Bence değer. Canute yerinde duruyor. Ayrıca Thors da var.
Hikaye bence daha güzel bir noktaya evriliyor. Ne dersem sürpriz bozan olacak bu noktada ama bundan hemen sonra başlayacak çiftlikte geçen hikayenin başını neler oluyor hadi sadede gelin diye okusam da tatmin edici bir hikayeye sahip manganın geri kalanı Aslında Torfinn dönüşümünü tamamladıktan sonra onu daha çok seveceksin diyebilirim. Hatta Canute gıcıklık yolunda emin adımlarla yürüyecek. Okuyup okumamak size kalmış tabi.
Bunun kadar şok edeni yok sanırım. Yada benim aklıma gelmedi. Ama buna yaklaşan bir tane net hatırlıyorum. Ama sürprizi bozmak istemem. Aslında böyle 3-4 tepe noktası var ama benim birebir hatırladığım bir tane var.
One Piece’i animeden halen güncel takip edenleri tebrik ediyorum şahsen. Ben Dressrosa sonuna kadar dayanmıştım. Balıkadam Adası sonrası anime power point sunumuna dönüşmeye başlıyor, hiç zorlamayın mangaya geçin. Türkçesi var zaten de İngilizce okuyabiliyorsanız renklendirilmiş halde de okuyabilirsiniz, kissmangaya en son 869. bölüm yüklenmiş.
Dragon Prince’e başladım ilk 3 bölümü izledim hikaye iyi gibi, pek özgün sayılmaz yokluk zamanında gider. Trt Çocuk’ta bir dönem Cille diye bi’sey vardı ona benziyor grafikler.
Görsel hangi animeden? Böyle iddialı yorumlar yapılmış, çok merak ettim.
Vinland Saga’nın mangasından, aynı şekilde manganın ilk 54 bölümünü kapsayan anime bulunuyor. Karakterler vikinglerin ve İngiltere’nin tarihinden ama hikaye kurgu. MS 1000 li yılların başında İngiltere ve Danimarka bölgelerinde geçiyor. Ne kadar tarihi verilere uyuyor onu da bilmiyorum ama çok da umurumda değil açıkçası ben keyif alarak okuyorum.
Anime havada mı kalıyor yani, manga okuyamıyorum da.
Muhtemelen anime devam edecektir ancak ilk sezon kendi içinde tamamlanmış bir eser bence. Animenin şimdiye kadar anlattığı bölüm manganın sadece giriş bölümü.
Cille’de de fps sıkıntısı var mıydı 
. Bu arada ben 3. sezonu yeni izlemiş biri olarak senaryoyu beğendim. Aaron Ehasz(bu dizinin ve bence en güzel avatar bölümlerinin senaristi) çok iyi bir senaryo yazmış.
High School of The Dead
Zombili içerik sevenler için ilk izlenmesi gereken animelerden biri bence. Bütün bölümleri çok eğlenceli ve atraksiyonlu. Biraz ecchiye kaçan kısımlar var özellikle özel bölümde fakat genel anlamda gerilim ve korku sahnelerinden oluşuyor. İkinci sezonun çıkmasını çok isterdim.
Maalesef ikinci sezonun gelmesi imkansıza yakın bir durum. Animenin üzerinde çalışan önemli biri (çizer mi, yönetmen mi, yazar mı tam olarak bilmiyorum) vefat etmiş.
Bunu duyduğuma gerçekten çok üzüldüm…Bu mesajı attıktan sonra şöyle bir bakınayım dedim. 2021’de bir duyuru gelecekmiş sanırım animenin geleceği ile ilgili. Bakalım ne olacak.
Umarım güzel bir haberdir. Ecchi dozu bazen kaçıp absürtlüğe varsa da yeterince eğlendiğim ve gerildiğim bir animeydi. Hatırladığım kadarıyla en sevdiğim sahne
kahramanların sığındıkları evin işgaliydi.
Herhangi bir tarih var mı, haberi nereden okudunuz acaba?
Evet, özellikle bu tür animelerde ecchi fazla abartılınca ben de pek hoşlanmıyorum.
Highschool of the Dead season 1 premiered on July 5, 2010, and the season ended on a note which hinted at more seasons following. However, as it stands, it seems unlikely that Highschool of the Dead will see more seasons. In an unfortunate incident in 2017, Satou Daisuke, the creator of the manga which serves as source material for the anime show, passed away, leaving the manga unfinished.
However, there is also also a chance of a new writer being brought in, but as of now, we haven’t heard any such news. Our best guess is that in the unlikely scenario of the anime getting renewed, Highschool of the Dead season 2 release date could be sometime in 2021. We’re keeping our ears open for news on Highschool of the Dead, and we’ll update this section as soon as we hear more.
Burada da bahsettiğiniz kişinin ölümü yazıyor aslında dikkat etmemişim demek ki. Okuduğum yazı buydu.
Anladım. Bilgilendirme için teşekkürler.
BOFURI
Son zamanlarda izlediğim en eğlenceli animelerden idi. Oyun animesi olmasına karşın içinde ki hafif isekai havası çok hoştu. Her şeyin oyunda geçmesine karşın karakterlerin sanki gerçek hayatta gibi tepki vermesi ise güzel bir saçmalıktı. 
Ana teması arkadas tavsiyesi ile oyuna yeni başlayan ve daha önce oyun oynamamış bir ablamızın hasar almamak -acı çekmemek- istemesinden ötürü tüm statlarını savunmaya abanması ve sonucları üzerine geçiyor. Baya sıradışı ve komik yani. Tek bölümü sıkılmadım ve finali de az önce geldi direkt izledim. Bi’ karakterden beklenmeyen şeylerin çıkıp herkesin hayrete düşmesini seviyorsanız da içinde bol bol olduğunu belirteyim. Animeyi ve az önce bahsettiğim cümleyi özetlemek adına da animenin asıl isminin türkçesini paylaşmayı borç bilirim;
ACI ÇEKMEK İSTEMİYORUM, BU YÜZDEN SAVUNMAMI FULLEYECEĞİM.
Ve son olarak iki ayrı sitede izledim ve ikisinde de çeviri leş gibiydi maalesef.
Nichijou izledim. Evlere kapanıp kaldığımız bu yoğun stresli günlerde beni müthiş rahatlatan bir anime oldu Nichijou. Her bölümde kahkahalara boğulup yerlere yattım, abartmıyorum. Her bölüm 4-5 dakikalık skeçlerden oluşuyor, konumuz ise sıradan hayat. Evet, gayet olağan bir günde başımıza gelen şeyleri olağanüstü bir şekilde, müthiş eğlenceli hale getirip anlatıyor. Harika karakterleri var, çizimler ise şahane (Kyoto Animation yapmış zaten). Saf komedi ve slice of life seven herkese tavsiye ediyorum. Şu üç dört günümü inanılmaz şenlendirdi, skeçler ve Yukko’nun poker face hali aklıma geldikçe hala kahkaha atıyorum evin içinde. Müthiş. 10/10
Neon Genesis Evangelion
Baya iyiydi.
Fate/zero ve Ergo proxy izledim en son.İkisini de beğendim ama özellikle cyberpunk sevdam nedeniyle ve inanılmaz tatlı Pino karakteriyle Ergo Proxy’i çok sevdim.Daha bitirmedim ama aralarda kafa karıştırıyor.Senaryoda kopukluklar oluyor gibi hissediyorum.Ya da çok harmanladıkları için konuları öyle gelmiş olabilir.
Bir de burayamı yazmak gerekir bilmiyorum ama Miyazaki filmlerine giriş yaptım.Bir insanın yaptığı her film mi sanat eseri olur.Yaratıcılık,hayal gücü üst seviye.Hayran kaldım.3 filmini izledim şimdilik.Üçü de çok güzeldi.Spirited away özellikle muhteşem bir filmdi.Öv öv bitiremem galiba bu adamın filmlerini.(Diğer izlediğim filmleri Komşum Totoro ve Kırmızı kanatlar)
O zaman son sorum, şu meşhur sahneden daha güzeli var mı?
