Hunter X Hunter İzledim.
Peki animeyi izlemeye devam edeyim mi, yoksa mangadan bitirmeye mi karar vermeliyim?
İlk sezon finalinden sonra “Vaay be ne animeydi kesin ikinci sezonu izlerim”,diyecek ama kimsenin neyi neden yaptığını anlamadığınız, gereksiz ve aptal karakterlerin bir bölümde tanıtılıp sonraki bölümde saçma bir şekilde öldüğünü göreceksiniz. Anime için ilk sezon en iyisiydi, kalanı mangadan…
Nasıl buldunuz peki?
Tokyo Ghoul hiç araştırmadan hızlıca izlediğim bir anime. Anime bittikten sonra baya bi araştırdım hatta mangasının da özetini okudum. Naruto’nun stüdyosu ile anlaşsa 150 bölüm yaparlardı. Ama 150 bölümü 50 bölüme sıkıştırmaya çalışırsan olacağı bu.
Ben bu animeyi bitirince tam da şöyle hissettim.
Nostalji yaşamak isteyen varsa şurası da özetimsi spoiler bir yazı. Mangasından memnun olmayan da birçok kişi var o yüzden okumayı hiç düşünmedim.
Mangadan bitirirseniz daha fazla zevk alırsınız diye düşünüyorum
Tekrar netflix aldım da çok sevdiğim baya animeyi eklemişler ben bıraktıktan sonra çok mutlu oldum. Bu şekilde içinde kaybolacak olduğum için özellikle almıyordum ama dayanamadım… Hele en en beklemediğim şey takagi-san eklenmesi idi onu eklemişler. Saiki filan tekrar devam etmeye başlamış çok mutlu oldum sabahın besinde.
Sezon finali kaliteli yapmışlar ki. 5.sezonu beklemeyip direkt manga okumaya başladım. Manga da baya aksiyonlu geçiyor. 5.sezon da büyük beklentimleri var.
Tüm bölümlerini bulamadım.
Hi Score Girl 2. Sezon
Animesini izleyip 4 5 ay sonra netflixte görüp special bölümleri izlemiş, şimdi ise tekrar netflix almam üzerine sonunda ikinci sezonunu da izlemiş bulunmaktayım.
Anime seksen - doksanların arcade oyun dünyası zamanında geçiyor ve ilk okuldan birbirine rakip olmuş oyun delisi bir çocuk ve oyunlar konusunda dahi, zengin kızımızı konu alıyor. Çizimleri 3d olduğu için çizimleri önemsiyorsanız başta biraz garip geliyor ama hemen alışıyorsunuz.
İlk başlarda hafifcik romantizm ve genelde komediye yedirilmiş oyun teması ile giderken yavaş yavaş romantizme de eşitleyip mükemmel bir anime çıkarıyor ortaya. Bu yönünden takagi-san’a benzettiğim için çok çok hoşuma gidiyor anime zaten. O yüzden kesinlikle objektif bir yazı değildir izleyip size hitap etmeyedebilir.
İlk sezonu izleyeli bir seneden fazla olduğu için sezon sezon bir şey demeyeceğim ama zaten sezonlar hemen hemen romantizm’in artması dışında aynı gidiyorlar. Yavaş yavaş ilerleyip aralarında ki duygu ve olayların değişmesi ve beklediğiniz şeylerin sırayla olması ile; hem tatmin eden, hem üzen ve mutlu eden, hemde ufacıktan “yaaaaaa” “işte beee” gibisinden ses ve tepkiler verdiren durumların ortaya çıkmasını sağlıyor. Ana karakterimizin salak olması belli bir raddede rahatsız edici oluyor ama yapacak bir şey yok onada.
Opening ve ending müziklerinin direkt arcade temasında olmalarına zaten aşıktım ama ilk sezonun ed’sini daha fazla beğenmiştim. Zaten aynı kişiler söylüyor ve şarkılar benziyor ama o bir tık daha hoştu. Baya da dinlemiştim zamanında. Op içinde aynı şekilde hem şarkılar benziyor hem geçen sezonla aynı kişiler söylüyor idi ve ikisini de sevdim. Animasyonları sayesinde sevmemekte mümkün değil zaten.
Son olarakta oyunların içinde ki karakterlerin iç ses olarak gelip konuşması ve tavsiye vermesi mükemmel ötesi olay. En çok onlara güldüm.
Kengan Ashura
Gidişatı klişe, karakterleri klişe, seslendirmenleri klişe, esprileri zoraki çizimleri garip ama dövüşleri çok güzel bir anime idi. Hakkında diyecek pek bir şeyimde yok açıkçası. Arka planda belli bir hikaye var ve adamlar sırayla turnuvada dövüşüyor işte. Şirket isimlerin komik göndermeler olmasına değinmek istiyorum sadece. Panasonic için penasonic, nintendo için nentendo filan. Klişe şekilde ilerletip klişe şekillerde sezon finalleri verdiler ama üçüncü sezon çıkarsa izlerim büyük ihtimalle. Merak ediyorum ne olacağını. Ve baki başlamayı düşünüyorum ama direkt netflixteki izleniyor mu acep? Eski bir serisi var ve devamı bu seri diye biliyordum ama turkanimede filan yoktu kararsız kaldım.
Castlevania 3. Sezon
Beklediğim gibi hararetli iki sezonun ardından yavaş başlayan bir ara sezon havasında idi. Saçma ve sıkan noktaları olsada hoş bir sezondu, 4 konusunda ümitlendirdi.
Alucardın yalnız köy ağası olup iki velede muhtaç kalması saçma geldi ve tilt etti. Hani hepsinden öte öyle bir şey ki tipler gelir gelmez “aha bunlardan çıkacak bir şey” diyorsunuz. Ama gel gör ki sen koskoca Alucard çoluk çocuğun kıçında gez, yemek yap, kırlarda bayırlarda yuvarlan. Ama finalde ki o kazıklar beni benden almadı değil.
Saint Germain ise o gittiği yerde ne yapacak acayip merak ettim umarım diğer sezonda görürüz.
Hector ise saf salak herif ilk sezondan beri tilt ediyor. Bu Dracula bu adamın zanaatinden yararlanmasının dışında akıl ve tavsiye almış, fikirlerini anlatmış yanında tutmuş. Koskoca Draculanın yanında bu şekilde kalmışsın ama senin hiç mi aklın yok be adam? Lenore gülümse diyor gülümsüyor filan.
Isaac kısımları tatmin edip güzel işlendi ki onada şükür ne diyelim. Ama gel gelelim en büyük izleme sebebim kesinlikle Sypha ve savaş sahneleri. Herkesin savaşları mükemmel zaten ama özellikle Sypha kısmı mükemmel ötesi ya. Bilmiyorsam duzeltin ama büyü anlamında bu kadar tatmin edici grafikleri ve dövüşleri olan bir seri bilmiyorum ben. İzlerken gözlerim bayram ediyor Sypha’nın büyülerini.
Violet Evergarden de 8. bölümde kalmıştım 6-7 ay önce o da gitmek üzere ama special ve moviesi var onu sonra eklerim artık.
Genel bir netflix yorumu olarakta altyazı maalesef animelerde leş. Hani tek altyazı hepsinde kullanılmıştır ondan uymuyordur diyeceğim, castlevania dışında direkt orjinal dili japonca olan animelerin altyazıları da kötü. Duyduğum şeyin doğrusu yazmıyor yani aşağıda resmen.
“Uzun bir aradan sonra çıldırabileceğim-dövüşebileceğim.” gibi bir anlama gelen cümleyi nasıl “Basit zevkleri olan basit bir adamım.” olarak çevirebilirsin ki hani?
Netflix gibi bir şirket ingilizce çevirisinden çevirip eklememiştir diye ümit ediyorum ama öyle gibi altyazılar maalesef. Bu arada Castlevania da japonca seslendirmeleri ingilziceye bin basar tavsiye ederim.
Cells at Work, henüz iki bölüm izledim, Pnömokok ve kesi işlendi. Arada hangi yapının ne işe yaradığını, hastalıkları doğru şekilde anlatıyor. Bana Once Upon a Time Life’ı hatırlattığı için ilgimi çekmişti. Yeni sezonu da TV Time sitesine göre yakınlarda duyurulacakmış
Mertcancağızım Baki’nin yeni serisinin yarısına gelip yarım bırakmış biri olarak sununsöylüyorum: Uzak dur!
Hani illa izleyeceksen 6-7 bölüm seyredip bırak ya da Youtube’dan “Baki Best Fight Scenes HD” izle. İnan ki ilk bölümü izlediğimde “Aha işte, sonunda orijinal bir şeyler çıktı karşıma.” O karakterler, açılış müzikleri, çizimler, ses efektleri…
Sonra ne oldu?
One Punch Man 2.Sezondaki gibi ana karakteri(BAKİ!) öylesine takılırken, bir de ara sıra düşük levelli adamlara çakarken gösteriyorlar. Kalan dövüşler hep yan karakterler arasında.
Bir de hepsinin dövüş tekniklerini ballandıra ballandıra anlatması yok mu? Yav adam seni öldürecek neden ürün tanıtımı yapıyorsun! Zaten birbirinizi beş bölümde zor öldürüyorsunuz. Animede bir adamın eli kopuyor, Fikirtepe’den hallice bir yere yeraltı ameliyathanesinde tedavi olup hicbir şey olmamış gibi tekrar dövüşe dönüyor. Başka birini eşek sudan gelinceye dek dövüp kum torbasında bilmem kaç gün mumyalıyorlar, üç bölüm sonra ayağa kalkıyor.
Çizimler desen sanki tüm bütçeyi ilk bölüme ayırmışlar gibi her episode’da kötüleşiyor. Yemin ederim en son Cop Craft’ta umutlarımı boşa çıkardığı için böyle dolmuştum.
Ben tam tersini düşünüyorum. Baki, Toriko, Dragonball gibi serilerde konu hiç bir zaman ilk bakılacak olan değildir. Ağır testosteron içeren sahnelerde kaslı adamların birbirini dövmesini izleriz. Baki animesi, köklü bir mangadan uyarlanıyor. Bu nedenle tabii ki her şey ideal bir hikaye şeklinde ilerlemiyor. Yalnız bekleneni yeteri kadar veriyor. (Evet mükemmel değil, ama beklenti karşılar ve hoş vakit geçirtir.)
Kengan ashura da dövüşleri dışında beş para etmez bir anime idi. Dövüşleri güzel ise yeterli benim için. Kengan ashura yorumlarda herkes baki izleyin filan yazıyordu o yüzden izleyecektim.
Oha Castlevania’nın japonca dublajı da mı var, ilk defa duyuyorum valla merak ettim.
Beastars
Beklediğim gibi bir anime değildi öncelikle. Ben hayvan gibi görünen insan özellikli karakterler bekliyordum lakin öyle değil. Animede ki karakterler direkt oldukları hayvanın özelliklerini taşıyorlar. Burada da animemizin asıl konusu çıkıyor; etoburlar ve otoburlar.
Hem etobur hem otobur tüm hayvanların bir arada yaşadıkları lakin hayvan içgüdülerinin bastırıldığı bir dünyada geçiyor animemiz. Yani bir kurt her ne kadar normal bir şekilde bir tavuğun yanında derse girse de aslında kendisininde farkında olmadığı yırtıcı içgüdülerine hala sahip oluyor ve bazı hayvanlarda bu zaman zaman ortaya çıkabiliyor.
Böyle bir toplumun içinde bir kurt abimizin ve çevresinin neler yaşadığını, artı olarak toplumun da bu durumda nasıl yaşadığını ve başından neler geçip atlattığını izliyoruz. Beklediğimden çok daha sevdiğim bir anime oldu ve son kısımdan sonra özellikle yeni sezonunu iple çekiyorum. Umarım yakın zamanda gelir.
Aklıma Zootopia geldi direkt.
Konu güzelmiş yalnız, ben de başta düşündüğünüz gibi düşünüyordum ve başlamamıştım, izlenecek listeme aldım
İzlerken bana da onu anımsatan yerler oldu ama çoğunlukla konu dışında alakaları yok. Karanlık bir anime olmanında ucunda duruyor ama umarım ikinci sezonda o çizgiyi geçer. Çizginin bir o tarafında bir bu tarafında gezip durdu bu sezon.
Şu an izlemeye devam ediyorum. Her şeyin bölük pörçük geçildiğine dair bir his var mı sizde de? Hızlı hızlı yani. Ben şahsen animenin, geçtiği dünyanın üzerinde daha çok durmasını isterdim. Karanlık çizgide gezinmesi kısmında size katılıyorum. O açıdan Zootopia’yı sollamasını bekliyordum ama bitirmeme az kaldı, bakacağım artık. Mangasını henüz okumadığım için bilmiyorum.
Ayrıca müthiş bir OP’si var, o nedir öyle! Çok anime izlemeyen biri olduğum için bi görüşümün anlamı yok belki ama benim oldukça hoşuma gitti.
Evet bölük pörçük ve atlanmış şekilde maalesef. Bir olay olup bitiyor üzerine hiç konuşulmadan hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorlar filan. O şekilde animeler izlediğim için pek kafama takmadım ama rahatsız edici bir durum.
Ve müziklerine gerçekten bayıldım. Son zamanlarda izlediğim her animenin müzikleri çok güzel oluyor. Netflix biliyor bu müzik işini.