Yukarıdaki yazıları okuyunca abi ne kadar rahatım dedim kendi kendime .Yarın mezuniyet törenim var, hayırlısıyla okul bitiyor, lakin bir dersin bütüne kaldım hocada iyi güzel ders anlatıyor lakin, saçma bir şekilde zor soruyor. Notu Da o kadar kıt veriyor ki, sanki cebinden para çıkıyor. 13 ver miş 13 ne kardeşim 13 diye not mu olur. Hayatım da aldığım en düşük not. Ben ortalama tapıcı da değilim bilginize, koşullu geçeyim yeter.
Geçmiş olsun. Aklıma üni yıllarım geldi. Bizde 3 dönem 2 seçmeli ders vardı. Millet not olsun kolay olsun diye sinema, klasik müzik tarihi, sanat tarihi gibi dersleri aldı. Ben de bezerini yaptım ama dersin birini ileride işime yarar diye Maliyet Muhasebesi seçtim. (Muhasebeden ayrı olarak bu ders bizde seçmeliydi)
Dersi koca okulda 5 öğrenci seçmişiz. Seçen 5 taneden 2 si de okulun biriniciliğine oynayan iki kız. Diğer dersler 20 ve üzeri kontenjandı. Haliyle bizim ders iptal oldu açılmadı.
Bu derslerden dersi veren ek para alıyor. Hoca gazladı dilekçe verin bu sizin için önemli filan dedi gittik dilekçe verip 5 kişi dersi açtırdık. Sağolsun okul birinciliğine oynayanlar 60’lı notlar alırken ilk vizem 10 mu neydi 100 üstünden. Finalde aynı şekilde. Yalvar yakar, araya hoca koyup herife eğri uygulatabildikte D alıp genel ortalamadan dersi verdim.
Bilenler için bunu yapan kişi Prof. Dr. Orhan Sevilengül isimli bir efsoydu.
Bir sürü arkadaşım var yakın uzak biri de gel şuraya gidelim, tatil yapalım vs demez.
Biz söyleyince de bahane bulurlar.
Gezmek istememe rağmen gezmiyorum bu sebeple.
Bilmiyorum ne yapmak lazım…
Hocam bana kalırsa başka insanlarla tatile gitmek biraz spesifik bir tercih. Ben şahsen kesinlike yapmam. Tatile eşimle giderim, başka kimseyle hayatta gitmem. Sizin arkadaşlarınız da böyle düşünüyor olabilir. Başkalarıyla gezmeye sıcak bakan insanlarla arkadaşlık kurmak faydalı olabilir bana sorarsanız.
50 saat uykusuzlukla sınava girme challenge. Bunu da yapmadık demeyiz. Uyku tutmayınca tutmuyor.
Başkasıyla da gitmiyorlar
Şu mesajımda yazdığım gibi, mesele düşmemek değil, düştüğünde kalkabilmek.
1 aylık işsizlik sonunda Pazartesi yeni bir şirkette işe başladım. Şirketi beğendim. Tek sıkıntısı İstanbul Avrupa yakasında olduğu için hergün Anadolu yakasından gidip gelmek için çok erken kalkıyorum, işten çok geç geliyorum.
İşsizlik çok kötü bir şey. Kimsenin başına gelmesini istemem. Hayatımda ilk defa başıma geldiği için kendimi çok kötü istemiştim. Sanki herkes sizi suçluyor, herkes sizi küçümsüyor gibi geliyor.
İşsiz kaldığım gün, olayın şokuyla 6 ay iş bulamayacakmışım gibi geldi. Şükrolsun 1 ayın sonunda işe başladım.
Nacizane olarak bir tavsiyem var. Arkadaşlar biliyorum hayat pahalı ama ne olursa olsun kenara üç beş kuruş atın. Ben 1-2 yıldır kenara ufak tefek para attım ve o para 1 aylık maaşım kadar oldu. 1 aylık işsizlik dönemimde o parayı harcadım.
Bazen öyle kötü düşüyorsun ki kalkmanın imkanı olmuyor. Çabalasan da bir şey değişmeyecek çünkü. O dakikadan sonra sadece haybeye nefes alıyorsun.
Hayırlı olsun üstat. Umarım her şey gönlünce olur.
İyi siz hemen bulmuşsunuz ben 1 senedir uğraşıyorum İzmir de. Karşılaştığım saçmalıkları anlatmaya sayfalar yetmez.
Hayırlı olsun yeni işiniz bu arada.
Hayirli olsun. Umarim gonlunce ve uzun soluklu ama en onemlisi kafan rahat bir sekilde olur.
@Blackheart @yates232 @erce çok teşekkürler arkadaşlar
@yates232 ben özel sektörde çalıştığım için İstanbuldaki iş ilanları diğer illere göre çok fazla oluyor. Ancak özel sektörde torpiliniz yoksa iş bulmak biraz nasip kısmete kalıyor. Allah yardımcınız olsun, umarım tez zamanda iş bulursunuz, tarif edilecek his değil.
Teşekkürederim. İzmir de bende özeldeyim ve dedikleriniz doğru. Özellikle bizim mobilya sektöründe ve birde yönetici pozisyonundaysanız. Bir de buna sektörün kısır olması ve işi bilmeden bu işe soyunan firma sahipleri de eklenince iyice güçleşiyor.
Burayı güncelemek istedim. Hala arabam yok ama uygun bir şey alabileceğim gibi duruyor. Arkadaşlara da söyledim bakmaya başladık. Bir hocayla anlaştım derslere de başladık. Aman yarabbi o trafik ne öyle. Beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar diye dolaşıyorum ortalıkta. Gerçekten korktuğum kadar varmış. Bana sürekli korna çalan arkadaşlar haklı olabilirsiniz ama üzülüyorum yapmayın lütfen. Her derste daha kötüye gidiyormuşum gibi geliyor. Önceden hatalarını fark etmiyordun artık ediyorsun diyerek gazlıyorum kendimi. (Doğrudur umarım, kendimi kandırmıyorumdur) Öğrenmeye mecbursun diye diye devam ediyorum ama yapamıyorum dememe de ramak kaldı.
Yaklaşık 300 bin Km’den fazla araç sürmüş biri olarak söyleyeyim. Sürücülüğün %90’ı tecrübe, geri kalanı akıl, konsantrasyon ve beceridir.
Pratik yaptıkça rahatlarsınız.
Kolay gelsin şimdiden. Başkalarına göre sürüşünüzü değiştirmeye çalışmayın, bırakın korna çalmaya devam etsinler, siz kurallara uyun yeter. Trafikte en zor kısım manyak gibi araba kullananlara karşı dikkat etmeniz, ne yazık ki trafik ülkede ne kadar akıl ve ahlak özürlü insan varsa onlarla en çok karşılaşabileceğiniz yer. Son olarak diyebileceğim kimseyle tartışmaya girmeyin. Küfür bile etseler he diyin geçsin.
Ben de ilk kullanırken çok zorlanmıştım, pes etmeme ramak kalmıştı. Bunda babamın öğretmeye çalışmasında da büyük payı var. Biraz sabredin ilerde çok rahat edeceksiniz.
Ekleme: Bir önceki mesajınızı yeni okudum. Eşimin ehliyeti var ama pratiği çok az. Onu işe götürür getirirken, çocuğu okula bırakırken hep direksiyon bende. 3 ay önce ameliyat oldum ama eşim bilmiyor diye karnımda 15 cm dikiş varken ben kullanmak zorunda kaldım. Bu olaydan sonra ben de bu yaz eşime pratik yaptıracak bir hocayla anlaştık. Araba sürmeyi iyi bilseydi o kadar zorluk çekmeyecektim.
Benim bir ekonomim kalmadı. Kitap almayalı seneler geçmiş gibi. Takibi tamamem bıraktım. Kitap da okumuyorum. Sağlam bir çöküş yaşıyorum. Depresyonum depresyona girdi. İnception gibi ruhsal ataklar yaşıyorum. Biraz sancılı oldu ama sonunda delirdim.
Ben alıyorum da zorluyor ciddi ciddi. Almasam bu sefer yarın daha pahalı olacak diye düşünüyorum. Kitap okuma olarak çok sıkıntım yok günde 10 - 20 sayfa bile okuduğum zamanlar oluyor, kâr kârdır gözüyle bakıyorum. Zor bir süreçten geçiyoruz hepimiz, umarım bu zor zamanlardan bir an evvel kurtuluruz.
İstesem alırım ama istemiyorum. İlgimi kaybettim. Hayat benim için şu sıralar ağır ataklar, tekrar travmaları, anlamsızlık vs gibi yaşanılmaz bir hâl aldı. Hiçbir şey çok da umurumda değil.
Bazen bana da bu tür hisler iç sıkıntısı vs geliyor ama umutsuzluğum yok. Kitap okuyarak ya da rıhtıma girip bir iki muhabbet ederek, muhabbetleri okuyarak bir nebze gideriyorum. Umarım her şey gönlünce olur cadı hazretleri, umudunu kaybetme hiç bir meşgale bul kitap okuyamıyorsan resim çiz vs resim yeteneğin güzel. Bir meşgale bul kafanı dağıt, içini ferahlat