Bir de yanlış hatırlamıyorsam Storytel seslikitap’ı tamamen satın aldı. Onun altyapısı ile başladı Türkiye’de operasyonuna.
“seslikitap” değil “seslenenkitap” imiş ismi.
Bu aralar dinlemek için fazla zamanım yok, ama bu kampanyayı kaçırmak istemedim. Aboneliğimi tekrardan başlattım.
Resmen zorluyorum kendimi dinlemeye devam etmek için, bu kadar övgüye mazhar olan bir kitap bu kadar sıkıcı olamaz diye düşünüyorum. Sanırım bazı kitaplar dinlemeye uygun değil, o atmosferi alamıyorum dinlerken. Okusam eminim böyle olmazdı. Bir ihtimal filmini izlemiş olmam da etkili olmuş olabilir (filmi tamamen unuttum, hiçbir şey yok aklımda).
Var mı benim gibi düşünen? Ya da böyle bir tecrübesi olan var mı?
Bu kitabı okumuştum, çok sevdiğim bir kitaptır. Ama bu kitabı dinlemezdim. Çok fazla karakteri olan ve çok fazla diyalog olan kitaplar dinlemek zor oluyor. Tek karakterli kitaplar ve kurgu dışı kitaplar bence dinlemeye daha uygun.
Aslında seslendiren on numara iş çıkarmış. Konuşanlar birbirine girmiyor, sohbetler net ama bir şekilde kitabın atmosferine kaptıramıyorum kendimi, aklım hep başka yerlere gidiyor. Tekrar tekrar dinlemek zorunda kalıyorum. Dediğim gibi, sanırım bazı kitapları dinlemek yerine okumak gerek.
Kendisi hayatımda okuduğum en etkileyici kitaptır
Ama sorun kitabın etkileyici olup olmaması değil, dinlemeye uygun olup olmaması. Biraz daha ilerledim, Karim’in bölümler gelince biraz daha motive oldum. Şimdilik dinlemeye devam ediyorum.
Yine de dinlemek yerine okusaydım daha çok etkilenirdim diye düşünmeden de edemiyorum.
Sesli kitaplarda 3. şahıs anlatımlarında diyaloglarda bir noktadan sonra tekrarlar dinleyicide bıkkınlık yaratabiliyor (Özellikle diyaloglar üzerine kuruluysa). “A dedi, B cevap verdi, A durdu düşündü, C burnunu kaşıdı, B A’ya soru sordu, A omuz silkti, C buna güldü, C buna kızdı, … diye söylendi”, gibi diyaloglar dikkat dağıtıyor.