Kolay kolay bunu demem ama kazananların hepsi. 
Hem kendi türlerinde hem kazandıkları ödüllerde kesinlikle tatmin edici ve kaliteli yapımlar. Diğer adaylara bakmadım ama kazananların hepsini öneriyorum. Kişisel sıralama isterseniz de;
Dr. Stone
Kaguya-sama: love is war
Dororo
Mob psycho 100
Kimetsu no yaiba
Tate no yuusha diyebilirim. Kalan yapımları izlemedim ama listemde olan ve kaliteli olduklarını bildiğim yapımlar. Bence konularına bakıp hoşunuza gideni izleyebilirsiniz.
Vinland Saga’yı da kaçırmayın kesinlikle.
Çoğunu izlememiş olsam da Shingeki no Kyojin derim. 3 sezonu hazırda var. 4. sezon eylülde gelecek. Sabırsızlıkla bekliyoruz.
Made in abyss 2. sezon hakkinda bilgisi olan varmı?
Violet Evergarden
Bölüm sayısı:13+1 ova
Türü: Slice of Life, Drama
Hikayemiz hastane odasında başlar. Savaş bitmiştir ve savaşta yaralanan bizim başkarakter Violet gözlerini hastanede açar. İlk sözleri ile Binbaşı Gilbert’in nerede olduğunu sorar. Onu ziyarete gelen Yarbay Hodgins, Binbaşı Gilbert’in ricası üzerine geldiğini ve ona eşlik etmesi gerektiğini söyler. Violet bir süre sonra yazman olarak çalışmaya başlar. Yazmanların işi mektup yazmaktır. Violet bu yolda pek çok insanın duygularıyla ve sevginin farklı şekilleriyle karşılaşır. Böylece her bölüm farklı bir mektup farklı bir hikaye ile animemiz devam eder.
Mektupların kendisi duygusal zaten. Bir de böyle bir anime ile böyle bir konunun işlenmesi çok güzel olmuş. Görüntü kalitesi ve müzikler de olağanüstü olmuş. Kyoto animation mükemmel bir iş çıkarmış. Shigatsu wa kimi no uso tadında bir anime. Ben mi çok duygusalım bilmiyorum ama çoğu yerde duygulandım bu animeyi izlerken.
Hodgins’in bir aylık maaşı ile o zümrüt broşu alması çok duygusaldı. Animedeki karakter gelişimi de çok iyiydi. İlk bölümde savaştan çıkmış artık asker olmadığı halde yeni emirlerim ne diyen Violet, 13. bölümde artık emirlere ihtiyacım yok diyor.
puanım 10/10
Animesinin devamı niteliğinde bir film çıkacaktı.Ocak’taydı sanırım.
Castlevania (3.Sezon)
6. Bölümü izliyorum, uzun zamandır her sezonunda üstüne koyarak ilerleyen bir dizi izlememiştim, hele ki bu Netflix olunca daha da şaşırtıcı oldu. Bölümlerin az olması da (1. Sezon 4 bölüm, 2. Sezon 8 bölüm, 3. Sezon 10 bölüm) buna olumlu olarak yansıyor şüphesiz. Oyununu oynamadım o yüzden karşılaştırma yapamayacağım. Hikaye gelişiyor, karakterler çoğalıyor.
Castlevania’nın ben de sadece dizisini izledim ve ilk iki sezondan sonra bence çok sönük kaldı. Aslında yazmayacaktım ama yorum görünce fikrimi belirtmek istedim.
Öncelikle 2. sezon sonrası dizi bitmişti. Bu sezonu yine de güzel bağlamışlar diyebilirim ama sezon fazla uzatılmış geldi bana. Sanki aynı hikayeyi 6 veya 8 bölümde anlatabilirlermiş gibi hissettim. Ya da bölüm sürelerini kısıp gereksiz sahneleri çıkarsalarmış keşke. Bir de hikaye 4 koldan ilerliyor ve bu durumu bence toparlayamamışlar. Ve bu kollar aynı anda sezon finaline gelsin diye çok uğraşılmış ve bence becerilememiş. Tam olarak evet burası netflix ne bekliyorum ki dedim.
Bence anlamsız olan ve aklıma gelen birkaç noktaya değineceğim. Spoilers…
Öncelikle Belmont kolu ana hikayemiz. Hipnotik güçler falan deyip kilisenin durumuna tamam diyorum ama valinin çocuk katili ve sübyancı olması diziye ne kattı Allah aşkına. Better than sex muhabbeti o kadar bayıktı keşke yapmasalarmış. Belmond odun ama karşısındaki kadın gerçekten zeki birisi ve aralarında bu diyalog yaşanmaz gibi geliyor.
Alucard bölümü ise japonların gelmesiyle saçma sapan bir hal alıyor. Alucard’sın sen kendine dün tanıdığın iki insanla yeşilçam filmi gibi kırlarda koşmadan bi düşünsen mi ben napıyorum diye. Kaldı ki japon sen akıllı adamsın bize birşey anlatmıyorsun kimse bize dürüst olmaz gibi saçma sapan bir sebepten vampiri öldürmeye kalkmak çok akıllıca değil sanki. Hele japon vampire biz aslında sadıktık deselerdi keşke. En azından tutarlı bir senaryo olurdu. En başından beri amaçları bu olsaydı saygı duyardım ama bize yalan söylüyorsun çünkü bize herkes yalan söyler diye adam öldürmeye kalkmazsın. Bu arada o adam dasize dünyanın en büyük iki kütüphanesini açmış. Ama bize kimse önem vermez bik bik bik. Bir insan anca bu kadar mal olabilir. 3 günde ne öğretecek sana bu adam mal. Alucard zaten mal yat tabutunda uyu senin neyine insan görmek.
3 vampireler iş başında bölümü ise son 2 bölüme kadar iyiydi aslında kadın birden bire adamı yatağa atıp yüzük taktı ya. 4-5 günde nasıl kandın anlamış değilim. Aradan aylar geçse bir nebze tamam da günler anca geçiyor.
En tutarlı müslüman olan ama sonra ateist olduğunu anlayan adamın hikayesiydi sanırım. Onda da pek birşey olmadı zaten.
Senkron final fikri kulağa hoş geliyor ama kötü fikir. 2 grup sevişerek 2 grup da savaşarak amaçlarıba ulaştı. Bravo netflix çok iyi fikir. Artık her dizide uygula bunu.
Konudan bağımsız. Netfix yahudili töreden kaçan kız dizisi çıkaracak. Youtube yorumlarının yarısından çoğu çok orijinal hikaye yazmış. Bunu da belirtmek istedim.
Tamamlamadığım için blurlara dokunmayacağım 
bitince belki aynı çizgiye geçeceğiz.
An itibariyle güncel bi iki seriyi takip ediyorum ve farkına vardım ki, isekai olsun çöp olsun gibi bi mantığım var. Olmamış dememe rağmen izlemeye devam ediyorum 
Kaçış edebiyatı muhabbetinin geldiği son nokta galiba benim için 
Şu sıralar takip ettiğim en sağlam anime ise Dorohedero galiba… Tuhaf kurgu sevenlere şiddetle tavsiye ediyorum… Şiddet sahnelerinden hazetmeyenler ise hiç bulaşmasın diyorum.
Bende anlamsız bir şekilde isekai serileri çok seviyorum. Aşırı leş olmadıkça izliyorum çoğunu. Isekai olup, açıp izleyemedim tek seri sanırım maou-sama retry! Gerçekten leşti o da yani, ikinci bölüme geçemedim. 
Kimetsu No Yaiba diyeceğim ben. Büyük ihtimalle çoğu kişinin bu sene izledikleri arasındadır zaten. 
Dorohedoro var birde. Konusu itibari ile baya ilginçti. O da baya hoşuma gitti.
Bu Maou-Sama’yı izlesem mi diye düşünüyordum. İzlemesem daha iyi olacak galiba 
Log Horizon’nun yeni sezonu hala gelmedi bi ona üzülüyorum…
Seven Deadly Sin ve Black Clover gibi ana akım serilerde dahil olmak üzere son yıllarda çıkan en iyi shounen Kimetsu No Yaiba galiba. Tek eksisi kaptanların tasarımları. Ana karakterlerdeki sade estetik anlayışından nedense kaptanları tasarlarken vazgeçmişler. Büyük ihtimalle editörler, kardeş bu shounen biraz daha alengirli karakter tasarımı yapman lazım dediler galiba Ama bu tespitte Attack on Titan’ı biraz dışarda tutmak lazım ama oda çizimden çok kaybediyor. Japon piyasası genelde çizeri daha iyisini yapmaya zorlar. Ama Titan o kadar başarılı oldu ki adam tarzını değiştiremiyor.
Evet o benimde dikkatimi çeken bir noktaydı. Kaptanlardan bir ikisi haricinde diğerlerinin tasarımı fazla yüzeyseldi. Tanjiro ve Nezuko bu anlamda göze çarpan iki karakter sanırım sadece. O da rollerinden gereği olsa gerek.
Log horizon kanayan yaram… ilk bitirdiğimde biraz ümitli idim devamı için ama geçen zaman sonucu umut bu diyarlardan gideli çok oldu. 
Flcl’nin 2. Sezonu 18 yıl sonra gelince biraz tekrar umut beslemeye başladığım seriler oldu ama yine de içimden bir ses “gelmeyecek biliyorsun” diyor. Hani bi’ de sezon finalini öyle bir şekilde yaptılar ki 48 bölümün en can alıcı yerleri idi o zoruma gitti.
Orjinali light novel diye biliyorum. O yüzden orjinal hikaye bayağı yavaş ilerliyor. Hatta haber var mı diye baktım ve bunu buldum :
Bu sene üçüncü sezon geliyormuş 
Aranızda isekai’ye temkinli bakan bi ben varım galiba. 
Aslında sword art online animesi çok sevdiğim bir anime. Ama ondan sonra diğer isekai animeleri ilgimi çekmedi hiç. Log Horizon izlerken hep sao ile karşılaştırdım sevemedim bir türlü. Nasıl olduysa overlord’u da sonuna kadar izledim. İzlerken iyi güzel de son bölüme gelince tatmin olmadığımı anladım. Btooom pek isekai sayılmaz ama o türe benziyor. Ne yazık ki onun da 2. sezonunu yapmayıp yarım bıraktılar…
Bu sene başlayan Darwin’s Game var kimse ondan bahsetmemiş. Ondan umutluydum. Bitince başlayacaktım. Hakkında kötü yorumlar görünce ondan da soğudum.
İsekailerde ki MMO teması hoşuma gittiği için izliyorum ben aslında. Bir kaç istisna dışında çoğu kalitesiz birbirinin benzeri yapımlar zaten. Log Horizon ve Overlord’u sadece MMO ve savaş kısmında bırakmayıp yeni bir dünya kurmaya odaklandığı için ayrıyeten çok seviyorum. Ngnl de benzer olarak örnek verebilirim sanırım. Bunlar dışı aklıma gelen örnekler direkt smartphone ve deathmarch gibi kalitesiz örnekler oluyor. Kaliteli olup isekaiden çok komediye odaklanan outbreak company de istisna olarak kaliteliye örnek gösterebilirim sanırım. En azından konosubadan çok sevdiğim kesin. Ecchi ve hareme fazla kaçmasalardı; hem yeni dünya hem komediyi beraber sunduğu için gate de sayabilirdim ama maalesef bir tutamayacağım bu seriler ile.
Ve genel olarak sao izleyenlerin yüzde doksanı oradan Log Horizon geçip beklediğini bulamıyor. Çoğu da izlemeden bırakıyor. Yalnız değilsin bu konuda.
Doğru bak gate de isekai değil mi? Onu unutmuşum. Tam bir propaganda animesi 
pek kaliteli olmasa da eğlenceli bir animeydi bence.
