Ben bir tek ilk bolumu seyrettim. Bungou ile benzer bir yanları pek yok gibi. Özel güç, shounen, biraz da komedi türünde bir anime bu.
Birkaç klişe karakter ve olay dışında net izlediğim en iyi animelerden birisi idi. Hem komediyi, hem dramı, hem bilimi mükemmel harmanlamış adamlar. Ağlamasam bile tir tir titreten tonla sahne oldu. Karakterlerin çizim ve tipleme olarak özgünlükleri de güzeldi. Olan olaylardan ötürü bazı noktalarda bilimin gelişimine ve geçmişte ki yaşadığı gelişme aşamasının zorluklarına benzer zorluklara tanıklık etmemiz mükemmeldi. Hem adamlar neler neler yaşamış diye düşündürüyor, hem elimizin altındaki şeylerin kıymetini bildiriyordu bence. + olarak bana insan yaşamının kısalığını, bir çok şey için yeterli olmadığını bir kere daha hatırlattı bir çok yerde. Günümüzden özellikle finalde ki -bence kesinlikle bakmayın bu kısma- kara delik resmi olmak üzere ara ara paylaştığı detaylar yine tüyleri diken diken ediyordu. Aksiyon, shounen filan olmazsa izleyemeyenlerden değilseniz ve bir animeyi izlemek için kaliteli olması yetiyor ise kesinlikle izleyin derim. Hatta 24 bölüm su gibi geçtiği için ramazanda filan izleyin daha bir güzel olsun bence. Cidden şuraya bin tane şey yazmak isterim ama kelimeler kifayetsiz gerçekten. İzleyin izlettirin efendim, izleyin izlettirin.
9/10
-kesinlikle 2-3 klişeden ötürü kırdım 1 puanı, başka sebebi yok.-
Pokemon 2019’a baktım 4-5 bölüm ama çok kötü bir yapım olmuş. Büyük bir hayal kırıklığına uğradım.
4.sezon da final sezonu olacağı söylüyor tabi ki manganın bitmesini az kalmış. Hatta final sezonun fragmanı çıkmış. En iyi sezon olmasını umuyorum…

Shinsekai Yori
Günümüzün bin yıl sonrasındaki Japonya’da geçen hikayede, beş çocuk — başkarakter Saki, Satoru, Maria, Mamoru ve Shun — bir ütopya olarak görülebilecek kadar sakin bir kasabada doğmuş ve büyümüşlerdir. Dünyayı, lanetlenmiş güç ya da tanrıların gücü olarak da bilinen telekineziye sahip insanlar yönetmektedir.
Saki ve arkadaşları, başlarına gelen bir olaydan sonra içinde yaşadıkları dünyanın gerçek yüzüne şahit olurlar. İnsanoğlunu bu duruma getiren kanlı tarih de dahil olmak üzere her şeyi çok geçmeden öğrenirler. Bu beşli, hayati tehlikelerle dolu bir maceraya atılacak, arkadaşlarını ve yok olmanın eşiğindeki bir dünyayı korumak için savaşacaktır.
Konusu çok iyi. Bilimkurgu ve psikoloji türünde gayet güzel bir anime. Gizem de olunca hemen bitti 25 bölüm
Bu animenin çizimleri ve müzikleri çok iyiydi. Düşündüm de A-1 pictures oldu mu sahiden çizim ve müzikler güzel oluyor. A-1 pictures’a ait şimdiye kadar
Sword art online
Boku dake ga ina machi
Gate jieitai kanochi nite
Shinsekai Yori
İzlemişim. Özellikle göz rengi olsun çizimi olsun harika iş çıkarıyorlar. Shinsekai Yori’ye 9 puan veriyorum. Eşcinsel durumlar da olmasa 10 puanı hak ediyor bence.

Shigatsu wa Kimi no Uso
Resimden de anlaşılacağı üzere müzik animesi bu. Klasik müzik severlerin çok seveceği, benim gibilere de klasik müziği sevdiren anime bu. O zaman konusundan bahsedeyim.
Kousei Arima, çocukluğundan itibaren yeteneğiyle ön plana çıkan ve katıldığı bütün yarışmalarda üstün başarılar sergileyen dahi bir piyanisttir ancak annesi Saki Arima’nın ölümünden sonra büyük bir boşluğa düşer ve piyano çalmayı bırakır.
Anlamsız bir şekilde geçen iki yılın sonunda piyanodan tamamen uzaklaşan Kousei, rakiplerini ve hayranlarını geride bırakarak Tsubaki Sawabe ve Ryouta Watari’nin yanında renksiz ve müziksiz bir hayat geçirmeye başlamıştır. Her şeye rağmen, hayatına beklenmedik bir şekilde giren güzel ve yetenekli Kaori Miyazono sayesinde Kousei, kendi müziğiyle tekrardan yüzleşeceği bir yolculuğa çıkacaktır…
Konusu gayet güzel. Duygusal da bir anime olduğu için benim gibi 22 bölümü bir oturuşta izlemeyin derim. A-1 pictures yine yapmış yapacağını. Çizimler çok iyi. Sırf müzikleri için bile izlenir bu anime. Eğer empati yaparak izlerseniz sizi sizden alacak bir anime. Bu anime bitince farklı biri olabilirsiniz o derece. Eğer bir şey yapmak isteyip yapamıyorsanız mutlaka bu animeyi izleyin.
Bu animeyle ilgili en guzel yorumu myanimelist’ten bir kullanici şöyle kayitlara geçirmiştir: “Bir daha iş yerinde bu animeyi izlemeyeceğim çünkü her bölümden sonra yüzümdeki ifadeden dolayı ailemden birinin ölüm haberini aldım zannediyor iş arkadaşlarım.”

No Guns Life
Hiç beklediğim gibi olmayan vasat bir anime idi. Klişeler ve gereksiz şeylerle doluydu ve ilk başlar biraz sarsa da gereksiz yere oradan buraya atlaması ile baydı. Ciddi ve kanlı bir anime olsa çok kaliteli bir şey çıkabilirdi diye düşünüyorum. Hem ana karakterin kişiliğini hem de çevresi ile hikayenin ilerleyişini çok yanlış yapmışlar. Tamam babacan tavırları iyi ama klişelikten uzak bırakamadılar.
Yahu bir karakterin power up alma şekli nasıl cringe olabilir? Ya kızın elinde ki konserve kutusu nasıl babasına bağlanıp dram yapılmaya çalışılabilir? Kutunun kokusunu silah gibi kullanmasi kaçıncı seviye peki? Son 3 bölümü beşer dk beşer dk aça aca 2 günde izledim. İzletmiyordu yani. Çöp değildi ama insanı çekemiyor, tekrar söyleyeceğim ama yazık edilmiş hissi oluyor kısaca.
5/10
Çizgi film ve anime arasında çok ciddi bir fark var mı? Eğer yoksa her gün izliyorum. 
İkisi de temelde çizgi film ama japon yapımları anime olarak adlandırılıyor. Japon yapımı değil ise anime olmuyor yani.
@GkiraraJ Teşekkürler. Anladım. 
O zaman pek anime izlemem. Son olarak Kaptain Tsubasa izlemiştim. Ama pek hayranı olduğum söylenemez.
Alice art online
Spoiler ile dolu olacak, son iki sezonu izlemediyseniz okumayınız efendim. Geçen sezon online teması ile isekai temasını karıştırıp karanlık ögeleri de ekleyince beklediğimden çok çok daha başarılı ve kendini sevdiren bir anime olmuştu. Hele finalinde Asuna gelince hemen yeni sezonu gelsin diye çıldırmıştım lakin bu sezon üzdü. Sanki o final sahnesi olmamış gibi 10 bölüm boyunca Asuna bekledik. Yatalak Kirito ise tuzu biberi oldu. Onun alacağı pup miktarını diğer karakterlere bölmüşler resmen. Millet durduk yere pup alıyor. Normalde böyle savaş, politika, siyaset tarzı şeyler ile yedirilen birinci sezonundan daha durgun ikinci sezonları hiç yadırgamam, aksine sonraki sezonun bin kat güzel olacağını belli ettiği ve derinlik kattığı için severim. Örneklendirmem gerekirse de aklıma gelen ilk örnek direkt overlord 2. sezon. Ek olarak aynı olmasada opm, mob ve nanatsu no taizai de diyebilirim. Lakin o finalde Asunayı gösterip sanki hiç gösterilmemiş gibi sahne aradan çıkarılıp 10 bölüm bekletilmesi çok sinirimi bozdu ve bu yüzden 3. bölümden sonra 10. bölüme kadar sara sara yarım saatte geldim. -o boksör abi ile şovalye ablanın savaşını katmıyorum tabii, o muazzamdı- Ha Asuna meraklısı miyim? Değilim. Geldi de ne oldu yani, pup art online tekrar harem art online oldu otuz saniye içinde. Sadece finalden sonra çok çok farklı şeyler beklediğim için Alice art online, pup art online ve harem art online bulmak izleme hevesimi tamamen yıktı. Nisanda ikinci kısmın final sezonu gelip bitince yazın en baştan tekrar izlerim ve o zaman asıl tadını alırım diye düşünüyorum. Kötü değildi ama beklediğimi vermemesi izleme hevesimi bitirdi kısacası. Yazın izleyince daha sinirimi bozmazsa eğer fikirlerim %99 değişecek diye düşünüyorum. 
**Bir Çin Yapımı Netflix Animesi: Seven Scissors **
Fragmanıyla heyecanlandıran, ilk bölümüyle hayal kırıklığı, sonraki 3-4 bôlümüyle idare eder, 9. bölümden sonra “E bu çok güzelmiş. İkinci sezonu çıksın hemen” dediğim Çin menşeili bu animemizde hafızasını kaybetmiş kahramanımız Seven, dostu ve menajeri Dai Bo ile kiralık katil işine girer. Neyine güvenerek derseniz zihniyle kontrol ettiği makasıyla(scissor).
Çince dublajı yerine ilk kez İngilizce dublajı tercih ettim. (Bu dil kulağıma hic de ezgili gelmiyor) . Dediğim gibi başlarda kötü gibiydi. Animasyon ve seslendirme zayıftı, hikayeler de karakter tanıtmaya yönelikti lakin bunun sebebinin bütün bütçeyi 9. Bölümden sonrasına ayırmaları diye düşünüyorum çünkü dediğim yerden sonrası gerçekten kaliteli. 14 bölümlük bu sezonu beğendim.

Enen no shouboutai
Gördüğüm giflerden ve Tamaki karakterinden ötürü başlamak istiyor idim lakin her zaman olduğu gibi finalini bekliyordum. İlk bölüm başlıyor; konu güzel, çizimler güzel, efektler güzel; aha bu olmuş diyorsunuz mutlu oluyorsunuz. Sonra klişeler ve yavanlık bütünü bir şeye dönüşüyor. Her karaktere eklenmeye çalışılan saçma sapan dram, bu dramlar için surekli bölüm ortasında ya da diğer bölümde flash back yapılması ve bunların bazen yarim bölümü geçkin sürmesi, karakterlerin kişiliklerinin klişelikleri, olaylara açıklama yapılmaması ya da direkt bir sahneden öbürüne hiçbir şey olmamış gibi geçilmesi. Karakterin sürekli hero hero diye geçmesini ve bundan ötürü doğan cringe klişelere değinmeyeyim. 12 bölüm anca dayandım, 13. bölümü açtım bıraktım zaten. Karakterleri yedirip kalan bölümler konuyu işleyecekler desem? Hiç öyle gelmiyor açıkçası ama öyleyse bile açıp izleyesim gelmiyor artık. Yani neden bu kadar potansiyeli olan seriler geri zekalıca klişeler ile rezil ediliyor gerçekten anlayamıyorum ya. Şu ekledigim gifi gördükçe tekrar açasım geliyor ama izleyemiyorum resmen saçmalık yani. Şu simsiyah suratta ki mükemmel gülümseme ve inişe bakar mısın? Sırf şu sahneye kadar izleyin en azından bence, beğenmezseniz birakın yani hiç kasmayın. -Ya da neyse ya izlemeyin.- Karanlık bir şey de beklemeyin saçma sapan bir şey. Aralara konan geri zekalıca ecchiden bahsetmiyorum bile. Şöyle bir sahnenin olduğu bir dövüşü bile ecchi ile rezil etmişler. Neyse iyice gerildim.
İzlemeyin efendim. Normalde kötü olsa bile izlenebilir derim ama izlemeyin yani. Boşuna hayal kırıklığı yaşarsınız.
4/10
Düzenleme; arkadaşlar tagların içinde shounen varmış. Ben bakmadan başlamıştım ondan beklentim bu kadar yüksekti. Shounen seviyorsanız belki ilginizi çeker yanlis yönlendirmiş olmayayım. Yine de yukarda yazdıklarımın içinde olduğu gerçeği duruyor.
Merhabalar öncelikle anime ismini bilerek öyle yazdığını varsayıyorum. Sonuçta 4. Sezon olarak geçen bu sezonun orijinal ismi sword art online alicization war of underworld olarak geçiyor :))
Sword art online animesi güzel bi anime bence. İlk sezonu myanimelist’e göre en popüler 3. anime. Ama hadi objektif olalım. İlk sezondan sonra düşüşe geçti anime. Bu son sezon benim de hoşuma gitmedi. Yine de sword art online evreninde olmak beni mutlu ediyor. Ben ilk sezonu çok sevmiştim ve ilk sezonun ilk 14 bölümü bütün animeler arasındaki yeri bende ayrıdır 
İlk sezonunun ilk 14 bölümü, ikinci sezonunun ilk 14 bölümü ve direkt üçüncü sezon zaten güzeldi ona bir şey demiyorum. Lakin yukarıda yazdığım gibi beklediğim şeyi bulamamak hayal kırıklığı yarattı bende zaten. Son zamanlarda ders vb. şeylerden ötürü çoğu şeye vakit ayıramadığım için sezon sonu gelen Asuna’ya acaba ne yaptıracaklar merakı ile açıp 10 bölüm beklemek zoruma gitti açıkçası. Ve yine yukarıda dediğim gibi nisanda gelen ikinci kısım bittikten sonra tekrar bu 4. sezonu baştan izleyip beğeneceğimi düşünüyorum. Ve evet tabii ki bilerek yazdım.
Sword art online izlediğim en iyi çerezlik animelerden biriydi. Tam Evangelion, Lain(şu an izliyorum) gibi yorucu bir animeden sonra dinlenmek için izlenecek anime. Bu arada Lain’de 8. Bölümdeyim ve anlaşılması cidden zor. Evangelion da sonuna doğru buna benzer bir hale gelmişti ama Lain direkt böyle başladı. Seri halinde izleyemiyorum. İzleyenlere soruyorum siz izlerken anlayabildiniz mi?
neon genesis evangelion bütçe sorunu yüzünden düzgün final yaşamamış bir anime. Bu eksikliği filmleri ile gidermeye çalışsa da ben bu animeyi sevemiyorum. Serial experiments lain’e gelecek olursak sahiden anlaması ve izlemesi zor bir anime. Zaten bu animenin bu kadar beğenilmesi de bu yüzden. Herkes farklı bir anlam yükleyebilir bu animeye. Bitirdikten sonra ekşi sözlük yorumlarına bakmanı tavsiye ederim. Ufuk açan yorumlar var :))
Sao için ise
Bunun üstüne yorum yok tamamen haklısın :)) bölümleri tek tek izlemek ve finalde hayal kırıklığına uğramak sahiden kötü oldu. Ben şahsen bir dahaki sezon bitmeden izlemeyeceğim. Toplu izlemek daha iyi.

Btooom
Çok iyi bir animeydi ya aynı sao gibi sadece kılıç yerine bomba var. Bu zamana kadar nasıl duymadım bu animeyi diyorum.
Konusu
Dünyada oyuncu sayısı milyonları aşmış olan online BTOOOM oyunu, silahların kullanılmadığı, herkesin birbiriyle çeşitli bombalar kullanarak savaştığı bir oyundur.
Ryouta Sakamato da gerçek hayatta sıradan, çok da başarısı olmayan biriyken, BTOOOM oyununda dünyaca tanınan Japonya’nın en başarılı oyuncularından biridir.
Ryouta bir gün nasıl olduğunu anlayamadan kendini tropikal bir ormanda bulur. Buranın neresi olduğunu ve nasıl geldiğini araştırırken bir adamın saldırısına uğrar. Kısa zamanda da adamın bir BTOOOM oyuncusu olduğunu, kendisinin de bir şekilde BTOOOM oyunu içerisine girdiğini fark eder.
Tek kötü yanı 12 bölüm olması. Bu anime aynı şunlar gibi içimde yara oldu.
[https://www.birdizihaber.com/2016/08/ikinci-sezonu-gorememis-anime-serileri/amp/]
Bunun türkçe mangasını nasıl bulabilirim cevap yazan olursa sevinirim ![]()
Çok uzun zamandır listemde bekliyor, öne çekeyim o halde.
Genelde adından dolayı önyargı oluyor. Konusu da basit gibi sanki. Ama kesinlikle öyle değil. Yeterince bomba çeşidi var. Silah sorunu hiç olmuyor. 12 bölüm olduğu için anında bitiyor. İlk sıraya alabilirsin 
Btoom’u ilk izleyeli dört yıl falan oluyor ama hala çok seviyorum. İngilizce bilmediğim halde mangasını okumaya çalıştım sonra ama bir şey anlamadım tabii ki. Manganın türkçe çevirisi yok kaldığı yerden.


