Aa şimdi anladım avukat yanlış yazdığı için ben de o şekilde kullandım ama şu an mantıksız olduğunun farkına vardım. Reeskont faiz oranı olacak sanırım. İade ödemesinin gecikmesi durumunda faiz oranı belirlemede reeskont daha mantıklı gibi ama yarım bilgi oldu bu sebeple daha net öğrenmem gerekiyor bu konuları.
Teşekkür ederim uyardığınız için.
Rica ederim ikisi ayrı şey ve faiz oranları ufakta olsa birbirinden farklı. Ne iş yaptığını bilemem ama bu tip şeyler sonra can sıkıyor.
Normalde yazın gömlek giyerim, şık da giyinirim, tipim de iyidir.
Bugün mecburiyetten tişört giydim ve arkadaslarım hemen çok zayıfmışsın, gömlekli daha iyisin vs demeye başladı.
Onlara da kızmıyorum, demek ki kötü görünüyorum ki söylüyorlar, bunları duymadığım tek bir yıl olmadı ömrümde.
Sporla alıyordum ancak bırakınca o da gidiyor.
Gerçekten bıktım.
İnsanlara “çok kilo almışsın” demekle “çok zayıflamışsın” demek kişinin üzerinde aynı etkiyi bırakıyor ama bunu anlamamakta ısrar edenler var. Canınızı sıkmamaya çalışın, bana da her gördüğünde zayıflamışsın diyen insanlar var. Bir yerden sonra duymamaya başladım.
Kendimi hiçbir yere ait hissetmiyorum… tam burada mutluyum her şey yolunda diyorum hooop tekrar başa sarıyor. Biraz yoruldum…
Bir benzerini geçen gün yaşadım. Uzun süre görüşmediğim birisi ısrarla kilo vermişsin, sağlıklı mısın diye sorup durdu.
İlk sorduğunda endişelenmiş olabilir diye tolere edebileceğim soruyu 3. kez duyunca kayışlar kopuyor insanda.İnsanız dönem dönem kilo alıp verdiğimiz oluyor illaki.
Fiziksel özelliklerin pat diye sorulmasına karşıyım…
O kadar yalnızım ki artık yalnızlığımı anlatabileceğim cidden bir kişi bile kalmadı. Kimseyle konuşmuyorum diye instagram ve benzeri uygulamaları bile sildim sadece whatsapp var o da annem babam arada bir şeyler yazıyor diye. Eskiden doğum günümden önce ki gün uyuyamazdım bile ama birkaç gün önce doğum günümdü ve umurumda bile olmadı, bütün gün sadece uyudum çünkü paylaşabileceğim biri bile yoktu. Yıllar boyunca yalnızlığa o kadar alıştım ki şakasız Türkçe konuşmayı unuttuğum (ingilizce bilip yıllarca konuşmayınca pratiğe ihtiyaç duymak gibi) zamanlar oldu. Şu saatten sonra yeni bir insanla tanışmasam da olur zaten içimde ne varsa öldü, hiçbir şeye hevesim kalmadı ve kendi halimde kafayı yiyerek takılıyorum. Tabi her şeye rağmen insan sosyal bir varlıktır ve 0 iletişim ile yaşamaya çalışırsa psikolojik sorunlar başlar o yüzden delirmemek adına bi bakmışım forumda derdimi anlatıyorum bi bakmışım rastgele bir konuşma uygulamasında 2 gün biriyle konuşup siliyorum. Hepinize iyi günler diliyorum sevgiliniz varsa sizi seven biri olduğu için onu öpün, arkadaşlarınız varsa yanınızda olacak birileri olduğu için onlara sarılın. Düşmanınızın olması için bile sizi önemsemesi lazım, benim düşmanım bile yok.
Uzun zamandır bu duygular içerisinde boğuluyordum. Yalnızca iki arkadaşım vardı güvendiğim sonra onlarında beni önemsemediklerini fark ettim. Onlara bu durumu dile getirmeye çalıştığımdaysa ikisi birden üstüme geldiler. Artık çok yoruldum bunu hissedebiliyorum. Biraz olsun mutlu olmak için ,belki de bir meşgale bulmak için, bu foruma üye oldum. Şu geçirdiğim son günlerim o kadar hızlı geçiyor ki bu benim çok fazla şey anlamama sebep oldu. Başkaları için veya kimse için günlerimi bu şekilde boş geçirmek ,bütün günüm uyuyarak geçiyordu, sadece bana daha da çok zarar veriyordu. Sürekli etrafımdaki şeyleri ve kendimi pis hissetmeye başladım. Obsesifmişcesine temizlik yapmaya başladım. Kendimi bir türlü rahat hissedemedim. Belki eski alışkanlığım beni iyileştirir diye kitap okumaya başladım. Mucizevi bir şekilde kitap okumak bana çok iyi geldi. Kitaplardaki karakterler oldum; onlarla birlikte ağladım, güldüm. Sonra kendime uğraşacak başka şeyler buldum. Resim çizdim, dizi izledim, merak ettiğim konularda araştırmalar yapmaya başladım. İnsan ümidini hiç kaybetmemeli. Tutunacak küçücük bir dal bulduğumda bile kendimi düştüğüm çukurdan kurtarmaya çalışmışım. Bu yazdıklarım sizi ne kadar etkiler bilmiyorum ama bir nebze olsa yardım etmeyi çok istediğim için yazıyorum. Sağlıkla kalın ve kendinize çok iyi bakın çünkü sizde herkes gibi bunu fazlasıyla hak ediyorsunuz.
İnsanların çoğu 40 yaşında bile yeterince olgunlaşmamış oluyor ki ufak bir şey tartışmak istediğinde (tartışmak kavga etmek veya birini suçlamak değildir) bile hemen savunma moduna geçiyorlar, ortada suçladığın biri olmasa bile seni hatalı gösteriyorlar. Kendini uğraşlarına adaman çok güzel olmuş en azından kendini geliştiriyorsun, umarım motivasyonunu kaybetmezsin. Daha iyi günler diliyorum senin için.
Merhaba, açıkçası yeni üye oldum ve sanki bir yere yanıt atmazsam rahat etmeyecekmişim gibi hissedip buraya geldim. Dökecek çok şey var elbette ama saçmaktan korkuyorum. Toplayamayacağımı bildiğimden değil koyacak yerimin olmadığını fark ettiğimdendir belki de. Koyacak yer varsa bile bunun bende olduğunu düşünmüyorum. Öyle ya da böyle bir şeyler attım yine ortaya lol…
Mutsuzum, ve uzun zamandır böyle. Bir haftadır uzaktaydım, eve döndüğümde ağlama nöbetleri başladı. Çaresizliği mi desem… daha yoğun hissetmeye başladım. Her şey aynı, her şey aynı, her şey aynı.
Sadece bu kadarını dökülebilirim.
Kedi olsaydım diye konuştum kardeşimle. Yani, iyi olsaydım ve iyi gelseydim etrafıma, gören herkes beni görmekle mutlu olsaydı bir anda, çabasız, doğal. Yüzüme bakılsaydı, ben konuşamadan da benimle konuşulsaydı.
Sonra satranç oynadık, ben kazandım, şans dedi. Haha, ben şanslı olsaydım böyle olmazdı.
Pablo Neruda’nın Ode to the cat şiirini okumuş muydunuz ?
Sadece bu kadarını dökülebilirim, şu hâlim üzerine mükemmel olmayan şiirler yazabilirim (devrik olmayan cümlelerle, büyük harfli ve noktalı, uzun, anlaşılır)
Bu kadar, böyle.
Cioran’ın kitabını tam ortasından - umut yok mu ?
.
.
Güncelleme 17.09 - Bazı değişiklikler oldu. Dün sabah siyah bir kedi merdivenlerden bana doğru koşarak miyavladı, şanslı yaratığı dertsiz kafasından okşadım. Gözleri çok güzeldi. Daha iyiyim, sonradan görecekler olursa diye, yazmak istedim.
Bence buradaki ekibin bir kahve içme zamanı gelmiş. Son dertli tayfa buluşup bir yemeğe çıksın derim ben…
Herkeşelere iyi gelebilir.
Herkes yalnızsa niye sadece birbirleriyle konusmuyorlar diye düşünmek isterdim ama zaten birbirleriyle konuşamadıkları için yalnızlar
yok ya yalnızlıktan değil sadece… aslında hep bir forum ist - ankara ayaklı buluşma yapsak planım vardı ama… zaman, şartlar…
Aynı durumda olan&olmuş&olacak biri olarak, sakın her önüne gelen insanla konuşup arkadaş olmaya çalışma. Sana uymayan insanlar seni daha çok sıkar. Çok iyi anlaştığın birine de direkt olarak aşırı saygı&sevgi gösterme. Çünkü onlar senden bunu beklemiyorlar. Çokça kez o tanıştığın insanların hepsiyle konuşmayı keseceksin. Kendini hazırla.
Umarım bir gün bu sarmaldan kurtulabilirsin.
Zorunda olmadan yaptığım -neredeyse- -emin değilim- hiçbir şey yok. Tüm hayatım zorunluluklar üzerine kurulu, sanki önceden yazılmış sıkıcı bir kitabın alelade bir karakteriyim.
Hayatımın olasılıklarını arttırmak için ufkumu genişletmeye çalışıyorum, gözüme takılan tek şey tüm manzarayı kaplayan kılavuz çizgiler oluyor. Önceden hazırlanmış kurgu hayallerimin bile ötesine uzanıyor. Simülasyonu kıramıyorum, yaratan olamıyorum.
Futbola geri döndüğüm 2021 tarihinden bu yana, Fransa-Arjantin finali ile beraber izlediğim en iyi maç. İnanılmaz keyifliydi. FB’nin 2 penaltı alıp üstüne JK’nın 10 kişi kaldığı ve FB’nin ikinci yarıya bir 1-0 önde başlayıp oradan maçı farklı vermesi, seyirci tepkileri(Kendi gollerini ıslıklamaları), FB’deki mental çöküş tarif edilemezdi. Özledim bülüyo musun. Hakketten bak. Şaka değil.
FB ile efsane maçlarımız çok.
Kadıköy’de iki kez ayrı dönemlerde 3-4 biten, özellikle son 10-15 dakika kaleye Pancu’nun geçtiği, Beşiktaş’ın 9 kişi kalıp, Koray’ın attığı gol ile 3-4 bitirdiği maç
Şeref bey de FB’nin 1-2 kazandığı bir maç var. Maçın son 2-3 dakikası FB 1-0 önde, Kleberson ceza sahası dışı sol çaprazdan çok iyi bir gol attı, golden sonra Kleberson daha sevinç turunu atarken Tuncay skoru 1-2 yaptı.
Anelka’nın kenardan tek başına sürükleyerek skor yaptığı FB’nin kazandığı maç.
Türkiye kupası final maçı, İzmir. Beşiktaş’ın 4-2 kazandığı maç.
Yine İzmir de kupa finali 2004-2005 olabilir, Tümer’in iki gol bir asist ile yıldızlaştığı 3-2’lik maç.
Şeref bey de 4 kırmızı kartlı Serhat’ın yıldızlaştığı FB’nin 0-2 kazandığı maç .
2005 olabilir Şeref bey de FB’nin 0-1 kazandığı ve şampiyonluktan olduğumuz maç.
Daha vardır da şu an aklıma gelmiyor.
Ben evlencem bana para lazım.
Suriyeli taklidi yapıp en az 12 çocuk sözü verirsen audiyanetimiz yardımcı olur.
https://konya.diyanet.gov.tr/huyuk/sayfalar/contentdetail.aspx?MenuCategory=Kurumsal&ContentId=796