Beğendiğiniz Kitap Alıntıları

Sevgi bütün dünyayı satın alacak değerde bir cevherdir; onunla yalnız kendinin değil, başkalarının günahlarını da bağışlatabilirsin.

Karamazov Kardeşler - Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

11 Beğeni

Yaşam ve ölümü eğlenceye dönüştüren karamsarların bile hoşlanmadıkları seyler bulunur.

Edgar Allan Poe- Kızıl Ölümün Maskesi

8 Beğeni

“Delilik, deliliği körükler.”

Cehennem - Dan Brown

6 Beğeni

Hemen hep böyle olur. İnsan üzüntüden kıvranır, kaygılanır, en kötü ihtimali düşünür. Dünya hesap soracak, kanıtlar isteyecek sanır. Oysa hayat alıp yürümüş, başka telden çalmaya başlamıştır bile.

RİCARDO REİS’İN ÖLDÜĞÜ YIL - JOSE SARAMAGO

13 Beğeni

“Şunu sakın unutmayın: Önemli olan bir tek an vardır. O da “şimdi"dir. Çünkü bir tek ona sözümüz geçer.”

İnsan Neyle Yaşar? - Lev Nikolayeviç Tolstoy

6 Beğeni

“Ölülere acıma, Harry. Yaşayanlara acı, her şeyden çok da, sevgisiz yaşayanlara…”
Harry potter ve Ölüm Yadigarları - J. K. Rowling

6 Beğeni

"Müşkül vaziyette kalan bir insan için böyle hükümler verilir mi? Asıl iyilik tanımadıklarımıza yaptığımız iyiliktir; halbuki biz bütün hüsnüniyetimizi dostlarımıza saklayıp bunların dışında kalanları bir çırpıda ve kısa bir hükümle fena addediyoruz!..”

İçimizdeki Şeytan - Sabahattin Ali

7 Beğeni

"Gerçekten de fotoğraflar hiçbir şeyi saklamıyor, hiçbir şeyi örtmüyor, fotoğrafı çekilenlerin ömür boyu örtmeye çalıştığı şeyleri açığa vuruyor, acımasızca, diye düşündüm fotoğrafa bakmaya devam ederken. Fotoğrafların gösterdiği çarpıklık ve yalan aslında doğru olan, diye düşündüm. Onlardaki mutlak suçlama aslında doğru. Fotoğrafta görünenler, resmi çekilenler, dendiği üzere ölü olsalar da, daha iyi değiller. "

“Herkes mutlu bir insan gibi görünmek istiyor, asla mutsuz olarak değil, her zaman
tamamen sahteleştirilmiş olarak, hiçbir zaman gerçekte olduğu gibi, yani herkesten daha mutsuz olarak değil. Hepsi de her za­man güzel ve mutlu görünmek istiyor fotoğraflarda, hepsi de çirkin ve mutsuz oldukları halde.”

Thomas Bernhard - Yok Etme

10 Beğeni

Birbirlerini sevmeyen insanları evlendirip sonra da geçinemeyişlerine şaşıyorlar. Sahibinin keyfine göre çiftleşmek ancak hayvanlarda olur; insanların kendilerine göre arzuları, sevgileri vardır.

Kreutzer Sonat - Lev Nikolayeviç Tolstoy

8 Beğeni

Politikacılar parti edebiyatlarına uygun olmayan görüşlere ilgi duymazlar; sıradan insanlarsa felaketleri düşmanların entrikalarına atfetmeyi yeğlerler.

Sorgulayan Denemeler - Bertrand Russell

4 Beğeni

İyi özelliklerimiz, bize kötü özelliklerimizden bazen daha çok zarar verir yaşamımızda.

Efendi ile Uşağı - Lev Nikolayeviç Tolstoy

3 Beğeni

Mortibus aut bene aut nihil (Lat. Ölüler ya iyidir ya da kötüdür, o kadar. )

Böcü - Tatyana Tolstaya

5 Beğeni

Ben onlara kaba davranmadım. Yalnızca… kararlıydım. Açık sözlü. Ben dik durdum. Cadı olmanın bir parçası da dik durabilmektir.

Hanımlar ve Beyler / Terry Pratchett

5 Beğeni

Ben bir özgürlük tutkunuyum
ve bana özgürce gelmeyen bir şeyle uğraşmam bile.

Baştan Çıkarıcının Günlüğü - Søren Kierkegaard

10 Beğeni

Sen ey Kitap; ışığım benim, bir tanem, güzel sözlüm, tatlı dillim, hayallerim, bana vaatlerde bulunan, uzak diyarların haykırışı.

Ah o sanrı, nazik ve tesadüf sanrı,
Gene duyuyorum o eski çağrıları,
O efsunlu, o büyülü güzelliğinle
El sallıyorsun ırak kıyılardan (Natalya Krandiyevskaya’nın bir şiirinden)

Sen ey Kitap! Bir tek sen varsın ki aldatmazsın, vurmazsın, kalp kırmaz ve de terk edip gitmezsin! Sessizsin ama gülersin, bağırırsın, şarkı söylersin, mülayimsin ama şaşırtırsın, tahrik edersin, büyülersin, küçüksün ama içinde sayısız insan var; bir avuç harfsin, o kadar, ama istersen kafa bulandırırsın, akıl şaşırtırsın, evirip çevirip bir avuç toprak atarsın gözlere, gözyaşları sel olur, nefesler tutulur, koskoca ruh, her şeyiyle bir bez gibi rüzgarda sallanır o yana bu yana dalgalar gibi kabarır kanatlanır uçar! Bir de ne duygular kaynar göğsünde ağzı var dili yok, yumruklar durur çıkmak için dışarı. Boğuluyorum içerde bırak çıkayım! Nasıl çıkarırsın ki o çıplak, o pütür pütür haliyle o duyguları dışarı?.. Hangi sözcükleri giydireceksin? Bizim sözümüz yok, yetmez, bilmiyoruz yettiğince! Tıpkı vahşi bir hayvan gibi, ya da körkarga veya denizkızı misali; söz bilmezler, hık der oturup kalırlar. Ama bir açarsın kitabı, işte oradadır o sözcükler, şaşırtıcıdırlar, uçucudurlar.

O şehir! O Rüzgar! O kar fırtınaları!
Ah o bin bir parçaya bölünmüş gök mavileri!
Buradayım! Masumum! Sizinleyim!
Sizinleyim! (Aleksandr Blok’un bir şiirinden)

Ya da içinde bir safra, bir acı, bir hüzün, boşluk gözlerini kurutuyor, gene sözcük aramaya kalkıyorsun; buyur, işte buradalar:

Aynı değil midir şu dünya
Mazide bugün ve ebediyen
Kabalanın kadim işaretlerinde
Gökyüzüne kadar yıldızların ışıdığı,
Hep aynı bilgelik, o ölüm bilgeliği
O bilgelikteki diğer ikizimiz
Elemler, zayıflıklar ve korkular
Asırların arasından bakan aynı çehre (Natalya Krandiyevskaya’nın bir şiirinden)

Böcü - Tatyana Tolstaya - S. 256- 257

6 Beğeni

Birisi bana gerçekte pek az insanın ölümü bildiğini söyledi. Genellikle, ölüme aptallıktan ya da alışkanlıktan ötürü katlanılır, kararlılıktan ötürü değil. Başka türlü yapamadığımız için ölürüz. Yalnızca filozof ölümü bir ödev gibi, iyi bir biçimde ve korkusuzca gerçekleştirilmesi gereken bir ödev gibi düşünmesini bilir. Var olduğumuz sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde ise biz yokuzdur artık. Şimdi ölümümü, hayatımın başyapıtı haline getiremiyorsam, niçin felsefeden söz ederek onca vaktimi harcadım ki?
Önceki Günün Adası - Umberto Eco, s.528

5 Beğeni

“Miss Temple, Miss Temple, o… o kız ne öyle… O kıvırcık saçlı kız?” diye söylendi. “Kızıl saçlı, hem de kıvırcık… Hem de çepecevre kıvırcık!”
Bastonunu uzatarak bu tüyler ürpertici görüntüyü işaret etti.

Miss Temple son derece yavaş, sakin, “Julia Severn” dedi.

“Julia Severn’se ne olmuş, efendim? Julia Severn’sin saçı neden kıvırcık? Bu okulun bütün amaçlarını, ilkelerini neden hiçe sayıyor böyle? Burası dindarca yönetilen bir hayır yuvasıdır… Böyle kuzu gibi kıvır kıvır gezilir mi?”

Miss Temple biraz öncekinden daha yavaş, daha sakin bir sesle, “Julia’nın saçı kendinden kıvırcık,” dedi.

"Kendinden demek! Ama biz her şeyi kendi haline bırakacak değiliz sanırım.

Jane Eyre - Charlotte Brontë

5 Beğeni

Cehennem nedir diye düşünürüm.
Şu hükme varırım; sevmenin artık imkânsız olduğuna dair çekilen acıdır.

Karamazov Kardeşler - Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

4 Beğeni

İnsan dediğin, her şeyden biraz okumalı elinden geldiği kadar, kimseden daha fazlası istenemez, ne de olsa hayat kısa, Dünyanın lafı bol.

Az zorlasak Mösyö de la Palice’in eğlenceli serüveni de tekrar yaşanacak. Ölümünden on beş dakika önce henüz hayattaydı kendisi, en azından işgüzar mizahçılar böyle yorumluyor, ancak zahmet edip de ölümümüzü izleyen on beş dakika boyunca artık hayatta olmamanın verdiği hüzne kafayı yormadılar hiç.

RICARDO REIS’İN ÖLDÜĞÜ YIL - JOSE SARAMAGO

6 Beğeni

Bana insanlar arasında özgürce dolaşmaktan ve dünyanın bütün zevklerini tatmaktansa, yalnız olmakla bile daha mutlu olabileceğimi gösterdiği için Tanrı’ya alçakgönüllü bir şekilde ve bütün kalbimle teşekkür ettim.

Robinson Crusoe- Daniel Defoe
Sayfa: 139

5 Beğeni