Dök İçini Rahatla

Öncelikle hayırlı olsun. Sonra geçmiş olsun. Kötü günler geride, güzel günler önünüzde olsun.

(Kandil manisi gibi oldu :smiley: )

4 Beğeni

Yıllanmış dostluğumu bitirdim. :dotted_line_face:

3 Beğeni

“Yılanmış, dostluğumu bitirdim”

şeklinde okudum ilk anda! Sonradan farkettim bir yanlışlık yaptığımı. (Rabbim affetsin!)… Yılan olduğu anlaşıldığı için dostluğun bitirildiği, bitirilmek zorunda kalındığı zamanlar olmuştur. Sizinkisi öyle değil ama büyük ihtimalle.

2 Beğeni

Yok pek çok şeydi ama yılan değildi.

3 Beğeni

Foruma kedi ve kitap fotosu atmak haricinde katkısı olmayıp çoğu konuyu insanların düşüncelerini merak edip okuyan bir arkadaşım var. Acaba neden kendi düşüncelerimi hiç ifade etmiyorum da başkalarınınkini merak ediyorum diye ilginç düşüncelere kapılıyormuş kafasında. İnsanları gözlemlemeyi, çıkarım yapmayı seviyorum, diyor bana. Ama bunun bir çeşit gizli takip-stalker dürtüsü olup olmadığını soruyormuş kendine (“you” diye bir dizi izlemiş saf) ve bu yüzden kendini kötü hissediyormuş. İlginç biri.

7 Beğeni

Yazmaya üşeniyor olabilir, :face_exhaling: ya da benim görüşümden millete ne, sonunda ne olacak ki diyebilir. :roll_eyes: Ya da çok gizli gayeleri vardır. :roll_eyes: Ama bence insanoğlu basitliği sever, aşırı ketum bir arkadaşım vardı. Devlet sırrı gibiydi.
-Nasılsın Tamer
-iyi.
-ne yaptın Tamer,
-hiç.
-neden gelmiyorsun derneğe
-Öyle… ve sohbet bitti, kulakları çınlasın dört yılın sonunda sen nasılsın diye sormayı, sohbeti ilerletmeyi beceremedi. Bazıları da öyledir.

Alakasız ama bir dert yanayım, bu kuaför fiyatları nasıl yükseldi? :astonished:Bir saç kesimine 170 TL istedi benden kadın. Saçım da kısacık. Artık rapunzel modeli takılacağız.

5 Beğeni

Hocam size şöyle söyleyeyim bir şirket 1 junior yazılımcı için ilan açtığında binlerce başvuru geliyor ve buradan eleme yapmak çok ciddi bir iş yükü, onun için şirketler genelde junior ihtiyaçlarını farklı yöntemlerle gideriyor. Referans ve bootcampler gibi. Ben de çalıştığım sektörde junior ilan hiç görmüyorum nedense ama junior çalışanlar var elbette.

Ülkedeki gelir uçurumu yüzünden çok fazla kişi yazılımcı olmak istiyor ve 3-4 tane btk veya udemy egitimi izleyen junior yazılımcı oldum zannediyor ama pek böyle bir şey yok açıkcası.

Zaten 2-3 mühendislik bölümü dışında mezununsanız kapıların çoğu kapanıyor.

Bir de en önemli olan şeylerden birisi proje bence, junior yazılımcının cv göndererek iş bulması büyük piyano.

3 günlük bir ilan ve 1.300 kişi başvurmuş. Bu kadar kişinin başvurduğu bir ilanla işe girmek büyük şans.

Hocam bu da ne kadar doğru çok emin değilim ya. Senior ilanlarının altında minimum 5 yıl deneyim yazar genelde. Bu yanlış bir şey mi çok emin değilim. Sektörel bazlı deneyim bile çok önemli bence.

Amazon vs şirketler junior, senior gibi ifadeleri kullanıyor mu bilmiyorum ama deneyime önem vermediklerini düşünmüyorum açılcası. Deneyim iş hayatındaki en önemli 3-4 şeyden birisi. Bu ifadeler de deneyimi yansıtmak için kullanılıyor.

Yazılımda bir kast sistemi var ama bu junior-senior olayında değil bence. 5 yıl deneyimle yok olan kast sistemi olmaz çünkü :smile:

Bence kurumsal şirketlerin belli başlı üniversiteler ve bölümler dışındaki junior adaylarını yok sayması sektörde juniorların önünde engel olan kast sistemi.

O kadar ketum birisi değil kesinlikle bu arkadaşım, soru sorunca konuşur zevkle ama sormadık mı asla konuşmaz ve köşeden izler sadece. Tabii bunun çeşit çeşit sebebi olabilir, kendini incelemesi ve öğrenmesi gerekiyor.

Ben de kuaförüme 150 lira ödedim geçende. Ama memnunum. Hoş memnun olmasam da muhtemelen yine giderim. Bu berberlerde şeytan tüyü var, bırakamıyorsun asla.

2 Beğeni

İçim bir yığın moloz…
Yıkıp yıkıp yeniden ve baştan yaratayım derken zamanı, bir de baktımki şöyle bir eserime; bir yığın moloz birikmiş gözlerimin önünde…
Şimdi döksem içimi gözden ırak herhangi tenha bir yerde, ya ceza alırım haneme ya da kusur bilinir ayıplanırım ellerde …

2 Beğeni

Ben de bu arkadaşın gibiyim bence ya. Bu mesajı yazmam bile 3 deneme gerektirdi. Gereksiz bi çekingenlik var. Okuyorum böyle yorumumu yapıyorum içimden sonra da diyorum ki “Amaan… Yazsan ne olacak? Kim neden merak etsin bu konu hakkındaki düşünceni?” çoğu başlığa yazmama nedenim bu

11 Beğeni

“Herkesin kitaplığında bulunmalı.” deyişine uyuz oluyorum.

8 Beğeni

Kendimi yaşlanmış gibi hissediyorum. Var ile yok arası bir kimse gibiyim. O kadar boşluktayım ki, sanki asla mutlu olamayacakmış gibi davranıyorum. Hayatım boyunca hep tüm sorunlarıma karşı Polyanna gibi olmaya çalıştım ama artık olmuyor… Sınav stresi, ailevi durumum, kendime çok yüklenmem beni fazlasıyla yıpratıyor. Her şeyi fazla düşünüp kurcalıyorum. Bir hata yapınca 40 kere düşünüp o hatayı kendime sanki bir leke gibi görüyorum. Hep tüm sorunları kendimle bağlıyorum. Yaşıtlarım gülüp eğlenirken ben eğlenemiyorum. Hatta iş o noktaya geldi ki, doğum günüm olmasına rağmen tam 1 saat ağladım. Her şeyin bitmesini ve hiçbir şey düşünmeden mutlu olmak istiyorum artık. Ama böyle bir şeyin mümkün olamayacağını çok iyi biliyorum.

Bunu buraya yazdım, çünkü bunları anlatabileceğim biri yok.Saçma gelebilir ama en azından içimi döksem belki rahatlarım diye düşündüm…

9 Beğeni

İnsanların bir konuda yalnız olmadığını bilmesi güzel bir şey. :blush:

1 Beğeni

Ay dolunay, aklım seninle uçuyor
parlak ışığına doğru
telepatiyle sevişiyorum ruhunla, dokunmadan çıkıyoruz baştan
zihnin kelebeklerini yakaladığında
yüzüne yazılıyor düşlerin :revolving_hearts:

3 Beğeni

Snobun biri beni engellemiş. Bir de, bunu forumda duyurma ihtiyacı hissetmiş. Birisinin beni engellemek isteyeceği, inanın aklımın ucundan bile geçmezdi. Mesajlarımın öyle engellenmek isteyecek kadar rahatsız edici olabileceği zerre kadar aklıma gelmemişti. Üstelik konuya girip bakıyormuş ama bilhassa benim mesajları görmek istemiyormuş. Bir yaşıma daha girdim!! “Ne cins tipler var şu dünyada” diye söylenip duruyorum kendi kendime…

Ben de hiç iyimser değilim Türkiye’nin geleceği konusunda. İyimser olmak çok çok zor da ondan… “Batıcılar” dediğin o kesim, eninde sonunda kaybedecek. Öyle görünüyor.

Üst katımızda yaşayan vatandaş gece gündüz oyun oynuyor ve bağıra çağıra sinkaflı küfür ediyor. O kadar bağırıyor ki sanki bizim salondan geliyor ses. Gidip uyarsam laftan anlamayacak, laftan anlayacak olsa zaten 12 dairenin olduğu apartmanda bağırarak küfretmez. Kavga çıksa al başına belayı.

Kendisi istemedikten sonra insanları değiştirmenin bir yolu yok bence.

Karşı apartmanımızdaki en üst kattaki vatandaş her gün (istisnasız her gün) halı, yolluk, yorgan silkiyor altında 5 daire var, en alt bahçe katında bahçeye çamaşır asılı oluyor ve defalarca üstlerine halı silkti. Benim gördüğüm 3 kere küfür kıyamet kavga ettiler ama umrunda değil. Halen devam ediyor.

Ben de bu ülke insanından aşırı derecede soğudum, bunlarla uğraşarak kendimizi strese sokmak dışında bir şey elde edemeyiz. Tek çare ne yapıp edip çok para kazanıp, daha kültürlü insanların yaşadığı semtlere ve sitelere taşınmak bence.

Eskiden uğraşırdım bunlarla ama artık fark ettim ki zaman çok kıymetli ve görgüsüz insanlarla uğraşıp stres olmaya değmez.

Bence siz de gündem, siyaset, çevrenizdeki insanlarla vs uğraşmak yerine kendinizi geliştirmeye çok daha fazla vakit ayırın. Bunlarla uğraşmak ömrünüzü tüketmekten başka bir işe yaramaz. Çare meslek sahibi olup ilerlemek ve yaşadığınız ortamı değiştirmek.

7 Beğeni

Son zamanlarda kendimde çok büyük bir bakış açısı yanlışlığı fark ettim. Ben kötü/faydasız gördüğüm bir bütünün ya da paketin içerisinde güzel/faydalı parçaların da var olabileceğini kavram olarak kabul ettiğimi düşünsem de pratikte bunu es geçiyormuşum.

Biraz soyut oldu muhtemelen, açayım. Mesela new age gerizekalılığı, budizm baharatlı zengin silkeleme senaryoları olarak gördüğüm sistemlerin/kişilerin sattığı nefes egzersizleri. Okey bu kişiler gerçekten şarlatan olabilirler, sattıkları şeyler de uydurma olabilir. Ama nefes egzersizleri bana fayda sağlayabilecek bir şey olabilir gayet. Hanım zorla yaptırttığında mesela, oldu da.

Ya da nerdeyse bütün örgütlü dinlerin -teşvik ettiği diyelim- “şükür etmek” olgusu. Ezelden beridir eline 2 gram güç geçen lider, sistem, her neyse artık düz insanlara “haline şükret, işçisin sen işçi kal, şimdilik sabret ölünce kralsın” diyor olabilir. Ama insanın halihazırda sahip olduğu güzel şeylerin farkında olması ve bunu takdir etmesi her türlü çok iyi ve hayat kalitesini artıran bir şey.

Tabi bunlar özetle “önyargılı olmamak” kapsamında da olabilir, ama biraz daha spesifik bir çeşit önyargıdan bahsediyorum sanırım :thinking:

Hahah hocam “dünyayı değiştirmeye kendinden başla” sözüne değişik bir bakış açısı getirmişsiniz. Ama bence daha gerçekçi ve de pragmatik bir bakış açısı.

7 Beğeni

Nefes egzersizleri hayatın her yerindedir. Uzakdoğu ve Hint spiritüelliklerinde de vardır ama sadece onların alanında olan bir şey değil. Eşim müzikle ilgilenir (şan), ben sporla (kendo ve yüzme) ve ikimize de ilk söylenen şey: Diyafram nefesi egzersizleri!

2 Beğeni

Size katılıyorum. Tavsiyeleriniz için de teşekkür ederim :pray:

1 Beğeni