Çok sağlıksız şartlarda yaşıyoruz malesef. Bu sağlıksız şartların sonucunda böyle korkunç ve cinnet olayları mevcut buluyor. Herkes kendisini çok iyi yetiştirmeli. Fiziksel ve zihinsel olarak.
2 Beğeni
İdama karşıyım. Kişiye senelerce çile çektirmek varken neden öldürüp ödüllendirelim ki? Bu tip kişilerin bence maden gibi yerlerde çalıştırılması gerektiğini düşünüyorum. O zor şartlarda kalbi çiçek gibi olan insanlarımız bir kazada yiteceğine bu gibi kimseler onların yerine çalışabilir. Bilmiyorum. Dört duvar arasında yatarak ceza almasına da razı değilim, idam edilmesine de. Bunun bedelini ağır bir şeyler yaparak vermeleri gerektiğini düşünüyorum…
14 Beğeni
Üstü kapalı, “İdam gelsin.” diyorsanız, hayır, bu suçların önü idamla da alınmaz. Amerika’da da idam var, ama idam cezalık suçlar işlenmeye devam ediyor. Üstelik kurban, kurban olduğuyla kalıyor.
Ayrıca, cezanın ağırlaşması, hafifletici sebeplerin dikkate alınmasına, ceza indirimine vs. uygulamanın daha rahat devreye girmesine sebebiyet veriyor. Zaten şu anda da ağır tahrik indirimi gibi uygulamalar var ve başka sebeplerle ceza indirimlerine gidildiği oluyor. İdam cezası gelse bile gene aynı gerekçeyle ceza indirimlerine gidilmesi çok olası.
“Ölen ölmüş, başkasının da hayatını karartmayın.” denilerek davadan vazgeçirtme vakaları varken, cezanın ağırlaştırılmasından daha başka sorunlar var.
Asıl sorunumuz suçun işlenmeden önlenmesi. Yani insanlar istismara, cinayete kurban gitmesin. Kurbanlar olmasın. Bu konuda kanunlar var, ama yaptırımlar/uygulamalar aşamasında hep sorun yaşanıyor.
9 Beğeni
Bak işte bu guzelmiş.
2 Beğeni
‘‘Üstü kapalı’’ ‘‘idam gelsin’’ demiyorum sadece bir ‘‘katilin’’ benim vergilerimle beslenmesine karşıyım. Başka bir yol bulsunlar. Ne bileyim götürüp Sahra Çölü’ nün ortasına veya Amazon Ormanları’ nın ortasına veya Afrika’ nın ortasına bıraksınlar vesaire ama benim vergilerimle beslemesinler.
Asıl sorunun önlemek olduğunu tabiki biliyorum ama önleyemediler ve bir masum insan katledildi. Ve yapacak bir şey yok. Hapse atacaklar ve günde üç öğün yemeğini yiyecek, tv sini izleyecek belki de ve yatıp uyuyacak.
Tabi belki bu düşünceler(im) olayın sıcaklığıyla da alakalı olabilir bilmiyorum. Neyse sonuçta her şey eski tas eski hamam devam edeceği için sorun yok.
2 Beğeni
Açıkçası bu konu içimi döküp rahatlamak istediğim bir konu değil. Rahatlamamalıyız, bir çözüm bulana kadar rahatlamamalıyız. Hercai ya da Sen Anlat Karadeniz gibi dizilerim yeni sezon tanıtımları youtube trendlerinde 1 numaradayken gerçekten ne yapabiliriz bu ülke için? Sosyal medyada ahkam kesen ama cinsiyetçiliği, haksızlığı, istismarı gerek kullandığı dille gerek fikriyle gerek zikriyle devam ettiren insanlar varken biz ne yapabiliriz? Küçücük çocuklar yazdıkları hikayelerde mafya patronu, tecavüzcü, katil karakterlere aşıkken onları görmeyen, sorunu kaynağında çözmeye çalışmayanlar varken ben ne yapabilirim? Her girdiğim ortamda tek başıma olsam bile; kız isteme merasiminden başlayan, kına gecesi saçmalıklarıyla devam eden ve bu cinayetlerin yolunu yapan “kadın maldır, alınır satılır, kullanma süresinin ne zaman biteceğine ancak kocası karar verir” alt metinli geleneklere karşı çıksam da neyi değiştirebilirim ki? Ben bir öğretmenim, yetiştirdiğim çocukların duyarlı olmaları için elimden geleni yapıyorum ama anne babaları ve dahası toplum beni desteklemezse neyi düzeltebilirim? Ders kitaplarında bile kadın köle gibi gösterilirken bu katiller eğitimli olsalar dahi ne değişir ki?
Evet, sabahtan beri okuyorum herkes elini taşın altına koymaktan bahsediyor ama gerçekten ne yapabiliriz?
Çaresizlikten bıktım artık. Şuan herkes rahatça yazıyor ya sosyal medya hesabından. Bu insanların böyle bir olay gündemde değilken savunduğum doğrularla alay ettiğini bilmek beni öldürüyor. Bıktım.
8 Beğeni
Bu sorun, vergilerimiz kimlere gidiyordan çok öte bir sorun. Hepimizin hayatını ilgilendiriyor. O yüzden sadece suç işlenmesine ve suçlulara ne ceza verileceğine takılıp kalınmamalı.
Sorun yoktan kastınız nedir?
3 Beğeni
Doğrudur bu zihniyet hep vardı, ama şu son 10-15 yılda neredeyse tavan yaptı hocam
1 Beğeni
Bir kasıt yok. Acele ve konuşur gibi yazdım, lafın gelişi. İlla kasıt ise: Düzenin kendisi için sorun olmadığından dem vuruyorum / vurmaya çalışıyorum.
2 Beğeni
Tamamdır, anlaşıldı👍
1 Beğeni
Sorunun üstüne gidilmeyince kronikleşiyor işte. Büyüdükçe büyümüş sorunu kucağında bulan da başka başka bahanelerle zahmetten kurtulmaya çalışıyor. Sonuç; daha da büyümüş daha da kronikleşmiş bir sorun😓
Ne olursa olsun umudumuzu kaybetmemeliyiz. Etkimizi yok denecek kadar az bulsak bile.
2 Beğeni
Bu kardeşimiz başımızdakileri tam tanıyamamış sanırsam. Bunlar seni beni idam eder, bu katilleri asmaz. Yasayı büker adamı dışarı salar. Sosyal medyada çok ses getirdiyse eğer içerde tutar, paşalar gibi yaşatır.
İDAM İNSANLIK SUÇUDUR, günümüz şartlarında gereksizdir. Suçluyu ölümle ödüllendirmek yerine sefil bir şekilde yaşayacağı hayatıyla cezalandırılmalıdır.
4 Beğeni
Hükümlüleri çalıştırma zaten ülkemizde olan bir uygulama. Hatta cezadan öte rehabilite edici oluyor. Niğde cezaevinden örnek vermek isterim. Ufak bir çiftlikle başladılar şimdi neredeyse şirkete dönüştü. Marangoz atölyeleri de var. Ciddi anlamda ihale alıp iş yapıyorlar. Çalışan hükümlülere ise belirli miktarda ücret ödeniyor.
Demem o ki en aşağılık suçu işlemiş olsa bile geri döndürmek için fırsat var. Bu konuda Where to invade next belgeselini herkese öneririm. Belgeselin bir kısmında Norveç hapishanelerinin işleyişini inceliyorlar. Yine orda da ceza değil de esenlendirici bir yola başvuruluyor.
Vefat eden annemize Allah’tan rahmet dilerim. İnşallah yavrumuza da sahip çıkılır.
2 Beğeni
Haluk Levent’in, çocuklara sahip çıktığına dair söylenti var. Umarım yapar bunu
1 Beğeni
Tam camımın önünde bir sokak düğünü var. İki gündür ağzıma ağzıma davul çalıyorlar. Sabah 10 dan gece yarısına kadar davul zurna çalmak nedir. Bu kadar apartmanın içinde milleti rahatsız ediyorlar. Sokak düğünleri yasaklanmalı artık. Üç gün düğün mü olur hem de apartmanların arasında. Uyuyamıyorum, ders çalışamıyorum ve kimse bir şey demiyor. Ne kadar ayıp ne kadar saygısızca bir hareket. 
15 Beğeni
Kesinlikle aynı fikirdeyim. Bu ne ilkelliktir, sokak ortasında düğün. Mecbur muyuz milletin sevincine ortak olmaya, evleniyorsan evlen bana ne. Akşam beşte başlıyorlar, gece yarısına kadar bam ba da bam… Artık sünnet düğününü bile sokakta yapıyorlar; bize ne arkadaşım senin oğlunun pipisinin derdinden…
Bahane de hazır: Paramız yok ki salon tutalım… Yalana bak; gelinin koluna 12 burma bilezik takarken para var, salon tutmaya yok… Para yoksa evde yaparsın düğününü.
8 Beğeni
Asker uğurlamalarını da unutmamak gerek. Gecenin bir yarısı hasta mı var, yaşlı mı var, çoluk çocuk mu var, insanlar uyuyor mudur demeden avaz avaz bağırıyorlar, kornaya basıyorlar. Bunlar da yetmiyor havaya ateş açıyorlar. Sen asker uğurlayacaksın diye biz neden evimizin içinde korkalım.
Sokak düğünlerinde de aynı haltı yiyen var. İşin daha da korkunç tarafı köy yerlerinde filanca yerde düğün var. Havaya ateş açıyorlar diye polisi arıyorsunuz, polis gidiyor düğüne bir tabak tatlı yiyor ve hayırlı olsun diyerek geri geliyor. Akıl alır gibi değil.
10 Beğeni
O davulcular babasının hayrına mı geliyormuş? Ben asıl onu merak ediyorum. 
3 Beğeni
Ben her yaz en az 3 kere çekiyorum bu gürültüyü. Mahale de daha kaç bekar kaldı merak ediyorum doğrusu.
2 Beğeni
Yine de anlatmak zorunda olduğum, beni rahatsız eden konular varsa ve karşı taraf anlamayacak kadar embesilse (veya taktiğimi uygulayıp öyle görünüyosa) ya ilişiği kesiyorum ya da acımı içimde yaşıyorum. (sanıp onun göremeyeceği bu konuya yazıyorum)
3 Beğeni