Dök İçini Rahatla

Bazı insanlar sevgilerini doğru şekilde ve yeterince gösteremez. Annemiz babamız olsa bile bu kişiler. Kendi ebeveynlerinden böyle gördükleri için belki de böyleler. Ama annenizin size böyle davranması değer vermediğinden değildir elbette.

Benzeri olayları ben de yaşıyorum bazen. Annem yaptıklarımı beğenmeyebiliyor, yapmayınca da ayrı bir dert oluyor. Olur olmadık kızabiliyor. Yani sizi anlıyorum o yüzden de bir kaç şey yazmak istedim. Üzüntüden her şeyi düşünebiliyoruz o karamsar zamanlarda ve doğru olmayan şeylere de kolayca ikna olabiliyoruz.

6 Beğeni

Evlendim, yedi sene bitti ama hâlâ annem bana söylenir. Şurayı şöyle yapacaksın. Bak bunu böyle yapmazsan bu hale gelir. Bunu bununla, şunu şununla, orayı da bununla ovacaksın, der. Ben de anneme “Doğru söylüyorsun anne” veya “Tamam” derim ama yine kendi bildiğimi okurum. Annelerde böyle bir memnuniyetsizlik var sanırım. Zaten ben yapsam da o yine yapar. Bu sebeple kendimi hiiiiiç yormuyorum. Annem de yemek yapmaktan haz etmez. Ben yemekleri yaparım bir aradaysak annem de bulaşık, yalaşık halleder. Böyle bir denge kurduk aramızda. Zor oldu ama oldu. Annem temizlikçinin temizliğini bile beğenmiyor. :joy: Gelen kadın bir daha gelmiyor. Onu öyle kabul ettim. En kolayı bu.

Ekleme: En son ben yazmışım ama şunu yazmazsam rahat iş yapamam. Vahşi Kızlar kitabını bitirdim az önce. Çeviri kötü, editörlük daha da kötü. Stanislaw Hem nedir be kardeşim? :expressionless::expressionless::expressionless::expressionless::expressionless:

4 Beğeni

hepinize teşekkür ederim cümleleriniz için. inşallah her şeyi güzele, iyiye ve olumluya döndürmek mümkün olur hepimizin hayatında…
biraz daha iyiyim işte. yazdığım yazılara bakıyorum yine. güzel pazarlar! :slight_smile:

4 Beğeni

bu kadar konudan alakasız cümleler kurma sebebim söylenilenlere tepkisizlik değil de kötü şe yleri hatırlamamak isteği : (
:slight_smile:

2 Beğeni

Dinlemeyi sevmeyen ama karşıdaki insana her şeyi anlatmaya çalışan insanları anlamıyorum. Anlatmayı seviyorsan dinlemeyi de öğrenmek zorundasın…:):slightly_smiling_face:

9 Beğeni

öyle biri gibi mi gözüktüm? aşkolsun size :slight_smile:

2 Beğeni

Gerçekten aynılarını yaşıyorum. Kadın ne yapsam beğenmiyordu. Sadece annem değil babam da sürekli söyleniyordu. Ama sonra ben inat ettim biraz daha çaba göstermeye başladım. Bir yerde Tolstoy’un mutlu olmak için kendine edindiği kurallara rast geldim. Orada ‘kendi ev işlerini kendin yap başkasına yaptırtma’ yazıyordu. Artık evde ne yaparsam bu mantıkla yapıyorum. Yoksa yapmak istediğim diğer şeylere yoğunlaşamıyorum. Şu an annem de babam da çalışıyor. Mecburen bir şeyleri ben yapıyorum ve artık eskisi kadar laf edemiyorlar. Sana tavsiyem kendi iyiliğin için daha titiz çalışmaya bak. Çünkü onları memnun edemediğinde sen harap oluyorsun. En azından ben artık bu konuda daha huzurluyum. Bu sene de üniversite başlıyor zaten. Pek evde olamayacağım. Kendi isteklerime yoğunlaşmak istiyorum artık.

4 Beğeni

Eğer bana diyorsanız ben sizin için yazmadım o mesajı. Yanlış anlaşılma olmasın. :slight_smile:

4 Beğeni

Altı şeritli koşu, yürüyüş parkuru yapmış belediye ama sen illa ters yönden ve tam karşımdan geliyorsun ve bazılarınız da günlük kıyafetleriyle geziniyor ve siz de tam karşımdan geliyorsunuz. Tamam parkur gölgeli ve siz de(günlük kıyafetliler) gölgeli yerden yürümek istiyorsunuz. Bu makul ama niye ters yönden geliyorsunuz bre insanlar? Sağdan! Sağdan! Allah rızası için sağdan! :slight_smile:

Ve en büyük sinkaflı cümlelerimi hak eden Şey! Evet sen sen! Milletin spor yaptığı parkurda ağzındaki sigarasıyla yürüyen şey… Anladın sen onu!!! :slight_smile:

5 Beğeni

Bugün yine izledim yıldızları. Ve gördüm ki kendimi kandırmışım. Yıldızlar değilmiş ruhuma iyi gelen. Ellerimi kaldırdım çatının tepesinde uzanırken, yıldızlara dokunmaya çalıştım, onları yanıma almaya çalıştım ama hiçbirine dokunamadım bile. Sadece öyle baktım ve fark ettim ki asıl güzel olan yıldızlar değil yıldızlara verebildiğim anlammış. Yıldızları değil zihnimi severmişim bir zamanlar. Ve bu gece yıldızlara baktığımda hiçbir şey göremeyişimin nedeni de yıldızlar değildi böylece, zihnimdi. Hayatımız etrafımızda dönüp değişip sürekli bize çarpan şeylerden değil gerçekten de kendi düşüncelerimizden ve zihnimizden oluşuyor. Yıldızlara bakıyorum ama zihnimin oyunlarını görüyorum, böyle seviyorum yıldızları. Bir cümle okuyorum ve zihnim cımbızla çekip anlamı o cümlenin içine öyle bir yerleştiriyor ki bu benim cümlem diyorum. Zihnimi çok seviyorum ama o beni sevmiyor. İkimiz de aynı şey değil miyiz gerçi? Yolda gördüğüm her şeyi unutmamacasına içine almaya çalışan gözlerim şimdi gördüğü şeylere bir anlam yükleyemiyor, yalnızca geçmişten kalan alışkanlık bir şeyler ifade eder gibi oluyor. Kendimi kaybetmişim bir yerlerde ve hala devam ettiğimi sanmışım. En azından artık anlıyorum ki etrafımda ne olduğu değil zihnimden ne çıkardığım önemli hayatta. Daha yolumuz var diyor birisi ama zihnim göremiyor yolu. Yalnızca ay ışığı var ve yuva olmayan bu ev. Yaşamayı unutmuşum ya da zihnim bunu benden saklıyor. Diyor ki bana sen istedin ve ben yalnızca senin istediğine uyuyorum. Görüyorum isteğimi, neden istediğimi ama kabullenemiyorum yaşayamamayı. Sevmeden yaşanmaz diyorum, sevince yüreğim ağır geliyor. Mahkum gibiyim yaşayamamaya ama içimde öyle bir istek var ki gülümsemeye, sarılmaya dair bunlar içimden çıkmaya çalışıyor ve mahkumiyetim beni içime hapsetmeye çalışıyor ve ben bu savaşın ortasında yitip gidiyorum yavaş yavaş.

5 Beğeni

Kendime Dr.Thredson gözlüğü aldım. Söyleyeceklerim bu kadar.
image

5 Beğeni

Dün çok zor bir gece geçirdim. Bunun üzerine kafamın dağılması umuduyla bu sabah arkadaşımla kahve içmeye çıktım. Bana ciddi bir şekilde intihar etmeyi düşündüğünü söyledi. Avutacak veya onu bundan vazgeçirecek bir söz bulamadım. Ona yardım etmek istedim ama yere bakmaktan başka bir şey yapamadım.

3 Beğeni

herşeye rağmen :beers:

3 Beğeni

Saat on olmuş mahallenin çocukları avazları yırtılırcasına bağırıyorlar. Bir tanesinin anası/ babası da çıkıp: Oğlum/kızım geç oldu, hastası olan vardır, işten gelen vardır yeter gir içeri artık ya da sessiz oynayın demiyor. Az önce birisinin anası çıktı pencereye çocuğunu çağırdı, bağıra bağıra. Sevindim ama o kapının önünden ayrılma dedi. Ben de dedim ki mahalle kültürü, edep, adap, komşuya saygı vb. nerde? Sonra dedim ki yav biz de mahallede büyüdük, apartmanda büyüdük. Akşam ezanından sonra eve girmezsen eğer oynanabilecek en sessiz oyunları oynarsın… Neyse ^+&+&%/%+ :slight_smile:

7 Beğeni

Bugün rüyamda Alican Saygın Ortancayı gòrdüm. Elinde çevrilmesini istediğim bir kitap varmiydi emin değilim. Evren bana mesaj gönderiyor galiba.

1 Beğeni

Çocukları tatlı bir dille uyarabilirsiniz rahatsız oluyorsanız.

2 Beğeni

Tatlı dil genelde 10 çocuktan ikisinde işe yarıyor. Geri kalan 5 dakika sonra kaldığı yerden devam.

6 Beğeni

Biz de sitede oturuyoruz ve kapı komşumuzun çocuklarından tüm site rahatsız. Defalarca uyarıldı. Ortak alanlar da var apartmanlardan uzak takılabilecekleri ama onlar gece 1’den sonra müzik yapmayı tercih ediyorlar balkonumuzun önünde. Olmayınca olmuyor insanda.

2 Beğeni

Hangi çocuk tatlı dilden anlar ki ? Aynı sorundan bende şikayetçiyim. Akşam ezanı yazılmamış bir kuraldir. Akşam ezanından, hava karardıktan sonra çocuk kalmaz dışarıda. Bak saat 23:12 ve halen çocuk sesleri var. 5.katta oturuyorum, hava sıcak ve cam açık. Mümkün değil duymamak. 2 gündür bir çocuk bisikletine havalı korna takmış, fofeynk fofeynk diye öttürüyor. Evde kız 9 gibi uyuyor. Kapı gıcırtısına irkiliyor yavrucak. Şimdi ben bu uşaklara ne diyeyum he ? :slight_smile: O yüzden akşam ezanından sonra çocuklar eve gitsin, evde oynasınlar.

6 Beğeni

Ben şahsen okulda çalıştığım için çocuk gürültüsüne alışığım. Sabahçı öğlenci toplam 2000 binden fazla öğrencimiz var. Ya ben napayım. :grinning:

2 Beğeni