayfa 110-111

7 Beğeni

“Yalnız ölüm yalan söylemez! Ölümün varlığı bütün vehim ve hayalleri yok eder. Bizler ölümün çocuklarıyız, hayatın aldatmacalarından bizi o kurtarır.”

Kör Baykuş, Sadık Hidayet

7 Beğeni

‘’ Umutlarının öyle fazla coşmasına izin vermezsen, hayal kırıklığına uğramazsın. ‘’

Gazap Üzümleri – John Steinbeck

3 Beğeni

“Benim cesaretim ne olacak?” diye sordu Aslan endişeyle.

“Bol bol cesaretin olduğuna eminim,” diye yanıtladı Oz.

“İhtiyacın olan tek şey kendine güvenmek. Tehlikeyle karşılaştığında korkmayan canlı yoktur. Gerçek cesaret, korkmana rağmen tehlikeye göğüs gerebilmektir ve bu türden cesaret de sende bolca var.”

Oz Büyücüsü - L. Frank Baum

6 Beğeni

Zaman yolculuğu 1976’da bilimkurguydu. 1819’da ise - Rufus haklıydı- düpedüz delilikti.

Yakın - Octavia E. Butler

3 Beğeni

2500 kişilik bir kabile olan Matsesler, Amazon’un bir kolu olan Javari Irmağı boyunca uzanan yağmur ormanlarında yaşar. Kısa süre önce dilbilimci David Fleck tarafından betimlenmiş olan dilleri, Matsesleri olayları aktarırken akıl almaz incelikte ayrımlar yapmaya zorlar. Bir kere, Matses dilinde geçmişin üç derecesi vardır. Sadece “Birisi oradan geçti” diyemezsiniz; eylemin (kabaca bir aylık) yakın geçmişte mi, (kabaca bir aydan elli yıla kadar giden) uzak geçmişte mi, yoksa (elli yılı aşkın) çok eskilerde mi gerçekleştiğini farklı fiil ekleri kullanarak belirtmeniz gerekir. Buna ek olarak fiillerde dilbilimcilerin “kanıtsallık” dediği bir ayrım sistemi vardır; üstelik Matses dilindeki kanıtsallık sistemi şimdiye kadar kaydedilmiş olanların en ayrıntılısıdır. Matses dilini konuşan biri bir fiil kullandığı her defasında –en titiz avukatlar gibi– aktardığı olguları tam olarak nasıl öğrendiğini belirtmeye mecburdur. Başka bir deyişle Matsesler epistemoloji ustası olmak zorundadır. Aktardığınız şeyin doğrudan bir deneyim mi (birinin geçtiğini gözlerinizle gördünüz), kanıtlardan hareketle çıkarsanmış bir şey mi (kumda ayak izlerini gördünüz), tahmin mi (günün bu saatinde hep oradan insanlar geçer), yoksa kulaktan dolma bir haber mi (komşunuz birinin geçtiğini gördüğünü söyledi) olduğuna göre ayrı fiil biçimleri vardır. Bir ifade yanlış kanıtsallık biçimiyle söylendiğinde yalan söylenmiş sayılır. Dolayısıyla bir Matses erkeğine kaç karısı olduğu sorulduğunda, o sırada karıları gözünün önünde değilse geçmiş zamanda cevap verecek ve daëd ikoșh , “iki tane vardı [yakın geçmişte doğrudan deneyim]” diyecektir. Söylediği aslında “Son baktığımda iki taneydi” gibi bir şeydir. Karıları orada olmadığına göre, beş dakika önce görmüş olsa bile, son gördüğünden beri birinin ölmediğinden ya da bir başka adama kaçmadığından mutlak olarak emin olamaz. Dolayısıyla cevabını şimdiki zamanda kesin bir olgu olarak veremez.

Dilin Aynasından- Guy Deutscher

6 Beğeni

Saygın bir kimse katillerle dostluk kurmaz, bu nedenle canilerin en büyüğüyle -Doğa’yla- işbirliği etmek de affedilemez bir şeydir. Peki, ölüleri gömme, saklambaç oyunu yoluyla işbirliği etmek değil midir? Amaç, suç ortaklarının yapacağı gibi, cesedi ortadan kaldırmaktır; mezar taşlarının üzerine birkaç önemsiz şey yazılır, tek bir şey dışında: Zira insanlar gerçekle yüzleşecek kadar cesur olsalardı, bu taşların üzerine Tabiat Ana’ya ithafen birkaç sitem kazırlardı, bu işi başımıza açan odur. (s.276)

Stanıslaw Lem- Yıldız Güncesi

9 Beğeni

“Ölene kadar sorumlusun,
Gönül bağı kurduğun her şeyden”
Küçük Prens-Antuan de Sent-Ekzüperi

7 Beğeni

“O halde balık tutmaya gidelim.”
“Nerede?” diye çıkıştı Yannick Brass. “Çalılıklarda mı?”
“Derede.”
“Dere mi ki o? Oturduğun yerden karşı kıyısına sıçabiliyorsun. Orada balık ne gezer?”

Efllerin Kanı / Andrzej Sapkowski
Her okuyuşumda kahkaha attığım bir yerdir. :slight_smile:

4 Beğeni

Bir an neden çalışmaya devam edeyim ki diye düşündüm.Yazmayı ne kadar sevdiğim aşikâr hâlâ bir gün mesleğimin bu olmasını hayal ediyorum.
Yaşamak istiyorum, öldükten sonra bile! Var olmaya devam etmek istiyorum.
Tabii ki, çevremdekilere faydalı olmak, onların “işine yaramak” istiyorum… ama annem gibi yaşamak istemiyorum. Sadece kocası ve çocukları için yaşayan bir kadın.
Hayır, ben yazmak istiyorum. Bıkmak tükenmek bilmeden.

Anne Frank’in Hatıra Defteri - Ozanam Nadji

4 Beğeni

Yoruldum patron!
İnsanların insanlara saldırmasından,
Çocukların ömrünün kelebeklerin ömründen kısa olmasından,
Adeletin bozguna uğradığı bu dünyada yoruldum.
Yeşil Yol-Stephen King

8 Beğeni

İkiyüzlülük içime işlemiş olsa da asla bir sahtekâr değildim; her iki yüzüm de yapmacıksızdı; gündüz gözüyle öğrenip ufkumu genişletmeye ya da üzüntü ve acılarımdan kurtulmaya çabalarken ne denli kendimsem, zincirlerimden boşanıp utanca batarken de o ölçüde kendimdim.

Robert Louis Stevenson - Dr. Jekyll ile Bay Hyde

12 Beğeni

“Bir insanın çok dostu olabilir ama insan, onların içinden bazılarını kendine daha yakın bulur ve onları daha çok sever.”
Momo - Michael Ende

3 Beğeni

‘‘Bazen,canlı olduğunu anlatacak,acıdan başka şey yoktur.’’

Zaman Çarkı Alacakaranlık Kavşağı

8 Beğeni