Çok Övüldüğü Halde Size Hitap Etmeyen Anime/Mangalar

Nası ya .d

Fillersiz izlemenize rağmen mi sevmediniz cidden :grinning: ben bu aralar Bleach’e başlayayım diyordum, herkese soruyorum “animenin sevilmeme sebebi filler bölümler, eğer fillerleri atıp sadece ana hikayeyi izlerseniz seversiniz” diyorlardı.

Siz sadece ana hikayeyi izlemenize rağmen sevmemişsiniz. Galiba başlamayacağım Bleach’e ya .d

3-4 sene önce kime bir şey tavsiye et desem Elfen Lied izle derlerdi. Siz denk gelmemişsiniz demek. :joy:

1 Beğeni

Biliç saf shounen ya, Monster beklentisiyle açarsanız hayal kırıklığına uğrarsınız büyük ihtimal.

Karakterleri güzel, belli bir yere kadar çok da akıcı. Aizen Sousuke tarzı çok ikonik karakterleri var. Ama mangakası Tite Kubo’nun “trollüğü” çok ünlüdür söyleyeyim.

1 Beğeni

Yok canım öyle bir beklentim yok hiç, Monster nere Bleach nere allah aşkına :grinning: bu aralar kendimi oyalayacak uzun bi Shounen arıyordum (pekte uzun olmayan tabi) işte herkes Bleach’in manga canon bölümleri güzel diyince ona başlarım diyodum, arkadaşın yorumu görünce de afalladım bi :slight_smile:

Sanırım seçimimi Black Clover’dan yana kullanıcam artık.

1 Beğeni

İkisi arasında seçim yapacak olursam kesinlikle Bleach derim. Çok ikonik kısımları var ve üzerine insanlar fazlaca teoriler kastı yani ona uygun ortam sağladı.

Ben Bleach’i severim.

Black Clover ise tüm güzel shounenlerin bir karması gibi, ben ilk 100 sayısını takip etmiştim. Karakterleri güzel olsa da sarmadı beni.

Gintama deneyebilirsiniz isterseniz, bence çok da kaliteli bir seridir. Gerek aksiyon gerek komedi bölümleri.

2 Beğeni

Hocam seriye ve ortadaki emeğe saygısızlık etmek istemem ama ortada çok öyle bir ana hikaye olduğunu bile düşünmüyorum. Sırf arkadaşlarım ısrar etti diye bitirmiştim. Biraz da beklentiyle alakalı; daha çok kılıç dövüşü bekliyordum bir yerden sonra düşman ekip kılıç kullanmaz oldu neredeyse… Sürekli acayip acayip şeylere dönüşmeler falan :smiley: Ha sizler kadar anime konusunda bilgili olmadığım için ne derece yerli bir yorumdur onu bilemem. :smiley: İlk arc güzel geçmişti benim için ama sürekli bağırıp çığıran turuncu saçlı bir kız var biraz da o soğutmuştu beni animeden yani biraz önyargılıda olabilirim. Şahsen bende Gintama’yı tavsiye ederim.
SPOİLER VAR HOCAM BLEACH İLE İLGİLİ HABERİNİZ OLSUN. BURADAN SONRA İSTERSENİZ OKUMADAN YORUMU BİTEREBİLİRSİNİZ :smiley:

Hele o turuncu saçlı kız bir yerde ağlayarak ana karakteri öte taraftan getirince tamam dedim. İşte bu!!!

2 Beğeni

Hocam şu yorum o kadar yardımcı oldu ki anlatamam. Şunu duymak başlamamam için yetti. Zaten tek beklentim kılıç dövüşmeleri için başlamaktı, eğer o da b**a sarıyorsa hiç başlamam ya. Birde en sevmediğim şeydir böyle işin dozunu kaçırıp acayip acayip şeylere dönüşmeler. Valla iyi oldu şu 3 satırı duymam.

2 Beğeni

Neon genesis evangelion
Sword art online
Bu başlığa cuk oturttuğum iki anime bunlar. Bir de baslarda severek izlediğim sonradan seyirciyle dalga geçmevari seyler yüzünden soğuduğum naruto var. Herkes iyi ama çevresi kötü. Herkes iyi ama geçmişi onu bozdu. Bir de diriltme no jutsu. Çıldırttı bunlar beni

1 Beğeni

Bu başlığa yazmak için biraz çekindim aslında ama dayanamayıp bir şeyler karalayacağım. (Aralarında şu an çevirisini üstlendiğim mangalar var çünkü :sweat_smile: :rofl: :shushing_face:)

Her türde manga okuyabiliyorum ama gerçekten beğendiğim türler çok kısıtlı. Romantik Komedi, Gotik, Grotesk, Psikolojik, Yaşamdan Kesitler, Steampunk, Cyberpunk, Müzik, Fantastik, Bilim kurgu, Gizem, Macera ve Dedektif türü en sevdiğim türler. Gereksiz gore, gereksiz ecchi, gereksiz fan service ve battle shounenlerden ise tabiri caizse nefret ediyorum.

Gereksiz gore ve gereksiz ecchi dememden en çok beğenmediğim seri belli olmuştur zaten. Elfen lied türünün en kötü örneklerinden biri. Saçma sapan diyaloglar (çevirirken başım ağrıyor), plot holelar, saniye başı uçuşan uzuvlar ve sürekli çıplak gezen kız (?) karakterler. 5. ciltte geçen bebek bezi muhabbetini çevirirken yaşadıklarım keşke hafızamdan silinebilse :woman_facepalming:t2:

Akira’yı da diyaloglarının çocuk işi gibi durmasından ve sürekli motosiklet efektleriyle dolu olmasından dolayı hiç sevemedim. Normalde cyberpunk severim.

Shuzou Oshimi ve Inio Asano da hem beğendiğim hem de nefret ettiğim şeyleri yazmayı başarabiliyorlar. Happiness ve Punpun gerçekten fena değil. Oshimi’nin en son çıkardığı Okaeri, Alice ve Boku wa Mari no Naka, Aku no Hana gibi mangalarını hiç sevmiyorum. Inio Asano’nun da aynı şekilde Nijigahara Holograph eserinde geçen pedofili ve cinsellik temaları aşırı kasıntı geliyor. Genel olarak kasıntı olarak kullanılan cinsellikten gerçekten hoşlanmıyorum. (Punpun’da da cinsellik bolca var evet ama hikaye daha düzgün olduğu için sorun etmedim.) I am a Hero’yu da aynı sebeplerden ötürü hiç iyi bulmadım. 35 yaşındaki manga sanatçısının 17 yaşındaki kızın su ve kola içişinden tahrik olması da ayrı itici. Tabii bir de çok sıkıcı ve yavaş ilerliyor.

İzlediğim battle shounenlerden de sadece FMA, Hunter x Hunter ve D. Gray-Man’i (birazcık) sevebildim. Bleach en sevmediğim battle shounen olabilir.

Son zamanlarda çok sevilen serilerden de Sono Bisque Doll wa Koi wo Suru’yu beğenmedim. Sebebi de yukarıda belirttiğim gibi gereksiz fan servicelerden hoşlanmamam.

6 Beğeni

Mangalardaki aksiyon sahnelerinden hiç keyif almıyorum ya mesela Vagabond’u bitirdim Musashi Kyoto’nun çıkışında 1vs100 falan takılırken bile fazla bir şey hissetmedim aynı sahne anime olsa ayakta katana sallayarak izlerdim kesin :smile:

Kimetsu no Yaibada’da aynı şey oldu animeden sonra mangadan devam ediyim demiştim yarım bıraktım.

Aynı durumu yaşayan var mı ? Başka manga mı denesem yoksa aksiyon mangaları okumasam mı ?
Küçük ekrandan okumuştum (6 inç e-kitap okuyucu) onun etkisi olabilir mi ki ?

Tokyo Ghoul hiç sevmiyorum bana aşırı saçma gelen bir anime.
Neon Genensis Evangelion türü her ne kadar bilimkurgu olsa ve ben bilimkurguya bayılsam da bir türlü sevemedim animeyi 2-3 kere izledim ve her seferinde geri bıraktım.
Bleach başlarda severek izlediğim bir animeydi fakat sonrasında ana karakter aşırı saçma power up lar alınca bıraktım. Gerçekten seyir zevkini berbat ediyor bu saçma power up olayı.
Mushishi: Zoku-Sho etrafımdaki herkesin çokça sevdiği ve önerdiği bir animeydi ilk birkaç bölümünü izledim fakat devam edemedim tam anlamıyla bana hitap etmedi diyebilirim belki bir 5-10 yıl sonra izlersem sevebilirim kötü değil fakat bana hitap etmiyor.

2 Beğeni

Tokyo Ghoul’u, Sword Art Online’ı falan kim övüyor arkadaş? TG Animesi sebebiyle ve gömmek itibar kazandırdığından ülkede fanbase’i en aşağılanan seri. Mangasının atmosferi ile animesinin atmosferinin çok farklı olmasını geçtim serinin çoğu mangadan kopuk ya da tam yansıtılmıyor.

Anime only fan kitlesi zaten genelde yaşı küçük izleyicilerden oluşuyor, manga okuyucuları ise bu durumlardan dolayı çok sivri değil.

Ha, popüler olmasından dolayı yazılmalarını anlarım ancak popülerite =/= övgü.

2 Beğeni

Çok karışık şeyleri kafam hiçbir zaman almıyor ve resmen kendini kapatıyor. Naruto eserinde fazla sayıda isim olması ve hepsinin bir anda verilmesi beni aşırı sıkmıştı. İkinci cildini okumadım.
One piece eserinde güncele geldim ama bence o seride karakterlerin daha yavaş eklenmesi benim için + oldu.

Aot, bir şekilde sona kadar gelebildim ama hâlâ seriyi övebilen insanların olması bana çok tuhaf geliyor. Allah sevenlerini animenin finali ile kavuştursun ama bana uzak olsun.
Studio Trigger’dan çıkan animelerin hemen hemen hepsi çok saçma geliyor bana sanatsal açıdan çok başarılı işler olsalar bile akıcılıkları yok ve ruhsuz hissettiriyorlar.
Fate serisi, bana korkunç geliyor. Kitlesi ve sevenlerini anlamaya çok çalışıyorum ama her 10 animeden 7’sine benziyor. Ve ticari olarak başarılı olduğundan bu kısımlar yüzünden hâlâ devam ettiğini düşünüyorum.
HxH, seri bitmedi asla bitmeyecek büyük ihtimalle. Mangası bana hitap etmiyor ve resimli kitap gibi hissettiriyor. Ayrıca karakter tasarımları ve konu işleyişi açısından sundukları yetersiz ama kitlesini iyi yönetmişti yıllardır izleyeni oluyor serinin.
Zetman, bazı edit sayfaları animenin iki üç sahnesini paylaşıp bu animeyi över ben de yıllar önce izlemiştim ama o zamanki yarım yamalak zevkimle bile gerçekten nefret ettiğimi hatırlıyorum.
Jojo, belli açılardan çok tatlı yönleri var ama seri sadece çalıntı moda dergisi pozlarından ve kalemliğinizde asla kullanmadığınız tuhaf renklerin 7 yaşındaki bir çocuğa verilip boyanması sonucu bu bakar popüler hale geldiyse insanlığın ciddi sorunları var demektir.
Fan service içerikler benim içinde bazı konularda yeterliliklerini göstermedikleri sürece korkunç şeyler.

Ve başlıktan bağımsız olarak Evangelion ile ilgili bu kadar sorun yaşamanızın sebebi amacının mecha, bilim kurgu yahut diğer animelerin yapmaya çalıştığı şeyleri yapmaya çalışmaması, dönemi için yeni bir şey denemesi ve sonra bu yapının klasikleşmesi ile serinin yaratıcısının köklerini bozmasına gitmeyeceğim. Hideoki Anno’nun bunalımlı dönemini sana animede sembolizm ve okuduğu gördüğü, ıvır zıvırlarla birlikte Shirō Sagisu’nun eşsiz müzikleri ile sunmasını izliyorsun. Belli bir dönem bir yayıncı kendisi de çok bildiğini iddia ederek belirtse bile bu anime ile ilgili bir içerik üretmişti ve ondan dolayı bu kadar (Türkiye içinde) beklenti arttı çünkü şu bu abim böyle dedi durumu doğdu maalesef. Ben yıllardır yerli - yabancı forumlarda başka isimlerle çok fazla seriyi tartıştım ve analiz ettim ama bu başlığa ait olacak en son animelerden biri çünkü görmemiş olsanız bile Evangelion’un tapılama derecesinde övüldüğü kadar gömülmesini de yaptık hâlâ yeni içerikler çıktığı sürece yapılacak. Gereksiz ilham aldığı ve çalıntı noktasına vardığını diğer sanat eserlerinden fazla etkilendiğini de düşündük. Fakat kendimiz daha zeki olduğumuzu düşündüğümüz veya pseudo-intellectual manyaklar olduğumuz için yapmadık bunu, hepimiz bir şeyine hayran kaldık serinin.

Yeterince uzattığımı düşünüyorum ama Evangelion bana çok zor dönemlerimi ve kayıplarımı atlatmama yardımcı oldu. Japon’ya da tanımadığım depresif bir adam bana bu kadar dokunabiliyorsa ve başka insanlarla çok güzel dostluklar kurmamda yardımcı olduysa bence bir şeyleri başarmış demektir.

2 Beğeni

Tek tek isim vermeyeyim ama:

1- asıl derdi kaçış edebiyatı yapmak olan, bu bağlamda amacın da aracın da birbirine karıştığı yapımlar.
2- şiddet sahnelerinin alabildiğine grotesk şekilde kurgulandığı, “bakın ben böyle kanlıyım, böyle acımasızım” kafasındaki işler.
3- inandırıcılığın “ben bittim” dediği türden partner muhabbetleri.
4- fizik kurallarını esnetirken ölçüyü kaçıran işler. (kılıcı avucuyla durdurmaktan, rakip sahaya giderken karşı kalenin ufukta ağır ağır gözükmesinden yada yumrukla adam havalandırmaktan filan bahsetmiyorum. yellenerek duvar yıkmak, karşısındaki kişiye kurşun atmak için kendisine gelen kurşunu vücuduna kasıtlı çarptırıp vücudunda dolaştırıp karşıdakine geri yollamak, uzayda nefes almadan da dövüşebilmek hatta konuşabilmek, gözlemlenememiş evrenin de ötesine büyüyüp de karşıdaki kişiye yumruk atarken bunun real time gerçekleşmesinden yada satrancın kurallarının ırzına geçilmesi türü şeylerden bahsediyorum)
5- mağlup edilemeyen kahramanlarr.
6- okul klübü faaliyetlerinin tabir-i cazise vatan meselesi yapıldığı yapımlar.
7- hayranlar o terimlere anlamı kendileri bulsun diye kerameti kendinden menkul şeylerle climax bağlamaya çalışan yapımlar.

6 Beğeni

Benim sorum arada kaynadı, herkes biri yazsa da biz de yazsak diye bekliyormuş sanki :slight_smile:

Her şey her an ilginizi çekmeyebilir farklı türler okumak neyi sevip sevmediğiniz konusunda netlik sağlamak açısından iyi olabilir.
Ben genelde olabildiğince büyük bir ekrandan okumaya çalışıyorum tablet veya bilgisayar gibi bazı paneller baskı sırasında bozulmaya uğrayabiliyor veya detayları kaçırabiliyorum bu hoşuma gitmiyor ama sorununuzun okuduğunuz cihazdan kaynaklandığını sanmıyorum.

2 Beğeni

Okuduğum slice of life türündeki mangaları beğenmiştim, aksiyonlu başka bir şeyler de deneyebilirim, yine beğenmezsem mangalardaki aksiyonu pek hissedemediğim anlamına gelecek galba.

2 Beğeni

Adı üstünde action. Videoda durduğu gibi kağıtta durmuyor. Karakter bir slash atıyor, diğer panelde villan dilimlere ayrılmış.

Kitap okurken sayfadaki tüm cümleler göz önünde olsa da okumaya başlamadan o sahne kafada betimlenmeye başlanmiyor. Ama çizgiroman veya mangada öyle değil tüm paneller ister istemez seçiliyor ve biraz sürprizi kaçıyor sonraki hamlenin.

2 Beğeni

Mantıklı bir açıklama, teşekkür ederim.

2 Beğeni