Dök İçini Rahatla

Bilemiyorum gerçekten. Belki de hep tek başıma olduğum için bu kadar çok istiyorum birilerinin etrafında olabilmeyi. Değişiklik istiyorum, ama gerçekten bir şey yapmıyorum. Sadece şehir değiştim, ne yapabilirim bilmiyorum ki? Öf.

Eh işte artık ben de takmamaya başladım yeniden, son 3 ay iğrençtim ama artık biraz toparladım gibi, doğum günüme doğru yeniden doğmayı hedefliyorum da :slight_smile:

Ben kendimden hoşlanıyorum, ne yaptığımı bilmiyorum ama. Sorun insanların beni tanıyıp hoşlanmaması değil, tanımaması hiç. Tanıyıp hoşlanmasalar tamam diyeceğim ama, neyse.

Doğru diyorsunuz sanırım, doğal herhalde.

Biraz geç oldu kusura bakmayın ama, teşekkür ederim.

2 Beğeni

Yalnızlık ; birileri tarafından anlaşılmaya/anlaşmaya başlandığın zaman sona erer.

Etrafında onlarca kişi olup hiç kimse ile anlaşamadıktan sonra insanlar boş kalabalık olmaktan başka bir işe yaramıyor maalesef.

Benim de yıllardır kendi yaşam prensibim olarak kabul ettiğim bir fikri sana sunmak istiyorum ;
Hayatımıza giren her bir insanın kendi hayatımızda misafir olduğu gibi biz de hayatlarına girdiğimiz insanların hayatlarında aslında kısa bir süreliğine misafiriz. Önemli olan birlikte iyi vakit geçirebilmek. (bunu hayvan sahiplenmeyle ilgili bir afişte görmüştüm. Sizin hayatınızda evcil hayvanınız sadece bir bölüm kapsıyor fakat onların hayatlarında her şeyleri sizsiniz gibi bir cümle okumuştum)

Varmak istediğim nokta şurası olacak, sana selam verene sen de selam ver, hatta bazen ilk selam veren sen ol. Yolda yürürken kediyi sev, o bile yalnızlığına iyi gelecektir :slight_smile:

2 Beğeni

Az önce otobüsü kaçırmamak için depar atmak zorunda kaldım. Gerek normalde koşamadığım bir yerde koşmak, gerek istediğim yere yürümeye kıyasla inanılmaz bir hızda ulaşabilmem beni fazlasıyla memnun etti.

İnsanlar tarafından farklı bir gözle bakılacağımdan çekinmesem ayakla gidebileceğim her yere koşarak giderdim.

1 Beğeni

Bazen okula kedyleri sevmeye gidiyorum zaten :slight_smile: çok teşekkür ederim.

:rocket: :rocket: :rocket:

1 Beğeni

Güncelleme sunucusundan kaynaklı da olabilir. Hangi Linux’u kullanıyorsunuz, Pardus mu?

1 Beğeni

Evet olabilir. Arada oluyor. Linux Mint.

1 Beğeni

Yalnızlıktan öyle bir bunaldım ki kendimi yine burada buldum. Duvara mı konuşsam buraya mı yazsam diye düşündükten sonra, yazmanın daha efektif olacağına karar verdim.

Bu kadar kötü değildi aslında. Hiç değildi.

Kimsenin canımı yakmasına izin vermem ben. İşin sonunda ne yaparsam yapayım zararlı çıkacak olanın ben olduğumu hissedersem kendi canımı kendim yakarım, yine de izin vermem. Çok kindarımdır çünkü. Ölesiye nefret eder, senelerce unutmam. Ama bütün bu duygularımda pasif kalırım. İntikam aramam. Neden böyle olduğumu gerçekten bilmiyorum. Üşeniyorumdur belki ya da kore filmi tadında mükemmel bir intikam alamayacaksam hiç almayayım diyorumdur. Ne olursa olsun, öfkem benden başkasına zarar veremiyor. Canımı yakacağına karar verdiğim insanlar harekete geçemeden ben yıkıyorum kendimi. Böylesi daha iyi. Kendimden tutkuyla nefret etmedim hiç. Severim hatta, fena insan değilimdir. Bu şekilde nefretle ruhumu yiyip bitirmemeyi başarıyorum. Özyıkım muhteşem bir çözüm yolu değil tabii ama hiç yoktan iyidir.

Bazen anılarımı tarayıp en huzurlu olduğum anı bulmaya çalışıyorum ve ilginç bir şekilde, buluyorum. Yaz olmasına rağmen güneşin görünmediği bir gün, rüzgarın beyaz perdelerimi dalgalandırıp odamı serinletmesini izliyorum. En sevdiğim mavi nevresimlerimin ve yeşil pijamalarımın içindeyim. Fiziksel hiçbir sıkıntımı hissetmediğim ve kafamın bomboş olduğu yarım saatlik bir an. O kadar korkunç derecede sıradan ve canlı bir anı ki şimdi düşününce bile aklım almıyor.

Bu gece ise tam tersi. Herkesin gittiği yurt odamda davetsiz bir misafir gibi rahatsızım. Bedenimin her yanı ağrıyor ve temas eksikliği çekiyorum. Mahvolmuş uyku düzenimi, akademik yönden patlamamı, özlediğim evimi ve daha milyon tane şeyi düşünüyorum. Ama aklımı en çok meşgul eden, birisi.

Canımı yakmasına izin vermek dışında bir suçum yok bu sefer. Gerçekten yok. Hatta boşluğuma geldi diyelim. Kendime gerçekten hayret ediyorum. Bütün düşünce sistemimi çökerttiğinden fabrika ayarlarıma dönmeye çalışıyorum ama söz konusu kişi aynı zamanda sosyal çevremi de yok ettiğinden bunu da yapamıyorum.

Sudan çıkmış balık gibi kalmama sebep olmasına rağmen suçlayamıyorum da. Benim kadar üzülmediğini bildiğimden kıskançlıkla doluyorum ama buna gerçekten hakkım var mı? Bana vadettiği karmaşayı istiyor olmama rağmen sırf korktuğumdan reddeden ben değil miydim sonuçta? Topukları kıçına vura vura kaçan? Öyle bir çıkmazdayım ki suçu ay burcumun başak olmasına atmaya karar verdim. Hep onun yüzünden.

Kendimi nasıl düzelteyim bu sefer gerçekten bilmiyorum. Birisinin ne yapacağımı söylemesine, hayatımı yoluna sokmasına, “takıntı yapma işte şunu geri zekalı” diyip ensemi tokatlamasına ihtiyacım var.

Daldan dala saçmalıyorum işte yine bir şeyler. Hezeyanlarımdan sıkılmış olanlar varsa affola. :clown_face: :clown_face:

4 Beğeni

Yaşadığınız çoğu duyguyu yaşayan biri olarak sizi anlayabiliyorum. Öfke ve nefret doğru yönetilmediği zaman genelde kişinin kendisine zararı dokunur. American History X filminden bir replik paylaşmak istiyorum;
“Öfke bir yüktür, Hayat sürekli kızgın yaşanmayacak kadar kısadır”

6 ay önce başlayan diş teli tedavimin sonuna geldim. Bu süreçte maddi, manevi, fiziksel olarak çok acı çektim. Bu başlığa da yazdım sanırım. Doktorum bile şaşkın. Bu nasıl azim, harikasın diye beni yüreklendirdi. Geceler boyu ağrıdan uyuyamadım. Bir de en ağır lastik çeşidini kullanıyordum. Önceki gittiğim bir doktor telle olacak gibi değil senin işin ameliyat demişti. Ve çok şükür hiç gerek kalmadı. Kendinize bakınca bir şeylerin yanlış gittiğini düşünüyorsanız hiç vakit kaybetmeyin ve kendinize vakit ayırın. Ailem hiçbir şekilde gerek olmadığını düşünüyordu mesela. Fakat aslında öyle değildi. Velhasıl kelam. Mutluyum ve buraya da yazmak istedim. :tada::wind_face:

24 Beğeni

Geçmiş olsun. Ben 6 sene taktım. Zor zamanlardı… :smile:

Teşekkür ederim. Damdan düşenin halinden damdan düşen daha iyi anlar tabi. En yakın arkadaşım 6 yıl takmıştı. :smiley: Benim dişlerde problemim yoktu, o konuda şanslıydım. Tamamen kapanış problemim vardı. Ameliyat ihtimali bile senaryolar arasındaydı ben de bu kadar beklemiyordum. Lastikleri hiç çıkarmadım buna yoruyorum. Şimdi de diş tellerimi seviyorum ya ben diyorum. Alıştım.

1 Beğeni

şimi gelelim esas meseleye teller çıktıktan sonra diş arkasına tel takacak değil mi :smiley:

Yo hayır, şeffaf plak takacağım bir ay galiba. O ne ya gözüm korktu. :sweat_smile:

Geçmiş olsun o zaman :dancer: :star_struck: . Plaklarını takmayı ihmal etme :joy: .

O konuda nedense içimde değişik bir korku var. Teşekkür ederim :hugs::grin:

Hastaların haklarını nasıl koruyacaksiniz peki? Yanlış tedavi sonucu ölüm riski oluşan veya hayatını kaybeden hastanın hakları zaten kısıtlı daha da azaltılacak. Şiddet ise genel olarak adalet sistemimizde cezalandırılırmiyor toplumda meşru görülüyor önce bunun engellenmesi gerekli.Meclisinde adam dövülen ve bunun meşru görüldüğü bir ülkede şiddeti önleyemezsiniz. Doktorları çok düşünüyorsanız üstlerindeki iş yükünü ve baskıyı azaltın.

1 Beğeni

Sevgilinin diyarına selam götürecek başka bir telli turna bulmak gerekecek şimdi xd

2 Beğeni

Emin olun hiçbir hekim hastasına bile isteyerek zarar vermez. Komplikasyonlar elbette ki oluyor bunun önüne her zaman geçilemiyor. Bunun ayırt edilmesi gerekir öncelikle. Hekimler de elbet insan bilerek isteyerek hata yapmıyorlar yaptığımız işin yükümlülüğünü biliyoruz ve tüm ömrümüz boyunca bu amaç için çalışıyoruz ancak bizler de insanız tanrısal bir vasfımız yok.
Ayrıca burada çok bariz olarak her türlü hakları zedelenen hekimler ile ilgili minik bir adım atılmışken hasta hakları ne olacak demeniz çok anlamsız ve kötü niyetli. Hekimler hastaların düşmanı değil merak etmeyin.

6 Beğeni

Biraz düzelteyim yazdığımı tam olarak anlaşılabilmesi amacıyla. Doktorların ve bahsi geçen hakimlerin çok büyük sorumlulukları olduğunu düşünüyorum insanların sakat kalmasına, ölmesine, senelerinin bir hiç uğruna geçmesine, bütün servetlerini kaybetmelerine yol açabilirler. Türkiye’deki doktorların çok iyi ve yüzde doksanin üzerinde çok başarılı olduğunu düşünen biriyim ancak her meslek denetlenmelidir.
https://tr.sputniknews.com/20220117/usakta-hastasini-uyutup-tecavuz-eden-doktor-baris-yagci-tutuklandi-1052808733.html