Geçmezsin. Paul’ün düellosuyla bitiyor film ama muad dib adını almıyor henüz filmde.
İlk yarı bitti. Bu kadar sıkıcı olmasını beklemiyordum. Neyse bittikten sonra editleyeceğim.
Edit: Tek kelimeyle berbattı
Ben iki günde bitirebildim
Sinemada izlemesem ben de tekte bitiremezdim. Büyük hayal kırıklığı yaşadım.
Yerli kaynaklarda okuduğum en derli toplu eleştiri.
Çok kaliteli bir film, Casting de gayet başarılı ama genele baktığımızda abartıldığı kadar iyi bulmadım.
Herşeyden önce Arrakis’in atmosferini kesinlikle doğru düzgün verememişler. Bir damla gözyaşının, bir damla terin bile aşırı önemli olduğu, sıcakların insanları kavurduğu, öldürücü çöl iklimini yüzümüzde hissettiğimiz bir Arrakis yoktu filmde. Bayağı akdeniz ilkimine sahip arap havzası gibi işlenmiş. Gezegenin orta yerine develerin su içtiği bi vaha koysalar kimse garipsemezdi.
Paul’ün flashları bıkkınlık verici derece fazla kullanılmıştı.
Dr. Yueh filmde Paul’ün kişisel masörü gibi lanse edildiği için hikayenin en önemli twistlerinden biri olan Yueh’in ihaneti tamamen harcanmış.
Mentatların olayı da hiç vurgulanmamış.
Kısaca Zendaya dakikalarca uzaklara boş boş bakacak diye yan karakterlerin hemen hepsinin içi boşaltılmış.
Ayrıca eğer böyle bir yapımı partlara ayıracaksan LOTR gibi hepsini çeker bir sene arayla yayınlarsın. Hikaye tam ortada bitirip “Part 2 de artık Allah ne zaman kısmet ederse” demek büyük basiretsizlik örneği.
Filme bugün IMAX’de gittim ve o kadar beğendim ki eve gelip hemen kitaplarını sipariş ettim. Eğer filmi bile bu kadar güzelse (rahatlıkla son birkaç yılda izlediğim en iyi filmlerden biriydi diyebilirim) kitaplarda ne cevherler saklıdır.
Kitaplarda geçen seneden beridir gözüm vardı ama elim bir türlü cüzdana gitmiyordu ne yalan söyleyim.
Neyse ki kitabı okuduktan sonra filmini seyretmeyi sevenlerden değil de tam tersi, önce filmi seyredip sonra kitabını okumayı sevenlerdenim. Gönül ister ki İlknokta hemen yollasın, kitaplar hemen gelsin, ben hemen başlayım ama okul sağ olsun kendi istediğim kitapları okumaya bir sekiz dokuz ay daha imkanım olmayacak gibi.
Sevgili Defne-chan da bir inceleme videosu paylaşmış ama ne inceleme. Film ve kitabın sosyolojik çözümlemesini yapmış. Çok değerli. Filmi izleyenler ve kitabı okuyanlar kaçırmasın.
Filmi bugün izledim. Genel olarak beğendim. Biraz deneysel bir iş gibi duruyor aslında ama sanki asıl 2. film bu filmin gözümdeki konumunu belirleyecek. Şöyle bir parantez açmakta fayda var tabii. Kitap olan Dune’un anlattığı birçok şeyi aslında film bence henüz anlatmamış. Dokunuşlar var ama 2. film de anlatmayı deneyecek gibi bir his alıyorum. Frank Herbert’ın anti oryantalist ruhunu henüz hissetmedim ama kesinlikle bence the white savior anlatısı ortaya koymaya çalışmıyor Villeneuve veya yemlemeye de çalışmamış. Filme sanki böyle yansıtılıyormuş gibi birkaç yorum okudum ama ben açıkçası yönetmenin bunu çok ince bir çizgide dengeleyebildiğini hissettim. Hero Journey gibi de algılanabilecek gibi dururken aslında bence yine anti-hero hissiyatını da ufak yerlerde hissettiriyor ama 2. film bunun net sınırını çekecektir diye düşünüyorum. Jihad’a çok az değinilmiş. Üstüne bizim jihad olmuş crusade, tabii belki de 2. filmde hikaye ilerleyince Paul bu oryantalist bakış açısından çıkıp buna jihad demeye başlayabilir. Dediğim gibi Villeneuve’ün Dune’u nasıl anlatmaya karar verdiği 2. film ile belirlenecek bence. Güzel bir yerde bırakmış bu noktada. Aslında zaten bu yüzden de biraz deneysel bir şey ortaya çıkardığını düşünüyorum.
Karakterlere gelecek olursam da Tufir’in ve Yueh’in maalesef çok etkisizleştiğini görüyorum. Meşhur yemek sahnesi de yok. Arapça terminolojiden de sanki biraz kaçınılmış ama 2. film ile bu kaçınma durumundan uzaklaşılabilir diye düşünüyorum.
Bir de 3D sinemaya da lanet olsun. Kör oldum izlerken. Nefret ediyorum. Görüntülerin yarısı net değildi resmen ya.
Filmi izledim. Film kitapları okuyanlar için olmuş bence. İlk kitabı okuduğum için bazı şeylerin tam verilemediğini hissettim. Yueh garip, Thufir ve genel olarak mentatlar verilememiş.
Hocam Yueh sahneleri hep kesilmiş. Adamın bir sahnesi var sadece o malum sahneden önce.
Benim en büyük sorunum film ile ilgili çok yarım kalıyor/bitiyor. LOTR gibi toplu çekilip, sonra bir yıl arayla vizyona girse bir şey demezdim ama en az iki yıl bekleyeceğiz şimdi devamını.
Filmi 2 gün önce izledim. İlk iki kitabı okumuş birisi olarak kelimenin tam anlamıyla film eksik çekilmiş. Kitabın sadece yarısını filme aktarmalarına rağmen eksikler çoktu. Mesela Sardukar lejyonu hiç anlatılmıyor. Kitabı okumayan birisi için Sardukarlar hiç bir anlam ifade etmiyor. Halbuki kitapta Sardukarların Galaksideki suçlulardan oluşturulmuş bir birlik olduğunu güzelce kısa da olsa anlatılmış dı.
Kimse kusura bakmasın ama öyle he diyince bir Lotr gibi başyapıt çıkmıyor. Film genel olarak epik bir hava verilecek şekilde çekilmiş. Güzel de olmuş. Ama ben Lotr izlerken ki izlediğin duyguların % 5’ini bile hissetmedim.
Eleştirinize hak vermekle birlikte bu eleştiri üzerinden LOTR övme kısmına hiç katılmıyorum. Bir LOTR fanı olarak kitaba göre değerlendirildiğinde film tam bir fiyasko olmuş diyebilirim rahatlıkla. Çıkarılan yerleri es geçsem bile değiştirilen ve eklenen yerlere söyleyecek söz yok 3’lemede. Bu nedenle Christopher Tolkien Silmarillion haklarını kesinlikle satmamıştır. Çıkan işi hakaret olarak görmüştür. 3’lemeyi kitaptan bağımsız değerlendirirsek çok iyidir buna kimse karşı çıkamaz ama kaynağına hiç sadık değildir.
Dune filmini ben de bugün izledim. Filmden çıktıktan sonra film üzerine epeyce eleştiri okudum.
Yabancı bir eleştirmen film için hem görsel bir şölen hem de içsel bir yolculuk demiş.
Görsel bir şölen olduğu kesin ama içsel bir yolculuk mudur orası çok tartışılır.
Kitapta şu vardı filmde bu yoktu film de şu vardı ama kitapta yoktu. Şu karaktere filmde çok az yer vermişler vs bunlar beni ilgilendirmiyor. Çok epik bir film olmuş ama başka da bir şey yoktu.
Kitaplardaki o çok katmanlı yapıyı derinliği yansıtmadığını düşünüyorum.
Ben önce filmi izleyip sonra kitabı okuduğum için herhangi bir eksiklik hissetmedim. İlk kez önce kitabını okuyup sonra filmini izlediğim eser Düne oldu. O yüzden duygularınızı iyi anlıyorum.
Filmi çok beğendim, sesler muazzamdı kesinlikle sinemada izlenilmeli atmosferi hissedebilmek için. Benim için tek sıkıntı bazı sahneler çok karanlıktı hiçbir şey gözükmüyordu. İkinci filmi sabırsızlıkla bekliyorum. Filme puanım 4.5/5
Dediğinizin film ile alakası yok. Salonlarla ilgili bir durum. Filmleri sinemada izleyin diyorlar ama hiç bir zaman verdiğiniz ücretin karşılığını alamazsınız. Filmleri genelde salonunun ortasında izlemeye çalışırım. Bir kere bilet bulamadım üç boyutlu film için salonun ortası ama kenar koltukta yer buldum. Bütün film boyunca yarı bulanık film izledim ve merdivenlerdeki ışıklar gözümü almasın diye elimi yüzüme siper etmek zorunda kaldım. Salonun ortasında değil bir sıra önüne, arkaya, sağına, soluna bile oturun yine izlediğinizin hiç bir seyir zevki olmuyor. Daha bir çok konu var salonlar ile ilgili. Bulunduğum şehirdeki bir sinemaya kesinlikle gitmemek gibi bir karar almıştım, o kadar çok durum meydana geldi ki hangi sebepten bu kararı aldığımı bile unuttum. Bu konuda kendimi takıntılı sanıyordum ama öyle değilmiş genel bir durummuş yeni öğrendim. Aşağıdaki bağlantıda etraflıca bu konu anlatılmış.
Ek: Bir çok durum var dedim, durumların ne kadar kötü olduğunu şöyle özetleyebilirim. Geniş ekran bir filmi kare bir şekilde izlemiştim, görevliye niye böyle dediğimde filmi böyle çekmişler demişti. Şunu da ekleyeyim film Imax filmi de değil sıradan bir filmdi sadece.
Yorumunuza sonuna kadar katılıyorum fakat film gerçekten kare çekilmiş de olabilir. Mesela çok sevdiğim filmlerden The Lighthouse kare formatta çekilmiş. Daha bunun çok örnekleri vardır.