Dök İçini Rahatla

Hayallerim:

Haftaya bir gün çiçek gibi uyansam Beşiktaş’a bir gitsem. Yıllardır burada yaşarım ama hiç gitmedim. Belki de Taksim’den oraya geçmeliyim? Yağmur da yağsa çok dolu olmaz sanki… Trene binerim. Pıtı pıtı giderim. İki kitapçı gezerim filan. Havam değişir.

Beynimin içindeki görüntüler:


0x0-3

İç ses: İyisi mi bir yere gitme sen.

6 Beğeni

Bende bağımlılık olmuş iyice, kalabalık, trafik görmedim mi kendimi kötü hissediyorum. Şu resimleri attın ya bir ferahlama geldi bana. :smile:

3 Beğeni

Sadece Zincirlikuyu metrobüs durağını düşündükçe bile ruhum daralıyor…

3 Beğeni

Benim midem bulanıyor ya. :frowning: Eskiden bile kalabalık gelirdi. Eskiden dediğim 10-15 sene önce. Şimdi zombi istilası gibi geliyor…

@Bilge Oraya bir kez düştüm. O günden beri mümkünse hiç gitmemeye çabaladım ve başarılı oldum. :joy:

3 Beğeni

Zombi istilası o kadar haklısın ki bazen yolda yürürken bile insanların zombi gibi davrandığını düşünüyorum herkes aynı hareketleri yapıyor belki ben kafayı yedim bilemiyorum :joy::joy::joy::joy:

2 Beğeni

İstanbul’un biraz dışında yaşayınca ne zaman bir yerlere gitmeye çabalasam bir şekilde yolum Zincirlikuyu’ya düşüyordu bir aralar, hiç hoş değildi. Sırf Zincirlikuyu’dan aktarma yapmamak için metrobüsle Söğütlüçeşme’ye kadar gidip, yürüyerek Kadıköy rıhtıma inip, vapurla Beşiktaş’a geçtiğimi falan biliyorum. :joy:

3 Beğeni

Nasıl başardığınızdan bize de bahsedebilir misiniz maddi durumum çok kötü olmasına rağmen lisansta yaptığım hiçbir burstan geri dönüş alamadım yüksek yapıyorum kyk okulum için kontenjan açtı sadece ben başvurdum yedek bile yoktu yine de vermediler kurumlar da vermiyor. Kardeşim lisansa başladı ona da verilmedi onlarca bursa başvurduk sadece kyk çıktı ona ki yurdun ücreti kyk’nın 3’de ikisi kadar.

Gerçekten ihtiyacı olan biri için burs nasıl oluyor söyler misiniz çok merak ettim?

Bence burs olayı tanıdık olayı. Aldıkları bursları benzin parası yapan arkadaşlarım içkiye sigaraya veren arkadaşlarım var. Ben burs alamadım diye bunalımlara girdim isyan ettim kafayı yedim ama siz kalkmış gerçekten ihtiyacı olan biri için burs onu bulur zaten diyorsunuz. Üzücü.

7 Beğeni

Kurum olarak şu zamana kadar sadece TEV’in gerçekten ihtiyacı olan başarılı öğrencilere burs verdiğini gördüm çevremde. Onun dışında burs olayı tanıdık olayı söyleminize kesinlikle katılıyorum. Kendimden örnek vereyim. Ortalama gelirli bir ailem var. Bir tanıdığımız belediyeden burs alıyordu diye üniversiteye ilk başladığım yıl bizde soruşturduk. Bize kesinlikle öyle bir şey olmadığı söylendi. İkinci senemde ise annemin bir iş arkadaşı eşinin belediyede çalıştığını ve ayarlanabileceğini söyledi. Araya tanıdık biri girdiği zaman öğrendik ki işte müteahhitler, işletme sahipleri falan belediyeye burs vermek istediklerini bildiriyormuş, onlara belediye ayarlıyormuş burs verecekleri öğrencileri. Ben iki senedir bu vasıtayla burs alıyorum. Benden daha kötü durumda olup, olumlu geri dönüş alamayan insanlar var sırf tanıdıkları olmadığı için. Anlatma sebebim durumdan hoşnut olmam değil asla. Gerçekten üzücü bir durum bu.

4 Beğeni

Açıkçası hiç bir yere başvuru yapmamıştım, bundan ötürü böyle düşünmüştüm. Hem maddi durumumuz açısından hem ailemin sağlık durumu açısından büyük sorunlarımız olduğu ve gelirimiz olmadığı için kyk bursu zaten çıkmıştı dediğiniz gibi. Onun dışında ise belediyede tanıdık filan şeklinde değil, durumumuzu bildiği için burs verileceği kulağına giden insanlar ilk önce beni öneriyorlardı. Okulumda ve dershanemde ki öğretmenlerim veya arkadaşları idi bana burs sağlayanlar ve dediğim gibi kurum olarak değil birebir olarak sağlıyorlardı. Ondan ötürü öyle bir şey söylemiştim. Düşünmeden konuşmuş gibi olduysam özür dilerim, elbette üzücü veya kırıcı olmak istememiştim.

1 Beğeni

2 haftadır doğru düzgün uyuyamamıştım çalışmaktan. 4 te sınavdan çıkıp sabah 6 ya kadar uyudum :dd Peki bu uykusuzluğumun karşılığını aldım mı? Hiç sanmıyorum :ddd En azından not olarak ::dd Galiba salağım ben.

3 Beğeni
Öncelikle

FOTOĞRAFIN ÇOK GÜZEL

Sabaha karşı çalışmaktan keyif alıyorum. Eve gelince direkt uyuyorum akşam 8-9 civarı uyanıyorum, yola çıkana kadar çalışıyorum. Vizeler biteli 1 hafta oldu yeni yeni uyku düzenimi toparlayabildim. Elime kitap alayım diyordum hoooop gözlerim düşüyor, anca yayına oturuyor.

3 Beğeni

Sonralıkla,

Özet

Çok tişkirlir ben de çok seviyorum. Çizeni bilmiyorum ama tam hali daha güzel.

Bu öğrencilik bitene kadar göz altı torbaları edinip kafein bağımlısı olup yürüyen bir tavuk dürüme dönüşebilirim. Size de çok geçmiş olsun. İnşallah güzel notlar alırıız.

Bazen uyuyamadığımda elime ders kitabı alıyorum ve 3.cümlede uyuyorum. Daha etkili bir uyuyamama tedavisi bulamadım :dd

4 Beğeni

İki kuşumuz daha oldu. Yaramaz pamukla birlikte bazen ortalığı savaş alanına çeviriyorlar. Evde girmedikleri yer kalmadı. O yüzden kafesten pek çıkarmıyoruz artık. :smile: Resim atmayacağım, nazar değip bunlara da bir şey olmasın. :roll_eyes:

4 Beğeni

Dün nasıl oldu bilmiyorum tesadüfen ADANA PROJECT diye bir metal grubuna rastladım. Parça baya hoşuma gitti ama anlamıyorum içinde Talat diyor Türkiye diyor vs… Merak ettim üşenmedim parçanın ingilizce sözlerini buldum. (Parça ve parçaya ait sözler aşağıdadır)

Beni rahatsız eden kısım bu tarz bir metni bizim gruplardan biri şarkı yapsa o dakika youtube dan yasaklanır zira işin içinde “Köpek Talat” gibi bir hakaret var.

Gelelim neden bunu yazmak istediğime. Sunay Akın’ın bir sözü var, hiç bir milletin tarihi sütten çıkmış ak kaşık değildir diye. Bu söze inanıyorum. Ancak Osmanlı’nın bir Ermeni katliamı yaptığına da inanmıyorum. Fakat bir ancak daha olacak. İnanmıyorum ancak bir gün kabul edileceğini hatta belki de bizim tarafımızdan kabul edileceğini düşünüyorum. Bugün lise talebesi olan iki gençle ayrı ayrı sohbet etme imkanım oldu. Merak ettim sordum. Bana olayları anlatın dediğimde sadece 3 benzer cümle çıktı ikisinin de ağzından.
1- Soykırım yok tehcir vardır. Yani sürgün.
2- Çetecilik yapıyorlardı, rahat durmuyorlardı bu yüzden sürülürken bazıları ölmüş olabilir.
3- Bazı liderler ve Ermeniler saldırıda bulundukları için savaşın kuralları gereği öldürülmüş olabilir.

Kısmen haklılar. Ama tek diyebildikleri bu 3 kelime. Biraz çıtayı yükseltip aynı şeyleri İngilizce söyleyebilir misiniz bana dedim. Biri çat pat denedi… Yok… Son olarak iki soru daha sordum. Ağrı Dağı niye önlemdir? Cevap yok… Peki bu adamlar niçin 28 Mayıs’ı kutlar? Yine cevap yok…

İşte tam da bu çocuklar kabul edecekler gelecekte her ne olursa…

Ne kıbrıs, ne kore, ne bu olaylar konu ne olursa olsun çocukların düzgün bir eğitim aldığına inanmıyorum. Bu yüzden kendi düşüncelerimi paylaşmak ve bu konuda en azından bir kaç kaynak paylaşmak istiyorum.

1- Hukuksal olarak soykırım tanımı 1944 yılında yapıldığı için, bu yıldan önce yapılan uygulamalar herhangi bir yaptırıma tabi olamazlar.

2- Bu tanım " Bu Sözleşme bakımından, ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu, kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden herhangi biri, soykırım suçunu oluşturur:"şeklinde yapılmış olup, bazı maddeler sayılmıştır. Bizim en çok suçlandığımız madde ise sanıyorum: a ve c maddeleri olan gruba mensup kişilerin öldürülmesi ve fiziki yaşam şartlarının kalıcı olarak değiştirilmesi suçudur.

Ancak bu iki madde yine bana göre gerçeği yansıtmamaktadır. Mesela Van’dan sürgün olarak İstanbul’a getirilen Komitas isimli bir din adamı/bestekar vardır. Benzer şekilde pek çok iyi eğitim görmüş ve lider vasfına sahip Ermeni o dönemde İstanbul’a getirtilmiştir. Bugün pek bilinmez ama İstanbul’da dergahlarda zikir çekilirken söylenen ilahilerin orjinali Komitas tarafından derlenmiş olan ermeni ilahileridir. Komitas’ın yolda darp edildiği hatta akıl sağlığı iyi olmadığı için akıl hastanesine de yatırıldığı yönünde bilgiler var. Ancak soykırım yapmak isteyen bir ülke en zengin şehrine ve merkeze, üstelik de o merkezde ayartılıp kışkırtılabilecek çok sayıda hristiyan varken bu tarz kişileri merkeze getirtir mi?

İki kitap var: Şevket Süreyya Aydemir- Suyu Arayan Adam ve Frederick Burnaby-At Sırtında Anadolu.
Bu iki kitap hem o dönemin koşullarını ve doğuda yaşanan olayları yansıtmakta, hem de döneme ait bilgiler vermektedir. Suyu Arayan Adam, 1. Dünya Savaşı zamanını anlatırken, At Sırtında Anadolu 1876 yılında Osmanlıyı gezmeye gelen bir İngiliz subayının anılarını anlatmaktadır. Bu kitapta Rus faaliyetlerine Türk-Ermeni ve Kürt köylerinde çıkan olaylara detaylı bir şekilde yer verilmektedir. Bizde bilinmez bahsedilmez ama yabancı bir kaynak olarak, hem de bir İngiliz subayının ağzından bizi savunan önemli bir delildir.

Konuyla ilgili ayrıca tarzını ve üslubunu sevmesem de Murat Bardakçı’nın da paylaştığı belgeler vardır.

Aslında daha çok kaynak ve isim göstererek yazabileceğim şeyler var ama uzatmak istemiyorum. Tek isteğim bu konuyu birileriyle paylaşmak. Ben eğitim sistemimize ve bize okutulan saçma sapan tarih derslerine itibar etmiyorum. Kendim gezerek, yabancı kaynaklardan okuyarak tartışarak cevap bulmaya çalışıyorum. Lütfen konu ne olursa olsun çocuklarınızı da araştırmaya, okumaya sevk edin.Sadece kendi kaynaklarını değil karşı argümanları da bilerek büyüsünler. Dahası inandıkları şey her ne olursa olsun bunu karşı tarafa anlatabilecek kadar bir dil bilsinler…

Sabredip okuyabilen varsa teşekkür ederim…

Şarkıya gelince:
Gini Lits- Pour The Wine

The world trembled of fear at the might of Armenians
The Turkish throne fell to the ground
Let me tell you the story of Taleat’s death
Pour the wine, dear friend, pour the wine
Health to the one drinking
The dog Taleat fled to Berlin
Telhearyan caught up to him
He hit him on the head, he put him on the ground
Pour the wine, dear friend, pour the wine
Health to the one drinking
The dog Taleat’s father
At the death of his mother
Threw her into an Armenian carriage
Pour the wine, dear friend, pour the wine
Health to the one drinking
You memory is always glorious
Shirinim lights Christopher
Happy May 28th
Pour the wine, dear friend, pour the wine
Health to the one drinking

7 Beğeni

Yarın sokak sihirbazlığı yapmayı düşünüyorum. Sokaktan geçen insanlara hızlı birkaç kart oyunu yapacağım ve tek düşündüğüm terslenir miyim, insanlar sert bir şekilde reddeder mi vs :slight_smile: Herhangi bir heyecanım yok ama insanların vereceği tepkiler (daha doğrusu aşırı bir tepki verirlerse) beni biraz geriyor :smiley:
Umarım eğlenceli bir şeyler ortaya çıkar

6 Beğeni

Artık içimi döküp rahatlayamıyorum bile.
Ve artık bazı insanların gerçekten doğuştan şanslı olduğuna inanıyorum.

8 Beğeni

Üniversite sınavına hazırlanmak için izlediğiniz yollar, taktikler neler?

1 Beğeni

Yarın okul var. Nedense bi’ sevindim, neşelendim. Bir haftalık özlem herhalde bu bendeki. Enteresan geldi şimdi. :sweat_smile:

5 Beğeni

Keşke unlike butonu da olsaydı :confused:

3 Beğeni

Az önce bir arkadaşım şöyle bir cümle kurdu: “Yüce rabbim senin kalbini siyah boya kalemiyle mi yarattı?”

Böyle şeyleri çok seviyorum.

2 Beğeni