Dök İçini Rahatla

Gelmiş geçmiş olsun diyelim. Haftalık 40 saat ders için 2800 TL’ye çalıştım (sabah 9 akşam 7 mesai ayrıca), üstüne özel ders paralarımın yarısını kesmelerine rağmen bir süre sonra hiç vermeyeceğiz dediler. Üstüne de ek bir sürü ücret almaksızın iş. Senin resimlerin iyi duvarı İngilizce temalarla boya, hafta sonu sınav görevine gel mesai dışı. Bir şey söyleyince de “Eline mi yapışır, kısacık iş?” muhabbeti döndürüyorlardı. Artık canıma tak etti ve yurtdışına taşınmaya karar verdim. İnsan yerine konmak, hissetmek ve yaşamak istiyorum. Başvurduğum yerden kabul aldım çok mutluyum. Buradan iş görüşmeleri yapıyorum ve insan gibi maaş veriyorlar, hem de Türkiye’de çalıştığımın yarısı kadar iş için. Burada haklarımız ne kadar sömürüldüyse artık böyle bir hareket görünce mutlu oluyoruz, elimiz ayağımız titriyor.

@mephisto size de çok geçmiş olsun, toparlamışsınızdır umarım şu an. DOBARLAN BIRAGMA GENDİNİ

6 Beğeni

Dobarlandım merak etmeyin :+1: bir de mentali toparlayabilsek süper olacak.

3 Beğeni

Bazı tip insanlara çok öfkeliyim.:sob: Genelleme yapmak istemem, kimse üstüne almasın ama hepsi de dindar ve muhafazakar geçinen insanlar. Çok temel bir ihtiyaçtan gıda ürününden bahsediyorsun, kadın sana sizde şükürsüzlük var diyor. Haca gitmiş ağzından Allah lafzını eksik etmeyen adam iki ay önce söylediğini iki kuruş için değiştiriyor. Neyin kafasını yaşanıyor bu ülkede?

12 Beğeni

Artık bayramlarda toplu taşıma ücretsiz olmasın.

Bugün Umut Sarıkaya’nın Ato Kongre Merkezi’nde imza günü vardı. Saat 14.30 sularında fuar alanına giriş yaptım. Birkaç kitap satın aldım ve çok vakit kaybetmeden imza kuyruğuna girdim. Saat 15.00 gibi kuyruktaydım. Önümde yaklaşık dört yüz kişi vardı. Kalabalık gözümü korkutsa da bir kere sıraya girdiğim için beklemeye karar verdim. Yirmi dakika geçirdikten sonra kuyruğun hızlı hareket etmediğini fark ettim. Kırk dakika daha bekledim. Önümde halen yüzlerce kişi vardı. İmza sırasında beklemeyi sürdürdüm. İkinci bir koca saat daha geçmesine rağmen kuyruk beklediğim hızda ilerlemiyordu. Israrla sırada beklemeye devam ettim. Bir saat daha geçti. Sıranın başı hala gözükmüyordu. Umut Sarıkaya’dan imza almaya değer diyerek beklemeye devam ettim. Her neyse; ayakta dikile dikile tamı tamına koskoca beş saatimi harcamış oldum. Saatler 19.55’i gösterirken önümde yaklaşık beş altı kişi vardı. Beş dakika sonrasında önümde sadece üç kişi kaldı. Kitabımı imzalatmak üzere çantamdan çıkardım. Sıranın bana gelmesii beklerken Kongre Merkezi’nin baş güvenlik amiri alana geldi. Alanı boşaltmamız gerektiğini söyledi. Saat 20.00’da Kongre merkezinin kapandığını belirterek bizi alandan çıkarmaya çalıştı. Biz de ani bir reaksiyon olarak imza sırasında sadece yirmi otuz kişi kaldığını; on - on beş dakika daha müsaade edebilirse geriye kalan herkesin kitaplarını imzalatabileceğini izah ettik. Gerçekten de imza sırasında yaklaşık yirmi yirmi beş kişi kalmıştı. Güvenlik ise kongre salonunun kamu mülkü olmadığını, özel bir işletme olduğunu birkaç kez vurguladı ve sesini yükseltmeye başladı. Biz de boşuna mı beş saat bekledik diyerek haklı olarak tepkimizi gösterdik. Sonrasında ise bizi zorla alandan çıkardı. Bu olay olurken Umut Sarıkaya da toparlanmıştı. Gitmek üzereyken imza sırasından birisi ona seslenerek dışarıda kapının önünde kitaplarımızı imzalayabileceğini söyledi. Umut Sarıkaya ilk başta tamam felan dediyse de sonrasında güvenliklerle birlikte asansöre bindi ve gözden kayboldu. Biz de ortada mal gibi kalakaldık. Madem böyle bir kahpelik yapacaktınız neden güvenlik olarak insanları önceden uyarmadınız ? İmza sırasının sonundaki kişileri saat sınırı sebebiyle erkenden uyarabilirdiniz veya kuyruğa almayabilirdiniz. İnsanlar da beş saat ayakta dikilmek zorunda kalmazdı.

Sonuçta yirmi yirmi beş kişi hem saatlerce sırada bekledi; hem de imza alamadı. Üstüne de mağdur edildi. Son olarak buradan Umut Sarıkaya’ya seslenmek istiyorum: Sana da yazıklar olsun. Yirmi kişiye daha imza atsan ölmezdin merak etme.

15 Beğeni

Malesef ben de bundan yıllar önce benzer bir durumu yaşadım. Bir daha da kitap imzalatma kuyruğuna falan girmedim. Çünkü bizde kitap imzalatma kültürü falan yok.

Normalde yazarın yanına gidip merhaba dersin, imzalatmak istediğin ismi söylersin, etmek istediğin bir iki cümle var ise söyler geçersin. Bu kadar… Toplasan 30 saniye bile sürmez işin. Bizde aman yarabbi, 4-5 kitapla gelip herbirini başka bir isme imzalatan, ayakta oturarak sarılarak yazarla 30 tane selfie çeken, yazarla lise arkadaşıymış gibi kıraathane muhabbeti yapan, iki lafı bir araya getiremeyen çocuklarını hebele hübele diye kırk saat yazarla konuşturmaya çalışan, yazdıığı öyküleri yada çizdiği şeyleri gösteren… Ya arkadaşına telefon açıp telefonu yazara vereni bile gördüm. O yüzden 100 kitabı 5 saatte imzalayamıyorlar.

10 Beğeni

Hakikaten bu cümle çok doğru. Kuyruktaki insanların birçoğu Umut Sarıkaya’nın tüm külliyatını yanında getirerek kitapların hepsine teker teker imza attırdı. Haliyle bu durum kuyruğun yavaş ilerlemesine sebep oldu. Can sıkıcı bir durum.

Elektrik direğine bağlanmış, park halindeki bir scooterın saniyeler içinde patlamasına tanık oldum. O kadar kısa sürede gerçekleşti ki zor kaçabildim. Etraftaki dükkanlardan yangın söndürme tüpü ile müdahale edenler oldu ama söndüremediler aksine sanki tüp sıkılınca daha çok alevlendi. Birisi kullanırken patlasa, cihazı durdurmayı geç üzerinden refleksle atlayana kadar bile zarar görürdü. Kesin zarar görürdü. Yani bu alet aktif değilken bile saatli bomba gibi. Zaten koca bir şehir kaldırımda yürüyemez olduk hatta refüjdeki trafik lambası direğine bağlayanlar yüzünden karşıdan karşıya geçmek bile bazı yerlerde zor bir de gördüğüm her an patlayacak korkusu yaşayacağım.

5 Beğeni

Scooter bizim ülkemize fazla. Üzülerek söylüyorumki biz ülke ORTALAMASI olarak bu aletleri kullanabilecek , işi bitince bir köşeye koyabilecek kadar bir kapasiteye sahip değiliz.

O kadar çok sağa sola atılmış, yolun ortasına bırakılmış, başka insanları zorda bırakan durumlar gördüm ki bu konuda kafesteki bir maymun grubu bizden daha iyi olabilir.

Sadece scooter değil türevleri dahil yasaklanmalı toplatılmalı. Aslında sosyalist eğilimli olmama rağmen utanarak söylüyorum ki sadece parası olan özel olarak satın alıp binmeli. Çünkü sadece o parayı verebilen ve kendi öz mali olan kişilerde bu aletler düzenli kullanılıp sokak ortasına atılmıyor.

3 Beğeni

İmzaya değil de harcanıp giden 5 saatinize üzüldüm hocam, geçmiş olsun.

Bu yangın ve patlamasının nedeni kuvvetle muhtemel scooterın aküsüdür, elektrik aksamlı yangınlarda düz yangın tüpü kullanılmamalıdır onlar işe yaramıyor aksine içinde sıvı olduğu ve sıvı elektriği ilettiği için daha da körüklüyor gibi oluyor. Bu tarz yangınlarda kuru ve karbondioksitli yangın tüpleri tarzı tüpler var, onların kullanılması lazım.

Şu scooter işlerinin sahiplerinin kim olduğu ve kimlere yakın olduğunu görünce kısa sürede bu terörden kurtulamayacağımız anlaşılıyor maalesef. Geçen kaldırımda eziliyordum ben de scooter a :confused:.

3 Beğeni

Açıkçası buna benzer bir düşünceye sahibim ama utandığım için yazamadım çünkü hayatımda ilk defa bir şeyin yasaklanmasını istiyorum. Hiç kullanmadım, maddi açıdan sadece bunu kullanabilen ya da taksi bulamadığı/kısa mesafe diye binemediği için bu ucube aletleri kullanmak zorunda olanlar için yasak fikrini desteklememem lazım belki de ama cidden zararı faydasından çok. Ölenler, yaralananlar, kazaya sebebiyet verip basıp gidenler, engelliler için kaldırımı devre dışı bırakanlar derken keşke yasaklansa diyorum.

Geçmiş olsun. :pensive:

Yani çok haklısınız, dayısı eniştesi olmayan birinin olsa zart vergisi, zurt vergisi, kaldırım ihlal bedeli, bilmem ne kullanma parası derken piyasada iş yapamaz hale getirir bir şekilde yıldırır yine engel olurlardı.

1 Beğeni

Sizin adınıza üzüldüm ama tam Türkiyede olacak şey. Ömrümde 1 kere kitap imzalatmak için kuyruğa girdim. Kimdi? Tam anımsamıyorum. Can Dündarındı sanırım. Benim için hiç önemli bir şey değildi. Herkes imzalatıyor diye imzaltmıştım. Sonra şöyle bir düşündüm, evet önemli bir yazar ama imzasını alıp ne yapacağım? yazdıkları benim için daha önemli, üstelik beni bir daha görse tanımaz. Mail atsam cevap yazmaz. Kitap hatıra olur desen beklemeye değmez. sonra kitabı kardeşime verdim.

İnsanları gözümde oldum olası büyütmedim. Sonra Ankara’da tesadüfen Hasan Ali gibi bazı yazarlara denk geldim, kültür merkezleride imza veriyorlardı. Yanlarından geçip gittim.

6 Beğeni

Sınavlarıma bir hafta kaldı ben hala kaytarıyorum akıllanmıyorum .Okumam gereken yeri boş verip iki saat haber ,tartışma vs okuyorum.Sınavlar kapıya dayanınca bir panik havasına giriyorum.Sonuçları yazaqrım iki hafta sonra.

5 Beğeni

Bugün hamster’ım öldü. Evet yaşı gelmişti ama yine de acayip üzülüyorum, ne kadar rasyonel bakmaya çalışsam da yaşanmışlıklarımız aklıma geliyor ve yine üzülüyorum.
Umarım iyi bir yerdesindir…

16 Beğeni

Instagramı kullanmayı bıraktım ve fark ettim ki bu İnstagram denen illet insanın gerçekten ruhunu ve beynini yiyor. Bir gün içerisinde keşfette tanımadığın birçok insan sıfatını görmeyi beyin kaldıramıyor bunu fazla fark edemesekte kullanmayı bırakınca insan anlıyor. Saçma sapan direksiyon hikayesi, saçma sapan insanın ahlakını bozan reels videoları başlı başına insana zarardan başka bir şey değil. Yani artık öyle bir hal almıştı ki sabah uyanır uyanmaz telefonu elime alıp reels videosu izliyordum. Gerçekten insanın enerjisini emen bir şey artık en son takipçi sayısı kasmaya başlamıştım şu arkadaşımın 1200 tane takipçisi var benim neden o kadar yok ben asosyal miyim çevrem geniş değil mi diye kendimi sorgulamaya başlamıştım bıraktığım iyi oldu benim gibi olan varsa da tavsiyem acilen bırakmaları.

16 Beğeni

Ben de Mayıs ayında bırakmıştım. Kafam çok rahatlamıştı. Geçen ay Twitter kullanmayı da bıraktım. Hayatıma hiçbir etkisi olmayan insanların yaptığı şeylerin zamanımı çalmasına izin veremem. Sosyal medya kullanmadığımdan çoğu şeye zaman ayırabiliyorum. Hatta öyle ki günlük uyku saatimi dört saat olarak düzenledim. Böylece hem kendime hem de işime zaman ayırıyorum. Hobilerime zaman ayıramıyorum diyen insanlara tavsiyem sosyal medyayı bırakmalarıdır(eğer kullanıyorlarsa). Emin olun rahatlayacaksınız.

8 Beğeni

Yanlış mı anladım bilmiyorum. Günde toplam 4 saat mi uyuyorsunuz ?

Bir ay boyunca uyku saatimi düzenli olarak azalttım. Şu an dört saat sabit. Kulağa saçma gelebilir ama cidden faydasını görüyorum ben. Gün içinde yorgun da olmuyorum.

Uzun vadede iyi bir fikir değil hocam. Az uykunun erken bunama, alzheimer ve erken ölüm gibi problemlerle ilişkili olduğu bulunuyor/onaylanıyor rutin olarak :roll_eyes:

5 Beğeni

Her 10 Kasımda boğazım düğümlenir, yutkunamam. Ağlamamak için kendimi zor tutarım ama sonunda tutmadıklarım süzülür gözlerimden.
Çocukluğumdan beri bu şekildedir.

Cepheden cepheye savrulan bir gençlik, bir hayal uğruna vakfedilen bir ömür, yoktan var edilen bir ülke.

Saygı ve minnetle…

22 Beğeni