Dök İçini Rahatla

Aynı sava göre doğru ve yanlış olarak nitelemek de insanın sosyalleşme evriminin bir parçasıdır ve bir zamanlar evrimleşmemize sebep olan bazı özelliklerin artık bir parçamız olarak kalmasının avantaj değil zarar getireceği durumların olduğuna inanıyorum. Ve yine bu bağlamda kişiselleştirmek de evrimimizin bir parçası başka hangi hayvan bir olayı alıp bunu namus meselesi haline getirir. Yani bana soracak olursanız insanın sosyolojik evrimiyle ilgili savların onu üretenlerin evrimi yardımıyla olması bunu kişiselleştirmekten kaçamayacağımız anlamına geliyor bunu şeye benzetebiliriz beynimizi anlamak için yine beynimizi kullanıyoruz.

Kısacası bütün evrimsel basamaklar her zaman avantaj sağlamamıştır. Uzun bacaklı ayıların bacakları onlara avantaj sağlarken bir süre sonra yok oluşlarının nedeni olmuştur diye biliyorum. Aynı sebeple getirdiği avantajın zamanla dezavantaja dönmesiyle yok olan birçok tür bulunmaktadır. Bu yüzdendir ki evrimsel süreçleri faydalı veya faydasız hatta zararlı olarak sınıflandırmak da bir çeşit doğru yanlış kavramlarıyla düşünmektir.

Ayrıca olaya tek taraflı baktığınızı da düşünüyorum. Dedikodunun evrimsel bir avantaj değil dezavantaj olduğunu iddia eden çalışmalar da var. Yalnızlaşmaya, sınıflaşmaya sosyalleşmek yerine asosyalleşip kutuplaşmaya sebep oldugu için insan soyunu tehdit ettiğini iddia eden makaleler de var. Evet sosyal avantaj görüşü şuanda en yaygın görüş ama aksine görüşler de bulunuyor.

6 Beğeni

Sonuna kadar katılıyorum. Değerli vaktinizi cevap vermeye değer görmediğiniz insanlara harcamak yerine başka insanlar hakkında dedikodu yaparak haz dolu bir şekilde geçirmelisiniz, ki biz de bu mesajları daha az görürüz.

7 Beğeni

Forum’a getirilen kullanıcı engelleme sisteminin bazı şeyleri kabullenmek olarak göründüğünü belirtmek istiyorum. Forum’un kullanıcı kitlesinin; anlayışlı, saygılı ve kalp kırmalara gitmeyecek şekilde davranmasının en güzeli olacağı konusunda hem fikiriz. Ama engelleme sistemi bazı insanların anlamsız hareketleri olduğunu forumca kabul etmek demek değil mi? Beğenmiyorsan engeller ve geçersin, bir daha görmezsin gibi. Beğenmiyorsan çözmeye çalışırız değil. Beğenmediğin şeyler olabilir. Sen de kişilere değil düşüncelere ve fikirlere asıl ilgini yöneltmelisin, bu da değil. Karşılıklı tahammülsüzlüğümüzü tatmin edecek bir seçenek diye düşünüyorum. Bazı şeyler zor görünebilir ama herkes kendisine dikkat ederse, bunun yanında Forum arkadaşına sevgiden ve saygıdan dolayı yardımcı olmaya çalışırsa, karşılıklı anlayışla bu tarz şeylerin aşılabileceğini düşünüyorum. Sadece böyle güzel bir forumda böyle bir şeyin varlığının kristal gibi güzel bir şeyleri yozlaştırdığını düşündüğüm için yazdım bu yazıyı da. Teşekkürler okuduğunuz, üzerine düşündüğünüz için.

7 Beğeni

89’dan bugüne dünyada nefes alıyorum, “1”, yazıyla da “bir” kez bile tartışılarak, karşılıklı fikirler belirtilerek iki farklı savı savunan kişi arasında uzlaşmaya varıldığını görmedim. Ki engelleme de beğenmedin engelle için değildi hatırladığım kadarıyla, ana sebep fikirlerini önemsemediğin insanların yorumlarını görmemek. Ki bence de olması gereken bu. Mesela takip ettiğim serilerin herhangi birinin başlığında gereksiz yere bir çok kere spoiler vermiş birini düşünmeden engelliyorum. Bilgiyi almak hakkım olduğu gibi istediğim yerden almayı seçmem de hakkım olmalı. Bir yorum sinirlerimi bozuyorsa bozuyordur. Psikolojik sorunlarım var benim, İnternet ortamında gerçekleşmiş konuşmaları takıyorum diyip kendimi de parçalamam. Şahsen günde 8,5 saat binbir türlü insanı memnun etmeye çalıştığım, çalışanlarınsa derdiyle uğraştığım bir işte çalışıyorum. Zaten kafam 5 milyon gelmişim eve, kitabımı okumuşum, dizimi izlemişim, oturmuşum bilgisayar başına yeminle “5 saniye” dahi canımı sıkacak bir yoruma katlanmak istemem. Oturup da neredeyse hiç tanımadığım, fikirlerini okuduğumdaysa sinirlerimi bozan birinin yorumlarını neden göreyim? Kişilere bağlı kalmayın diyorsun ama mesela 2008’den beri ekşisözlük yazarıyım. Sorsan siteden 2 yada 3 kişiyi isimle biliyorum. Bir tanesini bile normal hayatımda görsem tanımam. Yani zaten o insanları tanıyorsam kişiler olarak değil, ortaya attıkları fikirlerle tanıyorum.
Tahammüllük bir olay değil bu, bahsettiğim “binlerce insanın sorunlarıyla uğraşıyorum” derdi de, belli bir geçim seviyesine gelmiş hayatını idame ettirmesi için hem fiziksel hem de kafasını gün boyu yorulan tek kişi ben de değilim.
O yüzden engelleme çok da mantıklı benim için. Zaten “ortamı” bozan biri olursa denetmenlerin kimseyi engellediğini sanmıyorum, engel olacaklardır.

5 Beğeni

Aksine engelliyoruz. Sadece bizimkiler daha çok forumdan uzaklaştır veya sonsuza dek banla gibi oluyor. :sweat_smile:

Ben @doyoulikepie gibi düşünüyorum aslında. Bu kaçışlar ve yok saymalar uzun vadede insanlık için zararlı bana kalırsa. Ben herkesin sevmediklerini seviyorum ve beni sevmeyenleri de seviyorum. Mutlaka ortak bir noktada buluşabileceğimizi de düşünüyorum. İnsanlık olarak daha ılımlı ve anlayışlı olmalıyız. Bugüne dek bir sürü kişiyle ters düştüm forumda ama ne düşmanlık besledim ne de kafayı taktım. :smiling_face: Hepimiz insanız ve hepimizin olduğu kişi olmak için haklı sebepleri var. Birbirimizi üzmenin bir anlamı yok fakat birbirimize yardım edebiliriz.

5 Beğeni

Forumlarda her çeşit insan olsa da temelde hareket ve düşünce yapıları sınırlı. 4 ana kategoride rahatça toplanır.

  1. Buranın bir forum olduğunun farkında olup bunun nasıl bir iletişim kurmayı sağladığının farkında olanlar. Bu tarz insanlarla her şeyi konuşup tartışmak bir sonuca varmasa da keyif verir. Genellikle egosuz olurlar.

  2. Buranın bir forum olduğunun farkında olmayanlar ki bunlar en garip tipler. Yazdıklarının kimse tarafından iyi ya da kötü fark etmeksizin cevap yazılmasını istemeyenler. Bunlar da kendi içinde ikiye ayrılır, ters bir şekilde cevap verenler ve pasif agresif davranışla nazik gibi görünüp karşıdakine neredeyse hakarete varacak düşüncesini uygun kelime seçimleriyle yumuşatıp beklemediği tepki gelince de tartışmayı sonlardırmayı acilen talep edenler. Sırf üstün gelmek için yalan söyleyen başka türleri de vardır.

  3. Kim veya hangi konu olduğu fark etmez her an saldırgan davranış gösterirler. Bunlarda iki alt kategoriye ayrılır, herkese aynı saldırgan davrananlar ve forumun önde gelenlerine- tabirimi hoşgörün- yalakalık yapıp kendini güvende hissedip geri kalanlara saldırgan davrananlar.

  4. İki gün takılıp ortadan kaybolanlar. ( Daha ekleyecek çok şey var ama işim bittikten sonra yazarım.)

13 Beğeni

“Dünyadaki karışıklıkların ve anarşinin bir çok sebeplerinden biri de; kendisi düzeltilmeye muhtaç olan insanların dünyayı düzeltmeye kalkışmalarıdır.”

[Dale Carnegie]

9 Beğeni

Bugüne kadar telefon dahil olmak üzere her zaman Türkçe karakter kullanmaya özen gösterdim. Hem böyle olması gerektiği, hem de dilime saygı duyduğum için. Birkaç gün önce bir arkadaşım bana aşağıdaki görüntüyü attı.

Görüldüğü üzere burada Türkçe karakter kullanılmamış fakat ben bunu fark etmedim. Farkında olmasam da beynim böyle yazıları otomatik olarak düzeltiyormuş. Ben bu cümleyi şöyle anladım:

“Ya kızım Barıştayım diyorum niye inanmıyorsun.”

Haliyle espriyi bir türlü anlayamadım: Çocuk tıpkı kızların “Mervelerdeyim” dediği gibi “Barıştayım” diye yalan söyleyip kahveye gidiyormuş diye düşündüm. En sonunda “Barista” yani “Profesyonel kahvecilerde kahve hazırlayıp sunan kişi” denmek istendiğini anladım.

Bu bir dönüm noktası oldu. Eskiden sorunsuzca algılarken artık Türkçe olmayan karakterler gözüme batmaya başladı. "Cok guzelmis"ler, "Kacta uyanacaksin"ler beni acayip derecede rahatsız ediyor ve fark ettim ki mesajlaştığım neredeyse herkes bu şekilde yazıyor.

Telefonlarda Türkçe klavye varken Türkçe yazı yazmak bu kadar zor olmamalıydı.

18 Beğeni

Yemek yapmaktan hiiiiç hoşlanmadığımı unutup kalkışınca ortasında da bırakamıyorum ve mutsuz mutsuz devam ediyorum. Yerken iyi oluyor, iyi ki yapmışım diyorum yine he. Ama o etrafın dağılması beni çileden çıkarıyor. Şu yaşımda 20 senelik ev hanımı derdine sahip oldum :frowning:

4 Beğeni

Mutlu yıllar bu arada :love_you_gesture:t2: Ben de tam tersi yemek yapmayı seviyorum. Ama sonrasında çıkan bulaşık yüzünden zamanla tamamen bıraktım. Başlarda börek bile pişirebilen ben şuan çay demlemek hariç hiçbir şey yapmıyorum :sweat_smile: Arada bi çok canım çekerse sote.

2 Beğeni

Bu nedenle en sevdiğim market Migros.

1 Beğeni

Benim de ne yazıkki :sweat_smile: Tek başına yaşamak zor. Yoksa öğrenci evinde kaldığım zamanlarda yemekleri ben yapıyordum, bulaşıkları arkadaşlar yıkıyordu çok rahattım :grin:

4 Beğeni

Bence siz yemek yapmayı değil de sonrasında oluşan bulaşık ve dağınıklığı sevmiyorsunuz. Ben öğrenci evinde bulaşıktan kaçmak için her seferinde yemek yapmaya gönüllü olurdum. Yemeği yapmak daha çok iş ama bulaşık yıkamak kadar berbat değil. Hatta keyif aldığım zamanlar oluyor, özellikle yeni tarif deniyorsam.

4 Beğeni

Bulaşık olayı çok kötü gerçekten. Erteledikçe erteleyesim geliyor. Her şey biter bulaşık bitmez. :confused:

2 Beğeni

Teşekkür ederim @Ozgur :slight_smile:

1 haftadır yığıldılar, bugün bi de yemek yapınca hepsini camdan aşağı atasım geldi :frowning: Ama yine yıkadık. Ben de tek yaşıyorum o yüzden birine yıkamadım bulaşık işini -,-

1 Beğeni

Valla ben sunu yapıyorum bu tarz durumlarda. Yemek yapmadan önce hepsini temizleyip yıkıyorum. Sonra yemek yaparken “daha az önce yıkadım bulaşık çıkmasın” diyerek daha az eşya kullanıyorum. Hatta tencere ve tabak haricinde hiçbirşey bırakmıyorum bulaşık olarak. Benim en büyük rahatsızlığım şu sıra bardaklar :sweat_smile: birşey içip koyuyorum, su tutup yeniden kullanmak yerine yenisini alıyorum. Sonra bi bakmışın 15 tane bardak :sweat_smile::sweat_smile:
Bulaşık makinasi alabilirsin eğer mutfak müsaitse, ben ikinci el baya uyguna buldum ama benim evde mutfakta ben girince başkasına yer kalmıyor, yoksa şimdiye almıştım ama,:pensive:

3 Beğeni

Katılmıyorum.

Düşünceler zamana, yere, konuya ve bir çok nedene göre değişebilir.

Fikirler ve idoelojilerden bahsetmiyorsak tabii. Onlar da kişide farklı algılanıp değişebilir belki de ama konumuz değiller.

Bir gün bir insanın dediğiniz sınıflandırmaya göre 1 numara olurken diğer hafta 2 öbür ay 3 başka bir yıl 4 olabilir. Davranışlar değişebilir…

Bu kadar değişken varken işin içinde sınıflandırmak ve sınırlamak bana mantıklı gelmiyor.

Bence forum konuşmak ve tartışmanın yanı sıra bilgi kaynağıdır. Yeni kitaplar, yahut okunan kitaplar ya da gözden kaçırılan kitaplar hakkında fikir ve bilgi içerir.

Sınıflandırmanız da hoş bulmadım, şöyle açıklayayım:

  1. Numara: Olumlu
  2. Numara:
    Alt Kategori: Olumsuz
    Alt Kategori: Olumsuz
  3. Numara:
    Alt Kategori: Olumsuz
    Alt Kategori: Olumsuz
  4. Numara: Olumsuz gibi gibi…

Forumda bulunan yüzde 25lik bir grup olumlu ama kategoriler olumsuz ilerleyerek yeni eklenenler de sanki olumsuz olacakları izlenimi veriyor ve sonuç olarak yüzde25lik pay daha da düşüyor. Geriye kalanların hepsi olumsuzlar.

Diyelim ki mesajınızı forumdakilerin yüzde seksen okudu ve bu kısmın yarısı kendini bir numaraya yerleştirdi. Geriye kalanlar rahatsız olmaz mı?

Ya da ters çevirelim durumu karşınızdaki kişiyle tartışmayı sevdiyseniz kişi sizi dinliyordur yani egsuzdur yani eleştirel yaklaşabilir. Fikirlerinizi değerlendirir.

Eleştirel yaklaşan biri fikirleri değerlendiren biri kalkıp hemen, “Ben bu sınıflandırmada bir numarayım,” diyebileceğini sanmıyorum. Diğer maddeleri de düşünür ve kendisini sorgular.

Demem o ki hem egosuz olup hem hemen kendini bir numaraya koymayan kişi de olumsuz kısımlara yönelip eksiğini düşünür.

Yani sınıflandırmanız bana kalırsa insanları rahatsız etmekten öteye gitmiyor.

Beğenenler neyi beğendi merak ettim. Aralarında sevdiğim forum üyeleri de var. Onlar da fikirlerini paylaşırsa sevinirim. Laf atma anlamında deniyorum gerçekten soruyorum. (Tecrübe etmiş olabilirsiniz ama herkesi bu tecrübelerinize göre sınıflara ayırabilir misiniz? İki numara olarak düşündüğünüz biri farklı zamanda sizi hiç şaşırtmadı mı? Yapmaz dediğiniz, karakteri olumsuz dediğiniz biri olumlu tavırlarıyla sizi şaşırtmadı mı? Şimdi yine de o kişiyi sınıflandırır mısınız? )

Bana göre davranışlar üzerinden sınıflandırma önyargılar silsilesidir. Ve ön yargılar hatalı da çıkar doğru da çıkar. Doğrular sınıflandırmaya destekler ama tek bir hata bütün sınıflandırmayı yok eder.

“Bütün kuğular beyazdır.” Doğan yavrular beyazsa sorun yok ama tek bir siyah kuğu bunu değiştirir.

Çoğunluğun kitap okuduğu bir forumda böyle bir sınıflandırma görmek beni şaşırttı açıkçası…

Şu da yanıt olabilir: İnsanları değil davranış ve düşünceleri kategorilere ayırdım da diyebilirsiniz ama forumda davranış ve düşüncelerden başka bir şey görmüyoruz. Bunlar burada insanı tek temsil eden kısımlar. Yani aynadaki yansımayı sınıflandırırsanız o yansımanın kaynağını da itham etmiş olursunuz bence.

Başta da dediğim gibi katılmıyorum.

5 Beğeni

Kendi hayatımı sorguladığımda zaman zaman her kategoriye dahil olduğumu gördüm. Yanlışlarımla yüzleşmiş ve bunları kabul etmiş olduğumdan beni rahatsız etmedi ama senin kadar da titiz yaklaştım dersem yalan olur. Haklısın belki olumsuz seçeneklerden birine dahilken bunu okusam alınganlık edip daha çok saldırabilirdim. :slight_smile: Mesaj bir noktada herkesin kendisini sorgulamasına neden olsa da bir noktada da gerçekleri yüzümüze vurabilir. Seçeneklerin tam olduğunu söylemek de imkansız ve haklısın insanın duygu durumuna göre hangi bölüme dahil olacağı da değişebilir hatta yeni maddeler eklenmesine neden olacak haller de yaratabilir. Yine de senin kadar derin yaklaşmadım. Doğum günümde kendimi daha fazla irdelemeyip kendimi kandırdığım konularda kendimi bir gün daha kandıracağım. :sweat_smile:

3 Beğeni

Lord Henry ile akrabalık var mı?

4 Beğeni

Forumu 4 ana kategoriye sığdırdığınız için sizi tebrik ederim.

2 Beğeni