Bu Ara Hangi Oyunu Oynuyorsunuz? 🎮

:relieved:

1 Beğeni

Çok güzel bir oyun oynuyorsun. Sonrasında serinin asıl baş yapıtı olan ilk oyunu da tavsiye ederim.

1 Beğeni

Az önce yeni çıkan GRIS’i bitirdim. Yazın duyurulduğundan beri bekliyordum ve gram üzmedi. Çok etkileyiciydi. Oyunun her bir karesi duvar kağıdı yapmalıktı adeta. Müzikleri desen ayrı bir güzel. Oynarken o an yaşanılan duyguyu çok iyi veriyordu. Sanki 3 saatlik indie bir oyun için değil de büyük bir film/oyun için hazırlanmıştı. Bu arada aman aman bir platformer beklemeyin. Çünkü amacı bu değil. Ağır bir oyun. Ama çok güzel bir 3 saatlik deneyim kesinlikle. Oyunun sonu ise etkileyiciydi, çok. Oynayın, oynattırın.

6 Beğeni

PS4 için Online oyun sevmiyorum hikaye modlu oyunları seviyorum bu doğrultuda oyun önerisi olan var mı?

Persona 5
Nier Automata (Pc’de de var ancak oyunun yapısı PS için daha uygun)
Heavy Rain
Beyond Two Soul (Gameplay’den çok hikaye var bu oyunda)
Yakuza
Final Fantasy XV
Horizon Zero Dawn
Kingdom Hearts (Bu biraz göreceli)
Soma (Bu ay PS plus veriyor)
Shadow of Colossus (Doğruca bir hikaye anlatışı yok ama sanatsal ve duygusal bir yapısı var)
Last Guardian (Shadow of Colossus ile benzer bir yapıda)

1 Beğeni

The Long Dark oynuyoruz kardeşimle paslaşarak. Hikaye kısmındaki yürüme mesafeleri zaman zaman çileden çıkartsa ve harita kullanımı tamamen sizin yön bilginize kalsa bile keyif veriyor. Gerçekçiliği hissediyorsunuz. Ayılar biraz sorun oluyor. Hikaye bölümüne sanırım güncelleme gelecekti ve 3. gün için de 2019’u beklemek gerekecek. Bu sebepten hayatta kalma bölümüne geçiş yaptık. Zaten hikaye bölümündeki save dosyaları da silinecek diye uyarmış Hinterland. Biz baya eğleniyoruz aslında. Benim bulduğum her şeyi eve taşıma huyum var. Bin kere gidip gelecek olsam taşırım. Çok güzel bir yerde iyi bir düzen kurduk. Bir sürü balık avladık, pişirdik filan gayet güzel gidiyorken meğerse ayı mağarasının yanındaymışız. :smiley: Sabah yine biz tabi hayaller peşinde koşarken ayıyla yüz yüze geldik. Tarumar olduk biraz ama hayattayız hâlâ. Bazı eşya ve hayatta kalma mekaniği açısından sıkıcılaşmaya başlayabiliyor. İnsan bir kaç seçenek daha olsun istiyor. Sadece geyik, ayı, tavşan, kurt bir noktadan sonra sıkıcı. Başka beslenme biçimleri de eklenebilir. Buna benzer oyunlarda tohum vs. seçenekler de olabiliyor. Hayatta kalma modu için en azından güzel olurdu. Yine de ben sevdim görüntü ve oynanış biçimini. Gerçekçi hissettiriyor insana. Oltalar bitip, balıklar da çürümeye başlayınca başka haritaya yolculuk yaparız artık :smiley: İnternetten kesinlikle haritaları indirmek gerekiyor. Neredeyim, neredeydim, nereye gideyim gibi soruları en azından göz kararı ile bulabiliyorsunuz ve yaktığınız ateş sönünce kömür almayı unutmayın.O kömürlerle yürüdükçe haritaya işliyorsunuz. Lakin tipi, sis gibi durumlarda görüş alanı olmadığı için harita açılmıyor. Yönünüzü kaybetmeniz için her şey var. :smiley:

3 Beğeni

Yok mu DOTA 2 oynayan burada? :smiley:

3000 saatim var ama sinir hastası olmak istemediğim için izlemek ile yetiniyorum artık.

Ne yazık ki oyunun böyle bir tarafı var. :smiley: Steam ismini verirsen eklerim denk gelirsek 1-2 el oynarız belki.

Tabiki. Özelden yazarım açar açmaz.

Lego Marvel Super Heroes

Lego şu hayattaki en sevdiğim şeylerden biridir. Marvel’da öyle. İkisi birleşince güzel bir şey ortaya çıkmış. Oyunun ikincisi çıkmış. 2.oyunun indirimini kaçırdım malesef. Şimdi bu oyunu %100 e zorlamaya çalışıyorum.
Gamepad kullanan biri iseniz Lego oyunları tam size göre. Eğer hiç Lego oyunu oynamadıysanız açılışı bu oyunla yapabilirsiniz diyebilirim. Bir sürü karakter. Ana senaryo sonrası görevler içinde saklı olan objeleri başka karakter ile oynayarak bulabiliyorsunuz. Deadpool karakterini açmak için ona özel görevler mevcut. Açık dünyasında yapılacak aktivite çok. Bir de iki kişi oynayabiliyorsunuz. Bir de şu var:

Lego Lord of the Rings

Yukarıda saydığım çoğu şey bu oyun içinde geçerli. Orta dünya sevenler için bunu da ekleyeyim dedim.

3 Beğeni

Mutlaka PS4 sahibi olan arkadaşların oynaması gereken bir oyun.

1 Beğeni

REGIONS OF RUIN
Starbound dan sonra en sevdiğim eglencelerden biri oldu kendileri minnoş cücemle amanın ne battle lar ne battlar. Şehrimizi de kuruyoruz…



image

2 Beğeni

Wolfenstein The New Order :crazy_face:

3 Beğeni

Final Fantasy 12 Zodiac Age ( Ya da Final Fantasy 12 : A Star Wars Story)

FF12’yi bitirdim. Açıkçası oynadığım Final Fantasy oyunları arasında en zayıf olanıydı. Oyunun ana karakteri olan Vaan çok kötü bir ana karakter. Oyunda ağırlığını koyamadığı gibi bazen saatlerce konuşmadığı, kameranın kadrajına girmediği zamanlar oluyor. Karakter işlenmeyince başta olan motivasyonu da anlamsız hale geliyor. Ama diğer yandan hikayeyi sırtlanan karakterler de mevcut. Basch ve Balthier gibi.

Oyunun dövüş sistemi zayıf. Oyun Gambit adında bir dövüş sistemi kullanıyor ve bizden karakterlerimize liderin saldırdığı düşmana saldır, canı %50 altına düşene can yap, şu büyüyü kullan şeklinde emirleri dizmemizi istiyor. Burası çok çeşitli ama oyunu oynamaktan çok izlemeye dönüştürüyor. O yüzden oynanıştan keyif alamadım. Boss savaşında çay demlemeye gidip döndüğümde boss kesen bir ekibim vardı.

Başta “Ya da A Star Wars Story” dememin sebebi ise oyunun hikayesinin, karakterlerinin, hatta müziklerinin ciddi şekilde Star Wars’a benzemesi. Karakter olarak bakarsak: Başka bir ırktan yardımcısıyla hava korsanlığı yapan bir pilot, bu pilot tarafından kaçırılmak isteyen bir prenses, şovalyeliği bırakmış bir usta ya da bu ekibe eşlik eden 2 arkadaş. Hikaye açısından bakarsak: İsyancılar ve İmparatorluk arasında bir savaş. Müzik olarak da: - YouTube

Zamanı için sinematikleri çok etkileyici olabilir ve bu yüzden küçükken oynamışlara harika bir oyun gibi gelebilir ama politik hikayesi zayıf. Özellikle yönetmenlik olarak serideki en sevdiğim FFX’in çok uzağında.

7.5/10

1 Beğeni

Herald: An Interactive Period Drama

Beklediğimden çok daha başarılı bir macera oyunu. Aslında tam olarak macera denemez, çünkü envanter namına pek bir şeyimiz yok ama gerek anlattığı hikâye gerekse de karakterleriyle sizi kendine bağlamayı başarıyor.

Bir ticaret gemisine tayfa olarak yazılan, Devan adındaki bir genci yönetiyoruz oyunda. Doğal olarak ilk işimiz kaptanın gözüne girmeye çalışmak ve diğer tayfalarla kaynaşmak. İşin güzel tarafı oyunda ilerledikçe kendinizi gerçekten de mürettebatın bir parçası gibi hissetmeye ve karakterleri gerçekten de önemsemeye başlamanız. Hepsinin kendince bir yaşam hikâyesi ve hayat görüşü var.

Yolculuk sırasında pek çok aksilik yaşanıyor doğal olarak. Biz de bunları dostlarımızın başı belaya girmeden, barışçıl yollarla çözmeye çalışıyoruz. Ama istersek tam tersini yapıp kurallara sıkı sıkıya bağlı kalmak ve hepsinin kaptan tarafından cezalandırılmasını sağlamak da elimizde. Hatta birkaç yerde başarısız olabiliyor, birilerinin ölümüne bile sebep olabiliyoruz.

Hepsinin üstüne hikaye içinde hikaye tekniği uyguluyor oyun. Gemide yaptıklarımız aslında daha önce yaşanmış olaylardan oluşuyor ve Devan tüm bu süre zarfında bunları kendisini esir tutan, gizemli bir kadına anlatıyor. Bölüm başlarında ve sonlarında esir tutulduğumuz bu yerde de ufak bölümler oynuyoruz. Oyunun seslendirmeleri, grafikleri ve müzikleri de bir o kadar başarılı.

Ne yazık ki stüdyo maddi krize girmiş ve oyunun son iki bölümünü yapmakta zorlanıyorlar. Eğer imkânınız varsa indirime girmesini beklemeden satın alıp destek olabilirsiniz. Zaten sadece 18 lira. Bunu cidden hak ediyorlar.

4 Beğeni

Babamın ameliyatı, annemin rahatsızlıkları, her günü anlayamadığımız şekilde hastanede sabahlamamız sebebi ile bir süredir annemlerde yaşıyorum. Babamın her dakika haber kanallarına olan bağımlığından, annemin akşam dizileri derken kardeşimle steam indirimlerini de fırsat bilerek danaya girer gibi ortak oyuna girdik. :smiley:

Bu bağlamda uzun zamandır istediğimiz oyunları ve cebimizdekileri ortaya koyarak Witcher 3, Ghost of a Tale, Banished ve Northgard oyunlarında karar kıldık. Çocukluğumuzdaki eski usul oynama yöntemi ile oynamaya başladık.

Öncelikle Ghost of a Tale’den başladık. Bir fare olarak oynamak, saklanmak, şişeler fırlatıp oradan oraya kaçmak çok keyifli. Uzun zamandır böyle keyif almamıştım bir oyundan. Heyecanlanınca panikleyen, panikleyince de hiç bir yere bakmadan koşturmaya çalışarak oynarım. :smiley: Bu sebeple kardeşim benimle çok eğleniyor. Ay ay ay ablaaaa, diyerek kahkahalara boğuluyor. Evladım bende panik atak var, diyerek gülüyorum ben de. Bizim kahkahaları duyan ev ahalisi de olayı merak ettiğinden bilgisayarı evin televizyonuna bağladık. Cümbür cemaat eğleniyoruz. (Dizilerden kurtulduk, yaşasın!) Şu tatsız zamanlarımda ilaç gibi geldi. Oyun tamamen ingilizce ve seçimleriniz, soracağınız sorular epey önem arz ediyor. Hatta bazı soruların cevapları için para harcamanız gerektiğinden özen istiyor. Kardeşimin ingilizcesi benden daha iyi ama yine de sözlük desteği alıyoruz. Hem öğrenip hem de eğlenebilirsiniz.

Oyuna başlarken bir zindanda uyanıyorsunuz. Kısaca bahsetmek gerekirse kayıp eşimizi arayan minik mi minik bir fareyiz. Aynı zamanda da ozanlık yapıyoruz. Öncelikli görevimiz zindandan çıkmak ama bunu yaparken de aynı zamanda çok dikkatli olmalıyız çünkü nöbetçilere yakalanmamalıyız. Uykuda olanları uyandırmamak için parmak uçlarında yürümeli, bu sırada da ne bulursanız böcek, elma, şişe vs. toplamalısınız. Oyunun görüntüleri de gayet güzel. Daha fazlası için videolara bakabilirsiniz arkadaşlar.

İkinci olarak Witcher 3 oynamaya başladık. İkisini dönüşümlü olarak oynuyoruz. Ev ahalisi artık neye oy kullanırsa ona göre oynayacağımız oyun da belirleniyor. Tabi ışıklar kapanana kadar. Işıklar kapandıktan sonra nasıl istersek öyle devam ediyoruz. Oyun hakkında çok fazla şey duymuşsunuzdur ve bir çoğunuz da çoktan oynamıştır eminim. Yine de bizler gibi sonradan elde edenler için bir-iki cümle söylemek isterim.

Gerek hikayesi gerek kendi seçimlerimize göre şekillenmesi benim çok hoşuma gitti. Yine benim merakçı huyum ve panik atağım sayesinde (bazen gözlerimi kapattığım doğrudur) başımıza bin türlü bela geliyor. Sağda solda bir şey görünce bakmazsam yapamam. Orada ne var mutlaka görmem, bilmem gerekiyor. Eh bende bu huy oldukça tecrübeler de bazen ölümle sonuçlanıyor. Buradan da anlıyorum ki ben bu tip bir dünyada çok yaşamazmışım. :smiley: Şehirlerde parlayan kutulara bakacağım diye peşimize bütün muhafızları taktığım doğrudur. Bu sebeple fellik fellik kaçacak delik aradığımız da.

Oyunun hikayesi çok güzel gidiyor ama bu özgürce dolaşma opsiyonu daha da güzel. Hikaye nasılsa devam ediyor. İlan panolarından aldığımız kontratlar peşinde koşmak hoşuma gitti. Tam olarak bazı şeyleri çözebildiğimizi sanmıyorum ama zamanla çözeceğimizden eminim. Görüntü kalitesi ve bol seçenek sunan dünyası çok güzel. Envanter ağacı oldukça geniş. Hikaye kısımlarında geçmişe dönüş bölümlerinde sizin tercihlerinize göre ilerlemesi de ayrı keyif verici. Ben özellikle şu kağıt oyununa bayıldım. İki gündür Gwent destesi peşinde koşuyoruz. Neredeyse tüm seriyi topladım bir tek canavarlar destesi kaldı. Oyunun Türkçe altyazılı olması ise daha çabuk ilerlememize sebebiyet veriyor.

Şimdilik bütün tecrübelerim bu kadar. Banished şehri ayakta tutma oyunu daha önceleri Life is Feudal - Forest Village oyunu çok hoşuma gittiği ve oradaki yorumlarda Banished’den bahsettikleri için almayı tercih ettim.

Northgard’a ise daha sıra gelmedi.

10 Beğeni

Dün dolapları karışıtırken bir kutu dolusu kablo buldum. Bunlardna bazıları benim eski konsolların kablolarıymış. Tatil olmasınıda fırsat bilerek, fırsattan istifade hemen elime bir tozbezi alarak işe giriştim :smile:

Xbox’ı kurdum, dünden beri Broken Sword Sleeping Dragon oynuyorum. 3D oyunların iyiden iyiye oturmaya başladığı dönemde çıkmış, çok sevdiğim Broken Sword serisinin 3D çağına adım attığı oyunda, yine George ve Nico ile maceradan maceraya atılıyoruz. Uncharted’ın babası da denebilir :slight_smile:

4 Beğeni

Ghost of a Tale gerçekten çok ama çok güzel bir oyundu :slight_smile: Çok az biliniyor, oynanmıyor diye hayıflanıyordum. Birilerinin daha oynadığını ve sevdiğini görmek güzel. The Witcer 3 ise başlı başına bir efsane zaten. Ev hallerinize bayağı güldüm yalnız :slight_smile: Babanıza da çok çok geçmiş olsun. En kısa zamanda eski sağlığına kavuşur inşallah.

Broken Sword yaa… Efsane seri. Her oyununu en az iki-üç kez bitirdim sanırım. Monkey Island serisiyle birlikte birkaç defa baştan sona, sıkılmadan oynadığım nadir serilerdendir. Sanırım zevzek karakterleri sevmemden dolayı :smiley: George da Guybrush’tan aşağı kalmıyor ne de olsa.

3 Beğeni

Çok geçmiş olsun. :pray:

İkisine de bayılırım. Grim Fandango’yu da buna ekleyelim mi? Manny Calavera da pek aklı başında biri sayılmaz.

:slight_smile:

1 Beğeni