Beğendiğiniz Kitap Alıntıları

Evet bunun kadar kapsamlı olmasa da öyle :slight_smile:

2 Beğeni

Sen de fark ettin mi? Az dediğin, küçücük bir kelime. Sadece A ve Z. Sadece iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış on binlerce kelime ve yüz binlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç, diğeri son. Ama sanki birbirleri için yaratılmışlar. Yan yana gelip de birlikte okunmak için. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibi…

Bu yüzden, belki de, az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır! Belki de, seni az tanıyorum demek, seni kendimden çok biliyorum, demektir. Bilmesem de, öğrenmek için her şeyi yaparım, demektir. Belki de az, her şey demektir. Ve belki de benim sana söyleyebileceğim tek şeydir…

Az - Hakan Günday

2 Beğeni

O soğuk insan yüzüne kitaplar dolduracak kadar çok manalar vermiş, onda, hakikatte asla mevcut olmayan vasıflar bulmuştum.

Kürk Mantolu Madonna/Sabahattin Ali

3 Beğeni

Annesine saygı duyuyorsa, bir katilin bile yüreğinde insanca bir şeyler kalmış demektir. Annesini üzüp inciten insan, insanların en yücesi bile olsa aşağılık bir yaratıktır.

Çocuk Kalbi - Edmondo De Amicis

4 Beğeni

Hangi kitap olduğunu bilmiyorum. Şurada gördüm.

8 Beğeni

Pierre Simon Laplace ya da Lapiace Markisi. 1749 yılında Normandiya’nın Beaumonten Auge köyünde doğmuş bir dâhi. Astronom ve fizikçi. Ama diğerleri gibi burnu göğsünde gezenlerden değil. Gerçek bir insani deha. Dünyanın Düzeni adındaki başyapıtın yaratıcısı. Napolyon Bonaparte kendisine, “Evrenin düzenini açıklayan bir kitap yazmış olmanıza rağmen içinde tek bir Tanrı kelimesi bile geçmiyor!” dediğinde, “Çünkü böyle bir varsayıma ihtiyacım, yok!” yanıtını vermiş olan bir kurallar hâkimi.

Azil - Hakan Günday

1 Beğeni

Jules Payot’un bir feminist tarafından canince öldürülmeden önceki son sözleri;

“Ameleler, yoksullar, dünya malına tapanlar, kadınlar ve çocuklar neredeyse hiç düşünmezler”

İrade Terbiyesi-Jules Payot

2 Beğeni

:slight_smile:

Adı akılda zor kalan ordu komutanı Dörtboynuz da yaşanan sorunları bir yerlerde duymuş olmalı ki kısrakların iyi yavrulayıp yavrulamadıklarını soruyordu kibarca. Geralt, aygırlardan daha iyi yavruladıkları yanıtını verdi. Komutan bunun üzerine soru sormayı bıraktı.

Son Dilek - Andrzej Sapkowski

4 Beğeni

Canım hiçbir iş görmek istemiyor.
İçimde bir sabırsızlık
bir sıkıntı var.
Bir şeyler bekliyorum
ama bilmiyorum ne olduğunu.

Memleketimden İnsan Manzaraları - Nazım Hikmet Ran

5 Beğeni

Tanrı Görür
Zaman kaçar
Ölüm kovalar
Sonsuzluk bekler

Kadimzamanlar Ve Diğer Vakitler - Olga Tokarczuk

6 Beğeni

Tam da aynı düşünceler günlerdir kafamda dönüp duruyorken pek de iyi gelmedin bana Deborah.

“…dünyanın o korkunç kargaşa okyanusunda boğulmuş kişilerin hala beti benzi sararmış, soluğu kesilmiş bir haldeyken gene bu okyanusa dönüp bir kez daha, bir kez daha denemesine yol açan ne gibi bir şey var acaba, diye merak etmekten başka bir şey yapamadı.”

Sana Gül Bahçesi Vadetmedim, Joanne Greenberg

6 Beğeni

Acaba insanın içini dışına çevirseler, vicdanı ile yalnız kaldığı zamanlar kurduğu hülyalar gözüne çirkin görünür mü?

İntibah - Namık Kemal

7 Beğeni

“Cadılardan ve sihirbazlardan pek hoşlanmaz,” dedi Mort.

“Ukalaları kimse sevmez,” dedi kadın tatminle. “Biz onun için sorun yaratıyoruz, anlarsın. Rahipler sorun yaratmaz, bu yüzden o rahiplerden hoşlanır.”

“Bunu hiç söylemedi,” dedi Mort.

“Ah. Onlar millete, öldüklerinde her şeyin güzel olacağını söyler devamlı. Biz ise kafalarına koyarlarsa, buranın da epey hoş olabileceğini söyleriz.”

TERRY PRATCHETT - DİSKDÜNYA - MORT

6 Beğeni

…bu hayatta başımıza gelen tüm kötülüklerin insanların zorbalığından kaynaklandığı gün gibi açık değil mi?

Hayvan Çiftliği - George Orwell

5 Beğeni

“İnsanlar da başkalaşım geçiriyorlar. Durmadan kimliklerini değiştiriyorlar. Ancak her yeni kimlik, henüz ele geçirdiği vücudun sanki her zaman sahibiymiş olduğu hayaliyle gelişir.”

Orson Scott Card - Soykırım

5 Beğeni

Dolar, diye düşündü, sonsuza kadar düşmüştü. Bu, onu hafifçe sarstı.

Otostopçunun Galaksi Rehberi/Douglas Adams

8 Beğeni

Acı, yalnız kalman gerektiğinin farkındalığıdır ve bunun ötesinde hiçbir şey yoktur, çünkü her varlığın nihai kaderi yalnız olmaktır. Ölüm budur, büyük yalnızlık.

Aksın Gözyaşlarım Dedi Polis - Philip K. Dick

8 Beğeni

Çok sevdiğim kitaplardan birisi olan Gecenin Sonuna Yolculuk’tan birkaç tane bırakayım.

— Sonuçta varoluşun neden olduğu en büyük yorgunluk belki de insanın yirmi yıl, kırk yıl boyunca, hatta daha bile uzun süre,aklı başında kalmak için harcadığı o olağanüstü çabadır, basitçe, derinden kendi, yani tiksindirici, dehşetengiz, saçma olmamak uğruna. Baştan veri olarak elimize tutuşturulan şu aksak ikinci sınıf insanı, sabahtan akşama kadar hep küçük bir evrensel ideal, birinci sınıf bir insan olarak sunma zorunda kalmamız ne de büyük bir kâbus.

— Bu bitmek bilmeyen sokak hüzünlü bir yara gibiydi, dibinde de biz, bizler, bir uçtan bir uca savrulan, bir acıdan ötekine, asla göremediğiniz sonuna doğru, dünyanın tüm sokaklarının sonuna doğru.

— …savaşı ve içinde ne varsa hepsini reddediyorum… Ben savaş var diye üzülmüyorum… Ben kaderime razı olmuyorum… Ben bu konuda sızlanıp durmuyorum… Onu olduğu gibi reddediyorum, içindeki insanlarla birlikte, onlarla, onunla hiçbir alışverişim olsun istemiyorum. İsterlerse dokuz yüz doksan beş milyon kişi olsunlar ve ben tek başıma kalayım, yine de haksız olan onlar, Lola, haklı olan da benim, çünkü ne istediğini bilen bir tek ben varım: ben artık ölmek istemiyorum.

— Mazide kalmış biçimler arasında el yordamıyla ilerlerken kaybolabiliyor insan. İnsanın geçmişinde artık kımıldamayan ne de çok nesne, ne de çok kişi var öyle, ürkütücü. Zamanın mahzenlerinde yitirilmiş canlılar ölülerle birlikte o kadar uyumla uyuyorlar ki daha şimdiden aynı gölge örtüyor gibi onları.

— Korkak ya da cesur, bunun pek bir anlamı yoktur. Burada tavşan, orada kahraman, insan aynı insan, burada da orada olduğundan daha fazla düşünmüyor.

— Sözcüklerden asla yeterince sakınmayız, öyle zararsız gibi durur sözcükler, tehlikeli bir halleri falan yoktur elbette, hava cıva, ağızdan çıkan birtakım sesler, etliye sütlüye karışmayan, kulaktan girip beynin o kocaman gevşek gri dokusunun müthiş sıkıntısı tarafından emilebilen. Onlardan sakınmayız, sözcüklerden, felaketler de öyle gelir zaten.

— İnsan yalnız yaşadığı andan itibaren kendi geçmiş yaşantısıyla ilgili konuların altında ezilir. Bu yük onu sersemletir.

Yazmaya kalksam belki de en az 15-20 alıntı bulabilirim. Bazen bir sayfayı tamamen çizesi geliyor insanın okurken. Cümlelerinin vuruculuğu inanılmaz. İnsanları, dünyayı, durumları bu kadar güzel algılayıp bu kadar güzel yorumlaması inanılmaz bir şey.

5 Beğeni

Biraz egoist bir yaklaşım olacak ama kendi öykü kitabım Gökyüzü Ormanı’ndan bir alıntı yapmak istiyorum. Böylelikle daha fazla kişiye ulaşma şansım da olabilir :slight_smile:

“Uzun uzun düşündü Tanrı; ilk neyi yaratması gerektiğini. Sonra yalnızlığını yaratmış olduğunu fark etti.”

10 Beğeni

‘‘Yaşamaya değer hiçbir şey yoksa ölmeye değer hiçbir şey de yok demekti, değil mi?’’
(s.54)
Clive Barker, Cehennemlik Yürek

8 Beğeni