Bu Ara Hangi Oyunu Oynuyorsunuz? 🎮

Optimizasyon sorunları vardı bu oyunun onlar düzeltildi mi acaba ? Oynanır durumda mı ?

Benim sistem yeni ben farketmedim pek. Ama dediğiniz gibi sorunluydu bu oyun. Konsollarda bile iyi değildi ilk başlarda.

1 Beğeni

İlk oyundan önce Rapture şehrinin nasıl o hale geldiğini merak ediyorsan bu kitabı okumalısın.

3 Beğeni

Okudum bu kitabı ama bazı noktaları beni tatmin etmedi.

Bir rpg olarak eleştirebileceğim çok yönü olsa bile şahane bir deneyimdi. Zaten bir senede hoşuma giden 3-4 oyun çıkıyor, böyle çağ açıp çağ kapatacak bir şey çıkmazsa benim için GOTY.

7 Beğeni

Bu oyunu inanılmaz merak ediyorum.

Büyük spoiler olacak çok olay var, dikkat edin kendinize. :smiley:

1 Beğeni

Ben de merak ediyorum. GeForce Now’da da varmış, denesem mi diye düşünmüyor değilim. :slight_smile:

1 Beğeni

Bakalım, playstation’da kiralama sırasına girdim. Gelir gelmez oynayacağım.

Ayrıca piyano başındayken, müziğin ritmi ile tuşa basarsanız aynı müziği siz de çalabiliyorsunuz :smiley:

2 Beğeni

Aha, vallahi onu denemek aklıma bile gelmemişti hocam. İyiymiş bayağı, saygı duydum adamlara :roll_eyes:

1 Beğeni

image

Harddiski boşalttıktan sonra, yıllardır giriş yapmak istediğim Final Fantasy serisine sonunda atılabildim. Neden her modern oyunu 150 gb arkadaş…

Uçan düşmanlarla dövüş ve bazı kontrollerin garipliği harici güzel gidiyor.

7 Beğeni

Cover_Art_of_Metro_Exodus

Serinin kesinlikle en iyi oyunu.Kitapları okuduktan sonra mı oynadığımdan mıdır nedir ilk iki oyunu pek beğenmemiştim zira senaryoları kitaba göre gitmiyordu. Exodus’un hikayesi de öyle başladı. Miller ve ekiple metrodan kaçıyorduk. Yok artık kitaptaki sona göre olmayacak şeydi bu ancak kitap öyle bir yerde sona ermişti ki, bir sürü soru cevapsız kalmıştı.
İşte bu oyun benim gibi kitaptan tatmin olmamış insanlar için hazırlanmış sanki. Oynadıkça içine çekti. Her harita ve hikayesi özenle hazırlanmış uyarlandığı eserin üzerine koyan bir oyun olmuş.
Oyunu diğer iki oyun gibi kısa tutmamışlar,yaklaşık 20- 25 saatlik bir oynanış süresi var.
Oyunun son bölümüne ayrı bir parantez açmak lazım, ne etkileyici bir bölümdü. bilgisayar başında ben üşüdüm, yeri geldiğinde nefesimi tuttum yakalanmamak için. Hikayenin sonu ayrı bir etkileyiciydi.

Oyunun sam’s story ve two colonels adında iki dlc’si var.
Sam’s story oyundaki bir harita görevine denk geliyor. Oynamaktan pişman olmayacağınız bir dlc.

Gelelim Two colonels’e… Ana oyunda Novosibirsk’te metroda yaşananları, metroda yardımcı olan çocuğun babası gözüyle oynuyoruz. Beni öyle böyle etkilemedi. baba olduğumdan beri bu tarz hikayelerden çok etkileniyorum zaten, hala bu eklentinin etkisindeyim. Duygularımı doğru şekilde klavyeye dökemiyorum sadece son sahnesinin görselini bırakmak istiyorum.

Görsel

3 Beğeni

Metro serisi konusu itibariyle benim için hep başyapıt olarak kalacak…

1 Beğeni

4 Beğeni

hq720

Uzun zamandır oyun incelemesi yazmaya üşeniyordum açıkçası. Ama son 3 haftamı esir alan, bir zamanlar Play Station 2’nin karşısında şaşkınlık ve heyecanla oyun oynayan o çocukluk günlerime döndüren bu oyun için bir iki şey karalamazsam çok ayıp olacaktı. :smiley: Oyunun içeriklerini %100’e yakın bitirdikten ve NG+'yı da tecrübe ettikten olduktan sonra artık hakkıyla yorumlayabilirim diye düşünüyorum.

Clair Obscur Expedition 33, gerçekten de Play Station 1-2 dönemlerinin her birisi yaratıcı ve yenilikçi oyunları arasından çıkıp gelmiş gibi ama bir yandan da modern bir oyun olmanın gerekliliklerini layığıyla taşıyor. Eski usul -old school- oynanışla, yeni nesil oyunların standartlarını çok güzel harmanlamışlar. Günümüzde birbirinin karbon kopyasına dönüşen diğer oyunlardan da bu haliyle ayrılıyor zaten.

Oynanış ve Mekanik
Oynanışın alameti farikası, sıra tabanlı bir sisteme souls oyunlardan aşina olduğumuz dodge - parry (sekiro stili parry hem de) ve quick time event (qte) eklenmesiyle, sıra tabanlı oyunların en büyük problemi olan downtime dediğimiz hadiseyi (turunu oynayıp bekleme kısmı) neredeyse sıfıra indirmiş olması. Adeta combatın her anında oyuncuyu oyunda tutup, bir aksiyon oyunu oynar gibi sıra tabanlı bir oynanış sunuyor. Daha önce paper mario ve legend of dragoon’da buna benzer sıra tabanlı oynanışa aksiyon katma denemeleri yapılmış olsa da, hiçbirisi Expedition 33’ün oynanışı kadar akıcı değildi. Bu tür için bir devrimle karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. :smiley: Bunu oynadığı oyunların yüzde 70’i en az sıra tabanlı oyunlar olan birisi olarak söylüyorum. Gerçekten bu denli akıcı ve erişilebilir olanına ben denk gelmedim şu ana kadar. (Belki x-com’lar çok yaklaşmıştır buna)

Kısaca oyun Final Fantasy X oynanış + Persona 5 (arayüz) + Sekiro (Parry) + Genel Souls Tecrübesi (boss tasarımı ve saldırı patternleri) + Legend of the Dragoon (qte eventler) birleşimi gibi. :smiley: Böyle bir çok oyundan esinlenmeler hissediliyor elbet ama ortaya çıkan iş kendine has ve özgün olmayı başarıyor.

Ben hem klavye mouse, hem de gamepad ile oynadım oyunu. Dodge ve parry mekaniği o kadar merkezindeki oyunun, şayet klavye kırmak istemiyorsanız oynarken kesinlikle gamepad ile denemenizi tavsiye ederim. Esas potansiyelini gamepad ile gösteriyor oyun.

Üstelik JRPG’lerin en önemli sorunlarından aynı canavarı bin kez kesme hadisesi bu oyunda pek yok. Bazı düşman tasarımları oyun mekaniklerinin kullanımını engellese de (uçan düşmanlar) genel olarak her bir düşmandan dozunda kullanılmış ve baymıyor. Oyun zaten bir JRPG’ye kıyasla oldukça kısa. Bu da tadında ve odağından sapmayan konsantre bir tecrübe sunuyor oyuncuya.

Estetik ve Sanat Tasarımı
Fransız kültürünün 19.yy kıta Avrupasında nasıl baskın olabildiğini hatırlatan bir atmosferde başlıyor oyun. :smiley: Belle Époque döneminden fırlama sanat tasarımı oyunun ilerleyen kısımlarında farklı sanat akımlarından devşirme çizimleri ve souls stili boss tasarımlarıyla çeşitleniyor. Görsel olarak eğer arka planlarda hafif blurdan rahatsız olmuyorsanız gerçekten enfes gözüktüğünü söylemek mümkün. Düşman ve NPC tasarımlarının absürtlüğüyle ilgili eleştiriler vardı ama hikayeyle ilgili spoiler vermeden bunları açıklamak pek mümkün değil.

Cutscene’ler içinse söylenebilecek tek bir şey var:

Yine eski JRPG oyunlarını anımsatır bir harita tasarımına sahip oyun. Genel bir dünya haritasında yolculuk yapıp, belli bölgelere (zindan gibi) girebiliyor, yolda denk geldiğiniz tüccarıdır, canavarıdır, gizli lokasyondur keşfedebiliyorsunuz. Oynadıkça da açılan bir harita var karşımızda. Dünya genel olarak çok güzel gözüküyor. Yalnızca haritada girip çıktığınız yerlere dair marker, işaretler vs biraz daha oyuncu dostu olabilirmiş bu açıdan. Girdiğiniz bölgelerde minimap olmaması benim için çok sorun olmadı açıkçası. Tasarımcıların minimap konusundaki fikirlerine katıldığımdan ötürü olabilir. (Oyuncunun gözünün sürekli minimapta olması, yaratılan dünyayı tecrübe etmemesi vs)

Müzik
Müzik kısmına gelince. Normalde bir oyunu incelerken müzikleri için ayrı bir paragraf açmazsınız değil mi? Müzikleri uymuş, uymamış, olmuş, olmamış deyip geçebilirsiniz. Burada o ayrı paragrafı açıyorum işte. :smiley: Öyle ki, gün içinde oynayamadığım saatlerde, evde, işte repeat tuşu çökertir olmuştum artık.

Bestekar arkadaş bir gitar hocasıymış ve soundcloud kayıtlarıyla bir forumda bulmuşlar kendisini. Adam demek ki ömrü boyunca bu anı bekliyormuş. 35 saat gameplay süresi olan oyuna 8 saatlik böylesine kaliteli bir albüm yapmak overdelivery denen şeyin kendisi değildir de nedir, sorarım size? :smiley:

Hikaye ve Anlatı
Hikayeyi sona sakladım çünkü burası gerçekten oyunun hem en kuvvetli, hem de en zayıf yönü.

  • Kuvvetli çünkü hikaye anlatım tekniklerini çok iyi kullanıp, bu ölçekte bir oyun için fazlasıyla cesur kararlar almışlar hikayenin gidişatıyla ilgili. Diyalogların yazımı çok başarılı. Foreshadow tekniğiyle belli ettiği ipuçları dikkatli oyuncuların merak duygularını kamçılıyor. Öyle ki, çoğu şeyi tahmin ettiğinizi düşünüyorsunuz fakat buna rağmen yine de sizi şaşırtmayı başarabiliyor.

  • Zayıf, çünkü hikayede kırılma noktaları mevcut ve bunlar oyuncuların oyunun başında girdiği beklentiyle uyuşmayabilir. Gözlemlediğim kadarıyla oyunun hikayesiyle ilgili yegane eleştiri de hep bu noktadan geliyor. Ama benim kanaatimce hikayenin kırılma anları, başlangıç noktasında vaat edilenden çok daha iyi yerlere götürüyor hikayeyi. Bir kere daha insancıl konseptler, empati kurmaya müsait durumlar ve evrensel temaları işleyiş biçimi vs derken gerçekten vurdu geçti be arkadaş. Hüngür hüngür ağladık oynarken. Ben bir oyunun beni ağlatabileceğini düşünmezdim açıkçası.

Bazı gelişmeler daha önceden yedirilebilseydi hikayeye çok daha kusursuza yakın bir şeyle karşı karşıya olabilirdik.

Seslendirme
Seslendirme sanatçılarına denilebilecek bir şey yok. Andy Serkis, Ben Starr, Charlie Cox, Kirsty Rider her birisi rolünü çok başarılı canlandırmış. Diyalogların üst üste binmesi, yarıda kalan cümleler, öylesine doğal ki. Ama özellikle Jennifer English’e ayrı bir parantez açmak lazım. Shadowheart abla, Baldur’s Gate 3’teki performansından çok çok daha iyi bir iş sergilemiş. Ciddi anlamda her repliğinde duygu uyandırabilir mi bir insan? Harika bir performans.

Sonuç olarak bu oyun benim için uzun yıllar unutulmayacak bir tecrübe oldu. Game of the Year olur mu bilemem, Kcd2’yi oynayamadım daha ama best score and music (Lorien Testard), best narrative ve best VA performance (Jennifer English) alamazsa eğer isyan!..

Öncesinde hiçbir gameplay videosu, detaylı inceleme, paylaşım, trailer dahi mümkünse bakmadan körlemesine başlamanızı ve mutlaka gamepad ile oynamanızı tavsiye ederim. Puanlamak adettense 10/10

15 Beğeni

Bugün arkadaşla da muhabbeti geçti bu oyunun, çok merak ediyorum. Ama minnacık bilgisayar ekranı yerine konsol + TV’yi tercih ederim. Şart mı klavye, gamepad ile oynanmıyor mu?

1 Beğeni

Yoo tam tersi, gamepad ile oynanması lazım demiştim aslında. Klavye + mouse ile de oynanır ama 20 tane dodge yapıcam derken tuşlar bozulabilir. :smiley: Konsol + TV ekranı çok daha iyi gider.

Hazır konusu geçmişken sormak istiyorum. Bilgisayarda klavye+mouse olayindan çok yoruldum gamepad e geçmek istiyorum. Bbu konuda marka model önerebilirmisiniz?

He ben yanlış anlamışım üstelik doğru alıntı yapmama rağmen. İyi bari. Xbox One destekliyorsa bekle beni Expedition 33. :slight_smile:

1 Beğeni