Öyküyü yazarken kasıtlı olarak giderek artan etki tercih ettim. Ondan dolayı biraz uzun oldu.
Vurucu son olarak evet daha iyi olabilirdi. Fakat aslında öyküdeki amacım varoluşsal, felsefi, psikolojik ve imgesel sembolik bir anlatım sunmaktı. Bu boyutlarda derinlik kazandırmak birincil amacımdı. Kendi şahsi düşüncem bu amaca ulaştığım yönündedir.
Kısa sürede yazdığım bir şiir. Deneme amaçlı. Bu aralar elimin zihnimin boş kalmaması adına kısa da olsa bir şeyler yazmak elzem benim için.
Beğeninize sunarım, beğeni yorum atabiliyorsanız çok değerli benim için, ayrıca Substack sayfam hoşunuza giderse e-posta üzerinden de abone olabilirsiniz:
Her 25 Mayıs’ta yani yayımlanışının yıl dönümünde bir şeyler yaparım, çekiliş olur, çizim olur vs.
2022’de de küçük bir özel bölüm yazmıştım. İşte, bu yıl da onu seslendirdim! (YT kanalımda sesli öykü paylaşma günüm Perşembe olduğu için 25’ini beklemedim.) İyi dinlemeler.
Aslında nakışını büyük bir öngörüyle aylar önce 5 yıldızlı olarak işlemiştim ama dikişi, iç dolgusu falan derken yastık haline getirmem bugünü buldu.
Canım takımım 5. Yıldızı almasaydı rezil olacaktım çünkü yedek yapmamıştım ve takım logolu yastıkları hocamız sergide istiyor. Şimdi gururla sergiye gönderebilirim😎
Bir deneyin kurbanı olan Zera, rahminde taşıdığı üç farklı insan türüyle hayata tutunmaya çalışırken; kendisini, anneliği ve insanlığı sorguluyor.
Homo habilis, homo erectus ve neandertal bebekleri…
İnsanlık tarihinin hayal edilemez sınırlarında bir deney.
Önyargının duvarlarını aşarak yeni bir dünyaya açılan kapılar.
“İnsanlık” nedir? Onu nasıl tanımlarız?
İnsanat Bahçesi ile insanın doğasına bir yolculuk başlıyor. Sen de bu yolculuğa katıl.