3-5 oyun indirmiştim. Malum, oyunlar 50-60 gbtan başlıyor.
@Bay_Karamsar iyimidir acaba. Gunlerdir kendisinden bir ileti gormedim. Cekilis de yapmiyor. Hayir 1 kez olsun kazansaydim sirf menfaat icin soruyorum derdim ama yok kazanamadim. O yuzden merak ediyorum
Sabahları evde olduğum günler HAKAN URAL diye bir efsane keşfettim. Adama bayılıyorum. Sabahleyin bir dedikodu programına çıkıyor ve konu ne olursa olsun mutlak suretle bir fikri bir de yaşananlara sitemi var
Anabritanica gibi adam. 3-4 bölüm tavsiye ederim…
@erce ve @Arqonquin,
Şu sıralar atomik nefesli dev bir canavarla meşgulüm. Tüm dikkatim -gözden kaçamayacak kadar büyük olmasına rağmen- onda.
Bugün sadece bana mı sıcak geldi. Normalde sabah veya öğleden sonra tarlaya giderdim. Bugün öğle 4 saat dışarıda kaldım. İçimdeki su doğrudan buharlaşmaya çalıştı zor ikna ettim yerinde durması için. Hem oruç hem iş bu sıcakta zor.
Çok sıcaktı kardeş, çooook hemde. Yorma kendini.
Evet bugün çok sıcaktı. Dışarıda bir yandan güneş bir yandan suratta maskeyle nefes almakta zordu.
Kimse yazmamış, iyi o halde ben yazayım.
Sıcak değil de nem çok nem…
Gecenin bir körü, kız erkenden anası ile uyumuş. Yayılmışım PlayStation başına. Açmışım 22tllik Nba 2k20yi. Her türlü teçhizat hazır. Bu keyfi ne bozar ? Evet tahmin ?
Kapının altından geçen fare. Şu hayatta görüpte bu kadar tiksindiğim başka birşey yok. Hemde sokağa çıkma yasağı başlamak üzereyken. Apar topar babamlarin evine kaçtım.( Hemen alt sokakta ) Ben çok korktuğum için annem babam ve erkek kardeşim evi karış karış ettiler ve hiçbirşey bulamadılar. Bende nöbetçi eczaneden fare zehri bulup eve serpiştirttim. Artık sabah ola hayrola. Var mı bir yolu bu mahlukatın evden çıkarmanın?
Çok geçmiş olsun. Kokusuz fare yapiskanlari oluyor. Kartonun üstüne sürüyorsunuz, ortasına da güzel bir peynir vs. Eczanelerde satılıyor olması lazım.
Şansıma gittiğim nöbetçi eczanede yoktu. Fare zehri buldum ve onu köşe bucak serpiştirdim. Sabaha artık operasyon. Çok şükür şehirden uzak oturduğum için eve gidip gelmek sorun olmayacaktır umarım.
Sahura kadar yatarken üstümde bir şeyin yürüdüğünü farkederek uyandım. Acaba ne olabilirdi. Camın açık olduğunu farkeden bir kedi daha serin bulmuş olacakki içeri girmiş ve üzerimde yatmaya hazırlanıyordu. Koca evde yatacak bi orası kalmış.
Soner Yalçın gibi kişiler halka komplo planları, kaos senaryoları vs. pazarlayıp zengin oluyor ve en iyi şartlarda yaşıyor. İş dahi bulamayan, kendi kendine yetemeyen veya kıt kanaat geçinen insanlar da bunları okuyup, bunları savunuyor, inanıyor.
Google’dan topladıklarınla kitap yazıp pazarla insanlar kitaplarını almak için sıraya giriyor. Redkit’deki ölümsüzlük iksiri satıcısından farksız insanlar ülkede en üst seviyede gelir elde ediyor. Bunların müşterisi de iş bulamayanlar, emekliler veya asgari ücretle çalışmak zorunda olan kişiler.
10 liraya satılan bir kitaptan dünyayı yöneten 7 aileyi tüm ayrıntılarıyla öğrendin de hayatında ne değişti? Kitabı yazan adam villasında keyif çatıyor sen halen düşük gelir grubundasın. Sana 7 aile anlatıp, ilaç lobisi anlatıp milyarder oldu bu insanlar.
Sorunu anlayamadım, biraz detaylandırabilir misiniz?
- Soner Yalçın yalan şeyler yazıyor ve insanlar buna inanıp bunları doğruymuş gibi savunuyor
- Soner Yalçın doğru şeyler yazıyor ama insanların hayatlarında değişen olmuyor
- Soner Yalçın yalan dolanla para kazanıyor
Bunlardan biri veya birkaçı olabilir (mesela 1 ve 3 gibi) veya tamamen farklı da olabilir. Dediğim gibi anlayamadım sorunu tam olarak.
Sorun şu ki; İnsanlar kendi işlerine güçlerine bakacaklarına, yok efendim dünyayı İsrail kontrol ediyor, yok şu aileler ne derse onlar oluyor gibi gereksiz bilgilerle zihinlerini meşgul ediyorlar.
İnsanlar her ikisini aynı anda yapabilir. Biri diğerini dışarlar (mutually exclusive) diye bir kural yok. Hem işlerine güçlerine bakarlar, hem de canları neye isterse ona inanırlar.
Şöyle bir iddia mı var: İnsanlar dünyayı İsrail’in yönettiğine inandığı için işlerine güçlerine bakmıyor
Veya şöyle: İşlerine güçlerine bakmayan insanlar, dünyayı İsrail’in yönettiğine inanıyor.
Sonuç olarak, bir şeye itiraz etmiyorum, sadece önceki yazarın kızdığı şeyi anlamaya çalışıyorum. Argümanı nedir ve buna çözümü nedir, bunlar ilgimi çekiyor.
Demek istediği bu olabilir belki.
Bu tür kişiler insanları rasyonel düşünceden uzaklaştırıyor. Rasyonel düşünemeyen insanlar kendi işlerinde de başarılı olamaz.
İsim önemli değil Soner Yalçın veya bu türden yazan diğer kişiler insanlara sen ne kadar çalışırsan çalış başarılı olamayacaksın düşüncesini empoze ediyor. Kaderin senin elinde değil daima bir büyük oyunun piyonusun. Alt metin olarak da şu var; "dünyada herkes senin kötülüğünü istiyor ama ben seni seviyorum ve senin gerçekleri öğrenmeni sağlıyorum onun için benim kitaplarımı almaya devam et ve beni zengin et "
Bunları benimseyen bir zihnin rasyonel davranabileceğini düşünmüyorum.
Yani bende bunu demek istemiştim.