Dök İçini Rahatla

İçimi döküyorum, hazır olun. Kitap okuyan bunca kültürlü insanın birbirine durmadan hakaret etmesinden ciddi anlamda bıktım. Ağız tadıyla forumda dolaştırmıyorsunuz. Çocuk gibisiniz.

Döktüm, rahatladım.

28 Beğeni

Cevap abes veya değil. Konunun muhatabı Deepreader. O da cevabını vermiş zaten. Ve hiçbiri geri zekâlı vs gibi laflar kullanmadan gayet efendice çözmüş meseleyi. Bu konuyla ilgili başka sözüm yok.

7 Beğeni

Foruma geceleri yanıcı madde mi döküyorsunuz, doğru söyleyin :slight_smile: ?

:fire::fire::fire::fire::fire:

Bu sırada @mit :arrow_right: :fire_engine::man_firefighter:t2:

9 Beğeni

Aslında haklısın ama burada sanırım rahatsız eden şey kişilerin teselli anlayışı. Ben depresyondayken annemle babam sürekli “O perdeleri aç biraz. Eve ışık girsin,” derdi. Her seferinde bu beni sinirlendirirdi. Karşı komşunun milleti gözetleme huyu var ve bu beni rahatsız ediyor. Bu öneriler bence kişinin kendisini daha rahat hissettiği şeyi söylemesiyle alakalı. Yani karşısındakine göre değil de kendisinin rahatlık anlayışına göre öneriyor. Ben bunda karşıdaki kişi açısından rahatsız bulsam da öneride bulunan kişi için bir rahatsızlık görmüyorum. Ama @mit 'e de katılıyorum. Biraz daha sakin olmalısın. Çıldırdığını biliyorum ama sakin olmalısın.

Ayrıca inanır mısın birkaç psikolog bir benzerini yaptı. :joy: Ben orada anlatmışım bir tomar şey. Ölmek üzereyim. Adam bana bakıp “Spor yap,” dedi. Ben de “Denedim ama ben spor yapmayı sevmiyorum,” dedim. Karşılığında “Yürü o zaman,” dedi. :sweat_smile: Teşekkür edip uzaklaştım.

6 Beğeni

İlk yazdığım iletide, genelde insanların sorunlarını anlatırken çözüm önerisi aramadığunı sadece anlatmış olmak için anlattığından bahsetmiştim. Bu başlığın adı da ‘dök içini rahatla’ olunca kendi içimde bir yolculuğa çıkıp öylesine bir şeyler anlattım. Yani içimi döktüm.
Sizin gelip hayatımla ilgili hiçbir ayrıntıyı bilmemenize rağmen emir kipleri ile tavsiye vermeniz garip geldi. Ya ben gerçekten squat yapan biriysem, bu tavsiyeniz saçma olmaz mıydı?
Düşünmemek konusu da toplumla ve insanlıkla ilgili en çok muzdarip olduğum konulardan biridir. Bir öğretmen olarak her zaman; sorgulayan, merak eden, hayal eden çocuklar yetiştirmeye uğraşırken ben neden düşünmeyeyim ki? Bugün içimdeki boşluk hakkında düşünürüm yarın o boşluğu doldurur ve yerine koyduğum şey üzerine düşünürüm. Bu beni rahatsız etmiyor ki. Aksine yol almamı sağlıyor.
Bu forumda bu şekilde bir muameleye yine rastlamıştım. İşin özü anlaşılmadan ahkam kesilmesinden hoşlanmıyorum. Cevabınıza karşı agresif bir geri dönüt verdiğim için kusura bakmayın ama benim de bam telim bu noktalar olduğu için olay böyle gelişti.

5 Beğeni

+10000000000 ( 20 karakter )

1 Beğeni

Burada squat bir örnekti. Bahsetmek istediğim sadece, insanın bir şeylerle meşgul olmadığında çözemediği problemlerin farkına varması ya da kendine yeni soyut problemler oluşturup eskisinden daha depresif hale gelmesiydi. Bir şeylerle meşgul olduğunda, belli hedefleri olduğunda, kısaca daha meşgul olduğunda ise daha az depresif olduğuydu. ( O zaman da tabi ki hiçbir şey mükemmel değil, sadece daha iyi.)

Akıl vermek amacıyla yazmadım. Emir kipi kullanmadım. Sadece kendi bakış açımı belirttim. Bana katılmamakta da sonuna kadar haklısınız. Zira daha mutlu olmak için daha az sorgulamak çok erdemli bir davranış değil ama işe yarıyor.

1 Beğeni

Ali Lidar’ın bir yazısında denk gelmiştim, “İletişebilmek adına kelimeleri icad eden atalarımıza aşk olsun!” diyordu. Bazen gerçekten de jest, mimik, ses tonu olmadığında savaş başlatacak yanlış anlaşılmalar doğabiliyor, bir kez daha fark ettim.
Söylediklerinizde haksız değilsiniz insan bazı sorunlarını bu şekilde tanımlayıp çözebilir. Hatta sosyalleşmek, spor yapmak vb. bir sürü şey insan ruhuna iyi gelir. Ama benim bahsettiğim boşluk bu tarz bir şey değildi. Hiç yaşadınız mı bilmiyorum ama sevdiğiniz biri uzakta yaşıyordur, kısa bir süre ziyaretinize gelir, çok mutlusunuzdur ama aslında eksik bir şey vardır. İçimdeki boşluğu buna benzetiyorum ben. Hayatımda beni üzecek, korkutacak, acı çektirecek büyük şeyler yok çok şükür. Ailem ve sevdiklerim uzakta da olsa varlar. Ama işte bazı şeyler tam değil ve asla olmayacak. Çünkü biz yol aldıkça geride bırakmak zorunda kaldığımız alışkanlıklarımız oluyor. Tam olarak da böyle bir durum değil ama şu an ifade edebileceğim kadarı bu sanırım.

*Forum ahalisinden de oluşan gergin ortam adına, payım olan kısım için, özür diliyorum.

7 Beğeni

Ben de kendi payım olan kısım için özür dilerim.

5 Beğeni

Sanki birisi ölmüş de bir daha asla onun sesini duyamayacak, sarılamayacak ve göremeyecek olmanın verdiği boşluğu anımsattı. :disappointed:

3 Beğeni

Rüzgarın Adı’nda bir yerde acının dört kapısından bahsediyordu. Kvothe’un ailesini kaybedişinin ardından, bu kapılardan geçmesini okurken sizin de dediğiniz gibi içimdeki boşluğa bir tarif bulabiliyorum ben de. Herkes farklı bir öykü yaşıyor, herkesin boşluğu kendine kadar oluyor ama bazen özdeş hisler oluşuyor.

6 Beğeni

Dolar yine aldı başını yürüyor. Bu sefer belki de daha yukarıları deneyecek. Zama da zam herşeye zam günleri yakındır. Almak lazım önlemleri…

7 Beğeni

Pusuya yatmış bekliyorlar adeta. Az önce bir başlık gördüm, yine dış mihraklar Türkiye’ye operasyon düzenliyor. Adam sayfalarca yazı yazmış, bir tane cümle yok ki özeleştiri olsun.

Daha çok yükselir dolar…

4 Beğeni

Bugün ön yargılarımı yıkarak (ve arkadaşımın önerisiyle) Modern Sanat Müzesine gittim ve ön yargılarım gerçek birer yargılara dönüştü. Duvara asılan bir perdenin müzenin bir parçası olup olmadığını anlayamadığımı farkedince pes ettim. Modern Sanat saçmalık. En azından çok büyük bir kısmı böyle.

4 Beğeni

images%20(3)

Kendin pişir kendin ye gibi geliyor modern sanat bana:)

4 Beğeni

Burada asıl malzeme duvar. Duvarda üç adet birbirinin aynısı kapı var. Yani demek istiyor ki her sakallıya amca, her beyaz kapıya da tuval demeyeceksin. :smirk: Hayat size birbirinden farklı seçenekler sunar fakat bazen ne yaparsanız yapın aynı noktaya geri dönersiniz. :roll_eyes:

7 Beğeni


Aklıma gelen sahne bu oldu nedense :joy::joy:
(Devrik cümle kurma konusunda üstüme kimse yok)

6 Beğeni

Bana bu açıklamadan sanat sanat içindir o zaman demek geliyor çağdaş sanat için.Bir tek sanatla içli dışlı kişiler bu tarz sanatsal yapıtları anlar.
images%20(4)
Yukarıda ki resme herhangi birileri 1000yıl geçse az çok doğru ve farklı yorumlar yapılabilir ama paylaştığım beyaz duvar önündeki 3 tane beyaz tuvale bakan milyonlarca insanda %99 benzer bir yorum alınır ve çoğu kişi için anlamsız gelir.Neden böyle bir tarza ihtiyaç duyuldu hiç anlamamışımdır.

2 Beğeni

Aslında bunu zamanında ben de çok sorguladım ve sonunda cevabını aldım. Modern sanat aslında bir noktada tükenmişlik sendromu gibi bir şey. Sanatçılar tükeniyor. Dijital art gün geçtikçe harika işlere imza atıyor ve bu da sanatçının fırçayla yapabileceklerinin kapasitesini aşıyor. Bir noktadan sonra sanatçı tükenme noktasına geliyor ve yapılabilecek her şey yapıldı, geriye sadece bir boşluk kaldı düşüncesiyle başbaşa kalınca böyle sonuçlar doğuruyor.

5 Beğeni

Modern sanat, anladığımız anlamdaki sanatın dışında bir yere konuçlanmış gibi. Sergicilik, sergilenen işlerin değerinin yatırım aracı gibi görülmesi… Anladığımızdan daha farklı bir dünyaymış gibime geliyor :thinking:

Robert A. Heinlein Yaban Diyarlardaki Yabancı’sında, iyi sanat kötü sanat ayrımına girişirken, anlatacağı bir hikâyesi olmayan her çalışmayı sanat olmamakla itham ediyordu. Yani, düşününce, evet, bana parçalarını birleştirebileceğim kadar ölçülülükte ipuçları sunmaya çalışan ve zihnimde anlamını bir yere oturtabildiğim işleri daha ilgi çekici buluyorum.

Şu ünlü, “Sanat sanat için midir, sanat toplum için midir?” sorunsalına da kendimce bulduğum yanıt, ilkini ikincisinin hizmetinde kullan ki, ortaya çıkan iş, sorunun iki tarafı için de onunla teşrif olacak için de bir anlam ifade etsin.

Tamam,özetleyeyim derken yine kafa karıştırıcı ifadeler kullandım, kabul, ne yapalım :man_shrugging:

3 Beğeni