En kötü biraz eğleniriz. Şaka bir yana sen yaz okuyalım. Boş boş şeyler okuyoruz forumda hergün. Sen gönder amatörce yorumlaya çalışayım.
Kimse doğuştan yazar olmuyor. Herkes bir bocalama sürecinden geçiyor. Hata yapa yapa oluyor bu işler.
Hayatında ilk kez bisikletin üstüne bindiğinde, haydi bakalım diyerek km’lerce sürebildin mi? Hayır. Öğrenmen, alışman için zaman gerekti. Düştün kalktın öyle oldu. Yazmak da sonradan öğrenilen bir beceri olduğu için zaman istiyor. Düşe kalka oluyor.
Şimdi başlıyorum o halde bisiklet sürer gibi beynimdeki düşüncelerde ellerime akar umarım.
Yazan kişi yazdığı şeyi çoğu zaman beğenmez zaten. Hikayenizden vazgeçerseniz geri dönmeniz zor olur bu sefer. Bence en iyisi yazmaya devam edin.
Yazamıyorum ya olmuyor okuyup okuyup bunu mu yazdım ben deyip utanıyorum.
Bence düşündüğünüz kadar utanç verici değildir.
Konuşmak, düşünmek, yazmak bir değil maalesef. Örneğin ben aklıma estikçe tuhaf hayaller kurmayı severim, bunları da kağıda aktarırken hayal ederim kendimi. Nitekim, kağıdın ya da bilgisayar ekranının başına geçince kelimelerin o kadar kolay akmadığını görürüm. İşte, Murakami ile aramızdaki fark burada yatıyor: Kendini ifade etme yeteneği. Bunun hoş olan kısmı şu, bu yeteneği geliştirmenin tek yolu bolca yazmak, bir de okumak. Herkesin az çok erişimi vardır bu ikisine de, yani doğuştan gelen yetenek meselesi böylesine etkilemiyor bu konuyu. Yeteneğin varlığı yadsınamaz elbette ama söylemek isterim ki, Murakami 30’undan sonra yazmaya adım atmış bir yazar, ayrıca kitaplarını ana dilinde değil İngilizce yazmıştır, kendini daha iyi ifade ettiğini gördüğünden ötürü.
Oksijen, karbondioksit bolca üre ve ürik asit
Şakayı bir kenara bırakırsak, bence her yeni düşünce yeni bir üründür.
aklıma franz kafka’nın ölmeden önce, arkadaşından yazdığı her şeyi yakmasını istemesi geldi. şuan aklıma gelmeyen birkaç yazar daha vardı sanırım yazılarını beğenmeyen. sanırım bir çeşit yazar hastalığı bu. az çok yazma işine bulaşmış herkeste görülebiliyor. iyisi mi yayınlamasanız da silmeyin.
Bence de yazın ve yazdıklarınızı silmeyin, okumak ya da okunması için de yazmak gerekmez bir kenarda dursun belki bir süre sonra ben ne yazmıştım ya diye açıp bakmak istersiniz:) beğenip beğenmeyeceğim endişesinden sıyrılmak sadece yazmak istediğim için bazen hiç okumadan kapalı zarfa koyuyorum yazdıklarımı iyi yazmak gibi bir endişem yok ama daha rahat yazdığımı fark ettim hem de daha gizemli bir süreç oluyor
Çok köpek saldırıyor mu yollarda ? Ben köpek korkusu yüzünden sattım bisikleti desem yeridir.
Köpek saldırsa bile verdiğiniz tepkiye göre anında R yapıyorlar. Ben genelde köpekten daha fazla bağırarak onu korkutuyorum. Bazen de yanlışlıkla köpeğe tekme atarsam veya ezersem diye çok korkuyorum. Umarım başıma öyle bir şey gelmez.
Bugün Fransız dili ile ilgili kelimeler öğrendim.
Udemy’de harika eğitimler var tavsiye ederim herkese. Özellikle mobil uygulama yazılım eğitimleri bir şeyler üretmek ve ürettiğini görmek isteyenler için büyük fırsat bence.
Udemy’de birçok kursum var fakat devam ettirecek motivasyonum yok.
Ben dil öğrenmek için Duolingo kullanıyorum.
Bir ara Fransızca öğrenmek istemiştim hatta Youtube’da çok güzel bir kanal bulmuştum. Ama hâlâ duruyor mu bilmiyorum uzun zaman önceydi.
Çocuklarıma sarıldım, onlara “onları çok sevdiğimi” söyledim, öptüm, kokladım. Bugün bolca sevgi ürettim.
Önce ben de kanaldan öğreniyordum. Daha sonra Duolingo buldum.
Ben de Fransızca öğreniyorum.