Bir süredir bu oyunu oynuyordum. Nerdeyse bitirmek üzereyim. Yorum olarak daha önce aşağıdaki bir başka oyun için yaptığım yorum, Fallen order içinde uygun olacaktır…
5 Beğeni
Açıkçası oyun çıkmadan önce çok yükselmiştim. Hatta bir ara çok gaza gelip önsipariş vermeyi filan düşünüyordum. Sonra kendimi frenledim. Daha sonra çıktığında videoları izledim. Grafik açısından yerden yere vurulmasına aldırmadan oyunu takip etmeye devam ettim. Geçen gün arkadaşım donanımhaber’den oyunu kiralayarak bana hesap bilgilerini verdi ve büyük iştahla kurdum.
Ama benim aylardır yükseldiğim oyun resmen ben oynamaya başlayınca gözümde tuzla buz oldu.
Herkesin eleştirdiği grafiklere kesinlikle bişey demiyorum. Kardeşim sen seneler önce çıkarttığın Ghost Of Tsushima üzerine böyle bir oyun çıkartmaya utanmıyor musun diye bile sormadım. Grafikler bir kere PS4 bile değil. Bildiğimiz PS3 grafikleri. Benim için grafik herşey değil. Ben oynanış kısmına bakarım. Oyuna başlamış bulundum. Dövüş sistemi, tuş kombinasyonları kafamı allak bullak etti. Bir kere bastığınız tuş ile oynanış arasında bir tepkime gecikmesi vs gibi sorunlar var. Gelen saldırıları savuşturmanız için blok tuşunu ayrı koymuş, ayrıyeten bir de üçgen tuşu ile garip bir savuşturma tekniği koymuş. Üçgen ile savuşturacağınız darbeler için neredeyse saniyenin daha da altında bir zamanlama uygulamanız gerekiyor ki ben defalarca denememe rağmen dövüş sisteminde başarılı olamadım. Ayrıca menüye girdiğinizde detay yapacağız derken göz çıkarttıklarını bile görüyorsunuz. Evet kardeşim Ghost Of Tsushima’da da birden fazla silah çeşidi, dövüş stilleri vardı ama bu oyunda bunların içinden çıkamıyorsunuz ki oyun bana kalırsa fazla detaya boğulmuş. Hatta bağ evleri diye bir sistem var. O evin içerisini dekore etmeye kadar uzatmışlar işi. Güzellik tabiki görecelidir ama ben aylarca hype yaptığım oyunu 2 saat gibi bir süre oynadıktan sonra direkt sildim. Nerede seneler önce çıkan ve 2 kere bitirdiğim Ghost Of Tsushima , nerede bu oyun.
Gruplarda gördüğüm kadarı ile oyunu platinleyen çok fazla insan var. Dediğim gibi belki ben oyunun hakkını veremedim ama şu an önsipariş vermediğim için şükrediyorum.
8 Beğeni
Tails Of Iron’ı çok beğendiğim için bayağı suyunu çıkararak bitirdim 
Hazır çizgi romanını da okuyorken XIII’e başladım. İlk oyunu yanlış hatırlamıyorsam Xbox’da oynamıştım. Bu 2003 yılında çıkan oyunun remake’i. Oyun yapısı gereği eski olduğunu hissettirse de karakter tasarımları, çevre grafikleri, animasyonlar, efektler, UI gibi elementleri sıfırdan modelleyip, oyunu yeni renk paleti ile daha çizgi roman tarzında göze hitap edecek hale getirmişler. Özellikle hikayedeki ana karakterlerimizden biri olan Major Jones’u (Siyahi kadın olan) Remake de yeniden modelleyip çizgi romandaki haline benzetmeleri çok hoşuma gitti. Orijinal oyunda rastalı mastalı alakasız bir tipti.
4 Beğeni
Sekiroda 1 aydır denediğim atlı boss u sonunda geçtim. Sanırım zirvede bırakıcam bu işi 
4 Beğeni
Henüz çok erken . Guardian Ape var daha.
2 Beğeni
O zaman dediğim gibi şuan hazır zirvedeyken bırakmak lazïm 
2 Beğeni
-Harold HALİBUT-
Türkçe altyazının mevcut olduğu ,bir denizaltında geçen tamamen el emeği stop-motion tekniği ile yapılmış çok güzel sanat oyunu .Oyun Xbox gamepassta da mevcut.
4 Beğeni
Uzun zamandır beklediğim bir oyundu ama metacritic notlarının düşük gelmesi canımı sıktı.
2 Beğeni
Ghost of tsushima, PC’ye gelmiş. PS4 deki bence en iyi oyunlardan biriydi. Bakalım deneyeceğim, ona göre buraya yazarım.
4 Beğeni
Bu oyun bayağı güzel olmuş. Ubisoft’un Montreal ve Montpellier stüdyolarına yaptırdığı Valiant Hearts, Child Of Light, Rayman gibi kısmen düşük bütçeli oyunları AAA oyunlarından bin kat daha güzel bence. Lost Corown’ın da dövüş mekanikleri, grafikleri, çevre tasarımı, platforming öğeleri falan çok çok iyi. “Oyun akıyor” derler ya öyle
Oyunun ilk trailer yayınlandığında ana karakterimiz olan bu sevimsiz tipi Prince sanmıştım ama değilmiş. Prince’i korumakla görevli, Immortals isimli bir klanın üyesi olan Sargon isimli bir savaşçıyı yönetiyoruz. Benim gibi Afrikanın böğründen kopup gelen Hip-Hop’çı tipine uyuz olduysanız oyunun içine Sands Of Time Skin’i koymuşlar. PoP:SoT’daki Prince gibi oynayabiliyoruz, oyunun tüm çehresini bir anda değiştiriyor
PC için En ucuz Ubisoft Store’da satılıyor. Alım esnasında LEGEND24 kodunu kullanırsanız 260TL’ye iniyor. Steam’de yok. Epic’de %40 indirime girmiş 500 TL’ye inmiş.
8 Beğeni
Pile Up isimli oyuna baktım ama pek benlik değil gibi hissettirdi. Bugün Valheim’de epey takıldım, oyun güzel ama arkadaşlarla oynanırsa daha keyifli oluyor. Ben yalnız başıma gezerken zaman zaman sıkılıyorum, crafting mekanikleri ile uğraşmak, kaynak toplamak hamallıkmış gibi geliyor.
1 Beğeni
Görünüşten ziyade ben Warrior Within kıyafetiyle gezmiştim oyunda yakışıyordu Sargon’a 
2 Beğeni
Ben bulamadım daha onu. Sanda of time outfitini bulabilen şimdilik. Böyle açık dünya oyunlarda kaybolmayı çok seviyorum. Gidiyorsun baya bir bakıyorsun alet yada yetenek yok. Hop geri dönüyorsun. Oraya bir kuran görüntüsü bırakıyorsun. Bu çok hoşuma gitti. Umarım diğer oyunlar da bunu kullanır. Misal çıkarsa inşallah silksong…
2 Beğeni
Ya şöyle o galiba deluxe sürüm ile geliyor. Ben oyunu ubisot+ ile bir aylık abonelik alıp oynamıştım. Galiba orada da deluxe sürümü oynamama izin veriyordu, öyle alabilmiştim yanlış olmasın.
1 Beğeni
Baldur’s Gate 3 oynayanlar sonra başka bir oyuna nasıl geçebildiler, birileri birkaç tüyo versin yoksa sonsuza dek oynamaya devam edeceğim. Benim için başka oyunları tamamen mahvetti, durup durup epilog biter bitmez ya yeni karakter yaratıyor ya da orijin hikaye başlatıyorum. İlk oynamaya başladığımdan beri başka hiçbir oyun açamıyorum. 2 heroic/vanilla tav ile (biri multiplayer), bir redeemed durge, bir embraced durge ile, bir de Astarion orijin ile oynadım, Astarion’da Act 3’teyim ve biter bitmez yeni tav açmanın planını yapıyorum. Wood elf bard, high elf cleric, human druid ve tiefling sorcerer oynadım, oyun sonuna hep farklı şekillerde girdim, çoğu companion’u redemption arclarında da tuttum, kötü amaçlarına da götürdüm, yarı yolda da ihanet ettim, bazen hiç partiye dahil etmedim, bazen Gale, Karlach gibi karakterlere yazık oldu, ama çoğu zaman hepsi benimleydiler. Her oyunumda Astarion romans rotasında gidip onu genelde spawn bıraktım, bir kere ritüeli tamamladı. Bir kere Minthara partideydi, bir kere Rolan’ı Lorroakan’dan kurtarabildim, henüz sadece bir kere Us ve Shovel’ı alabildim, sonsuza dek “Bu kez neyi farklı yapsam?” diye oynayabilirim sanırım, oyun bit-mi-yor, başka hiçbir şey beni daha fazla çekmiyor, ben bir bağımlıyım. Bırakıp başka bir oyuna başlayamıyorum, epilog sonrası The Power çalarken “bir kez de drow açmak lazım aslında, drow durge çok iyi olur” diye ele geçiriliyorum. İmdat.
11 Beğeni
(PC versiyonu)
Çok övülen bu oyuna başladım. Ancak linçlenmeyeceksek maalesef beğenmedim. Grafikler bence iyi değil. Karakter ile oyunun kaplamaları arasında fark var. İkisi ayrı dünyadalar gibi. Kaldı ki karakterin doğa ile etkileşimi felaket. Özellikle tırmanış, iniş vs de. Bir köprü görevinde dağın eteklerindeki düşmanla bir ara kafayı yedi kontroller ve kamera. Mesela at sürme mekaniği RDR den sonra tabiki çok kötü geldi ama en azından biraz daha iyi olmasını beklerdim. Bu konuda bile doğa ile etkileşim sıfır. At ile ağacın içinden geçip gidiyorum.
Dövüş mekaniği keza öyle. Yapay zeka yerlerde. Üç Dört kişi ile dövüşürken herkes sırasını bekliyor sanki
Konusu da kötü seçilmiş. Japon tarihini yeni okumuş biri olarak Moğolların 1200 lü yıllarda bu kadar başarılı olarak lanse edilmesi tarihi çarpıtmak olmuş.
Şöyle ki ;
Moğolların Japonya seferleri (Japonca: 元寇, Genkō), Yuan Hanedanı’nın imparatoru Kubilay Han tarafından Kore Yarımadası’ndaki Goryeo Krallığı’nın ele geçirilmesinden sonra Japonya’ya karşı düzenlenen 1274 seferi (文永の役, Bunei no Eki) ve 1281 seferi (弘安の役 Kōan no Eki) olmak üzere iki askerî sefer ve savaşı kapsar. İşgal girişiminin başarısız olması tarihsel açıdan büyük önem taşır. Başarısızlık sonucunda Moğol İmparatorluğu’nun yayılmasının doğal sınırları belirlenmiş ve Japon ulusal tarihi de derinden etkilenmiştir. Japonlar adalarını başarıyla savunurlar ancak Moğol donanmasının yaklaşık %75’inin çok şiddetli fırtınada batmasının da istilanın başarısız olmasında payı büyüktür…
Neyse daha fazla gömmeyeyim genel olarak bende hayal kırıklığı yarattı.
2 Beğeni
Güzel güzel oynarken Act2 Ayışığı Kuleleri kısmında oyun beni o kadar baydı ki hareketlilik olsun diye hareket eden her şeyi öldürmeye başladım. Ondan sonra oyun rol yapma kısmından çıkıp seri katil simülatör oldu zaten.
Act3’te hızlı seviye atlamak için bir hayli şehir muhafızı öldürüp hemen son seviye oldum. Ondan sonrası öldür, daha da öldür, çok fazla öldür oldu. Karakterin "Karanlık Dürtü"lerinin de yeterince karanlık olmadığını deneyimlediğim için iyice hevesim kaçtı.
Hikayeden iyice kopunca, yan karakterlerin “Aman şu işimiz var, şunu şöyle yap.” triplerinden sıkılıp onları da öldürdüm. Ondan sonra tamamıyla canım sıkıldı ve oyunu sildim.
Özetle: Ben hikayesine bağlı kalmam gereken oyunları sevmiyorum. Bu tür oyunlar bana iş gibi geliyor. Baldur’s Gate 3 bu oyunlar arasında bana fazla bile dayandı. Bu açıdan güzel bir oyundu.
Şimdi ise ufak minik oyunlara başladım.
Hades oynadım, sevmedim.
Animal Well oynadım, sevmedim.
Hotline Miami oynadım, sevmedim.
Manifold Garden oynadım, sevdim ama sonra zor geldi ve sildim.
Slay the Spire oynadım, sevdim ama sonra sıkılıp sildim.
No Rest for the Wicked oynadım, fena değil gibiydi ama optimizasyonunun berbat olduğunu fark edip gelecekte oynamak üzere sildim.
1 Beğeni
Bramble
Daha yeni başladım. Güzel ambiyansta huzur bulurken bir anda bir troll gelip kafamı patlatıyor Yani huzurlu ve tatlı bir oyun sanarken şiddet figürleri de oldukça fazla. Genel olarak beğendim, bitireceğim.
Edit: Bitirdim 8.5/10
Satisfactory
Önceden arkadaşlarla oynamıştık. Şimdi tekrar başladık. Oldukça keyifli ve sonsuz bir oyun 
5 Beğeni
Bramble bitince indirdim ve 25-30 dakika bakar kapatırım diye başladım oyuna. Başından kalkamıyorum bağımlılık yaptı
4 Beğeni
Türk oyun stüdyosunun yaptığı çok güzel bir oyun var. Linkini aşağıya bırakayım ona da bir bak istersen. Bu da Vampire Survivor like.
3 Beğeni