Bir Rahatsızlık (Dilin Düzgün Kullanımı)

Evet, okunuşu ve yazılışı arasında çok fark var. Akşam akşam kafam karıştı.
Ben de ilkokulda verdiğiniz Danıld örneği gibi öğrendiğimi hatırlıyorum ama uzun zamandır ister istemez okunuşuna göre ek getiriyorum.

1 Beğeni

Bence bu kuralları yabancı dil konuşmaya çalışırken hata yapınca ona gülen andavallar koymuş olabilir. Gerçi bunu hayatın her alanında yapıyoruz da neyse.

İnternetten birinden, Fransızcadaki okunuşun bu kadar değişik olmasının eski zamanlarda matbaacıların harf başına para aldıklarını ve bu yüzden kelimelere olmayan harfler ekleyerek dili bu hale getirdiklerini duymuştum. Kulağa ilk başta şehir efsanesi gibi geliyor doğru ama okunuştaki tutarsızlıklar ve kısalık konusunda mantıklı bir açıklama. Genelde yeni bir kelime öğrenince onun etimolojisine bakarım ve Fransızca bir kelime 16. veya 17. yüzyıllarda çok farklı yazılıyormuş. Her dil için geçerli bu biliyorum ama Fransızcadaki bu fark bana keskin ve ani geldi yine de bu konu hakkında sadece 20-30 kelimelik sınırlı örneğe denk geldim ki algıda seçiciliğe de uğramış olabilirim.

4 Beğeni

Bu kuralı ben geçtiğimiz günlerde şans eseri öğrendim ve dedim ki ne güzel bir kural bu. Çünkü çoğu kitapta özel bir isme ek gelince, ekten dolayı kelimenin nasıl okunacağına kafa yormaya başlıyordum gereksiz yere. Fakat yayınevleri fazla dikkat etmiyor sanırım bu kurala.

1 Beğeni

Direk veya direkt değil DOĞRUDAN. Ayrıca şu aralar pek duymuyorum ama lütfen ‘‘çok mersi’’ demesin kimse. :smiley:

2 Beğeni

Ben direkt kelimesini çok kullanıyorum. Direkt kelimesini aniden, hızlıca ve yalnızca anlamında kullanırken, doğrudanı sadece, yalnızca, sapaksız, düz bir şekilde anlamında kullanıyorum. Bu sanırım kişisel bir tercih, en azından benim için öyle.

1 Beğeni

Neden olmak, sebep olmak ve sağlamak yapılarının kullanımıyla ilgili bir durum var: Neden olmak ve sebep olmak olumsuz, sağlamak ise olumluluk için kullanılıyor diye biliyorum. Örneğin, ‘‘doktorlar hastanın iyileşmesine sebep oldu’’ değil ‘‘iyileşmesini sağladı’’. Ancak kimi zamanlarda yanlış şekilde kullanılıyor.

3 Beğeni

Daha oralara gelemedik. :joy:
Benim rahatsız olduğum bir diğer konu da şu:

Yapıcam, edicem, alcam, gelcem, bakcam, yabıyom, nabıyon…

Neden?

4 Beğeni

Konuştukları gibi yazıyorlar. Bence söylenecek fazla bir şey yok.

1 Beğeni

Yazışmada değil de konuşurken normal karşılıyorum. Yörelerin, bölgelerin farklı ağızları ve alışkanlıkları var neticede. Beni rahatsız etmiyor aksine zenginlik olduğunu düşünüyorum. Samimi ve içten geliyor :slightly_smiling_face:

1 Beğeni

Bence oralara daha çok var. En basit yazım ve dil bilgisi kurallarını bilmeyen insanlar var. Yukarıda birkaç örneğini arkadaşlar paylaşmışlar. Önce o sorunu çözmek lazım. Onları düzeltsek bana yeter.

Şunun gibi

1 Beğeni

Ben yöresel durumlardan bahsetmiyorum. Ona bir şey diyemeyiz. Ben diğerlerinden bahsediyorum. Aydın geçinen ama yazım diline geçince “yabıcam” diyen kimseler sinirimi bozuyor. Yanlış yazması bir yana p ile b arasındaki ayrımı yapamıyor daha.

Ne güzel hazırlamışlar. :clap:t6::clap:t6::clap:t6:

10 Beğeni

Vallahi bravo. “Yalağuz, sin dum, haunlan” çok iyimiş. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. :joy:

1 Beğeni

Dün bir ilkokul öğretmeninin dahi anlamındaki de ekinin ayrı yazıldığını bilmediğini gördüm. Şimdi soralım, bu normal bir şey mi? Çünkü “siz de bu konuyu ne çok kafaya taktınız” diyenler olacaktır.

Öğretmen olmasa normal bir şey diyebilir miyiz? Hadi sizi kırmayalım ve evet diyelim. Bilmek zorunda olmasın. Kafaya takmayalım.

Farz edelim ki öğretmen ama kendisi Türkçe ile ilgili bir öğretmen değil. Matematik, İngilizce, beden eğitimi öğretmeni. Türkçe öğretmekle yükümlü değil. Hadi sizi kırmayalım ve evet diyelim. Bilmek zorunda olmasın. Kafaya takmayalım.

Peki bir ilkokul öğretmeni bilmek zorunda mı? Bakalım müfredata. Dördüncü sınıf Türkçe müfredatında de, da ve ki ekleri varmış. Dördüncü sınıf öğrencilerine kim eğitim veriyor? En son baktığımda ilkokul öğretmenleriydi. Demek ki neymiş? Bu kişi bu konuyu bilmek zorunda ama bilmiyor. Ana dili Türkçe. Okulda 12 yıl Türkçe dersi alıyor. Dershanelerde pekiştiriyor, sınavlara koşturuyor. Üniversitede öğretmenlik mesleğini öğreniyor. Bu arada orada da Türkçe dersi alıyor. Sonra KPSS sınavına hazırlanıyor, bir daha Türkçe dersi alıyor. Sınavı geçiyor ve çocuklarımıza Türkçe öğretmeye başlıyor ama kendisi hâlâ Türkçenin bu kuralını bilmiyor.

İşte bu durum, halkın bu konuyu neden öğrenemediğinin özetidir. Onlara öğretmekle yükümlü kişi bilmiyor. Bu ülkede en büyük sıkıntı üniversitelerdeki eğitimin boş olması. Türkçe kurallarını bilmeyen ilkokul öğretmeni ve Türkçe öğretmeni, İngilizce konuşamayan İngilizce öğretmeni, dört işlemden fazlasını yapamayan matematik öğretmeni, Evrim Teorisi yalan diyen biyoloji mezunu, makinenin ne olduğunu bile bilmeyen makine mühendisi, termodinamik nedir deseniz yenir mi diyen fizikçi, dünya düzdür diyen coğrafyacı, modern tıbbı reddeden doktor, faiz artarsa enflasyon da artar diyen iktisatçı, tek satır kod yazamayan programcı, masumiyet karinesi nedir bilmeyen hukukçu, tarih bilmeyen tarihçi… Saymakla bitmez. Hangisi görülmedi ki. Bütün bu insanların o diplomalarını yırtıp atarsak belki ülke olarak bir yerlere gelmeye başlarız.

11 Beğeni

Diplomalarını yırtmakla sorun çözülse keşke ama çözülmez. Bkz;, Cumhurbaşkanı. Mesele sadece eğitimin iyi olmaması değil; kendini geliştiren, kötü eğitime rağmen kendini başına birşeyler başarabilen insanlar var. Geçenlerde KPSS birincisi kadının mülakatta elendiği ortaya çıktı. Bence kötü eğitimden daha büyük sıkıntı liyakat sahibi kişilerin yapması gereken işleri akrabanın, eşin dostun yapması.

5 Beğeni

Ben de sınıf öğretmeniyim ama geçen gün tahtaya yazarken bazı yazım yanlışları yaptığımı fark ettim ki normalde yapmam; ilkokulda basit düzeyde çünkü. Fakat benimki dalgınlıktandı; yine de yapılabiliyor istemeden de olsa. Ama bunun bir branş sorunu olduğunu düşünmüyorum. Çünkü her öğretmenin asgari düzeyde bilmesi gerekir kuralları. Çünkü her öğretmenin yazıyla mutlaka işi var.

2 Beğeni

yumusak-g-dil-turkce-karikaturleri

18 Beğeni

Bu çok iyiymiş yahu. :grin:

1 Beğeni

Son zamanlarda dikkatimi çeken yanlış olduğunu düşündüğüm ve konuşmalarda kullanılan bir kalıp var:

… çünkü neden … şeklinde. Eğer söylenecekse doğrusu … neden çünkü … şeklinde olmayacak mı?

Bu da aklıma takılan bir şeydi. :slight_smile:

2 Beğeni