Herkes SH 2 Remake oynarken ben kafayı kırıp oynamak için emülatör ile SH 1 kurdum. Bunun sebebi SH 3’ün SH 1’in devamı olması. Hep internete görürdüm, SH 2 çıktığında ilk başta fanlar tarafından yerden yere vuruldu tarzı yorumları. SH 1’i oynayınca nedenini anlamış oldum. Sh 2 SH 1’de yarım kalan hikayeyi devam etirmek yerine ayrı bir hikaye anlatıyor.
Oyuna ilk başladığımızda bir kaza sonucu SH’ye düşüyoruz ve kaza sonucu kaybolan kızımızı arıyoruz. Bunu görünce hemen aklıma kızımıza kötü davrandığımızı ve bu yüzden SH düştüğümüzü düşündüm. Malum ortada SH 2 gerçeği var. Ancak oyun beni şaşırtı. Oyun merkezine bir tarikat hikayesini alıyor. Daha önce az çok duymuştum bu tarikatı. Detaylı halinini görmek güzeldi. Bunun dışında oyunun SH 2’den hiçbir farkı yok. Oyun ile ilgili tek şikayetim, okuldaki saat kulesi bulmacasının biraz mantıksız gelmesi oldu.
Genel manada SH 2 > SH 1 diyebilirim. Ama SH 1’inde kendine göre bir tadı var. Şahsen ben iki oyununda eşit seviyorum. SH 1 özellikle SH loruna dalmak isteyenler için önereceğim bir oyun.
Arkadaşlar tavsiyenize ihtiyacım var. Daha önce hiç MHW oynamadım. İlk kez oynayacam hangi silahı seçeceğime karar veremiyorum. Herkes yeni başlayanlar için Longsword öneriyor. Ama o da çok sıkıcı görünüyor.
Gamepass’e gelince bir Campaign’e bakayım dedim. Yanlış saymadıysam 9 adet “Warfare” temalı oyun ve 6 tane Black Ops oyunu ile modern zamanlarda geçen 15. oyun bu… Çok bir şey demeye gerek yok, önceki 14’ü nasılsa bu da öyle Yenilik değişiklik falan yok ama en azından geriye gitmemiş. Bence çoktan miadını doldurmuş “Cinematic Experience” işlerini hala seven varsa bunu da beğenir.
Monster Hunter World ile ilgili ekleme yapmak istiyorum, oyunun dövüş sistemi çok ağır ve arcade olmaktan çok gerçekçi olmaya çalışan bir dövüş sitemi. Ben longsword ile başlayım insact glave geçtim. Çünkü longsword ile attığım darbelerin yarısı boşa gidiyordu. Glavein yanına birde dual blade kasmak istiyorum. Ama hala daha oyunun dövüş sistemine tam alışamadım. Hedefi tuturmak çok zor geliyor. Hergün en az 30 dk antreman alanında zaman harcıyorum. Tavsiyeniz varsa alırırım arkadaşlar. Şu anda low rank normal gidiyor. Umarım asıl oyunun basladığı yer olan high rankta çok zorlanmam.
Biraz geç de olsa az önce bitirdim Silent Hill 2’yi. Bloober Team’in Silent Hill 2 gibi bir oyunun remake’ini yapacağını duyduğumda ben de herkes gibi bu remake’in bir halta benzemeyeceğinden emin bir şekilde tavır almıştım fakat beni şaşırttı bu ekip. Uzun uzun bir şeyler yazmaya üşendim sadece şunu demek istiyorum oyunu öyle böyle uzatıp sündürmemişler. Hatta o kadar uzatmışlar ki bir süre sonra bölüm kendi içerisinde aşırı tekrara düşüyor ve illallah dedirtiyor. Yapımcıların oyunu on saat üstüne çıkaralım kararı oyunun temposunu çok baltalamış şahsi fikrim. Bu olumsuzluk dışında bulmacalar falan fistan çok iyiydi. 7/10
Mafia Def. Ed. oynuyorum. İlk oyunu da zamanında ayıla bayıla oynamıştım bunu da aynı şekilde oynuyorum. Adamlar chapter chapter ilk oyuna bağlı kalarak enfes bir remake yapmışlar. Grafikler güzel, atmosfer güzel, seslendirme güzel ve ilk oyundaki eksi yönlerden biri olan sürüş dinamikleri çok güzel olmuş. Özellikle minimap’e bakmadan gitmemiz gereken yönü gösteren hayali trafik tabelalarını çok çok hoşuma gitti. Ben bunu başka oyunlarda da ararım.
Rdr1 pcde bitirdim. Bu arada 50 dolar fiyat etmez orası kesin ama bir rdr fan olarak zamanında ps3 de ayıla bayıla oynadığım bu oyunun pc ye geç dahi olsa da gelmesi sevindirdi. John Marston ile yine ortalığı kurşun manyağı yaptım.
Rdr2 şaheserinden sonra ilk defa oynayacaklara basit gelecektir ama bu oyunun keyfi de bir başka. Daha az ayrıntı hızlı oynanış arıyorsanız bulacaksınız.
Geçenlerde Gamepass kütüphanesine eklenen Dead Island 2’yi oynuyorum.
İlk oyun karekterleri olsun, atmosferi olsun, işlenişi olsun çok daha yaratıcı, ayakları yere basan, nevi şahsına münhasır bir oyundu. Malesef 2. oyun bu sıfatlardan çok uzakta kalmış.
Herşeyden önce zombilerle bir alana kısılıp kaldıldığımız “island”lık bir durumu yok, düz Los Angeles’da geçiyor. Ayrıca artık bu tip oyunların Dying Light gibi tam bir açık dünya oynanışında olmasını bekleriyoruz. Dead Island 2, bölge bölge bölünmüş, bölgeler arası geçiş yaparken loading yapan yarı açık bir dünyaya sahip.
Karakteri de genel anlamda hiç beğenmedim. İlk oyundaki gibi kısmen ayakları yere basan karakterler yok. Feci cıvık, sevimsiz, palyaço kılıklı parodi tipler.
Oynanış genel anlamda eğlenceli. Ben oynerken sıkılmadım. Çevre tasarımları ve atmosfer güzel. En beğendiğim nokta ise darbe mekanikleri oldu. Ben başka bir oyunda bu kadar detaylı, bu kadar gerçekçi bir gore mekaniği görmedim. Örneğin zombiye bir kılıç ile bir defa vurduğunuzda, vurduğunuz bölege kesiliyor. Bir daha vurduğunızda kesik daha çok açılıyor. Bir defa daha vurunca vurduğunız yere göre iç organlar kemikler falan çıkıyor. Bir defa daha burunca kopuyor. Ben bu tip oyunlarda gore mekaniklerinin belli ölçüde gerekli olduğunu düşünüyorum ama bu oyunda yer yer içim kalkmadı da değil
2 gün sonra Stalker 2 gelene kadar oyalayacak bir şeyler bakınırken steam kütüphanesinde Escape From Mystwood Mansion’a denk geldim. Adından da anlaşılacağı gibi odanın içindeki bulmacaları çözerek odadan çıkmaya çalıştığımız “Escape Room” türünde bir bulmaca oyunu. Düşük poligonlu canlı görselliğe sahip. Bazılarının çözümünü fazlaca göz önüne koyması dışında aşırı zor olmayan yaratıcı bulmacaları var. Çok uzun sürmüyor bir oturuşta bitirebilirsiniz.
Stalker 2 hala yok ortalarda Bu arada While We Wait Here’ı oynadım.
PS1 tarzı grafiklere sahip anlatı odaklı, psikolojik gerilim öğelerinin ön planda olduğu bir restoran işletme oyunu. Dünyanın sonunu getirecek bir fırtına sırasında, kötü hava koşulları dolayısı ile küçük bir kasabada işlettiğimiz mütevazı restoranımıza sığınan müşterilerin hikayelerini dinleyip olup bitenlere şahit oluyoruz.
Kendi yönettiğimiz karakterler ile beraber restoranımıza sığınan müşterilerin de geçmişlerine giderek içinde bulundukları psikolojiyi görüyoruz. Restoran işletme kısmı Overcooked, Restaurant Tycoon vs. gibi değil. Öyle zamanında sipariş yetiştirme, yemekleri tam kıvamında pişirme gibi işler yok. Restoranımızda olup biten şeyleri dinlerken bir yandan müşterilere krep, hamburger, milk shake falan hazırlamaktan ibaret.
Görece kısa bir oyun 2 saatte falan bitiyor. PS1 tipi grafikleri benim hoşuma gitti. Anlatı ve işlenişi güzel. Seslendirmeler beklemediğim kadar iyi çıktı. Ayrıca Türkçe desteği var. Epic’de 38 TL gibi cüzi bir fiyattan satılıyor. Ben oldukça beğendim.
Stalker 2, Cyberpunk gibi oldukça problemli bir şekilde çıktı 1.5 seneye yakın ertelenmiş bir oyunun böyle çıkması kabul edilebilir bir şey değil bence. Oyun içi bugları falan geçtim çok büyük performans sorunları var. Oynamayı düşünen varsa bence acele etmesin.
9 günü biraz geçmiş ama olsun. Ben sıfır bir oyuncu olarak merak ettim. Haftaya 6 Aralık gününde erken erişim olarak ücretli bir şekilde çıkış yapacakmış. En ucuz paketini alıp oynamaya çalışıcam. Hala takılmak istiyorsan eşlik edebilirim.