Teşekkür ederim. Çok şükür iyi ve epey toparladı.
Ghost of a Tale aslında uzun zamandır istek listesinde tutuyordum ama hiç indirime girmedi. Kış indirimlerinde güzel bir indirim olur diye umut etmiştim ama yüzde 25 de kaldı. Baktım ki istek listesinde çürüyor, hiç yoktan iyidir dedim. Gerçekten çok keyifli bir oyun. Popüler oyunların gölgesinde kalan bir oyun olduğunu düşünüyorum. Bazen böyle mini ama tatlı oyunlar fazla seçenek arasında yok olup gidiyor.
Teşekkür ederim. Çok sağ olun. 
Manny apayrı bir dünya zaten 
Onu da çok severim. Ama nedense Guybrush ve Elaine ikilisiyle George ve Nico’yu çok benzetiyorum birbirlerine. Ne zaman birinden bahsedilse diğer ikisi geliyor aklıma
Ben de Witcher 3’ü oynuyorum. Gerçekten mükemmel bir oyun. Daha önceden oynadığım The Elder Scrools V: Skyrim’e de biraz benzettim. Oyun bitmesin diye her gün gıdım gıdım oynuyorum 
Elimdeki Sissoylu serisini bitirince kitaplarını okumayı düşünüyorum.
Northgard’ı bu kış indiriminde aldım biraz oynadım ama sevemedim iade ettim. Bence iade süresi geçmeden bakın oynayın. İade şansınızı kaçırmayın. Benimde sizinkinin tam tersi olmuş 3 yıl falan önce Banished oynadım çok sevdim. Bunun üzerine geçen sene Life is feudal’i aldım henüz oynayamadım kendisini. Bu arada Frostpunk oynuyorum detaylı ve zorlayıcı bir strateji oyunu olmuş. Bunuda deneyin bence sevebilirsiniz. Karların arasındaki insanları izlemek için bile oynanır 
Evet Frostpunk’tan da haberdarım ama nedense ısınamadım. Videolarını izliyorum ama bir şey beni itiyor. Yönetim şekilleri olabilir belki. Oyunu tam olarak benimseyemedim. Kar düşkünü birisiyimdir ama benimseyemedim bir türlü. 
Northgard için dediklerinizden sonra içime şüphe tohumu ektiniz. Bir-iki güne bakayım madem. İade süresi kaç gün sonra doluyordu? Bilen biri çıtlatırsa memnun olurum.
2 hafta olması lazım ve 2 saatten fazla oynamamanız gerekiyor ama 3 saate kadar iade ediyorlar sanırım.
14 gün süresi var. 2 saat oynama süresi sınırı var birde.
Yani northgard çok sığ bi oyun gibi geldi bana. 14,75’e Age of 3 complete edition satılıyor çok daha iyi yani o kadar yıl öncesinin oyunu olmasına rağmen.
Age of Empire, Cossacks Back to War, Cossacks 3 vardı zaten. Olmadı Rİse of Nation alayım bari kuzenler baskı kurup duruyordu. Teşekkürler cevap için.
Teşekkür ederim bilgilendirme için. 2 saat kuralını biliyordum da gün olarak süreden pek haberim yoktu.
Transformers: War for Cybertron
Hem Cybertron’da geçiyor hem de robotların tasarımları iğrenç değil.
Gorogoa
Çok değişik, farklı, kendine has bir bulmaca oyunu. Daha önce hiç böyle bir şey oynamamıştım. Aslında çok basit bir mekaniği varmış gibi duruyor ama bunu çok iyi kullanıyor. Ekrandaki her resimle etkileşime girmek, onları değiştirmek, farklı karelere taşıyıp altından başka resimler çıkarmak gibi bir sürü güzel atraksiyonu var Maalesef oyun süresi biraz kısa ama belki de bu iyi bir şeydir. Daha uzun olsa tadı kaçabilirdi muhtemelen. Bulmaca sevenlerin gözden kaçırmaması gereken bir bağımsız.
yeni yıl ile birlikte god of war oynamaya başladım. sanırım ardından da neil gaiman’ın iskandinav mitolojisi’ni okuyacağım :’)
oyun çok çok iyi bu arada.
Anladığım kadarıyla Rusty Lake(ben sadece Roots oynadım) tarzı bir oyuna benziyor.(Tıkla ve seç mi deniyordu bu tarza emin olamadım.) Resimlerle etkileşime geçip oradan aldığımız ipuçlarını kullanarak bulmacayı tamamlıyorduk. Part part ilerleyip bir aileyi kuşaklar boyunca takip ediyorsunuz. Ki zaten bulmaca temalı da olsa altyapısına güzelce yerleştirilen bir hikaye olunca oyunların tadından yenmiyor benim için.
Eğer Gorogoa’yı sevdiyseniz kesinlikle Rusty Lake:Roots’u öneririm. Şiddet içerikli görüntüler olduğunu da belirtmeliyim. Bu arada tabi ki aynı şey benim için de geçerli 
ben de Gorogoa’yı listeme aldım.
İyi oyunlar …
1 haftadır her fırsat bulduğumda sadece Black Ops 4 Multiplayer oynuyorum. Müthiş keyifli bir oyun olmuş. Her gece kendimi kaybedip geç saatlere kadar başında tutmasını biliyor. Oyunun başından kalkmak için kendimi zorlamam gerekiyor. Çünkü sürekli yapacak bir şey bulabiliyorsunuz. Level atlayıp bir silah açmak, silah leveli yükseltip bir ekipman kilidi açmak, kamuflaj eklemek ya da bir Challenge’ı tamamlayıp istediğiniz emblem ve ya calling card ı vb bir çok özelliği açabilmek adına elinizden geleni yapıyorsunuz. “Bir el daha atayim, hadi bir el daha sonra çıkarım” gibi bahanelerinin sonu gelmek bilmiyor.
Öncelikle belirtmeliyim ki Story modu yok diye eleştiriler yapılmıştı ama ben bu haberi ilk duyduğum an “İşte bu!” demiştim. Bu seriye yakışan kesinlikle buydu. Modern Warfare serisi ve Black Ops 1 hariç diğer oyunların hikayelerini zaten pek beğenmemiştim. Yapımcılar da genellikle multiplayerın ekmeğini yemek adına her sene yeni oyun yapıyorlar. Şahsen benim de Call of Duty 'yi alma amacım daha çok multiplayerını oynamaktı her zaman. O hızlı oyun yapısını çok seviyorum. Bu yüzden Battlefield serisi bana oldukça yavaş geliyor. Aynı keyifi round usülü ölüp beklemeli CS:GO ve ya Rainbow Six Siege gibi oyunlarda da alamıyorum. Bu yüzden Black Ops 4’ün hikaye modu yerine Multiplayer, Zombies Modu ve Battle Royal modu olan Blackout 'a odaklanması çok daha isabetli bir karar olmuş kesinlikle. Hikaye modu bulunmamasına rağmen Multiplayer’da şu an itibariyle oynayabildiğimiz 10 karakterin kendi geçmişleri ve yetenekleri hakkında küçük bilgiler edindiğimiz, tutorial tadında bölümleri de Specialist Headquarters adlı kısımdan oynayabiliyoruz. Hepten bomboş yavan değil yani karakterlerin arkaplanı. Yer yer oynadığım son multiplayer olan Black Ops 3’ün hoplamalı, zıplamalı aksiyonunu aramıyor değilim. Biraz daha esneklik kattığı için oyunun aksiyon dozajını yükseltiyordu. Black Ops 4 bildiğimiz klasik tarzda oynanış sunsa da duvarlara ve havaya sıçradığımız bir bölüm modu gelmeli diye düşünüyorum en azından.
Silahlar oldukça gösterişli, ekipman dengeleri iyi kurulmuş. Camoları (skinleri) hepsi birbirinden güzel. Her gördüğüm düşmana headshot atmaya çalışıyorum ki (camo kilitleri headshot sayısına göre açılıyor) hepsini açabileyim. Mühimmatlar da oldukça zeki tasarlanmış. Gözlemlediğim en iyi özellik ise kesinlikle bildiğimiz patlayıcı bombanın, sis ve ya flaş bombasının her daim yedekte ekstra ekipman olarak taşınamaması özelliği olmuş. (Black Ops 3’te bu yoktu IW ve WW2 oynamadım.) Bu bombalardan birini seçmek için seçtiğin karakterin kendi ability sini devre dışı bırakıp onun yerine seçmeniz gerekiyor. Her yerde bombaların rastgele uçuşmasının önüne geçmişler böylece.
Haritalar da oldukça güzel tasarlanmış şu ana kadar oynadığım hiç bir haritaya da keşke bu harita oyunda olmasaymış dediğimi hatırlamıyorum. Zaten 4-5 tanesi eski oyunlardan aşina olduğumuz başarılı haritalar. Bir de Nuketown 'umuz var tabi bilenler bilir, benim ve bir çok kişinin vazgeçilmezidir.
Multiplayer harici Zombies ve Blackout modlarında sadece birer oyun attım henüz. Ama doğrusunu söylemek gerekirse her ikisi de tek başına ayrı oyunlar olabilecek kalitede yapımlar olmuş. Hele ki zombilerle arası çok kötü olan ve içinde zombi bulunan oyun, film, dizilere bulaşmayan ben dahi Zombies moduna sıcak bakıyorum. Modların oyuncu seçimlerinde tanıdık simalara rastlamak da mümkün. Bunlardan benim dikkatimi çeken Helena Bonhem Carter ve Game of Thrones’dan Tywin Lannister olarak bildiğimiz Charles Dance oldu.
Şimdilik bu kadar. RDR 2 ve küçük 1-2 oyun sebebiyle ve maalesef PSN Türkiye’de yediği faiş zam sebebiyle kendisiyle biraz geç buluştuk ama indirim görünce dayanamayıp aldım ve arayı kapatmaya oldukça hevesliyim. Henüz ilk haftam olduğu için multiplayerda levelimi fulleme derdindeyim. 45 oldum henüz ama son level 55. Levelimi ve silahlarımı fulledikten sonra sonrasında bir süre silah ve ekipman keşiflerini yapıcağım. Ardından ise Prestige yolculuğuna çıkıp sonu baya zor gelecek bir aksiyona dalmayı umuyorum.
Başlayıp yarım bırakmak zorunda kaldığım ve yarıyılda devam edeceğim oyunlar The last guardian, Wolfenstein 2 ve The last of us. Üçü de birbirinden güzel oyunlar, henüz 1-2şer saat oynadım ama bu bile mutlu olmama yetti, tatilimi iple çekiyorum
YouTube a “Wolfenstein 2 Chess” yazıp 2 dklik videoyu izlemenizi tavsiye ederim. Bir bilim insanı ile (yanılmıyorsam) otizmli Max Hass karakterinin satranç maçına tanık oldum, herhangi bir oyunda gördüğüm en eğlenceli sahnelerden biriydi.
Max Hass? Max Hass!? Max Hass!!
İkinci oyundan mı bu görüntü? İlk oyunun iki versiyonuna toplamda 40 saat harcadım ama böyle bir şey yapabildiğimizi bilmiyordum. 
Yok, ilk oyundan. Oyunun atölye kısmında çok güzel işler var, oradan kurdum. Vuruş animasyonları falan da değişiyor bazı kostümlerde.
Humble Bundle bu ay Observer’ı vermiş. Uzun zamandır dikkatimi çeken ve almak istediğim bir oyundu. Hemen kurdum ve kaşla göz arasında bir saat gitti.
Müthiş bir cyber-punk atmosfer yaratılmış. Son dönemde oldukça ilgimi çeken bir tür olduğu için bayıla bayıla girdim oyunun içine. İlk bir saat için konuşuyorum; oyun bayağı iyi. Müzikler, atmosfer, diyaloglar, çevre etkileşimi ve mekanikler ilgi çekici.
Bu arada oyun, birinci gözden oynanan gerilim-macera-dedektiflik oyunu. Yapımcı da Layers of Fear’dan tanıdığımız Bloober.
Oyuncu arkadaşlar bana Rise of Nations tarzı (taş devrinden uzaya çağına gibi) çağ atlama olan tavsiye edebileceğimiz oyun var mı?
Rise of Nations oynamadım ama, Civilization serisi, özellikle 5’i tavsiye ederim.
