Bilim Gelecekte Din Olabilir Mi?

Şimdi konu nefis, yazmadan duramadım. Ama giriş için belirteyim, herbokolog durumu olmasın. Dini bir eğitimim yok, bununla birlikte daha akademik ailede büyüdüm. 3 Kutsal Metnin tamamını da yakın bir süreçte okudum. Aşağıda yazacaklarım bu okumalar doğrultusunda şahsi görüşlerimdir.
Genel olarak herkes birşeyler yazmış bir iki fikir belirterek başliyim:

Yanlış… Orada oku kelimesi kültürel bir farkdan yanlış anlaşılıyor. Kastedilen olayda birisine bize bir türkü oku, şarkı söyle gibi bir anlam var. O kişinin de ben türkü bilmem dediğini düşün. O cümledeki kasıt oku, sorgula değil sana inen vahileri bildir anlamında kullanılıyor. Ancak 3 kitap içinde sorguya ve okumaya teşvik eden senin dediğin anlama gelen bölümler var. Murat demiş ki:

Tevrat-İncil ve Kuran sorgu ile doludur. Sorgulamayı ve düşünmeyi de yöneten niteliktedir. Kuran’ı kerimde sürekli olarak " Onlar görmüyorlar mı ki, onlar bilmiyorlar mı ki?" şeklinde ifadeler yer alır. Hatta ve hatta “dünyayı gezin ve sizden önce helak olan kavimleri görün” şeklinde ifadeler de vardır. Kutsal kitaplarda sorgulamamayı öğreten bir şey var çok iddalı bir laf zira ben okuduklarım içinde bu şekilde bir ifadeye hiç rastlamadım. Ancak kitaplar çok çabuk çarpıtılabilen sözlerle doludur. X,Y,Z olursa Tanrıyı anmayın kısmının başını atıp, Lucas 4-5 Tanrıyı anmayın diyor diye paylaşım yapılırsa iş farklı hale gelir.

Kesinlikle katılıyorum. Bu da yetmez, o dönem o bölge kültürünü de bilmek gerekiyor. Bu konuyla ilgili uzun bir metin yazmıştım onu da aşağıda paylaşıyorum…

Yoruma katılıyorum… İlave olarak şunu belirtmek isterim. Kutsal kitaplarda 100 ü bulduktan sonra sayamadığım derece de hırsızlık yapma ifadesi var. Öte yandan kurban kesin, namaz kılın (namazı dosdoğru kılın diye geçerki yoruma açıktır) ifadeleri toplasan 20 yi geçmiyor. Cami kelimesi hiç yok, mescid kuranda 2 kere geçer.Buna rağmen bu ülkelerde hırsızlık çok rahat cezası düşük önemsizken, Cuma günü camiye gitmemek hırsızlık ve zinanın ötesinde korkulan bir davranış.

Katılıyorum. Aslında çoğu yorumuna katılıyorum. Ben meseleyi bir bütünleyici olarak görmeye başaldım. Bana göre din ve bilim Raistlin ve Caramon gibi. Artık bu budur bu da şudur diye kalıba koyamıyorum. İkisini yok sayamıyorum da. Daha çok birbiriyle iç içede geçmiş yapışık ikizler gibi… Tanımlaması zor.Ama birlikte yürüyebiliyorlar. Örneğin dini metinler insan çamurdan geldi diyor. Ama aradan geçen süreç için bir yorum yok. Çamurdan zınk diye çıktı demiyor. Evrim teorisine karşı kitaplar özellikle de Kuran’da bana kalırsa en ufak bir çelişki yok. Tanrının yaratımı övülecekse, evrimsel bir geçiş çamurdan zınk diye çıkmaya kıyasla çok daha destansı ve uygun duruyor. Çünkü kitapların hiç birinde Tanrı gücünü bir anlık göstermiyor. Her olay her şekillenmede işleyen bir süreç ve aşamalar var. Bu yüzden kavramsal olarak ayırmak yerine her ikisini de ikiz çocuklarmış ve birbirinden ayrı düşemiyorlarmış gibi benimseyip, yaşamayı seçtim. Ahlaki erdeme de bunlardan medet umarak değil de bunları doğru yerde kullanarak ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Düzgün bir eğitim sistemi, bununla gelişen farklı düşünce yapıları, düzgün öğrenen gelişen sorgulayan bir toplum ve bu toplumdan çıkacak olanların ahlaki erdemi olabilir diye düşünüyorum.

Daha detaylı bilgi isteyen arkadaşlar ve özellikle okumamış arkadaşlar için de, okurken dikkatimi çeken konularda rehber hazırlamıştım onu paylaşmak istiyorum :

4 Beğeni