Evil Within 2 oynuyorum ama yarım bırakıcam, sonuna kadar dayanamıycam sanırım. Oyunu açık dünya yaparak içine etmişler. Lağım faresi gibi gizlene gizlene dolanıp duruyoruz. İlk oyunun hikayesi de çok iyi değildi ama bu ondan da kötü. Mikami’nin bulaşmadığı çok belli.
Dizinin gazıyla Fallout 4’e bir daha başladım, 2-3 saat kadar oynadım fakat 3 gün sonra Nextgen güncellemesi yayınlanıyormuş, onu bekliyim bari. Oyunu ssd’ye kurmama rağmen iç mekandan dış mekana çıktığımda yükleme süresi yaklaşık 2 dakika sürüyor
O zamana kadar Yes Your Grace’e bakıyorum. Kendi krallığımızı yönettiğimiz, seçimlerimizin direkt olarak oyuna ve karakterlerin geleceğine etki ettiği gayet güzel bir oyunmuş. Bu sene ikinci oyunda çıkacak. Epic’de 11TL’ye inmişti en son. Yakında Epic Games de kur güncellemesi yapacak. Böyle fiyatlara oyun almak hayal olacak.
Ayrıca müzikleri de efsane.
Sekiro gibi samuray temalı başka ne oyun önerebilirisiniz?
bu oyunu hatırlatığın için teşekkrler. ucuzken alayım dedim. Nereden kaldıysa 20 tl lik bir kupon tanımlanmış hesaba bedava geldi
Oynamadım ama Ghost of Tsushima’ya bakabilirsin.
Şu an şehir dışındayım ama dönünce sabırsızlıkla Fallout 4 oynamayı bekliyorum açıkçası. Evet evet diziden özendim biraz YouTube’dan da oynanış videosu izledim ve hoşuma gitmeye başladı diziden sonra. Zaman geçse de yeni nesil güncellemesi de gelecek oh oh
Bookwalker Thief Of Tales’e başladım. Geçen sene çıkmış ama benim şans eseri yeni haberim oldu. Konusu çok hoşuma gitti.
Yitirdiği yazma kabiliyetini geri kazanmak için bir suç lideri ile anlaşma yapan Etienne Quist isimli yazarımız ile her bölüm farklı kitapların içine girip hikayeyi değiştirerek bizden istenen nesneleri bulup içinde bulunduğumuz gerçekliğe getiriyoruz. Bu nesneler bir kitapta ölümsüzlük iksiri oluyor, bir kitapta Thor’un çekici oluyor, bir kitapta Excalibur…
Oyunun izometrik rpg ve visual novel arası bir yapısı var. Sadece item toplayarak yada hikayedeki karakterler konuşarak puzzle çözmekten ziyade sıra tabanlı dövüşler de oluyor. Benim çok hoşuma gitti.
Gamepass’de var. Gamepass’i olmayanlar için şu an en ucuz yine MS Store’da 34TL’ye satılıyor. Epic’de %40 indirimle 90TL, Steam’de 7 dolares. Yasal bir Türkçe dil desteği yok.
Anca biten Final Fantasy 7 Rebirth sonrası başlayalım bakalım.
Witcher ı oynamak için belli bir sırada gitmemiz gerekir mi? Mesela direk 3 ten başlayabilirmiyiz? (
Bir youtuber ın “baştan başlanmalı, hatta önce kitaplar sonra oyun” dediğinide seyrettim açıçası)
Direkt 3. oyundan başlayabilirsiniz. Kitaplar oyunun öncesini anlatıyor. Okuyup okumamak tamamen sizin isteğinize bağlı. Bir şey kaybetmezsiniz.
Not : Blaviken’den selamlar.
Dıkşın dıkşın yapmaktan sıkılıp 10 saatlik bir film oyununa giriş yaptım. Sinematik anlatı için tavsiye edilir.
Bu iyi oldu teşekkürler
Ghost of Tsushima güzeldir
- oyun da iyi onu da oynayın bence. 1. oyun biraz eski gelebilir.
Dizinin gazıyla tekrar başladığım F4’ü bitirdim. Next-Gen yaması PC tarafında hiç bir halta yaramamış. SSD’ye kurulu olmasına rağmen bazı yerlerde ciddi ciddi 3 dakika yükleme süresi var. Takıldı galiba deyip Alt+F4 çekecekken açıldığı çok oldu. Ben hiçbir oyuna 3. parti mod falan kurmuyorum ama duyduğuma göre yama yüklü modları bozuyormuş. Buglar da aynen devam ediyor hatta adamların Next-Gen Update ile oyuna yeni ekledikleri yeni görevlerde bile bug var. Creation Engine, Skyrim’den sonra sonra çöpe atılması gereken bir motor iken malesef Fallout 4’ü de bunla yaptılar. Yetmedi motorun orasını burasını yamalayıp Starfield’i de CE ile yaptılar ki o da sağlam patladı.
Oyuna ek olarak 54 GB HD Texture Pack indirdim. Bence grafiklerin hala gideri var. 10 yaşında olmasına rağmen her türlü oynanır. Gamepass’de var.
Geçenlerde doğumgünümü bahane edip kendime android bazlı bir taşınabilir retro oyun konsolu aldım. Bir kaç haftadır kendimi retro oyunlara vermiş haldeyim, bir kaçından bahsedeyim yaşlı arkadaşlara nostalji olsun, o kadar da yaşlı olmayan arkadaşların da ilgisini çeker belki bir şeyler. Eskiden yeniye jenerasyon jenerasyon gideyim:
NES:
Flintstones: surprise at dinosaur peak
Bu oyunu çocukken çok oynardım; son bölüme hiç gelememiştim. Geçen hafta bir oturuşta bitirdim, bir saat falan sürdü. Çocukken baya kötüymüşüm oyunlarda herhalde, hahahah.
Oyun güzel, hoş yapmışlar tadında bırakmışlar. Ama boss dövüşleri çok tekdüzeydi, meydan okumadan ziyade sabır sınavıydı hepsi.
Mighty final fight
Bu oyunu da çocukken çok oynardım, eğlenceli güzel bir oyun. Müzikleri aşırı güzel. Bu da sabır sınavı haline gelen boss dövüşlerinden muzdarip, hatta o yüzden sanırım bitirmeyeceğim.
SNES
Legend of Zelda: A link to the past
Bu oyunu 15 yıl önce falan biraz oynamıştım ama pek ilerlememiştim. Bir Zelda fanı olarak bu mihenk taşı oyunu bitirmemiş olmak zoruma giden bir durumdu, ben de giriştim oyuna. Şu an yarısında falanım diye tahmin ediyorum.
Aşırı güzel bir oyun, adeta bir şaheser. Adamların Zelda’yı Zelda yapan her şeyi bu kadar erkenden oturtmuş olması bende inanılmaz bir saygı uyandırdı. Müzikler efsane. Görsel tasarım inanılmaz güzel ve kendine has, yeni zelda oyunlarının estetiği nerden geliyor belli oluyor bu oyunda. Dungeonlar güzel, ama yeni Zelda’lara kıyasla pek öne çıktıkları söylenemez. Zamanında eminim insanların aklını almıştır tabi.
Yalnız boss dövüşlerinde biraz zorlanıyorum ben. Yani öyle aşırı zor değil ama, ne bileyim Zelda oynarken aynı boss’ta 8-10 kere öleceğimi düşünmezdim
PS1
Crash Bandicoot serisi
Çocukken bu serinin 3. oyununu oynamıştım. Şimdi en baştan başladım. Gördüğüm kadarıyla 3. oyunda mükemmelleştirmişler formülü, ilk iki oyun (özellikle de ilki) birazcık… çiğ duruyor. Yine de zevkli, şimdilik devam ediyorum bakalım.
Castlevania: Symphony of the Night
Vaktiyle DS’de Portrait of Ruin ve Dawn of Sorrow’u oynamıştım. Bu biraz onları andırıyor, sanırım zaten onların atası bir yerde. Hatta anladığım kadarıyla Metroidvania janrının atalarından biri bu oyun (bundan önceki Castlevania oyunları bu kadar karakteristik değilmiş diye anlıyorum) (Oynayıp kendim deneyimleyebilirdim ama bundan önceki Castlevania oyunları felaket zor, hangisini denediysem kısa sürede ragequit attım maalesef).
Neyse efendim bu da güzel bayağı, müzikleri beğendim özellikle. Seslendirme ise felaket. Ama gerçekten felaket. O kadar kötü ki ben yapsam bundan iyi yapacağıma emin gibiyim, o derece. Abartıyorum gibi gelebilir, hayır abartmıyorum gerçekten çok kötü. Neyse yeter rahat bırakayım oyunu
Game Boy Advance
Kuru Kuru Kururin
Kendine has bir puzzle/beceri oyunu. Bence güzel fikir, çocukken bunun bir benzerini kendi kendime kalemle halı desenlerinde oynardım haha. Bu tür şeyleri seviyorsanız denemelisiniz bence.
Gamecube-PS2:
NFS Underground 2 - Most Wanted
Bu oyunları oynarken aldığım zevki çok çok uzun zamandır hiç bir yarış oyunundan almamıştım (sanırım en son yine bu oyunlardan almıştım haha). Arkadaşlar bunlar gerçekten de harika oyunlarmış, bu oyunlarla ilgili hatırladığımız güzel şeylerin sebebi nostaljinin pembe gözlükleri değilmiş. Zevkten 4 köşe halde dönüşümlü oynuyorum bu ikiliyi. Güzel arcade yarış oyunu yapmanın kadim sanatı gerçekten de unutuldu sanırım…
Nintendo Wii
Kirby’s Epic Yarn
Yine oldukça kendine has bir kirby oyunu, Özellikle de görsel olarak. Eski Kirby’leri oynadıysanız oynanış olarak aşağı yukarı ne beklemeniz gerektiğini biliyorsunuz. Tabi bunda düşman yutup güçlerini almak yok ama oynanış olarak çok benzer gibi geliyor bana. Tek kötü yanı felaket kolay olması. Bu kadar da kolay olunmaz yahu.
Yine de arada oynaması sarıyor, renkli sevimli şeyler güzel efektler, yün iplik estetiği falan, insanı hipnoz ediyor bir yerde. Ama oynarken diyabet olacağım diye korkmuyor da değil insan.
Şu sıralar aktif oynadıklarım bu şekilde. İki sayfalık liste yaptım, önümüzdeki ayları bu listeyle geçireceğim gibi duruyor. Oynadıkça yine yazabilirim buraya