“Yüzyılın En İyi Bilimkurgu Öyküleri” adlı kitabın baskısının tükenmesinin ardından nicedir aklıma düşen bir konuyu tartışmak istiyorum.
Okurluğum geliştikçe bazı kitapları diğerlerine göre daha merak eder oldum. Onları hemen bulamamam bu merakımı sürekli depreştirdi. Aklıma “Eşekarısı Fabrikası” geliyor ilkin. 10 yılı aşkın bir süre aradım kitabı ve bir site vasıtasıyla yüksek bir meblaya edindim. Çok mutluydum ama edinir edinmez okudum mu? Hayır. Onca yıl aradığım kitabın kitaplığımda nazlı nazlı duruşunu izledim, hevesim bir anda sönmüştü.
Bir iki yıl sonra yeni baskısı çıktı. Zamanında 100 lira civarı para vermiştim, yeni baskısı 22 liraydı (indirimle çok rahat 15 TL’ye alabildim). Üzüldüm mü? Tabi ki üzüldüm. Çünkü nitelik olarak pek bir farkı yoktu. İkisini eş zamanlı olarak okudum, çevirilerini özgün metinle karşılaştırdım. Bir iki hata dışında yeni baskı gayet okunabilir bir düzeydeydi.
Diğer yandan okudum da ne oldu? Ne değişti? Onca merak ettiğim kitap, fellik fellik aradığım kitap bir başyapıt mıydı? Hayır. Çok beğendim ama beni sarsacak kadar etkilenmedim.
Bunun gibi bir çok eser aradım: “Gen Bencildir”, “Ben, Efsane”, “Amerikan Tanrıları”, “Kurtadamın Döngüsü”, “Ben, Robot”, “Ve Sonra Hiç Kalmadı”, “Mezbaha No: 5”, Ray Bradbury’nin, Roald Dahl’ın kimi eserleri ve daha niceleri…
Çoğunun yeni baskısı çıktı, peki ben onları bulamadığım zamanlarda ne kaybettim? Baskısı olan bir kitabın bana veremeyeceği ne vardı onlarda? Muhtemelen hiçbir şey. Sırf bulamıyorum diye kitaplığımda halihazırda duran güzelim kitaplardan daha değerli oluverdiler. Öz değerlerinin ötesinde bir öneme sahip oldular.
Bunları düşündükçe uslandım mı peki? Hayır. (Susan Cain’in “Sakinler de Kazanır” kitabına denk gelirseniz haber edin lütfen, feci merak ediyorum o kitabı.)
Yine de eskiye göre duruldum diyebilirim. Baskısı bittiyse bitti, ne yapalım? Elimde yüzlerce güzel kitap var, ömrüm yettikçe de olacak. Keyfimi, sevip sevmeyeceğimi bilmediğim bir kitap için neden bozayım? Dimyat’a pirince gitme arzusuyla evdeki bulgurun tadına varmayayım mı? Kim demiş Dimyat’ın pirinci iyi diye?
Gönül rahatlığıyla söylüyorum: Bilimkurguyu çok sevmeme rağmen "Yüzyılın En İyi Bilimkurgu Öyküleri"nin değeri, baskısı varkenki haline göre zerre artmadı gözümde.