Bu Ara Hangi Oyunu Oynuyorsunuz? 🎮

Harika bir aksiyon-platform oyunu olan Oddmar’ı oynuyorum. Mobil cihazlar için var sadece sanırım, benim için en büyük artısı muhteşem grafikleri ve harika çizimlerle aktarılan hikayesi. Üstelik yerli yapım olmasıda gerçekten gurur verici (Eskişehir’den Mobge). Dağıtımını Leo Fortune oyunuyla tanıdığımız Senri firması yapıyor. Bence mobil oyun oynuyorsanız özellikle Rayman’ı seviyorsanız muhakkak oynamalısınız.

1 Beğeni

Evil Within 2

Çok beğendim, çok güzeldi. Evil Within 1’ i zamanında sıkılıp yarıda bırakmıştım. 2. yi oynamayı planlamıyordum aslında, fakat öyle bir oyun yapmışlar ki Play tuşuna basmanızla beraber akıp gidiyor ve saatlerin farkına varmıyorsunuz. Oyun içi atmosfer, ambiyans şahane. Layers of Fear oyunundan bol miktarda fikir araklamışlar ama bunu çok da güzel vermişler. Araklamışlar derken kınamıyorum o yüzden.

Hikayesi vasat,yeni bir şey söylemiyor, kızını kurtarmaya çalışan bir baba ve kötü adamlar, kafayı bozmuş tipler vs vs. oynarken yine de bir merak unsuru oluşturuyor.

Görüntüler çok iyi, yaratık çizimleri çok iyi, özellikle boss tasarımları (boss görüntüleri) muhteşem.

Böyle boss var mesela, şu sahneye, şu bossun güzelliğine bakın. Bunun gibi tasarım harikası mekanlar, yaratıklar sizleri bekliyor. Resident Evil severler için oynanması zorunlu bir oyun olmuş. Hatta şöyle söyleyeyim. Resident Evil 7 den daha iyi bir oyun olmuş.

Bilgisayarı kaldıran herkese şiddetle tavsiye olunur.

1 Beğeni

Trivia Crack şu sıralar en çok oynadığım oyun sanırım, çocukken okul kantininde yaptığımız bilgi yarışmaları gibi bir heyecan veriyor

1 Beğeni

Normalde mobil oyun oynamam ancak arkadaşımın yoğun isteği üzerine Monument Valley oynayıp bitirdim. Yani güzel bir perspektif-bulmaca oyunuydu. Birkaç saatliğine de olsa güzel bir deneyimdi. Eğer bulmaca seviyor ve mobilden oyun oynuyorsanız tavsiye ederim.

2 Beğeni

Ben de tam tersi anca Mobil oyun oynayabiliyorum (O da oynayabilirsem tâbi) . Ehh malûm iş güç, zaman yok…
Neyse Monument Valley candır; oynayın, oynatın…
Benzeri Dream Machine ve Mekorama da fena değil ama MV kadar iyi değil yine de onlara da bakılabilir…
Ki bu tarz oyunları çocuklara - özellikle - oynatma taraftarıyım. Zeka gelişimleri için faydalı olur diye düşünüyorum…

2 Beğeni

Genelde PC üzerinden oyun oynadığımdan dolayı mobile geçtiğimde ciddi bir fark hissediyorum, zaten PC oyunlarıyla çok zaman geçiren biri olarak mobilde oyun değilde e-kitap tercih ediyorum ancak ara sıra da MV gibi oyunlara şans vermiyor değilim. Telefonda The Room serisini oynamayı düşünüyordum, dediklerini de ekledim listeye.

1 Beğeni

The Room da kaliteli bir oyun, elbette bulmaca bazlı oyun seviyorsanız. Yine Rusty Lake Roots oyununu da öneririm o da bulmaca bazlı ve bazı bölümleri cidden beyin yakıcı. Ben Room’dan daha çok sevmiştim açıkçası…(Bu arada ben Room’un sadece 3.sünü oynadım ve onu da daha bitirmedim. Yani yukarıdaki yorumum ne kadar sağlıklı olur, size bırakıyorum :wink:)

Rise of The Tomb Raider

Son yıllarda olan survivor - crafting furyasından sonuna kadar nasibini almış bir yapım. Crafting olayıyla da uğraşmak, iyi ödüllendirilemedikten sonra bir anlam ifade etmiyor. Zaten hemen hemen tüm düşmanlar tek kurşun headshot’la yere devriliyor, bunları toplu olarak tekleyen oklar da mevcutken Crafting yapmanın hiç bir esprisi kalmıyor. Ayrıca action adventure oyunlarında hız ögesi önemlidir, gidip sağda solda bayırda mantar, odun arayarak bu hızı kesmek ruhu bozuyor.

Bu sebeplerden oyunun yan görevleri ve çiçek böcek toplama kısımlarını atlayarak geçtim. Hikayesi ilgi çekici, ama derinlik arıyorsanız bol bol codex toplayıp bant kayıtlarını dinlemeniz gerekmekte. Aksi takdirde sığ bir hikaye var gibi düşünebilirsiniz. Halbuki üzerinde çalışılmış güzel bir konu mevcut.

Bunun dışında oyunda en çok hoşuma giden şey vuruş hissiyatı oldu diyebilirim. Ayrıca mezar yağmalama yan görevleri de hoştu. Gerçi bu yan görevlerin mükafatları yukarıda saydığım sebeplerden ötürü düşük kaldığından bir yerden sonra mezar yağmalama görevlerine de bulaşmadım.

Grafikler ve mekan tasarımları tek kelime ile şık olmuş. Sibirya ve Suriye manzaraları çok hoş. Yan görevlerin 3 geyik postu getir, 4 tane ağaç dalı getir, onu götür bunu getir şeklinde olması oyunun en bayık tarafı diyebilirim. sene olmuş 2016 (2016 çıkışlı bir oyun) hala eski moda yan görev mantığı …toplamda 80/100 ile uğurluyorum. Prince of Persia severlerin açlığını bir nebze dindirecektir.

1 Beğeni

İlk yeniden yapımı sevmiştim, Rise of the Tomb Raider’ı da aldım ama kısa bir bakmak dışında oynayamadım. Yorumundan beğeneceğimi düşünüyorum.

1 Beğeni

İlkini ben de çok sevmiştim ama ikincide aradığımı bulamadım. Aynısının karlısı diye özet geçmek bile mümkün. İlk oyundaki o dramatik havadan eser yok. Mezar yağmaları (bulmacalar) daha fazla olsa da sonunda elde ettiğimiz şeyin pek bir özelliği olmaması başarı hissini azaltıyor.

Frostpunk

İliklerime kadar dondum ve 493 kişiyle hayatta kalarak maceramı noktaladım.

Bu oyun post apokaliptik bir ortamda şehir kurma oyunu, Dünya buzul çağına girmiş, 80 kişilik bir grup insan hayatta kalmaya çalışıyorsunuz.Etraftan başka hayatta kalanlar bularak çevrenizi genişletiyorsunuz. Bir yandan şehrinizi kurarken kar fırtınaları açlık, hastalık, isyanlarla baş etmeye çalışıyor, bir yandan da çevre bölgeleri araştırarak yeni yerleri keşfe çıkıyorsunuz. İlk başlarda -30 -40 derecelerde seyreden hava daha sonra -150 dereceleri görüyor ve zorluk gittikçe yükseliyor.

Bu oyun benim içimdeki tiran kişiliği ortaya çıkardı diyebilirim. Dindar ve baskıcı bir yönetim kurarak ilerledim ve ilerde Yeni bir inanış yaratarak Tanrı’nın sesi olduğumu ilan ettim. Engizisyoncu ekibimle beraberde hık diyenin boğazına biniyordum. Ayaklanmaları en kanlı şekilde bastırıyor, insanlara sürekli 24 saatlik vardiyalarla çalıştırarak maksimum verimi almaya çalışıyordum. Sürekli olarak dine ve yönetime karşı gelenleri halka açık idam ettiriyor (dev jenaretörün yüksek buharıyla idam ettiriyorsunuz bu arada), tapınaklarda vaazlar okutuyor, insanlar için kendini kırbaçlatma ayinleri, kefaret ayinleri düzenleyerek ibret almalarını sağlayıp isyan etmelerini engelliyordum. Gelen mültecileri veya yolda bulduğumuz evsizleri de Teokratik düzenime ortak ediyor, isyan edenlere de engizisyoncu arkadaşları refakat ettiriyordum.Hatta bana karşı ayaklanan vaiz denilen asiler liderini bizzat halka linç ettirdim.

Oyun tabi bu konuda esnek bırakmış , askeri oligarşi de kurabilir ya da daha vicdanlı yönetim şekilleri de benimseyebilirsiniz. Seçeceğiniz kanunlar bir ağacın dalları şeklinde ve ağacın neresinden ilerlerseniz de oyun daha farklı bir yöne evriliyor.

Yaklaşık 7-8 saatlik bir süresi var, bence herkesin yaşaması gereken bir oyun deneyimi. Türkçe yaması da mevcut, google’a yazarak bulabilirsiniz. Her oyun sever için bu oyunu oynamak bir zorunluluk diyebilirim. Tavsiye ederim.

5 Beğeni

Wolfenstein 2: The New Colossus

Öncelikle hakkını vereyim, oyunun çok iyi optimizasyonu var. Gayet iyi grafikler eşliğinde adam vura vura ilerlediğimiz klasik bir fps oyunu. Ama… Ama bu kadar işte, bir adım ötesi olmayan bir oyun.

Beşinci dakika ne yapıyorsanız, 5. saatte aynısını yapıyorsunuz, sürekli vur geç, vur geç. Ortaya konan hiçbir yeni şey de yok.

Hikaye ciddi mi abzürt mü belli değil, oyunun ortalarında merak unsuru oluşur gibi oluyor, sonra o da yok oluyor. Konusu 2. dünya savaşını Nazilerin kazandığı alternatif bir gelecekte isyancıların buna dur deme girişimleri diye özetleyebilirim.

Adam vura vura sürekli boş boş ilerlemek bir noktadan sonra beni öyle baydı ki kendime yeni bir oynama stili yaratarak eğlenebildim. Her bölümde direkt objective’e doğru koşarak en hızlı şekilde bitirmeye çalışıyordum ki, bu şekilde yarım saat uğraşmadan çıkılamayacak bölgelerden 4-5 dakika da kaçmayı başardığım çok oldu. (oyunu Mirror’s Edge gibi oynadım kısaca)

İşin garip tarafı oyun siteleri IGN falan bu oyuna 95 puan vermişler,sadece gülerim buna. Yapımcıdan mı para alıyorlar ne yapıyorlar bilemiyorum artık…

Oyunun beğendiğim 3 noktası oldu. 1. si ana karakterimizin eski evini ziyarete gittiği bölüm, o kısmı oynarken işte şimdi oyun bambaşka bir şekilde evrilecek diye geçirdim içimden ama o bölümden sonra beklentilerimin karşılığını alamadım. 2. kısım ise yargılanıp TV TV gezdirildiğimiz kısımlar hoştu. 3. olarak oyunun son savaşında bütün nazi birlikleri üstümüze yağdı resmen, hakikaten eğlenceli bir kapışma idi.

67/100 veriyorum. 1000 lerce kez uygulanmış formülün 1001. kez daha iyi grafiklerle uygulanma girişimi…

1 Beğeni

Çevremin baskısı sebebiyle , Pillars of Eternity Serisine başladım.İyikide başlamışım,
Divinity Original Sin Serisinden sonra karşılaştığım en başarılı rpg oyun serisi oldu.Şuan vakit buldukça serinin ikinci oyunu Pillars of Eternity II Deadfire’ı oynuyorum.Rpg türüne zerre kadar ilgisi olan herkese tavsiye ediyorum…

6 Beğeni

Şu an oynamıyorum ama bir gün gerçekten Cities: Skylines oynayabilirim. Aşağıdaki videoyu gördükten sonra iyice hayran kaldım. Mükemmel bir şehircilik simülasyonu ama becerebilir miyim bilmem, sanki şehircilik işinde profesyonellere hitap ediyormuş gibi. Bence yasa çıkarılmalı ve yerel seçimlerde belediye başkanlığına adaylığını koyacak kişilerde Cities: Skylines oynamış olma şartı aranmalı.

1 Beğeni

Divinity Original Sin benim de oynadığım en lezzetli ve bitmesin istediğim RYO’lardan biri :baris:

1 Beğeni

Europa universalis 4 En iyi oyun ever gea

1 Beğeni

cidden sevdiğim ve güzel olduğunu kabul ettiğim bir çok oyun var ancak oynayasım gelmiyor.
klişe cevap vermek istemiyorum
seçimin strateji ise europa universalis 4 , hearts of iron 4 , civilization 5-6
başka katagoriye ayıramıyorum :smiley: bunlara bak seversen

Hazır bge2 ubisoftun mutfağında yavaş yavaş pişerken, beyond good and evil oynuyorum. Bu kadar iyi yaşlanacağını düşünmüyordum ama hala oynatıyor kendini, yalnız keşke widescreen patch’i yayınlasalarmış fotoğraf çekecek hayvan kaçırmayayım diye şekilden şekle giriyorum pc başında. :smile:

Zula’ya taktım silah desenleri ve eklentileri hoşuma gitti.

Bu aralar World of Warcraft, No Man’s Sky ve Witcher 1 arasında mekik dokuyorum. Özellikle World of Warcraft’ın hikaye anlatımı konusunda yaşadığı kırılmalara tanık olmak keyifli. Kırılmaları desteklemiyor olsam da…

Twitch’ten de LoL ve Fortnite izliyorum zaman zaman.