Bugün Ben Şunu Öğrendim

Baba olmadan önce aslında ne kadar çok boş zamanımın olduğunu öğrendim.

4 Beğeni

Bildiğim kadarıyla o zamanlar bilgisayarlar oda büyüklüğündeydi. Gerçi internette bir dönem laptop böcekleri diye de bir mevzu dönmüştü. Videoları tavsiye etmem. Tiksindirici… :persevere:

2 Beğeni

Sakın ola hedefinden vazgeçme. Şu an kötü geliyor olabilir ders çalışmak ama inan bana çalışmayıp da sınav sonucun kötü geldiğinde ızdırap çekiyorsun. Üstelik şimdi ders çalışmadığında bile aklın hep derslerde oluyor fazla zevk alamıyorsun. Yorulduysan eğer biraz ara ver ve tekrar hedefine koş inan bana güzel olacak. Kendine güven dostum. Başarman dileğiyle…

2 Beğeni

Tez yazmanın başa gelmeden anlaşılmayan bir olay olduğunu ve tez yaz(ama)manın gerçekten depresyon sebebi olduğunu öğrendim.
İçim daralıyorum :persevere:

3 Beğeni

Artık gitmem gerektiğini.

Öğrenci akbili ile aktarma yapıp 55 kuruşla 3 durak gideceğim yolu havalimanı otobüsüne (E11) bindim diye 5 lira 20 kuruşa gittim.
Öğrendim ki her geçen otobüse binmemeliymişim.

3 Beğeni

Orhan Kemal’in Tersine Dünya adlı romanının konusunun cinsiyetlerin yer değiştirmesi olduğunu, sinemaya ve tiyatroya da uyarlandığını öğrendim. Çok da merak ettim ayrıca.

4 Beğeni

Japonyada tohumlardan yapılan bir gazetenin (Mainichi) toprağa ekilince filizlendiğini öğrendim.

15 Beğeni

Yılmaz Özdil’in tam adının Sabri Yılmaz Özdil olduğunu öğrendim.

1 Beğeni

Naifliğin yanlış kullanım olduğunu öğrendim. Doğrusu nahiflik imiş. Hala biraz bunu kabul edememekteyim. :confused:

7 Beğeni

Ben de mahvetmek yerine mahfetmek diyorum çoğu zaman ve bundan pişman değilim. :smiley: Kabullenme derim ben. :slight_smile: #direnmerve

1 Beğeni

Güldürdün beni. :joy: Yılların alışkanlığı, kolay değişemez sonuçta. Haklısın sen de. :smile:

1 Beğeni

Henüz hiç tatmadığım tarifleri evde yapmanın verdiği heyecanı :star_struck:

** Bilenlerin Yazması Temennisi İle **
Kpss klavuzunda şöyle bir bilgi var:

3.11. Öğrenimi sırasında zorunlu/ortak/seçmeli bilgisayar dersi alan ve bu hususu resmi olarak belgeleyen adaylar “M.E.B.’den Onaylı Bilgisayar İşletmeni Sertifikasına Sahip Olmak” niteliğine, hızlı klavye kullanımı (F Kalvye) dersi alan ve bu hususu resmi olarak belgeleyen adaylar “M.E.B.'den Onaylı Hızlı Klavye Kullanımı (F Klavye) Sertifikasına Sahip Olmak” niteliğine, herhangi bir bilgisayar programlama dili içeren bilgisayar programlama dersi alan adaylar “M.E.B.’den Onaylı Bilgisayar Programcısı Sertifikasına” sahip olarak değerlendirilecektir.

Şimdi ben bilgisayar programlama dersi aldım Matlab aldım ki dersin adı Bilgisayar Programlamaydı zaten. Şimdi bilgisayar programcısı sertifikasına sahibim ama bilgisayar işletmeni sertifikasına sahip değil miyim? Çünkü Bilgisayar dersi hiç almadım sadece Programlama aldım. Bilgisi olan var mı araştırdım ama net bir bilgi bulamadım memurlar sitesinde filan belirsiz bilgiler var. Belki bilen birileri vardır diye buradan da sorayım dedim.

Şöyle bir şey yazılmış:

Bilgisayarla ilgili dersin alınmış olması yeterlidir. Daha önceki yıllarda bilgisayar dersinin örgün eğitim sırasında alınması zorunluğu bulunuyordu. Bu zorunluluk, 2016/1 KPSS tercihleri nden itibaren kaldırılmıştır. Dolasıyla, bilgisayar dersini örgün veya açık eğitim farkı olmaksızın ve yüksek veya orta öğrenim farkı olmaksızın, öğrenimi sırasında zorunlu/ ortak veya seçmeli şekilde almış olanlar, bilgisayar sertifikasına sahip kabul edilecektir.

Yönetmelikte de bilgisayar dersi almış olanlar “M.E.B.’den Onaylı Bilgisayar İşletmeni Sertifikasına Sahip Olmak” niteliğine sahiptir yazıyor. Bir de şu var:

’Bilgisayar Giriş’ isimli ders 6225 kodu için yeterli midir?

Bu ders adı üstünde bilgisayar içerikli bir derstir. Bu dersi geçmiş olduğunu belgelendirmek 6225 kodu açısından yeterlidir. Bu adayların bilgisayar işletmenliği sertifikasına ihtiyaçları yoktur.

’Temel Bilgi Teknolojileri Kullanımı’ dersi 6225 kodu için yeterli midir?

Bu ders bilgisayar içerikli bir derstir. Bu dersi geçmiş olduğunu belgelendirmek 6225 kodu açısından yeterlidir. Bu adayların bilgisayar işletmenliği sertifikasına ihtiyaçları yoktur.

Bu attığım yazıyı şimdi buldum daha önce aradığımda bulamamıştım. Sanırım aradığım cevap bu ama yine de emin olamadım. Teşekkürler bu arada.

1 Beğeni

Her insanın yanında iki adet şırınga taşıdığını öğrendim. İlk şırınga, gün içinde insanlarla geçirdiği iyi anları, gülüşmeleri, doğruyu temsil ediyor.(Her gülmenin doğru olmadığını söylemekte fayda var.) Diğer şırınga ise nefreti, kini, kibir’i temsil etmekte. Birinci şırınganın boyutu neredeyse sınırsız olmasına rağmen, her günün sonunda içindekiler çöpe boşaltılıyor. İkinci şırınganın boyutu çok küçük olmasına rağmen asla içindekiler çöpe dökülmüyor, hatta yer yetmediğinde birinci şırıngadan yardım alınıyor.
Ne komik bir durum değil mi?

3 Beğeni

Uygun bir konu bulamadığım için buraya yazdığımı söyleyerek başlayayım. Konuya uygunluk açısından da:
Bugün Spaced Repetition’ın ne olduğunu öğrendim. Hafıza ve öğrenme (ezberleme) üzerine geliştirilmiş bir çeşit oyun. Öğrendiğim kaynağın iddiasına göre bir şeyi sonsuza kadar -unutmadan- öğrenmenize yardımcı oluyor. Kısa kesip kaynağı paylaşayım:

How to Remember Anything Forever-ish.

Bu ve benzer çalışmaların sahibi Nicky Case, kendisiyle Oyun Teorisi üzerine yaptığı benzer bir oyun (simülasyon) sayesinde tanıştım. Teoriyi profesörlerden daha etkili anlattığı kesin. Olayı The Evolution of Trust isimli başlığıyla vermesi de epey güzel.

Son olarak The Wisdom and/or Madness of Crowds isimli çalışmasında da toplumdaki iyi veya kötü bir davranışın veya herhangi bir bilginin nasıl yayıldığını; yayılması için uygun koşulları ya da yayılmaması için gereken koşulları anlatıyor.
Zaman bulunca bakacağım birkaç güzel çalışması daha var.

1 Beğeni

Pek sevdiğim Prenses Gelin romanının yazarı William Goldman’ın hayat gözlerini yumduğunu öğrendim. Kendi adıma beni utanca sürükleyen şey, bunu ScifiNow dergisinin Kaybettiklerimizi Anma köşesinden öğrenmem :expressionless:

Efendim, kendisi, romancılığı kadar -ve hatta ondan daha öne çıkarak- senaristliylen de tanınan özel bir isimdi. Butch Cassidy and the Sundance Kid (1969),All the President’s Men (1976), The Stepford Wives romanının 1975 tarihli uyarlaması, başarılı Stephen King uyarlamalarında gösterilen Misery (1990) gibi filmlerin senaristliğini yapmıştı.

Kişisel olarak senaristliğini yaptığı The Ghost and the Darkness ve Maverick filmlerini özellikle beğenmiştim.

Prenses Gelin romanına dönersem… Mizahıyla karakterleriyle anlatım tarzıyla ben de özel bir yere sahip. O kitabı hatırladıkça William Goldman’i de anacağım.

2 Beğeni

Bağırsakları dışarıda olan, eli kopmuş, yüzü parçalanmış hastalar aynı anda geldiğinde ilk önce yüzü parçalananla ilgilenmem gerektiğini. Aşağıya resim bırakıyorum çıkmış sorudan ama aşırı kan vahşet içerebilir. Rahatsızlık duyanlar bakmasın.

Özet

2 Beğeni

Ben bugün asgari ücretin 20(20) tl olduğunu ögrendim. Keşke 20(50) tl olsaydıda buna razı gelen kesimin kim olduğu açık ve net belirtilseydi:-)