En sevdiğim dizilerden biri olan the Wire. Dizi kısaca Baltimore şehrini ve genel olarak onun farklı birimlerinin(Liman, politika, okullar, polisler) nasıl yozlaştıklarını anlatıyor. Ayrıca genelinde tüm bu birimlerin sokaklarda kol gezen uyuşturucu ile nasıl bağlantıda olduklarını gösteriyor. Bu hayatta üç dizi seçecek olsam önce Oz, sonra The wire, sonra da Lost’u seçerdim sanırım.
Dizi ayrıca uyuşturucuyla beraber mahvolan hayatlara da değiniyor. İnsanların sokakların, ailesizliğin ve uyuşturucunun çarkında nasıl da eriyip gittiğini bizlere en acı taraflarıyla gösteriyor. Dizinin en sevdiğim yanı polisiye olmasına rağmen olayı farklı kişilerin gözünden anlatabilmesi garip bir şekilde. Mesela rüşvet yiyen bir politikacının gözünden. En sevdiğim karakter McNulty. En azından kendimi yakın hissediyorum. Sürekli kendimi şu şekilde bir durumda bulduğumdan dolayı sanırım;
Dizide bir sürü karakter ve olay ayrıntılarıyla işlendiği için, içinde kendinizden parçalar bulabileceğiniz dizilerden bir tanesi.
Çoğu izleyicisi gibi bana göre tarihin en iyi dizisidir. Televizyon dünyasında daha etkili daha anlamlı bir yapım yok, gelmedi, gelmeyecek…
Bu arada dizinin aynı zamanda Baltimore Sun’da gazetecilik yapmış David Simon tarafından yaratıldığını, çoğu hikayenin gerçek olduğunu ve dizide emekli polisinden, hüküm yemiş uyuşturucu satıcısına kadar her türlü Baltimore yerlisinin de oynadığını söylemeyi unutmayalım.
Kesinlikle dediğiniz gibi. Mesela dizide çoğu yerde müzik ya yoktur ya da arkada, bir yerlerde çalıyorsa sizin kulağınıza gelir gerçek hayattaki gibi. Bence bu da gerçekçilik açısından yapılmış en iyi şeylerden birisi.
David Simon’un gazeteci olduğunu bilmiyordum, öğrendiğime çok sevindim. Belki de bu yüzden bu kadar gerçeğe uygun geliyor insana. O yüzden bu kadar çarpıcı geliyor her şey. Uyuşturucu satıcılarını araştırırken Wire dizisindeki adamların videolarını izlemiştim, gerçek olduklarını öğrendiğimde gerçekten çok şaşırmıştım. Oz ve bu dizi bana HBO’yu tanıtan ve sevdiren diziler.
çok geçmişe gidersem içinden çıkamam ama bu yıl izlediğim en iyi dizi sharp objects idi. bunun yanında uzun süredir duymama rağmen bi kaç hafta önce başladığım that 70’s show da işten eve gelince kafa dağıtmak için bire bir.
Black Mirror 4x01 USS Callister bölümünü izledim de. Biraz değişik bir sorum var. Bu bölümdeki gibi uzaydan bolca güzel manzaralar görebileceğimiz, şöyle uzaylı ırkları, eğlenceli uzay savaşları vs olan bir dizi var mı acaba?
İlk 4 sezonunu izledim de ne olduysa kaldım orada. Doctor Who’nun birçok eksiği vardı benim için ama yine de eğlenerek izliyordum. Fakat tam olarak sorduğum tarzda bir dizi değil. Sanırım Star Trek ve Stargate serileri uygun fakat onlar da çok uzun. Battlestar Galactica olabilir belki.
Yanlış anlaşılma olmasın. Savaş bol bol var ancak eğlenceli tarzda değil Aksiyonu, felsefesi çok iyi bu dizinin. İlk bölümden itibaren hep merak ettiren bir kurgusu var.
Şimdi anladım. Eğlenceliden kastım aslında komedi maksatlı değildi. Dramatik ve aksiyon dolu bir savaşta izlemesi “eğlenceli” olabilir. Tam vazgeçmek üzereydim aslında tekrar ikna oldu. İzleyeceğim bu diziyi.
Fragmanını izledim ve çok hoşuma gitti gerçekten. Black Mirror bittikten sonra ilk olarak bunu izleyeceğim. Teşekkürler.
Battlestar dizisini kesin izlemelisin. Uzun uzun neden izlenmeli diye yazabilirim ama karakter gelişimleri, konusunun gizemi ve havada kalmayan sonuyla gayet güzel. ( son bölümde cevaplandırılmamış bazı sorular var ama benim için sorun teşkil etmedi)
Game of thrones ve prison break favorilerimdendir. Ayrıca polisiye severlere bron/broen ve luther dizilerini öneririm. Mini dizi arayanlara the lost room, savaş konulu dizi arayanlara da band of brothers ı öneririm.
Bu sorum üzerine @narpal’ın tavsiyesiyle The Orville dizisine başladım ve ilk üç bölümünü izledim. Gayet eğlenceli, sıkmadan izletiyor. İkinci sezonu da sene sonu başlıyormuş zaten. İyi oldu başlamam.
İsmi yanıltıcıymış. 