Ori zor oyun değil ki. 2 oyunu da severek oynayıp bitirmiştim. 2. oyunun yarış kısımları vardı, bir tane tamamlayıp salmıştım, insanı kanser eder onlar ama geri kalanı tadındaydı yani.
Şu aralar paraya kıyıp Cyberpunk 2077 aldım. 20. saatlerinde falanım. Oyun aşırı güzel. Performans sorunları ve bugları sağ olsun oyun bayağı gömüldü ama yapmak istediği çoğu şeyi başarıyla yapıyor bence.
Bazı oyunlar vardır, vakit geçirirsiniz, biter ve bir daha yüzüne bakmazsınız. Hatırlamaz, adını anmazsınız. Fakat kimi oyunlar vardır ki, sizde derin izler bırakır, uzun yıllar aklınızın bir köşesinde unutulmaz bir tecrübe olarak yer eder ve ara sıra kendini hatırlatıp “Ne oyundu be!” dedirtir.
Mass Effect serisi benim için ikinci gruba giren, unutulmaz anılar biriktirdiğim bir oyun serisidir. Bugüne kadar yazılmış en detaylı uzay temalı bilimkurgu hikayelerinden birisidir aynı zamanda.
Mass Effect 3 Shepard’ın evreni kurtarma operasyonunun son halkası.
İlk İki Oyuna Dair
İlk oyunu büyük bir beğeniyle oynamış, ikinci oyunda ilk oyunun dahi üzerine çıkmayı başaran Bioware ekibini alkışlamıştım. Şimdi de üçlemeyi tamamlamış olarak karşınızdayım. Düşüncelerimi şöyle özetlemek istiyorum: Ne serüvendi be!
İlk iki oyunu incelerken oyunların hangi yönlerinin kuvvetli hangi yönlerinin zayıf olduğuna uzun uzun değinmiştim. Bu yazıda üçüncü oyun özelinde bir değerlendirmede bulunmak ve seriye genel bir dokunuş yaparak ışık hızındaki bu yolculuğu noktalamak istiyorum.
Mass Effect 3 ve Üçlemenin Finali Üzerine
Farklı bir yol çizelim ve ilk iki oyunda adım adım geliştirilen, derinleştirilen ve katman katman işlenen hikâyenin düğümünün üçüncü oyunda nihayete erdiğini söylemekle başlayalım sözlerimize. Mass Effect’in destansı hikayesi serinin üçüncü oyunuyla tamamlanıyor. (mu acaba?)
Mass Effect 3’ün ve dolayısıyla üçlemenin sonu beklentileri karşıladı mı sorusu Mass Effect 3 2012 yılında piyasa sürüldüğünden beri devam eden bir tartışmadır. Bu tartışma oyunun çıktığı günlerde o kadar yoğundu ki, sonunda Bioware bir DLC çıkartarak oyunun sonunu değiştirmek (düzeltmek mi desek?) zorunda kaldı.
Ben oyunu yakın zamanda oynadığım için bahsettiğim Extended Cut DLC’li sonuyla bitirdim. Bu bilgiler ışığında şunu çok net söyleyebilirim; bu düzeltilmiş haliyle bile oyunun sonu insanın ağzında nahoş bir tat bırakıyor. Üç oyunluk, onlarca saatlik (toplamda yüz saati aşkın) bir serinin son beş dakikası bu seriye yakışmamış. Çok daha ihtişamlı bir final, çok daha kapsamlı ve doyurucu bir kapanışı hak ediyordu Mass Effect. Bioware maalesef en dikkatli olması gereken yerde işi eline yüzüne bulaştırmış.
Mass Effect’i Oynamak Unutulmaz Bir Deneyimdir
Irklarıyla, geçmişi, bugünü ve zaman çizgileriyle; karakterleriyle, silahları, gezegenleri, görevleriyle müthiş bir tecrübeydi Mass Effect. Üçüncü oyunu genel anlamda ikinci oyunun gerisinde bulmuş olsam da, Mass Effect’i Mass Effect yapan detayların varlığı yetiyor da artıyor bile.
Bu eleştiriyi birkaç cümleyle açmakta fayda görüyorum. Üçüncü oyunu biraz zayıf bulmamda temel sebep; ikinci oyunun ardından benim beklentimin yükselmesi olabileceği gibi, müthiş bir Witcher 3 deneyimi sonrası birçok oyunun bana yavan geliyor oluşunun da payı var diye düşünüyorum. Malum, Witcher 3 tarihin gördüğü en efsanevi oyunlardan birisi. Mass Effect serisi de keza gelmiş geçmiş en iyi oyun serileri arasında yer alıyor. Tartışmasız bir gerçek bu. Fakat Mass Effect 3 ve Witcher 3 arasında genel yapım kalitesi açısından dağlar kadar fark var. Bunu kabul etmek gerekiyor. Mass Effect serisini ne kadar sevsem de üçüncü oyunun seriyi biraz aşağı çektiğini görüyoruz.
Mass Effect Üçlemesini Özel Yapan Detaylar
Yukarıda da belirttiğim gibi, Mass Effect’i Mass Effect yapan bazı ayrıntılar var. Her oyunda bulamayacağınız bu farklılıklar Mass Effect’in müthiş bir oyun serisi olmasında büyük öneme sahip.
Örneğin seslendirme. Bioware üç oyun için de harikulade bir seslendirme kadrosu tutmuş. Karakterlerle örtüşen seslendirmeler, oyuna interaktif bir film tadı katıyor. Mass Effect 3 bu anlamda serinin diğer oyunlardan hiç aşağı değil. Keza müzikler ve sesler yine çok başarılı. Tüm seriyi bitirenler aşağıdaki videoyu gözlerinde birer damla yaşla izleyecekler…
Kamera açılarının son oyunda sıkıntı yaratmadığını da eklemeyi unutmayalım. İlk oyunda kamera açıları problemli noktaların başında geliyordu.
Müthiş bir uzay fantazyası, draması, efsanesi, hikayesi, macerası, nasıl tanımlarsanız tanımlayın, yaşadığınız hissiyatı ikinci oyunun biraz gerisinde kalmış olsa da, Mass Effect 3’te kendini hissettirmeyi bir kez daha başarıyor.
Fakat Mass Effect’in asıl güzelliği, derin ve katmanlı hikayesini üç oyun boyunca tutarlı bir şekilde aktarmasında ve çok boyutlu karakterlerini ve onların etkileşimlerini gerçekçi bir biçimde oyunculara sunmasında yatıyor. Bu açıdan Mass Effect gelmiş geçmiş en iyi oyunlardan birisi.
Çatışma mekanikleri Mass Effect 3’te yine siper alma ve nişan alıp ateş etme üzerine kurulu. Stratejik tercihlerinize en uygun ekip üyelerini belirleyip üç kişi olarak ilerlediğimiz bir düzen var bir kez daha. Silahlarınızı geliştirebildiğiniz bir modifikasyon seçeneği emrimize amade edilmiş. Geniş bir stratejik yelpazeden bahsedemeyiz ama seçeceğiniz plana göre değişkenlik gösteren bir oyun yapısının varlığından bahsedebiliriz.
İkinci oyunda çok vaktimi alan kaynak toplama temelli görevleri bu sefer pek gözüm kesmedi. Yapısı biraz daha basite indirgenmiş ama yine de gerekmedikçe o işe bulaşmadım.
Mass Effect evreni bize sayısız unutulmaz karakter armağan etti. Sizin için en unutulmaz olanları hangileriydi?
Ve Perde Kapanıyor
Özetlersem, unutulmaz hatıralar edindiğim üçlemeyi noktalamış bulunuyorum. Keşke üçüncü oyun seriyi ilk iki oyundan da iyi bir noktaya çıkartsaydı. Bioware bunu başaramamış. Fakat yarattıkları Mass Effect evreni o kadar detaylı işlenmiş ki insan yeniden içine girmek için can atıyor.
Teknolojik olarak günümüz oyuncularını rahatsız edecek eskimiş mekanikler barındıran Mass Effect üçlemesinin yenilenip Legendary Edition adı altında tekrar bizlerle buluşacağını hatırlatmakta fayda görüyorum. Şu ana kadar seriye giriş yapamamış olanlar, oradan başlayabilirler. (Sizi çok kıskanıyorum)
Sözlerimi bitirmeden önce, üçlemenin ardından 2017 yılında Mass Effect: Andromeda adındaki bir oyunun piyasaya sürüldüğünü eklemem gerekiyor. Yapım serinin hayranları tarafından resmen topa tutulmuştu. Bioware’i bünyesinde bulunduran EA, eleştirilere ”Biraz haksızlık yapıyorsunuz,” diye yanıt vermişti. Vakit bulabilirsem o oyuna da bir bakmak istiyorum. Bakalım eleştiriler ne kadar haklıymış.
Kıssadan hisse, eğer uzay temalı bilimkurgulardan hoşlanıyorsanız bu seriyi mutlaka ama mutlaka oynamalısınız.
Shepard Out.
kaynak: Mass Effect 3 - Efsane Üçlemenin Son Halkası - Düşlerden Gerçeğe
medium: Mass Effect 3 — Efsane Üçlemenin Son Halkası | by Ufuk Yasin Yurtbil (Düşlerden Gerçeğe) | Medium
Dungeons&Dragons Neverwinter. 4.5 saatim var 4 saati yükleme ile geçti. İlk köprüyü geçme görevini yaptım. Şimdilik güzel duruyor.
Bu aralar Mafia Definitive Edition oynuyorum. Grafiklere bayıldım. Hatta yüklediğim ekran görüntülerinin hepsinde grafik kalitesi low ayarında. Şehir tasarımı çok güzel. Farklı bir döneme alıp götürebiliyor yani sizi. Ben bu firmaların yerinde olsam bu kadar uğraşıp yeniden yaptıkları bu oyunun açık dünyasını biraz geliştirirdim. Hızlıca görevleri yapmak yerine yağmur altında yürümeyi tercih ediyorum. Işıklar, ambiyans harika. Bu şehirde daha çok vakit geçirmek isterim ama hikaye haricinde pek açık dünya ögesi bulunmuyor gibi.
Miles Morales, ah üzümlü kekim. Cyberpunk faciasından sonra ilaç gibi geldin. Keşke her oyun senin kadar oynaması zevkli olsa. Yağ gibi akıp gidiyorsun. Bir de hikaye süren biraz daha uzun olsa efsane olurdun. Oyunun müzikleri de ekstra bir övgü konusu.
MAFIA DEFINITIVE EDITION’A DAİR SPOILER İÇERMEKTEDİR.
Witcher 3’ü bitirdikten sonra dlc’lere hemen başlamayıp biraz ara vermiştim. Bugün itibarıyla her ikisini de bitirdim. Bana göre Hearts of Stone bir oyuna yapılabilecek en iyi ek paketlerden biri ama Blood and Wine başka bir şey. İçerik ek paketten çok yeni bir oyun seviyesindeydi. Kitaplardan çok fazla referans vardı ve bu da hoşuma gitti. Haritası muazzam, ana ve yan görevler keyifliydi. Kuzeyin yağmurlu ve karamsar havasından, Toussaint’nın masalsı atmosferine geçiş güzel bir değişiklik oldu.
Gelgelim bu ek pakette öyle bir boss vardı ki beni çileden çıkardı. Dettlaff aslında bu ek paketin ana karakterlerinden biri ve oyunun başında da ufak bir çarpışmamız olmuştu. Oyunun sonunda yine karşılaştık. İlkinde olduğu gibi güzel güzel tokatlıyordum ki biraz canı indikten sonra yaratık 2. aşamasına geçti. Ondan sonra tam bir saat boyunca kendimi yerde buldum. Koskoca Geralt’ın vaziyeti bu şekildeydi:
Epey uğraştıktan sonra öldürmeyi başardım. Oyunda şimdiye kadar (yüksek bir yerden düşüp öldüklerim hariç ) ölmemiştim. Üstümde büyük usta kedi seti, elimde efsunladığım Aerondight, yağlarımı sürmüşüm, iksirimi içmişim, hızlı saldırı ve aard işaretiyle bir kombinasyon oluşturmuşum yine de öldürmekte çok zorlandım. Karakter ne kadar iyi olursa olsun bu noktadan sonra iş beceriye kalıyor. Oyun bittiğinde saat 3 olmuştu ve son bir aydır itinayla dikkat ettiğim uyku düzenimin içine etmiş oldum. Ama pişman değilim.
Oyun kendi seçimlerinizle üç farklı bir biçimde sonlanıyormuş. Ben herkesin öldüğü en kötü sonla bitirmişim. (G.R.R.Martin stili) Ancak en son eve döndüğüm zaman beni bir sürpriz bekliyordu: Yennefer. Dedim yemişim kötü sonunu benim için hiç de kötü son olmadı.
Temizlenmesi gereken birkaç yerden sonra yeni oyun+ ile devam edeceğim. Bu sefer farklı seçimler yapmak ve eksik kalan başarımlarımı tamamlamak istiyorum.
Beni aldın oyuna geri götürdün, bir an için ofiste olduğumu unutur gibi oldum. O kısacak an için bile teşekkür ederim.
Blood and Wine için oyuna tekrar başlayacağım, benim de çok hoşuma gitmişti. Kitapları okuduktan sonra benim için daha da değerli oldu. O farkındalıkla yeniden oynamak istiyorum.
Rica ederim. Sizin yorumlarınızdan sonra ben de aynı hisleri fazlasıyla hissetmiştim.
@ohyespatates kitapları okuduğunuz için bu sefer bazı göndermeleri yakalayacaksınız. O zaman daha keyifli olacağını düşünüyorum. Seçimlerden dolayı oyunun gidişatı değiştiği için ikinci veya üçücü kez, oyun çok harika olduğu için de istenildiği kadar tekrar oynanılabilir bana göre
Witcher 3 oyununu çocuk yeni doğduğunda hiç zamanım yokken medium-low ayarda oynamıştım. Mecburen 6 ay ara verip oyuna geri döndüğümde neredeyim ben, bu görevi kim niye vermiş modunda gezdim bir süre. Ona rağmen çok keyif aldım ama yine de ukde olarak kaldı. HD paketi kurup full ayarda tekrar başlasam diyorum ama gözüm yemiyor henüz.
Bu oyunlarda gördüğüm en iyi evil karakter olabilir bu arada.
Far Cry New Dawn yeni bitti. Serinin bir hayranı olarak her ne kadar oyun piyasasında çok eleştirilmiş olsa bile seriye yeni kattığı dinamikler ve farklı oynanış stilleri benim hoşuma gitti. Umarım Ubisoft Far Cry 6 dan bir an önce gameplay videosu yayınlar.
Dün akşam Horizon Zero Dawn’a başladım. 4 saat kadar kendini oynatmayı başardı. Hala anlamadığım bir takım craft olayları var. Eğlenceli ve keyifli bir oyun olmuş.
Uzunca bir zamandır aklımdaydı ama Netflix’in Assassins Creed dizisi teaserında Ezio’s Family çalınca Ezio’yu ne kadar özlediğimi hatırladım ve Ezio üçlemesini yeniden oynadım.
Üstüne de konusunu merak ettiğim ama enteresan bir şekilde oynayamadığım Assassins Creed 3 oynamaya devam ediyorum.
Zamansızlıktan ve malum oyun fiyatlarından yeni nesil oyunlara fırsatım pek olmadı ama Cyberpunk 2077 merak ediyor ve 2021 de ki indirimleri bekliyorum
Hack&slash türünde oynadığım en iyi oyun. Steam’de 300 saate yakın oynamışlığım vardır.
2021’in ilk saatlerinde “STAR WARS Jedi: Fallen Order” aldım ve önümüzdeki 3 gün arada kitap okuyarak bitirmeyi ya da belli bir seviyeye gelmeyi planlıyorum. EA Play mi alsam oyunun kendisi mi diye düşünürken oyunda karar kıldım. (Epic’te kuponla fiyat fark ediyordu ama oradan almak istemedim.)
Artık Steam vs. indirimlerinde indirimleri çok yüksek diye güruh şeklinde onlarca oyun almayacağım. Onun yerine nokta atış tek oyun alıp oynayacağım.
Bu kararda 10 sene kadar geç kaldım ama neyse.
Darısı kitap alışverişlerimin başına.
Berrak bir algıyla hızlı hızlı okuma yapabilsem ve ancak elimdeki bittikçe yeni kitap sipariş etsem… Neyse bu başka başlığın konusu.
Önceki nesilde Ps olduğu için kaçırdığım Xbox oyunlarına Gamepass sayesinde göz atıyorum. Geçen Halo 5’i bitirdim, arada Forza Horizons 4 açıyorum, şimdi de Gears 5 takılıyorum. Doom Eternal’ı para verip almak istememiştim, Pass içinde olunca sonra da ona bakarım. Şu Uplay’i de Gamepass’e ne zaman ekleyecekler bakalım?!
Bu arada ME: Andromeda’nın ilk baştaki en büyük sıkıntısı saçma hatalardı. Ben çıktıktan sanırım bir 6-7 ay sonra oynayınca o hataların çoğu düzeltilmişti, bayağı da keyif almıştım oyundan. Şimdi fiyatı da düştü, eğer Gamepass varsa paketteki oyunlardan diye hatırlıyorum, bence bir fırsat verilmeli.