Dök İçini Rahatla

Galiba sömürgecilik tanımında biraz kavram kargaşası var ve tarihsel bağından koparılarak anlaşılıyor. 18.-19.YY sömürgeciliği ile (emperyalizm) örneğin 15. YY sömürgeciliği karıştırılıyor gibi.

Sömürgecilik tanımına bakarsanız kendisi de yarı sömürge olmadan önceki osmanlıya bakarsanız sömürgecilik tanımının karşısına Osmanlı imparatorluğunu yazarsınız zaten.

2 Beğeni

Yapiya vs gerek yok. Yeniçeri sistemi bile başlı başına sömürgeci bir sistem.
Osmanlı’da sömürgeci bir devletti. Sömürgeci olmayan imparatorluk olamaz.

1 Beğeni

Light sömürgeci desek :grinning:… Anadolu’nun -ve diğer bölgelerin- o kadar yoksul İstanbul’un zenginlik içinde olması bile ne olduğunu anlatmaya yeter.

1 Beğeni

Ama @yunusemre 'nin burada demeye çalıştığı sanırım şu: Belçika’nın Kongo’da yaptığı sömürgecilikle veya Sovyetler’in Ukrayna’da yaptığı sömürgecilikle (Holodomor) (ve evet, Sovyetler Birliği de sömürgeci bir imparatorluktu) Osmanlı’nın sömürgeciliği kıyas kabul etmez.
Yeniçeri sistemi bile sömürgeciydi ama devşirme yeniçeriler sadrazamlığa kadar yükselebiliyordu. Tutup da bu sistemi kauçuk plantasyonlarında elleri kesilen çocuklarla bir tutmak olmaz.

Tüm imparatorluklar gibi Osmanlı da sömürgeciydi, Roma İmparatorluğu’nun bakiyesini miras aldığı için hatta Roma İmparatorluğu gibi bir sömürge anlayışı geliştirmişti ama tutup da bunu modern sömürgeci devletlerle eş saymak biraz haksızlık olabilir.

5 Beğeni

Kabul ederim. Aslında Sovyet ve Belçika örnekleri ekstrem ve hatta uyumsuz örnekler. ROMA - MISIR - İNGİLTERE ile kıyas yapmak lazım. Bir de imparatorluk yüz yıllarına bakmak lazım. Bundan sonrası tamamen okuduklarıma dayanan, bilimselliği tarihçi tarafından değerlendirilmesi gereken kendi şahsi yorumum ; bir imparatorluk sömürgeler ile ayakta kalır birde bu sömürgeleri dengelemek gerekir. Çoğu başta refah getirir ve uyum içinde yaşar. Misal Roma uzun süre Galya ile Mısır Yahudi halkı ile uyumlu yaşadı. Çok tanrı tek tanrı kabullenmeler vs ler vardı. Osmanlı yönetiminde Ermeniler vardı. Çünkü bir taraftan alıp bir taraftan vererek bu dengeyi sağlıyorsun. Ne zaman ki ortaya parçalanma sorunu çıkıyor o zaman bu denge baskı ve şiddetle kontrol edilmeye çalışılıyor. Yüz yıla bakmak lazım derken de bir İmparatorluk yaşamı boyunca belli bir halk, dini grup yada ülke ne kadar süre sorunlu ne kadar süre sorunsuz gitmiş buna bakmak lazım.

İmparatorluk olup (Reich ı böyle kabul edersek) bu yapıya uymayan tek yapı 3. Reiech Nazi İmparatorluğu.
Konuya dahil ol @merveriii :wink:

2 Beğeni

Fikrimi şöyle ifade etmeye çalışayım, imparatorluğun dayandığı Türk Müslüman nüfusa diğer halklardan alınarak doğrudan bir servet aktarımı olduğunu düşünmüyorum, saray ve çevresini ayrı tutuyorum onlarda tabi ki bu olmuştur. Roma imparatorluğunu örnek vermek gerekirse Latin nüfus çok ciddi anlamda diğer halklara göre statü sahibidir ve korkunç oranlarda zenginleşmiştir.

2 Beğeni

Geçmiş olsun. :frowning: 20 karakter.

2 Beğeni

Teşekkürler. :slight_smile: Hayat devam ediyor. Bir yolu hep vardır. :slight_smile: Zor da olsa. Elimden geleni yapacağım.

1 Beğeni

Bence dünya ya da insanlar gerçek değil. Ben gerçek miyim? Onu da bilmiyorum. Ama kesinlikle sen gerçek değilsin, punpun kimsesi, çok mantıksız hareket ediyorsun. Kendini ele verdin. Umarım şizofreni değilimdir.

Gerçekseniz de değilseniz de iyi akşamlar.

1 Beğeni

Gerçeksin, her şey gerçek. Gerçekle yüzleş; çünkü her şeyden ömür boyu kaçamazsın, kendinden ise hiç kaçamazsın.

3 Beğeni

Türk halkının veya Türkiye halklarının diyeyim her şeyden olduğu gibi galiba tanımlamalar ve başlangıçlara taraf tutma yâda öyle gösterilme ihtiyacından da sıkıldım, bunaldım. İnsanların diyeyim bu topraklarda yaşayan, değer verme , özen algısı , düşünme biçimleri yanlış, ahlaki tavırları tutarsız. Çok fazla şey beklememek gerektiği söylenir hep bu kadar ezilmiş ve cahil bırakılmış bir toplumdan ama ahlakı tutarsızlığı çok affedilir değil. Kendine ait bir ahlaksal bir tutarlılık ve etik değerler galiba beklentim bir insanın bunu kendine göre düşünebilmesi ve uygulayabilmesi, öğretilmiş, dayatılmis olmayan kendine ait farklı bir dünya ve vicdan çizgisi .

1 Beğeni

Yeni bir durum değil ki sadece farkında değilmişim onu fark etmiştim. En basiti insanların doğduğu ülkeyi değil de şehri daha çok memleket olarak görmesi. O yüzden neredeyse her şehirde başka bir ilin derneği var ve insanlar kötü olsa bile aynı şehirden olanı sorgulamadan sonuna kadar savunabiliyor.

1 Beğeni

Geçmişteki tecrübelerimden dolayı dert anlatmayı hiç sevmiyorum. Ama zaman zaman o kadar doluyorum ki, o kadar çöküyorum ki bir yerlere yazmak istiyorum. Genelde utandığımdan paylaşsam da yarım ağız paylaşıyorum.

Daha önce kronik hastalıklardan bahsetmiştim. Ben bir umut bunlarda bir düzelme beklerken, geçmişte atlattım sandığım mental rahatsızlıklar tekrar patlak vermeye başladı. Halbuki ben bunları yenmiştim, yıllar boyu çıkarmıştım hayatımdan. Şu an bunları yazarken bile o kadar utanıyorum ki. Tekrar bunlara teslim olmak, hayatımı mahveden şeylere tekrardan izin vermek çok utandırıyor beni. Ama elimde değil, kafamdan gitmiyor atamıyorum. Hep inceden bir titremeyle dolaşıyorum.

Bu süreç fiziksel rahatsızlıklarımı da çok kötü etkiledi. İki kat arttı neredeyse semptomlar.

Yaşıtlarımın bazıları gezip tozarken, eğlenirken, iyi de olsa kötü de olsa bir hayatları varken ben yoksulluk içinde binbir çeşit hastalıkla kendimi yiyorum. Bir umut düzelir diye beklerken, çok daha ağırları, en nefret ettiğim en istemediğim şeyler musallat oluyor. Kendime kızmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Ama düzeltemiyorum da, elimde değil çünkü. Yetmiyor gücüm. Bu hastalıklar bir türlü kendi hayatımı yaşamama, bir hayat kurmama izin vermiyor. Hiç iyi bir yere gitmiyor iş. Yalnızlık, geçim sıkıntısı falan da eklenince işin içinden çıkılmıyor.

Alışmak lazım sanırım, beklentiyi olabildiğince düşürüp en kötüye hazır olmak ve yılların geçmesini beklemek.

8 Beğeni

Geçmiş olsun. Öyle bir hale geldik ki vermek isteyenlerin elinde bir şey. Olanlarsa sımsıkı tutuyorlar kısksnçlıkla. Size buradan moral vermek istiyorum ama elimden bir şey gelmiyor. Derdinizin dermanını bulmanızı diliyorum. Kendinize dikkat edin. Moralimizi yüksek tutmaya çalışın. İyi akşamlar

3 Beğeni

Teşekkür ederim. Umarım geçer gerçekten de. Geçmezse de… ee kazık çakmayacağız ya dünyaya, elbet geçip gideceğiz. Çok sağ olun.^^

2 Beğeni

Bayadır bu konuyu takip ederim. Genel bir tespit yaptım.

Burada anlatılan dertlerin ve sıkıntıların yüzde 90 Türkiye’de doğduğumuz için arkadaşlar :DD

1 Beğeni

Aynı karamsarlığın devam ettiğini seziyorum. Hayata olumlu yönlerinden bakın veya bakmaya çalışın.

2 Beğeni

Onu pek becerebildiğim söylenemez. Ama deniyorum.

1 Beğeni

Sıcaktan herhalde insanlar iyice delirmiş durumdalar.
Bugün eşim ve kızımla birlikte minibüs beklerken ticari bir taksi gelip önümüzde tam minibüsle aramızda durdu. Minibüse binebilmek için taksinin arkasından dolanırken de geri geri gidip önümüzü kesti. “Kardeş müsaade etseydin de geçseydik,” deyince de başladı bağırmaya, “Geçecek yer var, ne konuşuyon!” diye.

İnsanlarda başkasına hiç tahammül kalmamış. Kendisinin hatalı olabileceği ihtimali hiç aklına gelmiyor. Hatta belki de hatalı olduğunu bildiği için üste çıkmak için bağırıyor, sindirmeye çalışıyor. Karşısındakini aşağılamaya çalışıyor. İnşallah sıcaklardan ötürü böyledir. Herkes iyice gerildi. Bariz haksız olduğunda bile geri adım atmıyor kimse.

13 Beğeni

Genel olarak katılsam da, bu olayın tamamen kötü niyet ve klasik magandalık olduğuna inanıyorum. Bunun tahammülle ilgisi yok bence. Doldurmuşlar taksilere suçluları, boş insanları, eşiyle çocuğuyla gezen insanlara sinir stres yaptırıp mutlu oluyorlar.

4 Beğeni