Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez…
1984 - George Orwell
Akıllılık çoğunluğa bakılarak ölçülmez…
1984 - George Orwell
‘Lambayı söndür ! Gün ağardı!’ diyorum. Sen ise ‘Lamba ver de güneşi arayayım,’ deyip duruyorsun.
(s.236)
Dune Mesihi, Frank Herbert
On küçük Zenci yemeğe gitti,
Birinin lokması boğazına tıkandı. Kaldı dokuz.
Dokuz küçük Zenci geç yattı,
Sabah biri uyanmadı. Kaldı sekiz.
Sekiz küçük Zenci Devon’u gezdi,
Biri geri dönmedi. Kaldı yedi.
Yedi küçük Zenci odun yardı,
Biri baltayı kendine vurdu. Kaldı altı.
Altı küçük Zenci bal aradı,
Birisini arı soktu. Kaldı beş.
Beş küçük zenci mahkemeye gitti,
Biri idama mahkûm oldu. Kaldı dört.
Dört küçük Zenci yüzmeye gitti,
Birini balık yuttu. Kaldı üç.
Üç küçük Zenci ormana gitti,
Birini ayı kaptı. Kaldı iki.
İki Küçük Zenci güneşte oturdu,
Birini güneş çarptı. Kaldı bir Zenci.
Bir küçük Zenci yapayalnız kaldı.
Gidip kendini astı. Kimse kalmadı.
On Küçük Zenci - Agatha Christie
Komplekslerimiz, bizim, hem atımız hem dizginlerimizdir.
Şevket Süreyya Aydemir - Tek Adam
Çoğu insan bakar, ama çok azı görür.
Binbir Hayalet - Alexandre Dumas
Sayfa 11
… London ‘a göre, ekonominin zengin azınlık yararına işleyecek şekilde düzenlenmesi ve bu azınlığın, daha aşağıdaki insanların ilerleme şansını her şekilde engelleyecek derecede güçlü olması, zaten yeterince kötü idi. Şimdi, son derece eşitlikçi olduğu iddia edilen Amerikan hukukunun de aslında aynı şekilde adaletsiz olduğunu görüyordu. Önceden ekonomide reform yapılması fikrine sempati duyarken, artık devrim yanlısı olmaya başlamıştı. Hapiste bu otuz günün geçmesini bekleyecekti; salıverilince de öyle bir siyasi broşür yazacak, öyle bir dava açacaktı ki, Amerikan yargı sistemi kökünden sarsılacaktı.
Jack London - James L. Haley (Sayfa 66)
Geçmişte kalan yıllar boyunca, zaten hangi manzaraya ait olmuştum ki ben?
İmkânsızın Şarkısı - Haruki Murakami
Artık ağlayamıyorum; benim yaşımda birinin gözyaşlarının artık kuruduğu söylenir, yine de acı çekildiğinde ağlamak gerekir.
Monte Cristo Kontu 2 - Alexandre Dumas (183)
Yaşam, enstrümanları akortlu da olsa akortsuz da olsa devamlı çalan bir orkestradır.
ÖLÜM BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ - JOSE SARAMAGO
Ümitlerin kaderi, biri yok olduğunda diğerinin ortaya çıkmasıdır. İşte bu yüzden bunca hayal kırıklığına rağmen dünyadan silinip gitmemişlerdir.
ÖLUM BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ - JOSE SARAMAGO
Her türlü zorbalığın toplum tarafından mâkul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Altıncı Koğuş
Mesela neden senin odanda duran, sen sandalyende yada çalışma masanda otururken, uzanırken yada uyurken seni bütünüyle gören mutlu bir dolap değilim? Neden değilim?
Milena’ya Mektuplar - Franz Kafka
Yabani Fremenler ne güzel demişti: ‘‘Dört şey gizlenemez… aşk, duman, ateş sütunu ve açık beledde gezinen bir insan.’’
(s.102)
Dune Mesihi, Frank Herbert
Muhtemelen farklı bir isimle de basıldı, çünkü ben Haytalarla Çolpalar adlı kitapta okudum bu sözü.
Alıntı bu kitaptan
(James L. Haley’in yazdığı "Jack London - Kurt " isimli biyografi kitabı
Türkçe başka baskısı yok diye biliyorum.
Ben dediğim gibi başka bir kitaptan okudum ve baskısı da bu şekilde değildi. Türkçe olduğundan da oldukça eminim.
Anladım demek istediğinizi, London’un bu sözü kitabında geçiyordu diyorsunuz.
Dipnotta belirtmişler ama Türkçe ismini yazmamışlar, “Pinched” isimli öyküsünden yapılmış alıntı.
Hmm evet anladım, mantıklı.
Canavarca bir dünyada kaybolmuş gibiydi, ama canavar kendisiydi sanki. Bir başınaydı. Geçmiş yok olup gitmişti, geleceği düşlemek olanaksızdı.
1984 - George Orwell
Sayfa 36